KONUT MİMARİSİ

Madde no:964

Kocaeli’de Yerel Mimari

Konut; bireylerin barınma, korunma, sosyalleşme, aidiyet geliştirme gibi fonksiyonlarını sağladığı düzenlenmiş mekâna verilen addır. Herhangi bir konut bulunduğu coğrafyanın sağladığı imkân ve toplumun kültürel birikimi ile şekillenir. Konut mimarisi temelde kent ve kır mimarisi olarak ikiye ayrılır. Türk kent mimarisi Orta Asya, Anadolu mirası, Ortadoğu ve Avrupa’dan kaynağını alır. İzmit evlerinin oluşumunda bölgesel, tarihi ve kültürel, coğrafi ve ekonomik etkenler rol almıştır. Konut mimarisi karakteristiklerini doğrudan doğruya coğrafyadan alan altı tipik insan faaliyetleri arasındadır.

Kocaeli’de genişleyen bir mekân anlayışı içinde ev; komşular, sokak, mahalle ve kent dokusu içinde ele alınmaktadır. Çarşı ve çarşıya çıkan sokaklarda, evlerin önü doğrudan sokağa bakmakta ve bitişik nizamdadır. Bahçe evin arkasında yer almaktadır. Mahalle içlerinde ev önden, yanlardan ve arkadan bahçelidir. Sokağa bakan duvarlar mahremiyeti sağlayacak biçimde taştan ve yüksekçedir ancak evi müphem bir yapı olarak gösterecek nitelikte değildir.

Evler genellikle üç katlıdır. Zemin kat küçük ve düzgün kenarlı olmayan mekânlarda arsanın biçimine uyar. Orta kat çıkmalar yaparak dik kenarlı üst katı hazırlar veya ara kat olarak kendini fazla belli etmez. Merkezi noktalara yakın sokaklardaki evlerin arsaları da küçük olduğundan evler alt katta sokağa göre biçimlenirken üst katlarda çıkmalarla hareketlilik ve bağımsızlık kazanır. Büyük ve düzgün arsalarda alt ve üst katlarda dik kenarlı bir düzen içinde birlikte gelişir. Arsa ve sokak ne kadar düzgün olursa olsun bazı evler yola hafif çapraz oturtulur. Böylelikle her odanın sokağı ve Körfez manzarasını görme, güneşlenme, gölgelenme ve doğrudan komşuya açılmayarak onu rahatsız etmeme gibi istekler güçlü bir sanatçı geleneğin varlığını hissettirir. Her üç kat birbirinden farklı dış görünüşe ve iç dizayna sahiptir. Nadiren bütün katların aynı plana sahip olduğu örneklere rastlanmıştır. İzmit Akçakoca Mahallesi’ndeki Yavuz Ulugün evinin üç katı da aynı plandadır.

Türk evinde evi arsanın en dibine yerleştirmek ve bahçeyi geniş duvarlarla örerek evin dışarısı ile bağlantısını kesmek yoktur. Türk evinde mahremiyet olmakla birlikte müphemiyet yoktur. İzmit evleri özeline geldiğimizde şu özellikleri görürüz: Taht, seki ve köşkler camsızdır, nadiren manzaraya hakim olmak için cihannümalar yapılmıştır, elibelindelerle desteklenmiş cumbalar bir oda düzenlemesi gibi kapatılmış ve büyüklüğüne göre pencere konmuştur, sokakların yokuş yukarı ama yatay çıkması evin cephesinin rahat düzenlenmesini sağlamıştır, çeşitli cephelerden denizin görülmesini sağlamak için yan cepheler de hareketlilik kazanmıştır, alt katlarda da tepe pencerelerinin varlığı göze çarpmaktadır, giyotin pencere sistemi vardır, çıkma her iki katta olmakla beraber yapı dengesini sağlamak için alt alta gelmez. Arsanın darlığına üç yüzeyli çıkmalarla çözüm bulunmuştur. Yapı malzemesi; İzmit’te üç katlı evler genel dokuyu oluşturur. Zemin kat taş, üst katlar bağdadi ve ahşap çatkı tekniğine göre (kâgir) yapılmıştır. Çıkma payandalarının düz ve kavisli olması bölgesel özelliklerdendir. İzmit orman denizinde bulunması dolayısıyla kavisli payandaların en bol bulunduğu kentlerdendir. İzmit, evlerinde sofa çıkmaları işlevlerine ve ev planlarına göre çiçeklik, köşk, taht, seki, cumba biçiminde adlandırılır. İzmit evlerinin çatıları, %30 dört yana eğimli kırma çatılardır. Saçaklar geniş yapılır. Saçak dipleri kuşların sığınabilmesi için kapatılmaz, bacaların tepesi leyleklerin konabilmesi için düz yapılırdı. Çatı genellikle ön cepheden üçgen alınlıkla hareketlendirilmiştir.

İç mekân özellikleri: Dış mekâna karşılık iç mekânda yerel özelliklerden fazlasıyla söz etmek mümkün değildir. İç mekânda Türk evinin genel karakteristik özellikleri görülür. Odalarda halı kilim gibi yerel dokuma ve motiflerden oluşan yaygılar bulunmaktadır. Alt örtüyü yerden yükseltilmiş sedirler çevreler. Sedirler yapının taşıyıcı sisteminin bir parçası olan ve hatta çoğu zaman taşıyıcı döşeme ile birlikte kurulmuş bir sistemle çözümlenmiştir. Her oda taşınabilen mekân günlerinde olduğu gibi oturma, yemek yapma ve yeme, ısınma, çalışma ve yatmaya bağlı olarak tuvalet ve yıkanma gibi işlevleri ile bütün günlük iş ve ihtiyaçların sağlanabildiği bir mekândı. Adeta her oda bir Türk çadırının sabit mekâna dönüştürülmüş hali idi. Eve gelen misafir, ev sahiplerini rahatsız etmeden ve kendisi rahatsız olmadan geceli-gündüzlü bütün ihtiyaçlarını giderebilirdi. Türk evinin oda duvarları; pencere olan duvarlar, ocaklığı olan duvar ve yüklük sisteminin olduğu duvarlar olmak üzere planlanmıştı. Ocak etrafındaki gözler ve dolaplar mutfak eşyaları ve yakacak konulmasına ayrılmıştı.

Her odanın çevresinde çok yönlü kullanılabilecek sofa ve eklerinden oluşan bir tür hizmet alanı vardır. Bu mekânlar genel olarak evin dolaşımını sağlamakla birlikte, daha genel anlamda ailenin bir araya toplanmasını sağlayan çok önemli bir alandır. Evin dolaşım dışında kalan bölümleri zaman içinde birçok yorumlara ve biçim değişikliğine uğramış, buralarda birçok özel oturma alanları tasarlanmıştı. Sofanın bu özel mekânları “eyvan, seki, taht, köşk, segâh, sergi, eyvan, çardak, divanhane, hayat” gibi birçok isim almıştır. Kocaeli bölgesinde hayat terimi yaygınlık göstermiştir. Zaman içinde her biri birer bağımsız yaşam birimi olan odalar arasındaki ortak mekânın üstü örtülüp sofaya dönüşmüştür. Nitekim Kocaeli yörüklerinde yarı çadır-yarı ev yapılara rastlanmıştı. Türk evi iç mekân düzenlemesinde sofanın plandaki yeri doğrudan evin planını tayin eder. Sofa odaların önünde, arkasında veya ortasında olmak üzere üç ayrı plan tipi oluşmuştur. Ayrıca sofasız plan tipi de vardır ki bu tip evlerde odalar yan yana veya bitişik durumdadır. Bu plan tipine gayrimüslim evlerinde rastlıyoruz ki sofa Türk evi ile yabancı evleri ayıran karakteristik özelliklerdendir.

Kırsal yerleşim evleri; Türk kır evleri klasik Türk mimarisinin ana kaynağıdır. Kırsal yerleşim düzeninde Türk evinin gelişim çizgisini görebiliriz. Köy çeşme merkezli yerleşim düzenine sahipken kent cami merkezlidir. Cami zaten ibadet mekânını da içeren sosyal ihtiyaçlara cevap veren binalar bütünüdür. Köyde ev ailenin ekonomik faaliyetinin bütününü içine alan yapılar organizasyonunun merkezindedir. Bunlar; kümes, ahır, samanlık, çit, ambar gibi yapılardır.

Köy evlerinin düzenini belirleyen en önemli unsurların birincisi kültür, diğeri iktisadi faaliyettir. Oysa kentte coğrafya belirleyici özellikti. Çok katlı yerli Türkmen köy evlerinde alt katın bir kısmı ahır, bir kısmı da anbardır. Çok az evde alt kat oturma mekânı olarak kullanılır. Alt katta oturma mekânı bulunan evlere “yer evi” adı verilir. Tek katlı muhacir Türkmen evleri avlu içindedir. Odalar açık sofa etrafında sıralanmıştır. Yerli Türkmen köy evlerinin önü, keteni işleyebilecek her türlü faaliyete imkân verecek biçimde düzenlenmiştir. Özellikle “ev altı” denilen çift kanatlı kapının önü çıkrıkla keten liflerinden ip eğirebilmek için derinlemesine sokağa 40-50 metre uzanır.

Köy evlerinin iç mekân düzenlemesinde eve doğrudan hayata çıkan merdivenden ulaşılır. Merdiven genelde kırmasız düz basamaklıdır. Nadiren dönerli veya kırma sahanlıklı merdiven kullanılır. Odalar hayat denilen geniş sofaya açılır. Odaların tamamında ocak ve yüklük bulunur. Sofanın tavanı açıktır. Gerektiğinde buraları kiler, mısır ve süpürge otu demetlerinin depolanması için kullanılır. Oda aralarındaki boşluklarda ambar, unluk ve düzen denilen bez dokuma tezgâh mekanları bulunur.

Kocaeli, Türkiye’nin kentleşme noktasında bütün evrelerinin görüldüğü bir şehir olduğu gibi, kırsalı da göçle gelen toplulukların geldikleri bölge kültürlerini konutlarında yansıtabildiği etnoğrafik coğrafyadır.

KAYNAKÇA

Rahime Yiş, “İzmit ve Kandıra Yöresi Çandı Evleri”, I. Uluslararası Kocaeli ve Çevresi Kültür Sempozyumu (20-22 Nisan 2006) Bildirileri, C II., s. 1315-1322; Adem Arı, “İzmit Evleri,” Basılmamış Sanat Tarihi Dönem Ödevi, İzmir 1985; Gül Köksal (editör), “Gölcük: Mimari Miras”, İzmit 2013 s. 143; Mehtap Özbayraktar, “Kocaeli/ Karamürsel İlçesi Kırsal Yerleşmeleri Üzerine Analizler: Avcıköy Örneği,” Dergipark, 2019, Volume 9, Issue 4, s. 514-532; Tülin Cengiz, Gebze Somut Olmayan Kültür Mirası, İstanbul 2018, s. 224; Nevnihal Erdoğan-Mehtap Özbayraktar-Sonay Ayyıldız, Tarihi İzmit Kent Merkezi Geleneksel Konutları; Mahalleler, Sokaklar, Mimari Eserler, İstanbul 2011. s. 4; Nevnihal Erdoğan-Mehtap Özbayraktar-Sonay Ayyıldız, Tarihi İzmit Kent Merkezi Geleneksel Konutları, İstanbul 2011. s. 10; Sedat Hakkı Eldem, Türk Evi, C. III. 1984–1986–1987; Kenan Ören, Hasan Yüksel, “Türkiye’de Konut Sorunu ve Temel Dinamikleri,” Dergipark, 2013. Sayı 18. s. 47-84; Reha Günay, Türk Ev Geleneği ve Safranbolu Evleri, İstanbul 1998; Ruhi Kafesçioğlu, Kuzeybatı Anadolu’da Ahşap Ev Yapıları, İstanbul 1955; Nurullah Abalı, Geleneksellik ve Modernizm Açısından Kılık Kıyafet, MÜ. İlahiyat Fak. Doktora Tezi, İstanbul 2003; Mine Artu(Editör), Kır İle Kent Arasında Bir Yer: Değirmendere, Gölcük 2014; Taner Aksoy, Kocaeli Kültür Envanteri, Kocaeli 2011, s. 323.

Adem ARI