ALİ KEMAL

Madde no:90

Gazeteci, Yazar, Edebiyatçı ve Siyaset Adamı

Gazeteci, yazar, edebiyat ve siyaset adamı olan Ali Kemal 1869 yılında İstanbul Süleymaniye’de doğdu. Asıl adı Ali Rıza olup Çankırılı Balmumcu Ahmet Efendi’nin oğludur. Mahalle mektebinde başladığı eğitimine Kaptanpaşa Rüştiyesi ve Gülhane Askeri Rüştiyesi’nde devam etmiş, 1882’de girdiği Mekteb-i Mülkiye’deki eğitimine ara vererek Fransa’ya gitmiştir (1887). Bir yıl kaldıktan sonra döndüğü İstanbul’da gizli cemiyet kurma suçundan 9 ay tutuklu kalıp sonrasında affedilmiş ve sürgün olacağı Halep’e memur edilmiştir (1889). Memuriyeti sırasında gazete yazılarında sık sık kullanacağı Arapçanın yanında hadis ve tefsir dersleri almıştır.

1895’te Halep’ten kaçarak gittiği Paris’te École Libre des Sciénce Politiquès’e devam eden Ali Kemal bu okuldan 1899’da mezun oldu. Bu şehirde yaşarken hazırladığı “Paris Musahabeleri” başlıklı yazıları İkdam’da yayınlandı. Kendisini Osmanlı kamuoyuna tanıtan, sonradan hükümetin yayın yasağı getirdiği bu yazıların Le Figaro’dan aktarma olduğu ortaya çıkarıldı. Paris yıllarında Jön Türklerle irtibata geçti ve Mekteb-i Mülkiye’den hocası olan Mizancı Murat’ın etkisiyle bu gruba katıldı. Kısa süren birliktelik Mizancı Murat’ın İstanbul’a dönmesiyle sonlandı ve Ali Kemal Jön Türk hareketinden ayrıldı. Jön Türklerle başlayan anlaşmazlığı düşmanlığa dönüşecek boyuta ulaştı; bu düşmanlığın kökeninde 1897-1908 yılları arasında II. Abdülhamid idaresi lehindeki faaliyetlerinin büyük payı vardı.

Avrupa’da farklı resmi görevler de üstlenen Ali Kemal işsiz kalınca 1900 yılında Kahire’ye geçti ve 1908 yılına kadar burada yaşadı. II. Meşrutiyet’in ilanından bir gün önce döndüğü İstanbul’da Osmanlı Ahrar Fırkası’na girerek mebusluğa adaylığını koyduğu seçimlere katıldı ve kaybetti. İkdam gazetesinde başyazarlık yaparken aynı zamanda Mülkiye ve Darülfünun’da dersler verdi. İttihat ve Terakki ile dönemin hükümeti aleyhindeki yazılarıyla dikkat çekti. 31 Mart Vakası’nı takip eden günlerde yaşananları tasvip etmediğini açıklasa da olayların sorumluları arasında gösterildi. İdam edilme korkusuyla Avrupa’ya kaçan Ali Kemal önce Paris’e oradan da İngiltere’ye geçti.

Genel af ilanıyla 1912’de döndüğü İstanbul’da çok kısa süre kaldı; bu kez 1913 yılındaki Babıali Baskını sonrasında Viyana’da üç ay sürecek sürgün hayatı başladı. Sürgün dönüşünde İstanbul’da Peyâm gazetesini çıkardıysa da gazete kapatıldı. İttihatçılara karşı müzmin muhalefetiyle tanınan Ali Kemal, yazarlık yaptığı gazeteler kapatılarak ya da yayınları sansürlenerek engellendi.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında siyaset dışında kalan ve gazeteciliği engellenen Ali Kemal öğretmenlik yaptı, ticaretle uğraştı. Savaşın hemen sonunda, Ekim 1918’de, Sabah gazetesinde başyazar olarak tekrar yazı hayatına atıldı ve Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra aktif olarak siyasetle ilgilenmeye başladı. 1918 yılında Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın genel sekreteri oldu. Siyasetteki en önemli görevi Anadolu hareketinin tepkisini de çekeceği, kısa süreyle yaptığı Maarif (1919) ve Dahiliye Nazırlığı’dır (1919). Dahiliye Nazırı’yken Kuvayımilliye ve Mustafa Kemal Paşa aleyhinde emirler yayınladı.

26 Haziran 1919’da Dahiliye Nazırlığı’ndan istifa ederek gazeteciliğe döndü ve Peyâm gazetesini tekrar çıkardı. Ocak 1920’de Sabah’la birleşen Peyâm-ı Sabah’taki Mustafa Kemal ve yeni bir İttihatçı hareket olarak gördüğü Kuvayımilliye konusundaki acımasız eleştirileri Yunanların bozguna uğratılmasıyla son buldu. 10 Eylül 1922 tarihli ve kendisinin kaleme alacağı son yazısında “Gayeler Bir İdi ve Birdir” adlı makalesinde yanıldığını ilan ettiyse de bu eylemi Ankara Hükümeti’nin kendisini Ankara’ya sevk kararından döndürmedi. Sorgulanmak üzere Ankara’ya götürülürken, İzmit’te sorgulanmak amacıyla durduruldu. İzmit’te 6 Kasım 1922 günü Nurettin Paşa’nın bilgisi dahilinde linç edilerek öldürüldü.

İki Hemşire, Çölde Bir Sergüzeşt, Fetret adlı 3 romanından başka çok sayıda edebi, tarihi ve tenkit içerikli eseri olan Ali Kemal Gülşen, Mütalâa, Türk, Mecmûa-yı Kemal, Yeni Yol Mecmualarıyla ve Peyâm ve Peyâm-ı Sabah gazetelerini çıkarmıştır. Gazete yazılarında nevi şahsına münhasır kişiliğiyle dikkat çeken Ali Kemal’in makalelerinde sıra dışı bir enerji ve üretkenlikle çabuk yazabilen güçlü, tahrik edici ve polemikçi kişiliğine tanıklık edilir. Milli mücadele karşıtlığında bu hareketi bir İttihatçı hareketi olarak görmesi, barışın silahla değil sulhla geleceğine inanması, hilafet ve saltanata olan sarsılmaz bağlılığının etkisi vardır.

Winifred Brun’la olan ilk evliliğinden Selma ve Osman, ikinci eşi Tophane Nazırı Zeki Paşa’nın kızı Sabiha Hanım’dan Zeki (Kuneralp) adıyla 3 çocuğu olmuştur.

KAYNAKÇA

Ali Kemal Toplu Yazıları 1908-1909, Bölüm I, haz. Safiye Kıranlar, İSİS Yayınları, İstanbul, 2010; Ali Kemal, Ömrüm, haz. M. Kayahan Özgül, Hece Yayınları, Ankara, 2004; Faruk Gezgin, Ali Kemal: Bir Muhalifin Hikâyesi, İSİS Yayınları, İstanbul, 2010; Mustafa Uzun, “Ali Kemal”, DİA, c. 2, s. 405-408; Orhan Karaveli, Ali Kemal, “Belki de Bir Günah Keçisi”, Doğan Kitap, İstanbul 2009.

Safiye KIRANLAR