Kültür ve Sanayi Bitkisi
Keten, ketengilller familyasın en çok bilinen ve kullanılan türüdür. Gövdeden sapsız yeşil-gri renkli küçük beş taç yapraklı, ipeğimsi mavi-sarı çiçeklidir. İki değişik forma sahip olan keten lif ve yağ üretiminde kullanılan tek yıllık bir endüstri bitkisidir. Uzun boylu, 90-110 cm’ye kadar büyüyebilen, yüksekten dallanan ve kuvvetli liflere sahip olan formları lif üretimi amacı ile üretilir. Ağustos-eylül aylarında ekilir ve ülkemizde “mevsim keteni” denir. 40-60 cm’ye kadar büyüyebilen türü kısmen alçaktan dallanır ve yağ elde etmek için üretilmektedir. Mart-nisan aylarında ekilir ve ülkemizde “yaz keteni” olarak adlandırılır.
Anavatanı Ortadoğu ve Güneybatı Asya olan keten, Türklerin Orta Asya’dan beri bildikleri bitkidir. Çinliler keteni sadece tohumu için ekerken Türkler hem liflerinden hem de tohumundan faydalanmıştır. Keten, elde edilen eşyaları ile Türk kültürüne ve bu eşyalara uygulanan usullerin isimlendirmeleri ile Türk diline zenginlik katmıştır. Ketene Uygurlarda kidin, Kazan Bölgesinde kiten, Çağatay Kültür bölgesinde Özbekistan ve Doğu Türkistan’da zıgır denir. Batı Türkçesi, Arapça kökenli “kettân” kelimesini Türkçenin ses yapısına uydurmuştur. Ayrıca Anadolu’da seyrik, seyrek de keten için kullanılan kelimelerdendir. Keten bitkisi besin elementleri yönünden toprağı yormadığı için nöbetleşe ekimde iyi bir ön bitkidir. Bu nedenle keten ekilen yerler yarı nadas olarak nitelendirilmektedir. Keten yeri çok sığ sürülmeli, yolum işleminin rahat olması için tohumlar derine ekilmemelidir. Keten çok verimli olmayan taşlı ve çakıllı araziyi sever. Hasat zamanı üretim amacına göre değişmektedir. Hasat lif amaçlı, tohum amaçlı ve hem lif hem tohum amaçlı olmak üzere 3 şekilde yapılmaktadır. Sadece lif amaçlı hasat keten saplarının yeşil-sarı renkli olduğu ve kapsüllerinin yeni oluşmaya başladığı dönemde yapılır. Sadece tohum amaçlı hasat kapsüllerin %90’ının kahverengi-sarı renk aldığı dönemde yapılır. Bu hasat şekli yaz keteni denilen sadece tohum üretimi için ekilmiş keten için geçerlidir. Hem lif hem de tohum için hasat tohumların olgunlaştığı lif kalitesinin orta seviyede olduğu dönemde yapılır. Kocaeli bölgesinde ketenin hem lifinden hem de tohumundan faydalanılacağı için Ağustos sonu eylül başı ekilen ketenin hasadı bu üçüncü dönemde yapılır ki bölgede haziran ayına denk gelmektedir. Yöre kültüründe bu döneme “keten yolmaları” denir.
Ketenin hasadı el ile yolunarak yapılır. Birkaç tutam keten iki elin baş ve işaret parmaklarının arasını dolduracak seviyeye geldiğinde yolunmuş liflerden bağ yapılır ve bağlanır. Küçük çocukların bile taşıyabileceği kütle ve ağırlıkta olan keten bölmeleri 5’erli gruplar hâlinde birbirlerine destek olacak, tohumları yukarı gelecek biçimde kurumaya bırakılır. Bu beşerli guruplara Kocaeli yöresinde “çuğul” denir. Tarlada yolum işlemi bittikten sonra çuğullar tarlanın birkaç yerinde toplu olarak kurumaya bırakılır. Yeterince kuruduktan sonra harman yanında yığın yapılır. Harman sonu, sıra keten işlemeye geldiğinde tohumlarının liflerinden ayrılması için imece usulüyle çırpma yapılır. Çırpılan keten lifleri bölmeler hâlinde havuzlama-ıslama işlemi için dere veya göl kenarlarına götürülür. 3 gün ile 7 gün arasında ıslandıktan sonra keten bölmeleri kuruması için tarlada olduğu gibi dikine serilir. Kuruyan bölmeler harmana serilerek sağlanır.
Lifler ip hâline gelinceye kadar odunumsu kısımların ayrışması için birtakım işlemlerden geçer. Önce binek hayvanlarının çektiği yuvu denilen mermer veya taştan silindir ile ezilme, tokmakla dövme mengelez denilen aletle kıstırma, demir tarak ile tarama işlemi yapılır. Mengelez bu işlem için yapılmış küt ağızlı bir bıçaktır. Mengelezde kırılan odunsu yapının temizlenmesi amacıyla üzerinde dikine çiviler bulunan taraklar kullanılır. Tarama işleminden geçen lifler kalınca örülerek burma hâline getirilir. Burma hâlindeki lifler ip eğirmenin hammaddesi olarak ticari ürüne dönüşmüştür. Burmaların bir kısmı ev ihtiyacı için satılır. Burma, Kocaeli köylüsünün bir takas ekonomisi ürünüdür. Geri kalanı evde dokunmak üzere muhafaza edilir. El dokumacılığı, çiftçi ailesinin tarımdan arta kalan günlerde hem kendi ihtiyacını karşıladığı hem de fazlasını satıp para kazandığı bir el sanatıdır. Satılmayan burmalardan öreke, çıkrık gibi aletlerle kalın ve ince ip elde edilir.
İnce dokumalar çarşaf, yorgan yüzü, yastık kılıfı, elbiselik, kundaktan kefen bezine her türlü giyim, çeyizlik ve ev eşyası ihtiyacını görmektedir. Kocaeli’de geleneksel giyimin aksesuarları olan uçkur, önlük, yağlık, peşkir, keten bezinden yapılır. Şalvar, içlik, mintan, hırka (zıbın-elibade), gelin çeyizlerinin tamamına yakını, gelinlikler bile keten bezindendir. Giyim kuşamda, iç donundan, zıbına kadar her türlü giyim eşyası üretiminde, çarşaf, örtü, kanaviçe işlenebilen her türlü çeyiz eşyasında kullanılır. Kış aylarında sıcak, yaz aylarında serin ve ter tutucu özelliğe sahiptir. Dokunan bezlerin üzerine işlenen motifler ise çıtlak kahve, yıldız, manda gözü, kırkayak, sevda çiçeği, karpuz çekirdeği, karanfil, kutulu sarma gibi isimlerle adlandırılmaktadır.
Ketenin ince ip elde etmek için taranması sırasında ortaya çıkan “kıtık” denilen kaba kısmından kalın ip elde edilir. Bundan kilim, yolluk, çuval gibi ev eşyası üretilir. İp elde edilemeyen çöpünden kıtık yatağı elde edilir. Sedirlere katı yastık yapılır. Köylere gelen çöpçülere satılan bu atıklar mobilya sanayisinde koltuk dolgu malzemesi olarak kullanılır.
Endüstriyel ürün olarak keten lifi halat, yelken bezi, urgan olarak denizde kirliliğe yol açmadığı ve suya dayanıklı olduğu için denizcilikte tercih edilir. Dayanıklılığı ve gözenekleri dolayısıyla da rüzgârı daha iyi tutar. Keten, pamuklu kumaşa göre sıcağa ve neme karşı daha dayanıklıdır. Çadır bezi, muşamba, gaz maskesi, hortum yapımında kullanılır. Lifleri çıktıktan “keçin” adı verilen atıkları doğrudan yakacak olarak kullanıldığı gibi fındık kabuğu, odun talaşı gibi preslenerek sunta, MDF, kontrplak elde edilir. Fabrikada havuzlanan ketenin suyundan mürekkep yapılır. Keten bezi tıpta da tercih edilmektedir: “İlaç oldurkim cevzi ve anasonı ikisin bir pare beze bağlayalar ol bez kettan ola”. Keten tohumu gıda sektöründe ekmek yapımı, kahvaltılık gevrek, protein tozu, kek yapımı, margarin yapımı, salata yağı, kızartma yapı ve kapsül olarak gıda takviyesinde kullanılmaktadır. Ayrıca yumurta tavukçuluğunun yem rasyon bileşenleri arasında yer almaktadır. Öğütülerek veya tane hâlinde eczacılıkta, pastacılıkta kullanılırken diyet ve beslenme programlarında önerilen omega açısından zengin bir üründür.
Keten tohumunun besin değerleri 100 gr için:
İçerik |
Miktar |
Günlük alınması gereken değer |
Kalori |
534 kcal |
%26,70 |
Karbonhidrat |
28,88 g |
%9,32 |
Lif |
27,3 g |
%109,2 |
Protein |
18,29 g |
%36,58 |
Yağ |
42,16 g |
%64,86 |
Kolesterol |
0,0 mg |
%0,0 |
Vitamin A |
0.0 IU |
%0,0 |
Vitamin C |
0.6 mg |
%1,2 |
Potasyum |
813 mg |
%23,23 |
Kalsiyum |
255 mg |
%25,5 |
Demir |
5,73 mg |
%31,83 |
Keten tohumunun özellikle mide bağırsak sistemindeki sorunlar, fazla kilolar, yüksek kolesterol, yüksek kan şekeri, kemik zayıflığı, kalp damar sağlığı, romatizmal hastalıklar, bazı deri hastalıkları, yaralar, solunum yolu rahatsızlıkları üzerinde olumlu etkisi vardır. İçerdiği yağ asitleri, protein, mineral ve amino asitle vücutta mucizeler yaratan keten tohumu doğal yollardan sağlığı korumanın en iyi yoludur.
KAYNAKÇA
Adem Arı, “Ketenin Türküsü”, Kandıra Sempozyumu ve Kandıra Kurultayı 25-26 Aralık 2004 Bildiriler Kitabı, Kocaeli 2005 s. 152 181. (s166); Sait Akman, ABD-AB “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Türkiye Açısından Bir Değerlendirme”, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Ankara 2014. C. 13 S. 1. s. 17; Attila Çetin, “Kandıra, Kaymas, Akabad (Akçaova) Temettuat Defterleri,” CII. İzmit 2009 s. 414; Burhan Oğuz, Bizanstan Günümüze İstanbul Suları, İstanbul 1988 s. 51; Ebru Çatalkaya Gök, Zahide İmer, Gelibolu Yelken Bezi, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi Cilt: 10 Sayı: 49 Nisan 2017; Füsun Ertuğ, Anadolu’nun Önemli Yağ Bitkilerinden Keten ve Izgın, Anadolu’da Beziryağı Üretimi ve Bezirhaneler, (s. 117); Hacer Ateş, “Şehirlerin Su İhtiyacının Karşılanmasında Vakıfların Rolü: XV. XVI. Yüzyıllarda Rodoscuk’da Vakıf Suları ve Yapıları,” Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Edirne 2019, Sayı 21 s. 827-828; Işıl Altun, “Kocaeli ve Çevresine Ait Bir Dokuma: Köy Çezmesi ya da Kandıra Bezi,” I. Uluslararası Kocaeli ve Çevresi Kültür Sempozyumu Bildirileri 20-21-22 Nisan 2006, Cilt-I, Kocaeli 2006, s. 93; Mustafa Arlı, “Kandıra İlçesinde Keten El Dokumacılığı”, “Ankara: II. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri,” V. Cilt Ankara 1983, s. 31; Nilüfer Koçak, Serkan Bayraktar, “Türkiye’de Keten Tarımı,” Zıraat Mühendisliği, Temmuz-Aralık 2011 S. 357. s. 13-17; Özkan Tağı, “Kaynarca (Sakarya) Şeyhtimari Konak Köyü Kilimleri”, Arış, 2020Sayı: 17, s. 120139; Serkan Yılmaz, Arslan Uzun, Keten Tarımı, Samsun 2019, s. 3-24-25; http://izmitziraatodasi.com/tarim.html; Donald Quataert, Osmanlı İmparatorluğu (1700-1922) İstanbul 1993; BOA. A.DVN.SMHM.d. 138-803 1144 Za 10; BOA.AE.SABH.İ. 307-20584 1198-Ş.11; BOA. AE.SMRD.IV. 1 84 1047 C 11; BOA AE. SMHD. II. 89-7333 1234
Ca 01; BOA. AE. SMHD. 45-2964 1247 Ra 15.
Adem ARI