KAZIM DEMİRER

Madde no:870

Bürokrat

Osmanlı Devleti’nin son döneminde görev yapmış Yüzbaşı Mustafa Efendi ile Emine Hanım’ın çocukları olarak 1895 yılında İzmit’te dünyaya geldi. İzmit İdadisi’nin rüşdiye kısmını bitirdikten sonra eğitimini İstanbul’da Vefa Lisesi’nde ve Mekteb-i Mülkiye’de sürdürdü. Buradan Temmuz 1915’te pekiyi derecesi ile mezun oldu. Aynı yılın Ağustos ayında silahaltına alındı. Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar yedek subay olarak askerlik yaptı. Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından Aralık 1918’de terhis edildi. Milli Mücadele döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında uzun süre serbest çalıştı. 19 Mayıs 1925 tarihinde Karasu nahiyesi müdürlüğüne atanarak memuriyete başladı. Birkaç ay sonra kaymakamlığa yükseltildi. 4 Ocak 1926’da Kadınhanı, 25 Ağustos 1928 tarihinde Keskin kaymakamlığına getirildi. 18 Mart 1931 tarihinde Ankara vilayeti mektupçuluğu görevi verildi. 30 Mayıs 1934 tarihinde, yeni teşkil edilecek illerin örgütlenmesi, iskân ve yatırım politikalarının takibi amacıyla kurulan Birinci Umumi Müfettişlik İskân Müdürlüğü’nün başına getirildi. 4 Mart 1936 tarihinde vali yardımcısı göreviyle Diyarbakır’a atandı (BCA, 102-7-19). 4 Haziran 1937 tarihli kararname ile Urfa valisi yapıldı (BCA, 75-49-1/71-423). Dört yıldan fazla sürdürdüğü bu görevden sonra sırasıyla 14 Aralık 1941’de Kırklareli, 10 Aralık 1946’da Yozgat ve 21 Şubat 1947’de Edirne valiliklerine tayin edildi. 28 Aralık 1948 akşamı saat 20:00 sıralarında makamında bulunduğu esnada geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti (Cumhuriyet, 30 Aralık 1948). Evli ve üç çocuk sahibi olup Fransızca bilmekteydi. Sınıf arkadaşı Naci Akverdi, Mülkiye eğitimi sırasında Kazım Demirer’le beraber Kevork Simkeşyan’dan Ermenice dersi aldıklarını belirtmiştir. Kendisi sütü ve eti çok sevmekteydi. Kırklareli valiliği sırasında sütü için vali konağında manda baktığı, kuzu ziyafetlerine düşkünlüğünden dolayı adının “Kuzucu Vali”ye çıktığı bilinmektedir.

Kazım Demirer Cumhuriyet değerlerine bağlı olmakla beraber halk aydınlanmasına önem veren bir kişiydi. Urfa valiliğinde önceliği eğitim konusuna vermişti. O tarihte vilayet genelinde 30 okul bulunmaktaydı. İlk iş olarak beş derslikli bir okul binasının inşaatını başlattı. Selefi Atıf Ulusoğlu’nun girişimiyle çok kötü durumdaki binasından yeni bir binaya taşınan ortaokul için öğretmen takviyesi yaptırdı. Ankara’ya gönderdiği raporlarda, vilayetin muhtelif yerlerinde birkaç köyün birden faydalanabileceği okullar açılması gerektiği ve acilen bir liseye ihtiyaç bulunduğu üzerinde durdu. Urfa’ya 1939 yılında bir un fabrikası kazandırdı. Aynı yıl Diyarbakır ile Gaziantep’i birleştiren şose üzerindeki betonarme köprünün temelini attı (Ulus, 18, 27 Şubat 1939).

Ahalinin temel ihtiyaçları ile yakından ilgilenmekteydi. Göreve başladığı yıl Urfa Halkevi’ne Uray Sineması’nda bir müsamere düzenletti. Elde edilen gelir fakir öğrencilerin iaşe ve elbise ihtiyaçlarının giderilmesinde kullanıldı. Kırşehir ve etrafını etkileyen 1938 depreminde zarar görenler için başlattığı yardım kampanyasına hayırseverler büyük katılım gösterdiler. Dayanışmanın ve yardımlaşma duygusunun güçlenmesi için milli bayramları ve özel günleri vesile eder, resmi kutlamaların dışında tiyatro, halkoyunları ve balo gibi etkinliklerde halkın bir araya gelmesini sağlardı. Halkevi gibi kuruluşları eğitim, kutlama ve sosyal ihtiyaçlar için düzenlenen etkinliklerde öncülük etmeye ve ev sahipliğine teşvik ederdi. Ayrıca halkı sağlıklı yaşamaya özendirmek için spor müsabakaları düzenletirdi. En coşkulu kutlamalardan biri Cumhuriyet’in 15. yıldönümünde gerçekleşmişti. Bundan birkaç gün sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün Türkiye’yi yasa boğan vefatı onun valiliğine tesadüf etti. Urfalılar adına CHP genel sekreterliğine taziye telgrafı gönderdi. 21 Kasım 1938 tarihinde bütün yurtta yapıldığı üzere, Urfa’da da bir tören düzenledi. Kızı Hayrunnisa Demirer de Atama başlıklı şiiri okudu. Halkevi’ne büyük önem vermekteydi. Karakoyun meydanında eski bir okul binasından bozma binayı yetersiz bulduğu için CHP genel merkeziyle temasa geçerek herkesin rahatlıkla ulaşabileceği Köprübaşı mevkiinde bir arazinin halkevi inşaatına tahsisini sağlamıştır.

Beş yıl süren Kırklareli valiliği İkinci Dünya Savaşı yıllarına tesadüf ettiği için, alınan tasarruf tedbirleri nedeniyle resmi yatırımlar sönük kalmıştır. Aynı tarihlerde bütün yurtla birlikte Trakya bölgesinde de kıtlık hüküm sürmüştü, fakat Vali Demirer yerel imkânları seferber ederek önemli işler başarmıştır. Birçok köye okul yaptırmış, okulları gelişigüzel değil, Kepirtepe Köy Enstitüsü’nden mezun olacak öğretmenlerin ihtiyaçlarına uygun olarak, atölyeli biçimde inşa ettirdi. Kendisinin göreve gelişinden iki yıl önce temeli atılan fakat savaş nedeniyle durdurulan valilik inşaatını 1944’te tekrar faaliyete geçirmiş, halen kullanılmakta olan binanın inşaatı bitmeye yaklaştığı sırada tayini çıktığı için hizmete girmesi selefi Salih Kılıç’a kısmet olmuştur. 1943 yılında Çorum, Amasya, Tokat illerindeki deprem mağdurları için yardım kampanyası düzenlemiş, para ve giysi yardımında bulunanları listelerle duyuyarak, halkı yardıma özendirmiştir. Yine Kızılay yararına spor etkinlikleri ve eğlenceler düzenletmiştir. Urfa ve Kırklareli valilikleri sırasında Çocuk Esirgeme Kurumu’nu yakından izlemiştir. Kurumun güçlü kalması ve çocukların ihtiyaçlarında kısıtlamaya gidilmemesi amacıyla yörelerin zenginlerini sürekli biçimde burayı desteklemeye teşvik etmiştir.

KAYNAKÇA

Ali Çankaya, Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (Mülkiye Şeref Kitabı), c. IV, Mars Matbaası, Ankara 1968-1969; Ferit Yücebaş, Cumhuriyet Döneminde Güneydoğu Anadolu (Gaziantep-Mardin-Urfa)’ya Yapılan Kamu Harcamaları ve Yatırımlar (1923-1950), Hiper Yayın, İstanbul 2020; Meltem Ünal-V. Türkan Doğruöz, “II. Dünya Savaşı Yıllarına Bir Örnek: “Trakyada Yeşilyurt” Gazetesinde Kırklareli (1943)”, RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, sayı 14, Mart 2019, ss. 327-352; Nazif Karaçam, “Edirne’de Bir Osmanlı Valisinin Tuhaflıkları”, Gazete Trakya, 17 Mart 2010; Nazif Karaçam, “Cumhuriyet Hükümetine Eğitim Raporu Yazan Üç İlden Biri Kırklareli”, Gazete Trakya, 18 Eylül 2012; Yüksel Yıldırım, Urfa Halkevi (1934-1951), Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara 2016; Yüksel Yıldırım, “10 Kasım 1938: Büyük Kaybın Urfa İline Yansıması”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XVIII/36, Bahar 2018, ss. 163-192.

Kemalettin KUZUCU