KARAMÜRSEL’DEKİ MANEVİ ŞAHSİYETLER VE TÜRBELERİ

Madde no:843

Karamürsel’de bulunan bazı tarihi mezarlıkların yanında, yatırların ya da türbelerin bulunduğu eski tekkelerin izlerini de görmek mümkündür.

Karamürsel’in, bir köşesinde türbe ya da yatırların yer aldığı bazı tarihi mezarlıklar, Türk toplumunun mezarlara duydukları saygıdan ötürü yerleşim alanlarına yakın noktalarda yer almıştır. Karamürsel’in koruma altına alınan eski mezarlığı ile bugün ilçenin kırsal mahallesi olan Ereğli ve Pazarköy’deki mezarlıklar buna örnek gösterilebilir.

Karamürsel’in bir başka kırsal mahallesi olan Akçat’ta ise, İstanbul kuşatması için bu bölgedeki Hersek yolunu kullanan Emevi İslam ordusunda çıkan salgın hastalıkta vefat edenlerin topluca defnedildiği Şamlılar Mezarlığı mevcuttur. Yerel dilde buranın bir başka adı ise, Garipler Mezarlığı’dır. Rivayete göre, Akçat’ın Kozlar mevkiindeki bu mezarlıkta yatanlar Müslüman Emevi askerleridir. Kayıt bulunmayan mezar taşlarının büyük bir bölümü, kaçak kazılar sebebiyle tahrip olmuş hâldedir.

Karamürsel merkez mezarlığında yapılan araştırmada, en eskisi miladi 1754 tarihli mezar taşına rastlanmıştır. Kitabedeki bilgilere göre, bu mezar, Attarzade Hacı Mehmet Ağa’ya aittir. Osmanlı dönemine ait bu tür mezar taşları merkez dışında, Ereğli, Akçat ve Pazarköy mezarlıklarında da mevcuttur.

Manevi Şahsiyetler

Bilhassa Osmanlı toplumunda önemli bir yere sahip olan zaviyeler ve tekkeler, derviş, şeyh ya da dedeler üzerinden Karamürsel’de de varlıklarını sürdürmüşlerdir. Genellikle rivayetlere dayandırılan ve bir kısmına da keramet atfedilen bu manevi rehberlerden bazılarının türbeleri ya da mezarları günümüze kadar ulaşmıştır. Bu manevi şahsiyetler şunlardır:

Karşı Baba

Çevrede Tekke Baba olarak tanınan Karşı Baba, ilçeye 3 km uzaklıkta, Pazarköy sınırları içindedir. Mezarının bulunduğu yer ise eski bir tekkedir. Mezar taşının kitabesinde yer alan miladi 1043 ölüm tarihine bakılırsa, Türklerin Anadolu’ya ayak bastığı 1071 Malazgirt Savaşı’ndan önce bu topraklara ulaşmış erenlerden olduğu ortaya çıkar. Bölgenin en eski yatırlarındandır. Doğum tarihi bilinmemekle birlikte Karşı Baba’nın ölüm tarihi hicri 435, miladi 1043’tür. Yatırın kitabesindeki alt beytinden, bu kabrin 1817 tarihinde onarıldığı anlaşılmaktadır.

“Gel niyaz et sıdk ile Aliyü’l Murtaza

Destgir olsun sana ol Şah-i Hüseyin’i Kerbela Üçler ile Yediler Kırklar ile Yetmiş zuhur Kıldılar ol Resulün yoluna canlar feda

Sıdk ile yüzler sürenin halidir dergâhına eyler asan Her muradın hazreti bari kala

Karamürsel beldesinde kendisine medfun edup Kutbul Âlimi sırrı sultan Hazreti Karşı Baba”

Sırrı Sultan

Pazarköy merkez mezarlığındaki türbede ise, toplam 5 kabir bir arada yer almaktadır. Kabirler, gerçek adı Mehmed Emin, mahlası Sırrı Sultan olan bir tarikat ehlinin kendisine ve ailesine aittir. Eşrefoğlu Rumi Hazretleri’nin Anadolu’ya getirdiği Abdülkadir Geylani’nin Kadiri tarikatının bir kolunu teşkil etmiştir. Kabirlerin bulunduğu türbenin uzun yıllardan sonra yapılan restorasyonu esnasında, en büyük kabrin başucundan, üzerinde herhangi bir kayıt olmayan, iki metre uzunluğunda mermer bir sütun bulunmuştur. Türbe ile ilgili bilgi aktaracak hiçbir kitabeye ya da bulguya rastlanmamıştır.

Bugünkü türbenin bulunduğu alanda yer alan Sırrı Sultan dergâhının, Osmanlı döneminin ilk yıllarında yaygın olan tasavvufi yapısından kayarak temeli Bektaşiliğe dayalı ahilik ekolünde faaliyet gösterdiği de rivayet edilmektedir. Sultan II. Mahmut (1808-1839) döneminde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması sırasında, kılıç artığı yeniçerilerin sığındıkları türbe ve yatırların kıyıma uğratılması sebebiyle, Pazarköy’deki Sırrı Sultan Türbesi’nin de bundan nasip aldığı görüşü mevcuttur.

Derviş Ali

Mezarı ilçenin 4 Temmuz Mahallesi’ndedir. Mezarının bulunduğu alan aynı zamanda dervişin adıyla anılan eski zaviyelerdendir. Mezar taşındaki kitabeye göre, H. 1161, M. 1782 yılında vefat etmiştir. Bektaşi tarikatındandır.

Şeyh Hasan Dede

Merkez Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki eski zaviyesi içinde yer alan kabrinde yatan Şeyh Hasan Dede, “Hediyetü’l-İhvan” isimli el yazması bir kitaba göre, XVII. asırda Karamürsel’de yaşamıştır. Sünni tarikatlarından biri olan Halvetiliğin Şems koluna mensuptur. Abdülmecid Sivasi Hazretlerinin halifelerinden olduğu rivayet edilir.

Şeyh Seyyid Muhammed Said

İlçenin Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerindeki Şeyh Hasan Dede mezarının yer aldığı eski zaviyede çıkan mezar taşıyla varlığı ortaya çıkmıştır. Mezar taşındaki kitabede, Hazreti Muhammed’in soyundan geldiği belirtilmiştir. Doğumu, miladi 1760, ölümü 1823’tür.

Şeyh Arap Dede

Mahlası Arap Dede olan bu şeyhin asıl adı Halil İbrahim’dir. Mezarı, ilçe merkezindeki Park Caddesi üzerindedir. Arap Dedenin, XIV. Asırda yaşadığı, beldede halka irşatta bulunduğu ve düşmanla yapılan bir savaşta ise şehit düştüğü rivayet edilir. Doğumu ve ölümü hakkında bir bilgiye ulaşılamamıştır. Yine aynı rivayete göre, birlikte irşatta bulunduğu ve yine birlikte girdikleri muharebede şehit olduğu yol arkadaşı Peşin Dede’nin mezarı da aynı yerde bulunmaktadır.

Vasiye Nine Türbesi

İlçe merkezinin Park Caddesi’nde yer alan Vasiye Nine Türbesi’nde aynı adı alan kadın evliyanın kabri yer almaktadır. Ancak müzede ya da mezar taşında, kadın evliyanın doğum ve ölüm tarihleri hakkında hiçbir kayıt bulunmamaktadır. Türbenin dışındaki kitabeden XIX. asırda yaşadığı rivayet edilmektedir.

Akça Dede

Karamürsel’in en eski yerleşim alanlarından bir olan Akçat Köyünün kurucusudur. XIV. asırda yaşamış, Kara Mürsel Alp’in ümerasındandır. Asıl ismi Akçati Ali Efendi olan Akça Dede aynı zamanda manevi bir toplum liderdir. Bundan ötürüdür ki, bugün Karamürsel’in mahallesi olan eski köy onun adıyla anılmaktadır. Kabri de köy mezarlığındadır. Kitabesinde, doğum ya da ölüm tarihleri ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.

Seyyid Abdülvvehap Gavsi

Kabri, Karamürsel’in Dereköy Mahallesi’ndeki mezarlığındadır. XII. yüzyılda yaşamıştır. Mezar taşı kitabesinde, tasavvufun önemli velilerinden Gavsi’l Azam Seyyid Abdülkadir Geylani’nin evladı olduğu rivayet edilen Abdülvvehap Gavsi, hicri 593, miladi 1194 yılında vefat etmiştir. Mezarının kitabesinde şu satırlar yer almaktadır: “Gavsü’l-Azam Seyyid Abdülkadir-i Geylanı evladı. Seyyid Abdülvehhab-ı Gavsi Gel ziyaret et kabrimi sıdk ile Nesl-i Ale’l-Mustafa Destgir olsun sana Aliyye’l-Murtaza Eyler asan muradın hazret-i bari Hüda Talib-i yezdan aşık-ı fahr-i cihan Hadim-i Burhan muhibb-i piran saki-i salikan hicri 590 senesinde oldu vasıl-ı Rahman Nercu minallahi Te’ala bi-şefaatihi ve himmetihi yevmil-kıyam.” Bölge ile ilgili uzun yıllar araştırmalar yapan tarihçi Ahmet Nezih Galitekin’e göre, Kadiri tarikatını Anadolu’ya getiren Eşrefoğlu Rumi Hazretleri’nin halifelerinden bazı şahıslar, İznik ve Karamürsel’deki bazı yerlere tekkeler açmışlardır. Nitekim Karamürsel Pazarköy’deki Kadiri tekkesi bunlardan birisidir. Karamürsel Dereköy’de de böyle bir Kadiri tekkesinin bulunduğu öngörülmektedir. Dolayısıyla Dereköy’deki bu yatır mezarının, Seyyid Abdülvvehap Gavsi’ye değil, bu bölgede tekkesi bulunan Abdülkadir Geylani neslinden birine ait olması kuvvetle muhtemeldir. Zira Abdülkadir Geylani’nin evladı Seyyid Abdülvvehap Gavsi Efendi hicri 593 yılında Suriye’nin Halep kentinde vefat etmiş ve orada defnedilmiştir.

Sünni Baba

Hediyyetü’l-İhvan adlı esere göre, Sünni tarikatlarından Halvetiliğin Şems koluna bağlı bulunan Sünni Baba’nın mezarı, ilçenin Osmaniye Mahallesi’ndedir. Yatırın yer aldığı geniş bir alan ise, aynı adla anılan eski bir zaviyenin merkezidir. Sünni Baba’nın, Gölcük Örcün Mahallesi’nde metfun Sultan Baba ve Değirmendere’deki Abdurrahman Dede ile birlikte XV. asırda, Fatih Sultan Mehmet devrinde yaşadığı rivayet edilmektedir. Sünni Baba’nın doğumu ve ölümü ile ilgili bir kayıt bulunmamaktadır.

KAYNAKÇA

Mehmet Ersöz, Akçat’ın Manevi Mimarları, İmtihan Yayınevi, İstanbul 2020, s. 97-98; Mercan Yıllık Dergi, Sayı 1, Haziran 2011, s. 4; Cemalettin Özbay, Kocaeli Dökümantasyon Merkezinden Haberler, Ekim 2000, sayı 42; C. Özbay, “Pazarköyü Makalesi”, Karamürsel gazetesi, 26.11.2007; Dr. Adalet Çakır, Abdülkadir-i Geylani ve Kadirilik, İstanbul 2012, Cilt II, s. 877; Erdoğan Özdemir, Kaptan-ı Derya Karamürsel, 3.Baskı, Mert Ofset, İstanbul 2004, s. 348-349350-351-352-353-354.

Erdoğan ÖZDEMİR