Hicri 983, miladi 1575 tarihinde İstanbul merkezli kurulan ve bir başka kolu İznik Muraga Köyü’ne kadar uzanan Karamürsel Kara Bali Bey İbn-i Ahmet Vakfı, hicri 938 tarihinden beri ibadete açık olan Kara Bali Mehmet Bey Camii’nin yer aldığı sahada külliyesiyle birlikte varlığını sürdürmektedir. Mehmet Bey, ilk kurulduğunda vakfa adını veren Malkoçoğullarından Kara Bali İbn-i Ahmet Beyin oğlu olup, yaşlılığından dolayı babasının yönetimden feragat etmesi üzerine vakıf defterindeki 1454 numaralı vesikaya göre hicri 20 Muharrem 1087-miladi 1676 tarihinde, şeyhülislamın onayı ile buranın idaresini üstlenmiştir. İdarede ikinci kurucu isim ise Rumeli kazaskeri Avaz Bin Bali’dir.
Hicri 983, miladi 1575 tarihli vakıf onayını belirten senet bilgilerinin yeni harflerle çevirisi şöyledir: Kara Bali Vakfı’nın vakfiyesidir. Ve kuyudatı Babu’s-Saadet Ağası Defteri’ndedir.
“Vakf-ı cami-i şerif ve mekteb-i latif-i merhum Bali Bey İbni Ahmed der İstanbul ve Karamürsel ve karye-i Muraga kayıd şude müceddeden be-muhasebe-i evkaf-ı küçük ber muceb-i vakfiyye-i ma’mulun biha ba arzuhal-i Mehmed ve murad ber vech-i meşruta elmütevelliyan ve ba i’lam-ı Mehmed Edip Efendi naib-i mahkeme-i Mahmud Paşa ve baferman-ı ali el-vaki fi gurre-i Cemaziye’l-ahir sene 1211.
Ba imza-i İvaz bin Bali el-müvella bi’l-asker’il-muzaffer bi Rumeli gufire lehuma Şerrefe bi mutaleati’il-abd Kethüdazade Mehmed el-müfettiş bi-evkafi’l haremeyni şerifeyn gufire lehu.”
Orijinal metnin günümüz Türkçesi ile ifadesinde vakfın onayı şöyle belirtilmiştir:
“Mütevelliler meşrutasına göre (kurulmakta olan vakfın odalarında bu görevi yapmak üzere), Mehmet ve Murat’ın dilekçeleri ile Mahmut Paşa Mahkemesi hakimi Mehmet Edip Efendi’nin ilamı ile ve 1211 senesi Cemaziye’l ahir (hicri takvimin 6. ayı) ayının başındaki yüksek fermanı ile geçerli vakfiyye gereğince evkaf-ı küçük muhasebesine yeniden kayıt olan İstanbul, Karamürsel ve Muraga Köyü’ndeki cami-i şerif ve merhum Bali Bey’in oğlu Ahmet Bali Bey Mekteb-i Latif Vakfı.
Rumeli’deki muzaffer askerle ilgili memur Balioğlu İvaz’ın, Allah ikisinden de razı olsun, imzasıyla.
Haremeyn-i şerifi (Mekke, Medine) Vakıfları Müfettişi Kethüdazade Mehmet, mütalaa ederek şereflendirdi.”
Osmanlı Devletinin kuruluşunun manevi mimarı Şeyh Edebali soyundan geldiği rivayet edilen Kara Bali Bey İbn-i Ahmet’e ait vakfın Karamürsel’deki külliyesinde 1 camii, 1 kervansaray, 1 mektep, 1 imaret, 1 çeşme ve 1 hamam mevcuttu.
Kara Bali Ahmet Bey Vakfı’nın senet kaydında, vakıf idaresi ile mülk ve bunlardan sağlanan gelirlerinin nasıl kullanılacağına ilişkin hükümler yer almaktadır: “...Ve dahi adı geçen mescidin yanında, yüksek yapılı, temelleri eşsiz olan bir mektep kurup yetimlerden ve çocuklardan Kur’an öğrenmek isteyenlere, Allah rızası için eğer onları meccanen naim cennetinin mirasçılarından eylerse vakfın gayesini ihya etmiş olur.” Vakfa, İstanbul’dan bağışlanan değerli mülkler için hayır sahiplerine yapılan duaların yoğunluğu dikkat çekmektedir:
“...Ve dahi vakfetti, adı geçen şehrin (İstanbul) Unkapanı Mescidi yanında bulunan hepsi 4 dükkân ki, bir yönden deniz ile ve diğer iki yönden umumi yol ile sınırlı.”
Vakfın amaçlarının ve hizmetlerinin net bir şekilde kaydedildiği senette şu bölümler, buna örnek gösterilebilir:
“...Ve vakfın o iş için ayrılan 3 akçesi dahi, talim yönü için olup cuma ve bayramlar dışında her gün talim (eğitim) evinde Müslüman çocuklara Kur’an’ı, güçleri yettiği kadar lügat, nahiv (Arapça gramer), Farsça ve diğer yazı ilimlerini öğretip ve telkin edip ahlaklarını en güzel şekilde güzelleştire, eğitim ve terbiye kurallarına uyula. Ve onların, (vakıftaki yoksul çocukların), kendi çocuklarına bakar gibi bakımlarını yapıp eğitim ve rehberlikte o çocukları üstün kılınmalarını sağlayacak olanlara yetki verilmeye, bu sıfatla sıfatlananlara da vakfın hizmet kapısını teslim etmeye.” Vakfın gelirlerinin nerelere ve nasıl harcanacağına ilişkin hükümler de açık bir şekilde dile getirilmektedir: “...Ve dahi Karamürsel kazasında bulunan vakfın ihtiyaçlarını görmek için iyi bir adama gelirleri toplatıp ona günde 3 akçe ödene. Tahsilatı özenle ve gayretle yerine getire.”
“...Ve dahi vakıf şartıdır ki, her gün 4 akçe, ezan ve salat (namaz) vakitlerini bilen, övgüye değer sıfatlara haiz, ibadete düşkün, salih kimseye müezzinlik yönü için verilip, her gün boş vaktinde minareyi temizlemekle mesul olup, caminin kapısını açıp kapamaya ve ihmal etmeksizin kandillerin fitillerini yaka. 4 salih hafıza, Cuma namazlarından önce Kur’an-ı Kerim tilavetine devam etmeleri için yarımşar dirhem verile. Her gün iki salih kimseye, salat-ı fecir’den sonra adı geçen camide, Kur’an’dan birer cüz okumaları karşılığında 1’er akçe verile.”
Kara Bali Mehmet Bey Camii ile mektep de dahil vakfın diğer binalarında ve müştemilatında kullanılmak üzere hasır, balmumu, yakacak odun ve abdest ibrikleri satın alınmasını isteyen vakıf merkez yönetimi, Karamürsel’de hayırseverler tarafından vakfedilen mülklerle ilgileri şu bilgileri de kayda geçmiştir:
“...Ve dahi adı geçen Karamürsel kasabasından hayırseverler, yolcular ve misafirler için bir kervansaray yapıp vakfettiler. Ve Müslüman çocukların eğitimleri ve tahsilleri için bir Dar-ı Talim (mektep) ile yanında bir adet çeşme yapıp vakfettiler. Ve bu kervansaray ile mektebin ihtiyaçları için adı geçen kasabada bir hamam ve hamamcının barınması için bir ev yaptırıp vakfettiler.” Kara Bali Vakfı’nın ödenecek varsa, eskisi gibi imam ve kayyıma 9’ar akçe verilmesi hakkında emirdir: Karamürsel kadısına hüküm ki: Karamürsel mahallatından (çevresinden) Bali Mahallesi ahalisi meclisi şer’a varup (kanuni yolla) mahalle-i mezburdan (adı geçen mahalleden) Kara Bali Vakfı’ndan müsaadesi olup (vakfın parası olup) uzun seneler mezbur camide imam ve müezzin olanlara 9’ar akçe vazife (ücret) viregelmişlerken haliya mütevelli olan (hâlen görevde olan) hüsnü cabisi Mustafa’ya mektup gönderip vakfından 3’er dirhem gümüşün veresin diyu haber virmekle cami-i mezbur kapanmak durumu geldiğinden kadimden veregeldikleri vazifeleri (ödenekleri) vermek babında (verilmesi yolunda) emri şerif rica eyledikleri arz itmegin meşrut vakfa muhalif olmayup (vakfı yapan zatın tayin ettiği şartlara aykırı olmayıp) vakfın müsaadesi varsa (vakfın ödeme gücü varsa) beratları mucibince müstahak oldukları (hak ettikleri) vazifeleri (ödenekleri) verilmek emrim olmuştur. Mühimme-96 sf. 36 Evasit Ramazan/1089-1678.”
KAYNAKÇA
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, “Kara Bali Bey bin Ahmed Vakfı’na ait 983 (M. 1575) tarihli arşivinin tasdikli örneği”; Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivindeki 629 numaralı defter, sf. 453, sıra no.346; Erdoğan Özdemir, Kaptan-ı Derya Karamürsel, 5. Baskı, Zinde Yayınevi, İstanbul, 2017, s. 107-112; Agâh Yönsel-Şemsettin Arkan, Karamürsel, Tisa Matbaacılık, Ankara, 1972, s. 68.
Erdoğan ÖZDEMİR