KALKINMA/GAYRİSAFİ YURT İÇİ HASILASI

Madde no:800

Kocaeli’nin GSYH’sı

Kocaeli bölgesi, Türkiye’nin en dinamik üçgeni hâline gelen ve bu yöndeki gelişimini daha da belirgin hâle getiren İstanbul-Sakarya-Bursa çeperinin merkezinde, çeperdeki her üç nokta ile bütünleşmiş bir bölge olarak tanımlanabilir. Öncelikle, bir sanayi bölgesi olarak ifade edilebilecek olan Kocaeli’nin, bütün yapılanmasının sanayi üretiminin oluşumu ve devamını sağlamaya dönük olarak şekillendiği söylenebilir. Bölgenin bu özelliğini, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinin geçirdiği sanayileşme ve kalkınma evrelerindeki gelişmişliği ile elde ettiği, sahip olduğu birikimle gelecekte de bu karakterini devam ettireceği belirtilebilir.

Konu bu yönü ile ele alındığında, öncelikle görülür ki Kocaeli çok yakın gelecekte sadece Türkiye için değil, aynı zamanda küresel dünyada da öne çıkan kent olma vasfını daha da pekiştirecektir. Araştırmalara göre Kocaeli 2004 yılında, Türkiye GSYH’ndaki

%3,07 olan payını 2019 yılı itibariyle %4,02’ye çıkarmıştır. Aynı yıllar itibariyle, Türkiye genel büyüme oranlarının üzerinde olmak üzere %25,5’e ulaşan bir gelişme göstermiştir.

 

2004

2007

2008

2009

2010

2011

2014

2017

2018

2019

Türkiye

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

100,00

Kocaeli

3,07

3,21

3,28

3,08

3,19

3,44

3,62

3,87

4,03

4,02

Tablo No 1: Kocaeli’nin Türkiye GSYH Payı (%)

 

 

2004

2013

2014

2015

2016

2017

2018

2019

Türkiye

5,961

12,480

12,112

11,019

10,883

10,617

9,693

9,127

Kocaeli

9,027

20,572

19,900

17,987

17,618

17,710

16,648

14,304

Tablo No 2: Kocaeli’de Kişi Başına Düşen GSYH (ABD doları)

 

 

Kocaeli

Türkiye

Kocaeli

Türkiye

Kocaeli

Türkiye

Kocaeli

Türkiye

 

 

Tarım

Sanayi

Hizmet

Vergi-Sübvansiyon

Toplam

2004

1,51

9,42

41,94

25,13

43,93

52,84

12,61

12,61

100,00

2005

1,49

9,25

42,96

25,30

42,87

52,77

12,68

12,68

100,00

2006

1,28

8,16

44,11

26,11

42,07

53,19

12,54

12,54

100,00

2007

1,21

7,52

44,99

26,46

42,42

54,64

11,38

11,38

100,00

2008

1,24

7,48

45,19

26,24

42,59

55,31

10,97

10,97

100,00

2009

1,45

8,13

42,56

24,06

45,17

56,99

10,82

10,82

100,00

2010

1,54

9,03

43,25

24,60

43,13

54,29

12,08

12,08

100,00

2011

1,28

8,24

46,04

26,94

40,65

52,80

12,03

12,03

100,00

2012

1,13

7,75

43,69

26,77

43,44

53,73

11,74

11,74

100,00

2013

0,92

6,73

43,78

27,70

42,90

53,18

12,40

12,40

100,00

2014

0,90

6,59

45,39

28,20

42,15

53,66

11,56

11,56

100,00

2015

0,89

6,90

45,03

27,90

42,20

53,31

11,88

11,88

100,00

2016

0,75

6,18

44,42

28,18

42,96

53,76

11,87

11,87

100,00

2017

0,74

6,08

46,72

29,20

41,16

53,34

11,38

11,38

100,00

2018

0,63

5,82

48,49

29,47

40,43

54,26

10,45

10,45

100,00

Tablo No 3: Türkiye GSYH’da Kocaeli Ekonomisinin Sektörel Yeri

 

 

 

Türkiye

Kocaeli

Tarım, ormancılık ve balıkçılık

6,4

0,7

Sanayi

21,9

41,1

İnşaat

5,4

3,6

Hizmetler

31,4

24,9

Bilgi ve İletişim

2,6

1,4

Finans ve sigorta faaliyetleri

3,2

1,5

Gayrımenkul faaliyetleri

6,5

4,3

Mesleki, idari ve destek hizmetleri faaliyetleri

2,3

4,2

Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri

5,3

7,3

Diğer hizmet faaliyetleri

1,1

1,1

Ürün üzerindeki net vergiler

9,9

9,9

Tabblo No 4: Kocaeli’de İktisadi Faaliyet Kollarına Göre GSYH ( 2019) (%)

 

Kişi başına GSYH payı bakımından yapılacak bir incelemede bölge, (genel üretim miktarında yakaladığı artışın altında kalmakla birlikte) 2004 yılından 2019 yılına gelen süreçte 5,961 dolardan 14,304 dolarlık bir paya ulaşmış durumdadır. Bu değer, kişi başına düşen refah düzeyinin, bölge nüfusundaki artışa rağmen daha yüksek oranda gelişmeye devam ettiğini göstermesi bakımından önemlidir.

GSYH’yı iktisadi faaliyet kolları detayında ele aldığımızda özellikle Kocaeli’nin bir sanayi bölgesi oluşunun belirgin şekilde öne çıktığını söyleyebiliriz. Yine, Kocaeli GSYH’sı iktisadi faaliyet kollarına göre oluşumu bakımından, sanayi alanı yanında kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri alanlarında da ilin Türkiye ortalamasının üzerinde üretim değeri oluşturan bir bölge olduğunu göstermektedir.

Türkiye son dönemde, 2019 yılında gerçekleşen negatif büyüme dışında, reel olarak, gerek ABD doları gerek satın alma gücü paritesi esasında sürekli bir büyüme gösteren bir evre ortaya koymuştur. Örneğin, ABD doları olarak kişi başına reel 9,433 dolar olan 2000 yılı değeri 2018 yılında 28,455 dolara yükselmiştir. Benzer gelişme, satın alma gücü paritesinde de yaşanmış, 0,28 olan değer 1,61 ABD dolarına ulaşmıştır.

 

Yıllar

Kişi Banına GSYH Cari Fiyatlarla (ABD doları)

Değişim Oranı (%)

Kişi başına Reel GSYH (ABD dolarıı)

Satın Alma Gücü Paritesi (ABD doları)

2000

4 229

5,6

9 433

0,28

2001

3 084

-27,1

9 078

0,41

2002

3 581

16,1

9 209

0,59

2003

4 698

31,2

9 503

0,74

2004

5 961

26,9

10 766

0,79

2005

7 304

22,5

11 796

0,83

2006

7 906

8,2

13 513

0,84

2007

9 656

22,1

14 726

0,85

2008

10 931

13,2

15 911

0,88

2009

8 980

-17,8

15 347

0,90

2010

10 560

17,6

17 245

0,92

2011

11 205

6,1

19 445

0,97

2012

11 588

3,4

20 473

1,02

2013

12 480

7,7

22 205

1,07

2014

12 112

-2,9

23 983

1,10

2015

11 019

-9,0

25 728

1,16

2016

10 883

-1,2

26 510

1,24

2017

10 616

-2,4

28 209

1,37

2018

9 792

-8,7

28 455

1,61

2019

9 213

-9,1

26 772

 

2020

* 9117

 

 

 

Tablo No 5: Türkiye’de Kişi Başına GSYH Değişimi (2000-2020) * 2020 yılı ilk çeyrek verisidir.

Küresel ölçek dikkate alındığında, Türkiye için varılabilecek ilk bulgu, küresel dünyanın refah göstergelerinden birisi olan satın alma gücü kriterine göre dünyanın en büyük on üçüncü ekonomisi olduğunun tespitidir. Ekonominin yıl bazında ürettiği alım gücünün toplumsal sistemin her alanına ilişkin bir ölçüt olarak kullanılamayacağını da dikkate alarak denilebilir ki, Türkiye nüfus büyüklüğüne göre dünyanın on yedinci büyüklüğe sahip ekonomisi olduğu halde ekonomisinin alım değeri üretmesi bakımından dört basamak daha yukarıda konum elde etmektedir. Verilere göre nüfus olarak kendisinden daha fazla nüfus barındıran yedi ülkeden (Pakistan, Nijerya, Bangladeş, Etiyopya, Mısır, Vietnam, Kongo) daha yüksek değer üretirken, kendisinden daha az nüfusu olan dört ülkeden (Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya) daha az değer üretebilmektedir.

Yapılan gelecek tahmini araştırmalarına göre ise, hâlihazırdaki gelişim trendini değiştiremediği müddetçe, Türkiye dünya ekonomisindeki mevcut konumunu ana hattı ile sürdürecektir. Centre for Economics and Business Research’ün (CEBR) yaptığı araştırmaya gere, hâlen dünyanın 17. büyük ekonomisi olan ülkemiz 2035 yılında 20. sırada yer alacaktır.

Kalkınmanın temel ölçütlerinden birisi olarak, Türkiye’nin ne kadar ürettiğinin, dolayısıyla üretim sürecinin çıktısının dikkate alındığı bir yaklaşım ile ekonomiyi tanımlamak gerekir. Ancak kamu planı uygulayıcılarının, üretimin bunun yanında bu değeri üreten girdi faktörlerine odaklanarak uygulama süreçlerini kurgulaması daha doğru bir yaklaşımdır. Nitekim kalkınma planlamalarında da “ekonomik gelişmenin yenilikçiliğe bağlı olarak kapasite artışının, etkinlik ve verimlilik artışını gerekli kıldığı” vurgusu yapılmış, buna göre bir yaklaşım temellendirilmiştir.

Üretimin temel faktörlerinin bir araya gelerek üretim süreci içine girebilmelerinin temel altlıkları olan yerleşim, ulaşım-aktarım ve iletişim imkânları yönü ile Kocaeli, Türkiye’nin en donanımlı ve entegre bölgesidir.

Türkiye’nin yakın gelecek hedefi olan küresel dünyanın ilk on ekonomisi içine girebilmesi için gerekli olan yüksek katma değerli üretime yönelmesi, mevcut üretim düzeyini ortaya çıkaran faktörlerin, bir üst sınıfa atlaması gereği de dikkate alındığında, Kocaeli özelinde alınacak tedbirlerin salt yüksek kârlılık, yüksek ücret-maaş imkânlarının sağlanması ile yeterli olmayacağı, bunların yanında, örneğin işgücü açısından öncelikle “işgücünün yüksek nitelikli hâle gelmesi ve bölgenin yaşam standardının çekiciliğinin artırılması için hangi tedbirlerin alınacağı” gibi sorulara Kocaeli’deki her düzey yönetim ve toplumsal katmanda ortak bir yaklaşımın geliştirilmesi gerekecektir. Bu çerçevede öncelikle uygulayıcıların ekonomik alana karşılık gelen konularda işgücü, sermaye-teşebbüs, hammadde ve teknoloji faktörlerini nitelik boyutu ile dikkate alarak işlem yürütmeleri önemli bir yaklaşımdır.

Büyüme ve onunla da bağlantılı olarak kalkınmanın hangi düzeyde olacağı konusu üretim başlığı yanında diğer alanlar bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır. Türkiye’nin ulaşması beklenen bu gelişmişlik düzeyinde “Birinci Kademe Gelişmiş İl” düzeyinde olan Kocaeli’nin rolünün ne olacağı konusu önemli bir gündem başlığıdır. GSYH bakımından Türkiye illeri arasında ikinci, illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından dördüncü sırada yer almaktadır.

 

 

İller

 

Genel Endeks

 

Konut Endeksi

Gelir ve Servet Endeksi

 

Çevre

Endeksi

Altyapı Hizmetleri ve Erişim Endeksi

 

Sivil Katılım Endeksi

Yaşam Memnuniyeti Endeksi

Sakarya

1

1

14

1

17

1

2

İstanbul

2

9

1

16

1

4

11

Balıkesir

3

8

16

4

11

13

1

Eskişehir

4

2

7

6

6

19

7

Ankara

5

3

2

26

3

8

21

Konya

6

7

13

9

12

6

5

Bursa

7

12

10

23

5

17

8

Trabzon

8

13

11

12

10

14

16

İzmir

9

4

3

15

2

11

12

Kocaeli

10

11

4

13

9

2

18

Denizli

11

14

9

2

20

7

19

Tekirdağ

12

5

5

10

14

12

20

Manisa

13

20

18

3

13

16

6

Samsun

14

10

17

17

22

9

9

Kayseri

15

16

12

27

7

3

14

Antalya

16

6

6

8

8

21

29

Muğla

17

15

8

7

18

10

26

Aydın

18

18

15

5

15

23

23

K. Maraş

19

25

25

22

27

5

3

Erzurum

20

26

22

24

24

18

4

Malatya

21

21

23

14

23

20

22

Ordu

22

17

21

19

29

22

13

Mersin

23

19

24

11

19

25

25

Gaziantep

24

23

26

20

16

27

15

Adana

25

22

20

18

4

15

24

Hatay

26

24

19

21

25

24

28

Van

27

28

29

25

26

30

10

Şanlıurfa

28

29

30

28

28

26

17

Diyarbakır

29

27

27

30

21

29

30

Mardin

30

30

28

29

30

28

27

Tablo No 6: Türkiye’de Büyükşehirlerin Yaşam Endeksi Sıralaması

Ancak şehirlerin yaşam imkânlarını ele alan yaşam kalitesi endeksi gibi setlerde Kocaeli bu konumunu birçok başlıkta koruyamamakta, alt sıralara düşmekte, örneği konutta 11, çevrede 13, altyapı ve erişimde 9 ve yaşam memnuniyetinde 19. sırada yer almaktadır.

Tabloda da görüldüğü üzere, Kocaeli dikkate alınarak yapılacak bir değerlendirmeye göre, Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik bakımından ilk sıralarında yer alan bölge yaşam kalitesi göstergelerinden sadece sivil katılım alanında Türkiye genelinde 2. sırada yer alabilmiş, diğer göstergelerde gerilere düşmüştür.

Tablo verilerinden de görüldüğü üzere, Kocaeli’de, sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi ile yaşam kalitesi arasında doğru bir ilişkinin sağlanamadığı bir ilerleme süreci söz konusudur. İçine düşülen bu çelişki, bize geleceğe ilişkin hangi öncelikler ve tedbirlerin ele alınması gerektiğine dair yapılan planlamaların en genelden mikro ölçeğe inen bir çerçeve ortaya koyması gerektiğini göstermektedir.

Bu konuda genelde Türkiye’nin küresel aktör bölgesi olan Kocaeli, yakın çevre alt yerleşim bölgeleri bütününde ekonomik, idari, sosyal ve kültürel yönleri ile daha özel gündem başlıklarına eğilme gereğini ortaya çıkarmaktadır. Sadece Türkiye’nin bugünkü düzeyini belirleyici oluşu ile değil, geleceğinde sahip olması beklenen rolü itibariyle de bölge, Türkiye’nin ilgi odağı olarak görülüp, bu çerçevede ülke ve bölge düzeyinde belirlenen amaçlar ve hedefler doğrultusunda yapılan planlamalarda her zaman temel gündem hâline getirilmelidir.

KAYNAKÇA

Kalkınma Bakanlığı, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013); Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Stratejik Planı 2007-2011; TÜİK, Haber Bülteni, İl Bazında GSYH 2019. Haber Bülteni, Yıllık GSYH 2019. İllerde Yaşam Endeksi-2015-2016; OECD, 2019.

Gülfettin ÇELİK