İzmit’e Bağlı Belde/Mahalle
Tarih içerisinde Armaş ya da Ermeşe olarak adlandırılan Akmeşe, İzmit’in kuzeydoğusunda ve şehir merkezine 30 km, Adapazarı’na 24 km, Karadeniz’e ise 45 km uzaklıkta yer alan bir mahalledir. Arazisi tarıma ve özellikle ipekböcekçiliği ve ceviz gibi meyvelerin yetiştirilmesine müsaittir. Kurulduğu arazi çok dalgalı ve çeşitli küçük tepelerle örtülüdür. Bu tepelerin önemli bir kısmı meşe ve gürgen ormanlarıyla örtülüdür. Sahip olduğu Karadeniz iklimi, hayvancılığa ve tarıma elverişlidir. Kasaba ve çevresi bu özelliklerinden dolayı XVI. yüzyıldan beri önemli yerleşim yerlerinden birisi olmuştur.
Önceleri bir Türk yerleşim yeri iken İzmit sancağına göç eden Ermenilerin bölgeye yerleştirilmesiyle nüfus durumu değişmiştir. İzmit sancağındaki Ermeniler, Şah Abbas (1588-1629) ve Nadir Şah (1736-1747) devirlerinde İran’dan Anadolu’ya gelmişlerdir. Kuvvetle muhtemel, Ermeniler bölgeye geldiğinde Müslümanların yaşadığı Ermenanşah ya da Armağanşah adında bir köy bulunmaktaydı. İzmit sancağına yönelik Ermeni göçleri sırasında bölgeye gelen Ermenilerden bir kısmı bu köye ya da civarına yerleşerek daha sonraki göçlerle nüfusunu arttırmış olmalıdır. Bu köye yerleşen Ermenilerin 1610 yılı civarlarında bir manastır inşa ettikleri bilinmektedir. Bu yerleşim bölgesini Ermeni ruhani kaynakları “İzmit Ruhani Çemberi” olarak isimlendirmişlerdir. Bu çember içerisindeki en önemli yerleşim merkezlerinden birisi de Akmeşe’dir. Akmeşe Ermenileri 1611 yılında Gregoryen Piskopos Thadeos’un idaresinde Anadolu Ermeni topluluğunun önemli bir dini merkezi ve Gregoryen piskoposlarının oturma yeri olan manastırı kurmuşlardır. Armaş, İzmit kazası sınırları içerisinde bir Ermeni yerleşim merkezi olmasına rağmen sahip olduğu Meryem Ana Manastırı, Manastır bünyesindeki Ruhban Okulu ve bir dönem faaliyette bulunan matbaasıyla Ermeni toplumu için önemli merkezlerden biri olmuştur.
XIX. yüzyılın sonunda 1.500 olan nüfusun tamamı Gregoryen Ermenilerden oluşmaktaydı. Akmeşe 1897 yılında nahiye olmuştur. Ünlü bir hac yeri olması ve kiliseye bağlı papaz okulunun bulunması, bu küçük yerleşimi meşhur etmiştir. 1862 ve 1868 tarihlerindeki iki yangınla harap olan ve tekrar kurulan kasaba, Bıçkı Dere’nin yakınlarında yer alır. Birinci Dünya Savaşı yıllarında meydana gelen olaylardan sonra Akmeşe Ermenileri de tehcire tabi tutulmuşlar, Mondros Mütarekesi’nden sonra tekrar köylerine döndüyseler de bölgedeki Rum ve Ermeni çetelerinin milli kuvvetlere karşı aldıkları tutum dolayısıyla Lozan Antlaşması’ndan sonra bu bölgeyi terk etmek zorunda kalmışlardır. Köyün ismi, 1924 yılında bölgeye Balkanlardan göç eden muhacirler tarafından Akmeşe’ye dönüştürülmüştür.
Bir belediye yönetimine sahip olan Akmeşe, son yıllarda yerel yönetimlerde yapılan idari düzenlemelerle farklı bir konuma gelmiştir. İzmit, Kocaeli ili büyükşehir olmadan önce Kocaeli Belediyesi altında hizmet görüyordu. Ancak Kocaeli’nin büyükşehir olmasıyla İzmit önce 4, sonra Akmeşe’nin de belediye olmasıyla 5 ilk kademe belediyesine ayrıldı. 2009 yılından sonra bu belediyelerin Saraybahçe Belediyesi’ne katılmasıyla İzmit Belediyesi adı altında hizmet görmeye başladı. İlk kademe belediye statüsündeki Akmeşe Beldesi’nin, Kuruçeşme, Bekirpaşa, Alikahya ile birlikte 22.03.2008 tarih ve 5747 Sayılı Kanunla tüzel kişiliği kaldırılmıştır. Daha sonra Akmeşe Belediyesi, Saraybahçe İlk Kademe Belediyesine katılmıştır. Bu belediyenin adının İzmit olarak değiştirilmesiyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin idaresi altına alınmıştır. Akmeşe belde statüsünden mahalle statüsüne getirilerek idari bakımdan iki muhtarlığa bölündü. Akmeşe yerleşim birimi, günümüzde iki mahalleden meydana gelmektedir: Akmeşe Atatürk ve Akmeşe Cumhuriyet. TÜİK tarafından Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre 2021 yılında Akmeşe Cumhuriyet Mahallesi’nin nüfusu 793, Akmeşe Atatürk Mahallesi’nin nüfusu ise 741 kişidir. Akmeşe’nin toplam nüfusu 1.534’tür.
Eskiden olduğu gibi günümüzde de tarım ve hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Akmeşe’de geçim kaynaklarına 1990’dan itibaren bir de haralar eklenmiştir. Son yıllarda kurulan at çiftlikleri bölgeye olan ilgiyi artırmaktadır. Bu çiftliklerde yetişen atlar, Akmeşe’nin adını duyurmaya başlamıştır.
KAYNAKÇA
Haluk Selvi, “Ermeşe (Akmeşe) Manastırı ve Ermeni Olaylarındaki Yeri”, ASAM Türkiye II Kongresi, Ankara, 2007, s. 777-791; Nurdan İpek, Kutsanmış Topraklar Armaş ve Ermeniler, İstanbul 2006; Yakup Özkan, “Armaş’tan Akmeşe’ye: Bir Kasabanın ÖyküsüMübadillerin Gelişi ve Yeni Bir Hayat”, Toplumsal Tarih, Sayı: 83 (2000), s. 32; Avni Öztüre, Nicomedia Yöresindeki Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981, s. 134; Oğuz Polatel, “İzmit’te Ermeni Yerleşiminin Başlangıcı ve Ermeni Yerleşim Yerleri”, Tarihte Türkler ve Ermeniler, Cilt 6, TTK Yayınları, Ankara 2014, s. 27-51; Polonya’lı Simeon’un Seyahatnamesi, Çev. Hrand D. Andreasyan, Sadeleştiren Resul Bozyel, İstanbul 2007. s. 22.
Haluk SELVİ