İzmit Sahili
Sözlük anlamı, “bir akarsu ve deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme, bindirme veya yükleme, boşaltma yapabileceği yerler” olan rıhtımlar, sahil düzenlemeleri kapsamında da ele alınmaktadır. Rıhtımlardan farklı olarak limanlarda gemiler için barınma kısımları da bulunmaktadır.
İzmit’teki rıhtım ve rıhtım tesislerine dair 19. yüzyıl öncesine ait bilgiler sınırlıdır. Fransız coğrafyacı Cuinet, İzmit’in antik döneme ait rıhtım kalıntılarının tersane bölgesinde bulunduğuna değinir. 1740 yılında Richard Pococke, İzmit’in rıhtımı olmadığını ancak teknelerin yüklerini boşaltması için köprü şeklinde ağaç iskelelerin kullanıldığını yazar. 1745 yılında Charles de Peyssonel, deniz kenarında taş ve ahşap iskele ve rıhtımlardan bahseder.
Osmanlı İmparatorluğu’nda modern liman ve rıhtımlar, değişen ticari yapının etkisiyle 1860’lı yıllardan sonra inşa edilmeye başlanmıştır. İzmit’te yeni bir rıhtım oluşturulması yönünde ilk ciddi adımlar da 19. yüzyılın sonlarında atılmıştır. Ancak bu rıhtımın yapımı, ilk etapta körfezin doğusundaki bataklıkların kurutulması kapsamında ele alınmıştır. İzmit’in -demiryolunun inşasından sonraartan ticari kapasitesinin karşılanması ve körfezin sonundaki bataklıkların kurutulması amacıyla da çeşitli şirketlere imtiyaz verilmiştir. Bunlardan ilki, 13 Mart 1884 tarihinde Viçen Acemyan’a verilmiştir. İmtiyazın asıl konusunu körfezin sonundaki bataklıkların kurutulması oluşturmakla birlikte sözleşmeye “gemilerin yük indirip bindirmesi için İzmit kasabası ile tuzlalar arasındaki sahile beş sene zarfında geçici bir rıhtımın yapılması” maddesi eklenmiştir. İmtiyaz kapsamında yer alan bu rıhtımın, İzmit’in doğusunda, İzmit-Ankara demiryolu ve karayolunun alt kesiminde yapılması planlanmış ancak Viçen Acemyan’ın imtiyaz hakkı, yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı iptal edilmiştir. 12 Ocak 1887 tarihinde bataklıkların kurutulması imtiyazı, Sarkiz Taşçıyan’a verilmiştir. İmtiyaz kapsamında yapılacak olan bataklıkların kurutulması ve rıhtımın maliyeti de 9.390 kuruş olarak hesaplanmıştır. Hüdavendigar Vilayeti’nce bütçede yeterli para olmadığı gerekçesiyle rıhtımın yapılmasına izin verilmemiş ancak 21 Mart 1889 tarihinde Selim Sırrı Paşa, padişaha gönderdiği telgrafta rıhtım inşaatının başladığını bildirmiştir. Osmanlı arşivi belgeleri de İzmit’te bu yıllarda bir rıhtım inşaatının gündemde olduğunu doğrulamaktadır. 1888-1889 yıllarına ait bir arşiv belgesinde, İzmit Rüsumat Dairesi’nin genişletilmesi ve rıhtım inşaatının düşünüldüğü belirtilmiştir. İzmit mutasarrıfı Musa Kasım döneminde (1895-1908), 1905 yılında tamamlanan rıhtım, mutasarrıf Nüzhet Paşa döneminde (1911-1912) genişletilerek onarılmıştır. Yapımına 19. yüzyılın sonlarında başlanan ve 20. yüzyıl başlarında tamamlanan İzmit rıhtımı, körfezin sonundaki bataklıkların kurutulması kapsamında, yapılacak rıhtımdan farklı olarak eski tersane arazisi ile Pertev Paşa Camii arasını kapsamaktadır. Aynı dönem içerisinde burada bir de belediye bahçesi ve otelinin yapılmış olması, burasının ticari bir rıhtımdan ziyade bir dinlenme alanı olarak planlandığını göstermektedir. İzmit’in deniz kıyısında ise I. Dünya Savaşı’ndan önce boş ve terkedilmiş bir yer olmayıp deniz üzerindeki yalı kahveleri ve özel iskeleler zamanla harap hâle dönüşmüştür.
İzmit rıhtımının yenilenmesi ve geliştirilmesi faaliyetleri Cumhuriyet döneminde de şehir idarecilerinin önem verdiği bir konu olmuştur. Dolayısıyla Cumhuriyet dönemi içerisinde İzmit rıhtımı ile ilgili birçok gelişmeden bahsetmek mümkündür. Fakat bunların da gemilerin yanaşacakları bir rıhtımdan ziyade, sahil düzenlemesi kapsamında yapılmış çalışmalar olduğu anlaşılmaktadır. 1935-1938 yılları arasında İzmit imar planını hazırlayan Hermann Jansen de planlarında İzmit sahil şeridinin kamusal kullanıma yönelik düzenlenmesine özel önem vermiştir.
1940 yılında İzmit rıhtımının planı, Hollandalı mühendis Ludvig Marius Vanderberg tarafından yapılmıştır. Kentteki ilk dolgu alanı oluşturacak olan bu rıhtım, yukarıda da bahsedildiği gibi gezinti yeri olarak projelendirilmiştir. Tamamı 370 metre olacak rıhtımın ilk etabının yapımı 1940 yılında başlamış, 1940’ların ortalarına doğru tamamlanmıştır. 1949 yılının başlarında rıhtım inşaatı, eski cezaevinin bulunduğu alana ulaşmıştır. Halkevi’nin bitirilmesinden sonra burası İzmit’in çekim alanlarından biri haline gelmiştir. Rıhtımın inşaatında kullanılan kumlar ise Kiles Deresi ile Kazıklı Deresi’nden taşınarak Çalık Ahmet Paşa Camii önüne dökülmüştür.
İzmit’te rıhtım yapımı,1950’li yılların başlarından itibaren gündemi yine meşgul etmiştir. 1952 tarihli A. Kemal Aru’nun hazırlamış olduğu imar planında, eski tersane alanında ticaret blokları, antrepolar, yüklemeboşaltma tesisleri ile bunun kenarına kadar uzatılacak demiryolu hattı önerisi yer almıştır. Devam eden süreçte İzmit kentinin sahille ilişkisini zayıflatan D-100 karayolunun İzmit etabı inşasına da başlanmış ve pek çok yeni düzenleme gerçekleştirilmiştir. 1956 yılında rıhtım inşaatı sırasında deniz 30 metre doldurulmuştur. 1957 yılında doğudaki ambar ve eski hapishane binası yıkılmıştır. Batıdaki liman ve gümrük binaları da yıkım kapsamına alınmıştır.
D100 karayolunun İzmit’in sahil tarafından geçirilmesi sırasında karayolları ile belediye arasında rıhtım inşaatını da kapsayan bir protokol imzalanmıştır. Protokole göre, karayolları asfalt yol dışında yapacağı 400 metre uzunluğunda, 20 metre genişliğindeki rıhtımı belediyeye bırakacaktır. Söz konusu rıhtım, 1962 yılında 12 metre genişliğinde olacak biçimde tamamlanmış olmakla birlikte belediyeye devredilmemiştir.
1959 yılında A. Kemal Aru’nun imar planı, yeniden tanzim edilmiştir. Yeni planda sahil şeridindeki planlama alanı 400 metreden 1400 metreye uzatılmış, 21 metre olan gezinti alanı da arttırılmıştır. Bu kısım eski vapur iskelesinden Gölcük sapağına kadar olan sahil şeridini kapsamaktadır. Bundan sonraki dönemlerde İzmit’te rıhtım yapımı konusunda başka gelişmeler de yaşanmıştır. 1970 yılında yapımı düşünülen rıhtım için bir ihale açılmış ancak 1972 yılına gelindiğinde henüz rıhtım inşaatına başlanamamıştır. Oldukça uzun bir sahil şeridine sahip olan İzmit’te son yıllarda yapılan düzenlemelerle kent-sahil bağlantısı tekrar kurulmuştur.
KAYNAKÇA
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA.), DH. MKT. 1633 / 18;K. A. Aru, “İzmit Şehri İmar Planı”, Arkitekt, 9-12, İstanbul 1953, 211-212; S. Özden Binici, İzmit’te 1936-1966 Yılları Arasındaki Yapı Üretiminin Kentin Gelişimine Etkileri, (Kocaeli Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Kocaeli 2012;A. Cuda, Stadtaufbau in der Türkei, byy, 1939; V. Cuinet, La Turquie d’Asie; Géographie Administrative Statistique Descriptive et Raisonnée de Chaque Province de L’Asie Mineure, V.IV, Paris 1894; İller Bankası, İzmit Analitik Etütleri, Ankara 1970; H. Jansen, “Prof. Hermann Yansen’nin İzmit Planına Dair Raporu”, Belediyeler Dergisi, Ankara1936, 32-36; Ş. Kaya, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İzmit Kenti, Kocaeli 2009; S. Kılıç, “İzmit’in İmarı Çerçevesinde İzmit Rıhtımı Mukavelanamesi”, Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli 2015, 743-762; H. Koç, Hür Söz Gazetesi Çerçevesinde İzmit Şehrinin Siyasi, Ekonomik ve Sosyal Yapısı (1951-1955), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2010; E. Y. Özgen Kösten, “Kentsel Kimliğin Değişen Görüntüleri: Eski Kent, Yeni Merkez-İzmit”, NWSA-Social Sciences, 3C0125, 10, (1), 1-19; A. Öztüre, Nicomedia Yöresindeki Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981; C. Peyssonel, 1745 Yılında İzmit ve İznik’e Yapılmış Bir Gezinin Öyküsü, (Çev. F. Y. Ulugün), Kocaeli 2005;F. Y. Ulugün, F.Y., 2008. Seyahatnamelerde Kocaeli ve Çevresi, İzmit; R. Yüce, Kocaeli Tarih ve Rehberi, İzmit 1945.
Şennur KAYA