Gerçekleştirilememiş Zirai Teşebbüs
Osmanlı İmparatorluğu Tanzimat döneminden itibaren devletin gelirlerinin arttırılmasını hedef alan kapsamlı bir zirai modernleşme projesi benimsemiştir. Tanzimat yönetimi zirai modernleşmeyi gerçekleştirmek amacıyla öncelikle böyle bir programı uygulayabilecek kadroları yetiştirmekle işte başlamıştır. Osmanlı zirai modernleşmesinin ikinci safhasını ise modern ürün ve aletleri kullanabilecek kalifiye eleman yetiştirilmesi ve bu şekilde modern ziraatın imparatorluk genelinde yaygınlaştırılması oluşturmuştur. II. Abdülhamid döneminde imparatorluk genelinde tarımın modernleştirilmesi için İstanbul başta olmak üzere çeşitli bölgelerde ziraat mektepleri ve bunlara bağlı numune çiftlikleri açılması düşünülmüşse de bu ise hem kuruluş hem de işletme aşamasında çok ciddi bir maliyet gerektirdiğinden bu projenin imkansızlığı kısa sürede anlaşılmıştır. Ticaret ve Nafia Nezareti 1888 senesinde imparatorluk genelinde zirai modernleşmeyi yaygınlaştırmak adına yeni bir çözüm önerisi gündeme getirmiştir. Bu yeni öneriye göre imparatorluk genelinde numune çiftlikleri yerine numune tarlaları kurulacak ve bu tarlalarda, Fransa ve Almanya’dan getirtilen modern aletler kullanılarak, modern tarım yöntemleriyle ziraat yapılacak, bu şekilde modern tarım metodlarının verimliliği çiftçilere fiilen gösterilecekti. Bu tarlalar vasıtasıyla çiftçiler arasında suni ve doğal gübre kullanımı, meyve ağaçlarının ıslah edilmesi ve mahsulün verimliliğini arttırmak amacıyla kaliteli tohum ekiminin de özendirilmesi amaçlanmaktaydı. Üstelik tarlaların bir tarafında eski yöntemlerle, diğer tarafında yeni usullerle tarım yapılarak çiftçilerin modern zirai metodların faydasına bizzat şahit olarak bu yola teşvik edilmesi planlanmaktaydı. Bu yöntem numune çiftliklerine göre çok daha az masrafla hayata geçirilebileceği gibi modern tarımın yaygınlaştırılmasına olan katkısının numune çiftlikleri ile eşdeğer olması bekleniyordu.
Numune tarlalarında yetiştirilecek ürünlerin imparatorluğun çeşitli bölgelerinde hüküm süren değişik iklim koşulları göz önünde bulundurularak seçilmesi kararlaştırılmıştı. Tarlalarda kahve, deracin, karanfil, biber, şeker kamışı, rami, şeker pancarı, patates, Amerika fıstığı ve mısırı ile çeşitli lifli sebzelerin ekilmesi planlanmaktaydı. Bu şekilde bir yandan yerli tohumlar ıslah edilecek, diğer yandan ise Osmanlı topraklarında yetiştirilmesi gerekli olan ve Avrupa piyasalarında talep gören sınai tarım ürünleri yaygınlaştırılarak tarıma dayalı ihracat arttırılmış olacaktı. Numune tarlalarında denenen ve başarılı olan ürün ve aletlerin sergilenmesi ve böylece çiftçilerin modern tarım teknolojilerini kullanmak üzere ikna edilmesi amaçlanmıştı. Numune tarlaları ilk etapta Suriye, Halep, Adana, Konya, Ankara, Sivas, Manastır, Yanya vilayetleri ile İzmid sancağında kurulacak, daha sonra tüm imparatorluk geneline yayılacaktı.
İzmid sancağı başkent İstanbul’a yakınlığı nedeniyle başkentin iaşesinin sağlanması açısından önemli bir pozisyona sahipti. Bölgede numune tarlası kurulması için önce İzmid’de Feshane fabrikası yakınlarında bulunan ve meclis-i maliye azasından Rıza Efendi’ye ait olan arazi uygun görülmüş fakat sahibi satmaya razı olmamıştı. Bunun üzerine İzmid kasabasına yarım saat mesafede bulunan Paylar mevkisinde şose yolu üzerinde numune tarlası olmaya uygun, yaklaşık bin dönümlük, sulak ve ziraata elverişli bir arazi tespit edilmişti. Fakat bahsedilen arazi birden fazla şahıs elinde bulunmaktaydı. Arazi sahiplerinin bir kısmı arazi için fahiş fiyatlar talep etmiş, diğer kısmı ise satmaya yanaşmamıştı. Böylece söz konusu arazinin istimlak edilmesine karar verilmişti. Fakat bu girişim de Kasım 1895 tarihli bir kararla akim kalmıştır.
Zira, numune tarlasına tahsis edilecek olan arazi bedeli ve kuruluş masraflarının Ziraat Bankası bütçesinden karşılanması gerekmekteydi. Bununla birlikte banka bütçesinde İzmid numune tarlası masraflarına karşılık bulunamamıştı. İlk etapta kuruluş masraflarının, daha sonra yerine koyulmak kaydıyla, bankanın sermayesinden karşılanması düşünülmüşse de bu usulün dönemin padişahı II. Abdülhamid tarafından uygun görülmemesi üzerine bundan vazgeçilmek zorunda kalınmıştı. Bunun üzerine daha sonra Ziraat Bankası’nın temettuatında artış söz konusu olması durumunda tahsis edilmek üzere İzmid numune tarlası projesinin dondurulmasına karar verilmiştir.
||.Meşrutiyet’in ilanı sonrası İzmid mutasarrıflığı dahilinde fakat değişik bir lokasyonda bir numune tarlası açılması yeniden gündeme gelmiştir. 1909 senesi başında İzmid mutasarrıflığına bağlı Adapazarı ve civarında zehirlenme, zatürre, ısıtma gibi hastalıklar ortaya çıkmış ve hızla yayılmaya başlamıştı. Bu gelişmeler üzerine bölgeye bir tıp heyeti gönderilmiş, yapılan incelemelerde hastalığın bölgede bulunan bataklıklardan ileri geldiği ve bu duruma bir çare bulunmadığı takdirde bölgede kamu sağlığının tehlikeye girebileceği tespit edilmişti. Dile getirilen bu çekinceler üzerine Adapazarı ve civarında bir numune tarlası kurulması ve bu tarla projesi çerçevesinde bölgede okaliptüs ağacı ekiminin teşvik edilmesi gündeme gelmişti. Hatta bu hususta mart ayında bir irade de yayınlanmışsa da tarlanın açılabilmesi için Ziraat Bankası bütçesinde yine yeterli karşılık bulunamamış ve proje bir kez daha iptal edilmiştir. Son olarak Ekim 1912’de kurulması planlanıp da âtıl kalan numune tarlalarının yeniden açılması için bütçeye ek yapılması Ticaret ve Ziraat Nezareti tarafından gündeme getirilmişse de imparatorluğun içerisinde bulunduğu mali buhran ve art arda gelen savaşlar nedeniyle bu teklif hayata geçirilememiş ve İzmid’de kurulması planlanan numune tarlası için son ümit de ortadan kalkmıştır.
KAYNAKÇA
Başbakanlık Osmanlı Arşivi: A.MKT.MHM 727-3; A.MKT.MHM 727-31; BEO 712-53328; BEO 4109-30811; DH.MKT 2801-5;İ.MMS 101-4282; İ.MMS 110-4723; MV 36-31; MV 52-18; ŞD 527-7; ŞD 1205-8; Donald Quataert, “Ottoman Reform and Agriculture in Anatolia, 1876-1908”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, California Üniversitesi, 1973, s. 111-115; Sevtap Kadıoğlu, “Osmanlı Döneminde Türkiye’de Ziraat Okulları Üzerine Notlar ve Tedrisatı Ziraiye Nizamnamesi”, Kutadgubilig: Felsefe Bilim Araştırmaları, 8, (2005), s. 240-241; Güran, Tevfik, 19. Yüzyıl Osmanlı Tarımı Üzerine Araştırmalar, İstanbul: Eren Yayıncılık, 1998, s. 45-50; Türk Ziraat Tarihine Bir Bakış, Ankara: Birinci Köy ve Ziraat Kalkınma Kongresi, 1938, s. 107-120; Volkan Çeşme, “Halkalı Ziraat Mektebi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2011, s. 1-5.
Burcu KURT