İZMİT KÖRFEZİ

Madde no:771

Şehir kimliği, bir şehri diğer şehirlerden ayırt etmeye, bir anlamda başkalaştırmaya yardımcı olan nitelikler, şehre özgü ögelerdir. Bu ögeler coğrafi, mimari, iklim, sosyokültürel ögeler olarak sınıflandırabilir. Coğrafi ögeler o şehirle özdeşleşmiş boğaz, körfez, dağ gibi coğrafi oluşumlardır. İzmit’in ayrıcalıklı konumunu sağlayan en önemli etkenlerden birisi Doğu Marmara’nın içlerine doğru ilerleyen derin bir körfeze sahip olmasıdır. Bu körfez tarih içinde savaşlardan mümkün olduğunca az etkilenen korunaklı bir liman ve tersane olarak hizmet vermiştir. Asya’dan gelip Avrupa’ya doğru ilerleyen yolların üzerinde bir geçit konumunu taşıyan İzmit, tarihin her döneminde coğrafi konumundan dolayı önem taşımıştır. İzmit Körfezi, şehri ve Kocaeli vilayetini her yönüyle eşsiz bir konuma getirmiştir.

İzmit Körfezi, kara içine doğru sokulmuş olarak Marmara Denizi’nin doğusunda yer alır. İzmit Körfezi’nin kuzeyinde Kocaeli platosu, güneyinde Samanlı Dağları ve bu alandaki plato sahası ile doğusunda İzmit-Sapanca alüvyal sahası bulunmaktadır. İzmit Körfezi’nin batı sınırını kuzeyde Yelkenkaya Burnu, güneyde Çatal Burnu batısındaki Lale Dere delta alanı oluşturur.

İzmit Körfezi’nin kuzey-güney yönlü en dar yerleri Gölcük Yüzbaşılar kıyısı-Çenesuyu Dere deltası arası (1,83 km) ve Hersek Burnu-Kaba Burnu arasıdır (2,6 km). Körfezin en geniş yerini Karamürsel-Hereke (9,94 km) arasındaki doğrultu oluşturur, yüzey alanı 310 km2’dir. İzmit Körfezi kıyılarının büyük bölümü Kocaeli il sınırı içerisinde yer almakta sadece güney-güneybatı kesimi Yalova ili sınırı içerisinde bulunmaktadır. Bu bakımdan İzmit Körfezi kıyı alanı 11 ilçe sınırı içerisinde yer alır. İzmit Körfezi kuzey (Dilovası) ve doğu havzası (Körfez, Derince, İzmit, Gölcük, Başiskele) kıyılarında yoğun yerleşim alanı ve farklı sektörlerde sanayi kuruluşları bulunmaktadır. Kuzey kesimde D-100 karayolu, İstanbul-Ankara otoyolu (O-4) ve demiryolu ile birçok sanayi limanı ulaşımının yoğunlaştığı alanı oluşturur. Güney-güneydoğu kıyılarında tarım, turizm ve bazı alanlarda sanayi, ulaşım (D-130 karayolu) varlığı dikkat çekmektedir.

İzmit Körfezi’nde yükselti kıyıdan hafif bir eğimle kuzeyde Kocaeli Platosu’na, güneyde Samanlı Dağları’na doğru artmaktadır. Ayrıca İzmit Körfezi’nin orta kesmini oluşturan alanın kuzey ve güneyindeki tektonik doğrultuların etkisi, bu alanlarda ani yükselti, eğim değişimlerinin meydana gelmesini sağlamıştır. Güney kesimde daha uzun akarsular varlığı nedeniyle kıyılarda Lale Dere, Hersek, Kazıklı Dere, Kiraz Dere deltaları oluşmuştur. Kuzey kesimde ise delta oluşumu kısa akarsular nedeniyle oldukça nadirdir. Kuzeyde, Dilderesi’nin oluşturduğu delta gözlemlenebilmektedir. İzmit Körfezi doğu kesminde, alüvyal birikimin oldukça fazla olması delta oluşumu ve lagüner ortamların görülmesini sağlamıştır. Genel olarak Yelkenkaya burnundan Kirazlıyalı’ya kadar yüksek kıyıların ve falezlerin kıyı şekillerini oluşturduğu görülmektedir. Güneyde ise Gölcük-Karamürsel arasında yüksek kıyı varlığı deltalar ile parçalanmış şekilde görülür. Diğer alanlarda ise alçak kıyı özelliği dikkat çeker. Kıyı gerisinde, jeolojik dönemdeki iklim salınımı ve deniz seviyesi değişimine bağlı olarak deniz taraçaları gözlemlenmektedir.

Doğu-batı doğrultusunda uzanan İzmit Körfezi kıyılarında Hersek Deltası, Lale Dere Deltası, Dil Deltası en önemli çıkıntıları meydana getirirken birçok alandaki küçük delta alanları ve burunlar girinti-çıkıntılı jeomorfolojik görünümü oluşturmaktadır. İzmit Körfezi kıyılarında plaj, lagün, kıyı oku, falez, ölü falez gibi diğer kıyı jeomorfolojisi birimleri de gözlemlenmektedir. Falezler, Darıca, Gebze, Diliskelesi-Hereke arası, Gölcük-Karamürsel arasındaki kıyılarda görülür. Bu kıyılarda doğal ve antropojenik etkenlerle oluşmuş ölü falezler de bulunmaktadır. Plajlar, Lale Dere deltası, Hersek deltası doğu kıyısı, Kazıklı Dere deltası kıyıları ve İzmit Körfezi doğu havzası kıyılarında gözlemlenir.

İzmit Körfezi kıyılarında yerleşim, sanayi, liman, ulaşım ve sosyal alanlar için kıyıya müdahale edilmiş, dolgu alanları oluşturulmuş ve kıyının dinamik yapısı insan müdahaleleriyle değişmiştir. İzmit Körfezi’nde geçmiş dönem kıyı uzunluğu 131 km iken 2020 yılında 190 km’ye ulaşmıştır. Altınova, Diliskelesi, Körfez, Derince, İzmit, Gölcük ve Başiskele kıyılarındaki geniş alanlı kıyı dolgu sahaları insan kaynaklı jeomorfolojik değişimlerin yoğunlaştığı sahaları meydana getirmektedir. Gebze kıyılarında demiryolu, Dilovası’ndan itibaren İzmit’e kadar devam eden otoyol ve D100 karayolunun eğim açısından sarp olan alanlardaki özellikle aşındırma faaliyeti sonucu meydana gelmiş rölyef değişimi, diğer değişim alanlarını oluşturur. Benzer şekildeki insan kaynaklı jeomorfolojik değişim yoğunluğunun Karamürsel, Ulaşlı, Halıdere, Değirmendere arasında D-130 karayolu nedeniyle oluştuğu gözlemlenmektedir.

Son yıllarda yoğun şekilde sanayi, yerleşim, ulaşım, turizm ve diğer kıyı kullanım alanlarının bulunduğu İzmit Körfezi kıyıları, aynı zamanda kıyı jeomorfolojisi çeşitliliği ile de dikkat çekmektedir. İzmit Körfezi kıyılarındaki bu farklı jeomorfolojik özellikler kıyı kullanımının yapısını, çeşidini, kullanım alanını fazlaca etkilemiştir.

Ülkemizde, 1970’li yıllardan sonra gözlenen hızlı kentleşme ve sanayileşme ile özellikle nüfusun ve sanayinin yoğun olduğu bölgelerde ciddi çevre kirliliği sorunları ortaya çıkmıştır. İzmit Körfezi’nde meydana gelen çevre kirliliği, öncelikli olarak büyük boyutlardaki deniz kirliliği ve buna bağlı ekosistem bozulması ile su ürünleri potansiyelindeki düşüşlerdir. Marmara Denizi’nin kuzeydoğusunda yer alan İzmit Körfezi etrafındaki yerleşim birimlerinden ve sanayi kuruluşlarından alıcı ortama verilen atık su miktarı sistemin atık su özümleme kapasitesinin çok üzerinde olduğundan son 30 yıl içinde sistemdeki canlı organizma türleri azalmış, alt sularda, özellikle yaz dönemlerinde oksijen seviyesi çok düşmüştür.

İzmit Körfezi kıyıları doğal ortam özellikleri, beşeri yapısı, sanayi faaliyetleri, ulaşım yolları gibi birçok etken altında oldukça yoğun kıyı alanı kullanımına maruz kalmış bir bölgedir. İzmit Körfezi kıyıları doğal ve beşeri birçok coğrafi faktörün etkisinde olması açısından yoğun bir mekân kullanımına ve baskısına maruz kalmaktadır. Sahadaki mevcut kıyı kullanım durumu ve kıyı alanına olan etkisi, sürdürülebilir bir kıyı alanı kullanım planlamasının hayata geçirilmesi gerektiğini göstermektedir. Doğal ortam özellikleri ile jeomorfolojik yapı olarak bir bütün olan İzmit Körfezi kıyı kullanımındaki bölgesel ve yerel farklılıklar kıyı kullanımındaki mevcut durumda ve yapılacak planlamada önemli veriler sağlayacaktır.

İzmit Körfezi kıyılarında 2013 yılında toplam 1.438.874 kişi yaşamaktadır. Bu nüfusun %94’ü şehir yerleşmelerinde %6’si ise kırsal yerleşmelerde bulunmaktadır. İzmit Körfezi kıyılarında 11 ilçenin sınırları olup bunlardan 9’u Kocaeli iline, 2’si ise Yalova iline bağlıdır. Nüfus kıyı alanlarında yoğunlaşmıştır. İzmit Körfezi kıyılarındaki en büyük ekonomik aktivite sanayi ve hizmet sektöründe bulunmaktadır. İzmit Körfezi kıyılarının kuzeyi ve doğu havzasında sanayi tesisleri bulunurken, dar alanda ise körfezin güney-güneybatı kıyılarına yakın alanlarda tarım alanları bulunur. En büyük ekonomik etkinlik olan sanayi faaliyetleri daha çok petrol, petro-kimya, kimya, otomotiv, metal eşya, lastik, çimento, boya, makine, gemi, inşaat alanlarında yoğunlaşmıştır. İzmit Körfezi kıyılarında ticaret ve turizm diğer ekonomik özellikleri meydana getirmektedir. Körfez çevresi karayolu, denizyolu, demiryolu ve havayolu ile oldukça yoğun bir ulaşım ağına sahiptir.

İzmit Körfezi kıyıları ve yakın çevresinde (3,5-4 km genişlikte kıyı alanı), toplam 285,5 km2’lik alan kaplayan geniş kıyı alanı sahasında, 26 farklı kullanım şekli görülmektedir. İzmit Körfezi kıyılarında yerleşim (%31), sanayi (%16), iş ve ticaret merkezi (%12), askeri alanları (%9) ve turizm alanlarının (%9) varlığı kıyı alanındaki beşeri baskının göstergesidir. Bu baskı deniz ve kara ekosistemlerinin kesişim sahasında bulunan kıyı alanının sorunlara maruz kalmasına neden olmaktadır. İzmit Körfezi kıyılarında günümüzde kıyı alanı kullanımının yoğun olması sonucu hava, su ve toprak sorunları, deprem riski ve kıyı alanındaki etki sorunu, dolgu alanları ve kıyı çizgisinin değişimi sonucu ortaya çıkan sorunlar, doğal yapının imar faaliyetleri değiştirilmesi sonucu oluşabilecek sel, taşkın heyelan olayları-etkileri ve sorunları, deniz kirlenmesi, sahil yollarının etkiler gibi birçok sorun ortaya çıkmış ve çıkabilecek durumdadır.

Doğal yapının en önemli kaynaklarından olan kıyı alanlarında ortaya çıkabilecek sorunlar, geri dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Bu nedenle yoğun kıyı kullanımının olduğu İzmit Körfezi’nde gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

KAYNAKÇA

Murat Uzun, “İzmit Körfezi Doğu Kıyısındaki Kıyı Alanı ve Kıyı Çizgisinde Meydana Gelen Zamansal Değişimlerin CBS ve Uzaktan Algılama Teknikleri ile İncelenmesi”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 33, ss. 440-457; Murat Uzun, “İzmit Körfezi Kıyılarında, Kıyı Jeomorfolojisi-Kıyı Kullanımı İlişkisinin Coğrafi Analizi”, Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks, 7(2), ss. 351-372; Murat Uzun, “İzmit Körfezi Kıyılarında İnsan Kaynaklı Jeomorfolojik Değişimler ve Süreçler”, Jeomorfolojik Araştırmalar Dergisi, 2021 (7): 61-81; Nuriye Garipoğlu, Murat Uzun “İzmit Körfezi Kıyılarında Kıyı Alanı Kullanımı”, Türk Coğrafya Dergisi, Sayı 63: 9-22.

Haluk SELVİ