Osmanlı Döneminde Bir Yol Güzergahının “Gebze’den Gölcük’e” İstikameti
Anadolu ile Balkanlar arasındaki geçiş yolu üzerinde en ulaşılabilir konumda bulunması nedeniyle Kocaeli bölgesi kültür tarihi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Dünya siyasi tarihinin gidişatının en belirleyici unsurlarından birisi olan ve bölgemizde binlerce yıldır aktif olarak kullanılan yol güzergâhları sayesinde Asya kıtasını Avrupa kıtasına bağlayan yol güzergâhlarının en dar ağzı olan Kocaeli bu hat üzerinde karayolu ulaşımının tek alternatifi olarak farklı dönemlerde öne çıkmıştır. Kocaeli ve yakın çevresinin bu süreçte öne çıkmasında pek çok etken gösterilebilir. Bunlardan ilki ve en önemlisi bölgenin binlerce yıldır Asya ve Avrupa’yı karayoluyla birbirine bağlıyor olması, yani jeopolitik konumudur. Kocaeli’nin pek çok kez başkentlik yapmış İstanbul gibi büyük bir popülasyona sahip bir merkeze komşu olması, İzmit Körfezi’nin ticareti ve ulaşımı kolaylaştırması ile birlikte ticaretin güvenliğinin ve dolayısıyla kontrolün sağlanabilmesi, Osmanlı İmaparatorluğu’na başkentlik yapmış bir diğer merkez olan Bursa’ya, e yine sınırlarının kesiştiği Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir rol oynayan İznik’e yakınlığı ve bu bölgelerin ortasında yer alması Kocaeli’nin tarih boyunca önemli bir noktada bulunmasını sağlamış ve yol ağının orta noktasında varlığını sürdürmesine etken olmuş unsurlardan bazılarıdır. Yollar bu dönemde sadece ticaret amaçlı değil, ulak teşkilatının posta iletişiminin, ordunun seferlere çıkmasının sağlanması, hac ulaşımının yapılmasıve güvenliğin kontrol altına alınması gibi iç güvenlik amacıyla da kullanılmıştır. Burada çeşitlerinden bahsettiğimiz yol türlerinden ordu güzergâhının (Osmanlı dönemi) Kocaeli sınırları içerisinde yer alan ve günümüze ulaşabilmiş kalıntılarının bulunduğu lokasyonlardan bahsedeceğiz. İstanbul üzerinden doğuya doğru hareketlenildiğinde Kocaeli sınırlarında bahsedeceğimiz ilk nokta, 1481 yılında Fatih Sultan Mehmet’in doğu seferi esnasında vefat ettiğinin rivayet edildiği (Sultan Çayırı) yerdir. Burada anısına çeşme, namazgâh ve köprü 16. yy.’da yapılmış olup bu yapılar günümüzde de ayaktadır. Fatih Otağı olarak bilinen bu mevki aynı zamanda Gebze Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nin kampüsünün bulunduğu alana yakın olup kampüs alanı içerisinde büyük ebatlarda iki adet su kuyusu bulunmaktadır. Söz konusu kuyular ordunun bu mevkide konuşlandığını gösteren önemli bir veridir. Bir diğer önemli veri ise Gebze ilçe merkezinde bulunan Çoban Mustafa Paşa Menzil Külliyesi’dir. 1523 yılında banisi Çoban Mustafa Paşa tarafından inşa ettirilen yapı cami, türbe, medrese, kervansaray, hela, kütüphane, tekke, darüşşifa ve imarethaneden oluşmaktadır. Doğuya giden kervanların, batıdaki topraklardan yola çıkan hacı adaylarının ve doğu yönüne yapılan seferlerde ordunun buradan geçmesi, Gebze’nin kuzeybatısında bir tepe üzerinde bulunan külliyenin bu kalabalık kitlelerin ihtiyacını karşılayacak kapasitede yapıldığını düşündürmekdedir. Bir diğer eser de Diliskelesi Suyu üzerinde yer alan 52,35 metre uzunluğunda, 5,40 metre genişliğinde olan 6 gözlü köplüdür. Ordunun doğuya yapacağı seferler için ordugâhın Fatih Otağı (Sultan Çayırı) denilen yerde kurulduğu bilinmektedir. Bu sebeple köprü kervan ve sefer yolunun üzerindeki önemli mimari tesislerden biri durumundadır. Sonraki durakta yer alan Hereke ise günümüzde restore edilmiş kalesi ve seyyahların metinlerinden edindiğimiz veriler doğrultusunda geçmiş dönemlerde bulunan hanı ile uzun yıllar menzil olarak hizmet vermiş bir lokasyondur. Hereke’den sonra gelinen menzil ise İzmit şehir merkezinde bulunan Pertev Paşa Külliyesi’dir. Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selim dönemlerinde vezirlik yapmış olan Pertev Paşa’nın isteği üzerine vefatından sonra kethüdası Sinan Ağa tarafından İstanbul-Şam-Bağdat sefer ve kervan yolunun kenarında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Külliyeden sonra seferler buraya yakın konumda bulunan Kilesdere Köprüsü üzerinden Başiskele-Gölcük güzergâhına doğru ilerlenerek devam etmektedir. Köprü Osmanlı döneminde (16. yy) Kilezdere üzerinde kurulmuş, orijinalinde beş gözlü kesme taş köprüdür. 1998 yılında, İzmit kent içi dört hatlı demiryolu inşaatı yapımı amacıyla Koruma Kurulu kararı sonucu orijinal yerinden sökülüp 50 m aşağıya yeniden inşa edilmiştir. Buradan sonra il sınırları içerisinde son büyük yapı Gölcük ilçesi sınırlarında kalan Kazıklı Hacı Hamza Bin İvaz Kervansarayı’dır. Antik belgeler ve seyyahların notlarından öğrenilen bilgilere dikkat edildiğinde Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kazıklu karyesinde yapılmış olan kervansarayın ve yakınlarında bulunan menzilin Osmanlı ticaret yolu ve ordu sefer güzergâhının üzerinde ne kadar önemli bir bağlantı noktasında olduğu görülmektedir. 1534 yılındaki doğu seferinde yer alan ve konaklanan menzilleri resmeden dönemin minyatürcüsü Matrakçı Nasuh’un eserinde Kazıklu Derbendi’nde herhangi bir kervansaraydan söz etmemesi, çiziminde buna yer vermemesi ve ordunun ihtiyaçlarını gidermek için çadırlarıyla birlikte dikilitaş önünde konuşlandığını belirtmesi, kervansarayın bu dönemde ayakta olmadığını ancak Kazıklu Derbendi’nin o dönemde önemli bir menzil olarak kullanıldığını göstermesi açısından önemlidir.
Kervansaray tarihlendirilmesine ilişkin ulaşabildiğimiz en erken tarihli belge ise 1555 yılında İstanbul üzerinden Anadolu’ya seyahate çıkan Derschwann’ın seyahatnamesidir. Burada yer alan veriler ışığında kervansarayın 1540-1555 tarihleri arasında inşa edildiğini söyleyebiliriz. Kazıklı/Hacı Hamza Bin İvaz Kervansarayı doğu-batı doğrultulu 75 mx20 m ölçülerinde dikdörtgen planlı bir yapıdır. Orta aksta yer alan giriş kısmının açıklığı 3 metredir. Girişin doğu ve batı yönlerinde simetrik ölçülerde 5 m x 4,5 m genişliğinde iki bölüm bulunmaktadır. Kervansaray sonrasında ise Sofular köyü ile Senaiye köyü arasındaki kırsalda farklı dönemlere ait yol kalıntıları görülmekte olup buradan İznik’e doğru güney yönünde ilerlenmektedir.
KAYNAKÇA
Onur “Kamiloğlu, Kazıklı Hacı Hamza Bin İvaz Kervansarayı ve Kocaeli Kervan Yolları”, Karamürsel Alp Sempozyumu, Kocaeli, 2015; Hüseyin Gazi Yurdaydın, Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn Eseri, Matrakçı Nasuh, TTK Yayınları, ANKARA, 2014; 16. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda Yollar, Köprüler, Menzilhaneler, Derbent Teşkilatı ve Haberleşme, İstanbul, İst. B. Yayınları, 1999; Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Arşivi.
Onur KAMİLOĞLU