Kocaeli Bölgesinin Fethinde Rol Oynayan Uç Beyi
Osmanlı beyliğinin kurucusu Osman Gazi’nin silah arkadaşlarından olup ilk Osmanlı kaynaklarında Kocaeli yöresinde yaptığı akınlar ve fetihlerle öne çıkan bir uç beyi şeklinde anılır. Kimliği hakkında kaynaklarda ayrıntılı bilgiler bulunmaz. Onun Anadolu Selçukluları döneminde Türkmenlerin yoğun olarak yerleştirildikleri kuzeybatı kesiminde bir akıncı koluna mensup olduğu tahmin edilir. Kendisinin kurgu bir şahsiyet olmayıp Kocaeli kesiminde iz bırakmış bir idareci olduğu bilinir. Torunu olan Gebze kadısı Fazlullah’ın Rebiülevvel 838 (Ekim 1434) tarihli vakfiyesinde mevcut şecereye göre babasının adı Abdülmelik Gazi, dedesinin adı ise Abdülfettah el-Abbasi el-Gazi şeklinde geçer. Bu bilgiler mensup olduğu ailenin köklerini 1200’lü yılların başına götürdüğü gibi Şam bölgesiyle de irtibatlı olduklarını düşündürür. Osman Gazi ile tanışıklığının da Kayı boyunun 1230’lu yıllardan itibaren Anadolu’ya gelişi yıllarına dayandığı var sayılabilir. Muhtemelen Osman Gazi’nin babası Ertuğrul Gazi ile Akça Koca’nın babası Abdülmelik Gazi yakın silah arkadaşıydılar. Bu durumda Akça Koca’nın daha küçük yaştan itibaren Osman Gazi’nin yanında bulunduğu ve onunla beraber büyüdüğü öne sürülebilir.
Osmanlı kaynaklarındaki bilgiler Akça Koca’nın Osman Gazi’nin liderliğinde özellikle Kocaeli yöresine yönelik akınlarda bulunan savaşçı beylerinden biri olduğuna işaret eder. Bununla birlikte Osman Gazi ile birlikte herhangi bir gazasından söz edilmez. Daha çok Orhan Bey’in yanında yer alan, onunla birlikte hareket eden bir bey konumunda olduğu anlaşılır. Erken tarihli Osmanlı tarihlerinde adı ilk kez, Orhan Gazi’nin kendi başına babası tarafından akına yollanmasıyla ilgili kayıtlarda geçer. Osman Gazi, Çavdar Tatarları’nın tehdidi karşısında kendi memleketini korumak için muhafazada kalma kararı alırken oğlunu Akça Koca, Konur Alp, Gazi Abdurrahman ve Köse Mihal ile Sakarya havzasına fetih için göndermiştir. Bu bilgi Akça Koca’nın savaşçı beyler içindeki yerini teyit eder. Bundan önce onun Osman Gazi ve diğer silah arkadaşlarıyla birlikte civardaki Bizans valilerine karşı yapılacak harekât planlarında önemli rol oynadığı anlaşılır. Osman Gazi İnegöl tekfurunun pususunu haber alınca içinde onun da bulunduğu beylerini toplayarak istişarede bulunmuştur. Onun tarihi tam olarak belirlenemeyen Sakarya vadisine yönelik akınları diğer beylerle birlikte Orhan Gazi ile birlikte yapmış olması, söz konusu seferlerin tarihini 1310’lu yıllara taşır. Bu dönem giderek Orhan Gazi’nin, artık hasta olduğu ve seferlere gidemediği anlaşılan babası Osman Gazi’nin yerini almaya başladığı dönemlere denk düşer.
Akça Koca, Orhan Gazi’nin ilk müstakil seferi sırasında Karaçepiş hisarının kuşatılmasına katıldı. Geri çekilme hilesiyle hisarın alınmasında yardımcı oldu. Ardından Apsu adlı kale teslim olunca burası bir askeri üs olarak ona verildi. Buradan itibaren Ayangölü’nün ayağında Beşköprü denilen yerdeki küçük kaleyi ele geçirdi ve oradan ormanlık içinden akınlarını sürdürdü. Onun akınları Orhan Gazi’nin de direktifleriyle daha sonra İzmit taraflarına yöneldi. Böylece Bizans’ın önemli bir merkezi olan İzmit’in hemen yanı başında Akça Koca’nın liderliğinde bir uç bölgesi oluştu. Buradan itibaren bir taraftan İzmit yönünde akın faaliyetlerini yürütürken bir taraftan da artık tamamen Orhan Gazi tarafından yönlendirilen büyük çaplı seferlere destek verdi. Kaynaklarda belirtilmemekle birlikte onun Bursa’nın alınmasıyla (1320-1326) sonuçlanan askeri harekâta katıldığı da tahmin edilebilir. 1324’te Osman Gazi’nin vefatının ardından zaten uzun zamandır emrinde çalıştığı Orhan Gazi tarafından doğrudan İzmit kesimine yönlendirildi. Kendisinin ilk üs bölgesi olan Apsu ve Karaçepiş, Konuralp’ın bölgesine dönüştürüldü, o da buraya Abdurrahman Gazi’yi bıraktı. Akça Koca Kandıra ve civarına yerleşti (1326), bu kesimde İzmit’in etrafındaki kalelere akınlarda bulundu. Hatta Üsküdar kesiminde de akınlarını sürdürdü. Burada özellikle Karadeniz kıyılarına kadar uzanan alanda çok önceden beri yerleşik halde bulunan Selçukluların eski seferlerinden kalma Türkmenlerle irtibat kurdu. Konuralp ve Gazi Abdurrahman buluşarak İstanbul ile İzmit’in irtibatını koparmaya yönelik faaliyetlere girişti. İlk önemli hedef Samandıra oldu. Kaynaklara inanmak lazım gelirse, Samandıra tekfurunun ölen oğlu için düzenlediği cenaze töreninden istifade ederek onlara baskın yapıp kaleyi ele geçirdi. Samandıra Orhan Gazi tarafından kendisine üs olarak verildi. Böylece yeni bir uç kolunu daha bu defa İzmit bölgesi olmak üzere oluşturdu. Buradan ilk hedefi yine İstanbul yolu üzerindeki bir başka stratejik kale olan Aydos oldu. Burayı abluka altına aldı, yanında Abdurrahman Gazi de vardı. Osmanlı kaynaklarındaki rivayete göre kale kumandanının kızı rüyasında gördüğü Abdurrahman Gazi’ye âşık olunca ona mektup yazıp kaleye nasıl girileceğini bildirdi. Abdurrahman Gazi de bunu Akça Koca’ya verdi. Akça Koca bir hile düşünerek bulunduğu hisarı yakar gibi yapıp geri çekildi. Aydos kalesindekiler buna çok sevindi, eğlence düzenleyip sevinirken kale kumandanının kızı ip sarkıtıp Abdurrahman Gazi’yi içeri aldı. O da kale kapılarını açıp yanındaki birlikleri içeri soktu. Böylece kaleye girildi, sabahleyin de geri çekilmiş gibi yapan Akça Koca Aydos’a dönünce buranın alınmış olduğunu gördü.
Akça Koca’nın bu hadiseden hemen sonra ve İzmit’in fethinden önce vefat ettiği anlaşılır. Onun Orhan Gazi’nin 1329’da Gebze dolayında Bizans ordusuyla yaptığı Pelekanon savaşına katılmadığı, ondan bir yıl önce hayatını kaybettiği düşünülür. Rivayete göre Kandırı yakınlarında bir tepede vefatı vuku bulmuş ve buraya gömülmüştür. Âşıkpaşazade onun mezarının “Kandırı nahiyesinde bir dağda” olduğunu bildirir. Ölümünün ardından adamları Karamürsel Gazi’nin yanında toplanmıştır. Kendisinden sonra bu bölgede Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa uç beyi olarak bulunmuştur. Bölgenin ilk fetihlerini gerçekleştirdiği için, bu kesime, kendi adına nispetle “Koca-ili” denmiştir. Soyu Hacı İlyas adlı oğlundan devam etmiş olup torunu Fazlullah önce kadı sonra da II. Murad döneminde vezirlik yaparak Osmanlı idari ve siyasi tarihinde önemli rol oynamıştır.
KAYNAKÇA
TSMA, nr. D. 7084; Âşıkpaşazade Tarihi, haz. N. Öztürk, İstanbul 2013, s. 38, 40-41, 45-48; Neşri, Cihannüma, haz. N. Öztürk, İstanbul 2013, s. 54-55, 60-62. 65/67; İbn Kemal, Tevarih-i Âl-i Osman, haz. Ş. Turan, Ankara 1970, I, 172, 175, 180, II, 3, 5, 8-9, 15-16, 19, 28, 41; İdris-i Bitlisî, Heşt Bihişt: Osman Gazi Dönemi (Tahlil-Tercüme), haz. V. Genç, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2007, s. 172; F. Emecen, “Akça Koca” DİA, II, 224; Gazi Akçakoca: Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyum Bildirileri, Kocaeli 2015, I, 121-226.
Feridun EMECEN