İBRAHİM HALİL URAL

Madde no:688

Emniyet Amiri, Parlamenter, Vali

Mehmet Bey ile Adile Hanım’ın oğlu olarak 1929’da Urfa’nın Bozova ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Urfa’da okudu. 1948’de Diyarbakır Lisesi’nden, 1952’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. 29 Temmuz 1952 tarihinde İstanbul maiyet memurluğuna atandı. Burada Sinekli (Silivri) bucak müdürlüğünde, Beyoğlu ve Şile kaymakam refikliklerinde, Sarıyer ve Bakırköy kaymakam vekilliklerinde bulunarak staj süresini doldurdu. 4 Nisan 1954 tarihinde silahaltına alındı, 30 Nisan 1956’da yedek teğmen rütbesiyle terhis edildi. 31 Mayıs 1956 tarihinde Samandağı kaymakamlığına atandı. 1957 yılının başında yeniden İstanbul’da görevlendirilerek yedi yıl boyunca belediye bünyesinde birtakım vazifeleri yürüttü. Önce 31 Ocak’ta Beykoz Belediyesi başkâtipliğine getirildi; 23 Aralık’ta İstanbul Belediyesi’nde müfettiş muavini, bir hafta sonra da müfettiş yapıldı. 23 Aralık 1960 tarihinde müfettişlik uhdesinde kalmak üzere Sarıyer Belediye şube müdürü olarak atandı. 1962 yılında Paris’te L’Ecole Nationale d’Administration’da eğitim gördü. 29 Şubat 1964 tarihinde ikinci sınıf emniyet müdürü kadrosuyla Ankara Emniyet Müdürlüğü 1. şube müdürlüğüne, 31 Aralık 1967’de İstanbul Emniyet müdür muavinliğine, nihayet 28 Aralık 1968’de de Ankara emniyet müdürlüğüne tayin edildi. 1970 yılında görevden el çektirilerek İçişleri Bakanlığı emrine alındı. Yaptığı itiraz neticesinde Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdiyse de bakanlık kararı uygulamadı. 20 Şubat 1978 tarihinde Kocaeli valiliğine atandı. Burada da bazı çıkar çevrelerinin üzerine gittiği için 1979 Aralık’ında azledildi. 1980 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. İstanbul’da iki yıl Türkiye Öğretmenler Bankası genel müdür yardımcısı olarak görev yaptı. 1983 seçimlerinde Halkçı Parti listesinden İstanbul milletvekili seçildi. Daha sonra parlamenterliğe de veda ederek, mücadelesini fikri yolla devam ettirmek üzere kitaplar yazmaya karar verdi. Hâlen hayatta olan Ural, evli ve üç çocuk babasıdır.

Daha ziyade iç güvenliği tehdit eden yasadışı faaliyetlerle ve kaçakçılıkla mücadele etti. İstanbul ve Ankara emniyetlerindeki görevi sırasında kumarın üzerine gitti, bazı politikacıların ve bakanların da devam ettikleri ünlü kumarhaneleri bastırıp kapattırdı, başkentin ünlü randevucularına savaş açtı. Ancak bu İbrahim H. Ural-Kocaeli valisi İbrahim Ural’ın görevden alınmasıyla ilgili soru önergesi (Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisi, c. 44, s. 490) uğraşları azlini getirdi. Milletvekilliği sırasında millî çıkarların korunmasıyla ilgili tedbirler ve düzenlemeler üzerinde çalışmaya devam etti. Soru önergeleri ve konuşmalarının içeriğini genel ahlaka ve adaba aykırı film ve yayınların denetlenmesi, kamu yatırımlarının hızlandırılması ve tasarrufun teşviki, gümrük kapılarındaki kaçakçılık ve rüşvet olaylarının kapsamı ve niteliği ile bu olayların terör örgütleriyle ilişkisinin incelenmesi, Bulgaristan hükümetinin Türklere uyguladığı baskılara yönelik tedbirler alınması gibi konular teşkil etmekteydi.

Kocaeli valiliği sırasında da aynı anlayışla çalıştı. İl sınırları içinde faaliyet gösteren derneklerin yasa dışına çıkmamaları için çalışmalarını sık sık denetledi. Siyasal içerikli bildiri dağıttıkları gerekçesiyle 1979 yılında altı öğretmeni açığa aldırdı. Asıl icraatı, Türkiye’nin en büyük yolsuzluklarından birinin üzerine gitmesidir. Kendisi, tarihe Güneş Motel Olayı olarak geçen ve Adalet Partisi’ne mensup 11 milletvekilinin bakanlık karşılığında buradan istifa edip CHP’ye katılmasıyla kurulan 42. hükümetin başbakanı Bülent Ecevit’in önerisiyle Kocaeli valiliğine atanmıştı. Aynı hükümetin Gümrük ve Ticaret Bakanı Tuncay Mataracı’nın yönettiği kanunsuz ithalatı durdurdu. İsviçreli bir demir firmasının ürünlerini kaçak yollarla Türkiye’ye sokmaya çalışan gemileri yakalattı, kaçakçıları adalete teslim ederek tutuklattı. Olay, İsviçre firmasının Türkiye’deki siyaset ve iş çevreleriyle ilginç bağlantılarını ortaya çıkardı. Tutumundan vazgeçmesi için yapılan yüklü miktarda rüşvet teklifini reddettiği gibi, azledileceği tehdidine de boyun eğmedi. Ayrıca Gebze’de üç fabrikanın denizi doldurup iskele inşa ederek kaçakçılık yaptığı 41 dönümlük araziyi yeniden hazineye kazandırdı. Ecevit kabinesinin 12 Kasım 1979’da istifa etmesiyle Mataracı’nın bakanlığının düşmesinden üç hafta sonra vali de görevden alındı. Hatay senatörü Mehmet Sönmez, azlin nedenlerine dair beş başlıktan oluşan bir soru önergesi verdi. İçişleri bakanı Mustafa Gülcügil 2 Ocak 1980 tarihli yazılı cevabında, vali Ural’ın genel icraatının iki mülkiye müfettişi tarafından incelendiğini, inceleme raporuna göre ve yapılan değerlendirme sonucunda kamu hizmetinin gerekleri dikkate alınarak onun merkezde görevlendirilmesinin uygun görüldüğünü bildirmekle yetindi.

Otuz yıla yaklaşan hizmeti sonunda, Şile kaymakam vekâletinde iken üzerine gittiği kanunsuz bir olay dolayısıyla tecrübeli cumhuriyet savcısının söylediği “Kötülükle mücadelede daima yalnız kalacaksınız” sözünün hakikatini üzülerek tecrübe etmiş oldu. Esasen en verimli çağında emekliliğe karar vermesinin nedeni de, yasadışı olayların üzerine gitmesine rağmen bürokraside tutunamamasıydı. Emekli olduktan sonra yazın yoluyla toplumu aydınlatmayı tercih etti. İç politika ve güncel sorunlar üzerine yazdığı Gençlik Pazarı (1976), Yıkılan Değerler (1987), Bu Da Bilmediklerimiz: Hakikati Arayan Adam (2009), Bir Emniyet Müdürünün Kaleminden Oslo Görüşmeleri (2014), Bir Emniyet Müdürünün Kaleminden İmralı Zabıtları (2016), Bir Emniyet Müdürünün Kaleminden PKK’nın Şehir Savaşı ve PYD/YPG Tarihi (2018) adlı kitapları bulunmaktadır.

KAYNAKÇA

Ali Çankaya, Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (Mülkiye Şeref Kitabı), c. V, Mars Matbaası, Ankara 1968-1969; Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisi, c. 44, TBMM Basımevi 1980, s. 490-491; İbrahim Ural, Yıkılan Değerler, Sevilay Matbaası, Ankara 1987; Mahmut Koca, Türk Siyasal Hayatında Bağımsız Milletvekilleri ve Meclis Faaliyetleri (1923-2002), ed. Mehmet Biçici, Gaziantep 2020; Uğur Mumcu, Silah Kaçakçılığı ve Terör, Tekin Yayınevi, İstanbul 1981.

Kemalettin KUZUCU