İzmit Merkezde, Yamaçta Bir Cami
İzmit Çukurbağ Mahallesi’nde, Kayabaşı Sokak’ta, evler arasında, yanındaki hazire ile birlikte yer almaktadır. Kitabesi günümüze ulaşmadığından yapım tarihi ve mimarı bilinmemektedir. Ancak XVIII. yüzyıl sonlarında, Sultan III. Selim’in sütkardeşi, Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. II. Dünya Savaşı yıllarında bir süre askerlere tahsis edilen cami, savaş sonrasında halk tarafından onarılarak ibadete açılmıştır. İlk yapımından sonra farklı tarihlerde onarılan cami, son olarak da 17 Ağustos 1999 depreminde zarar görmüş, 2011 yılında, haziredeki 22 kabirle birlikte onarılmıştır.
Hüseyin Paşa Camii, kareye yakın iç mekânın önünde, enine düzenlenmiş son cemaat yeri ile dikkat çeker. 1894’te vuku bulan depremde yıkılma tehlikesi baş gösteren kubbe, yıktırılarak ahşap çatılı hale dönüştürülmüştür. Kıblede yer alan ana yapı duvarları ile minare, fazla değişime uğramamıştır.
Giriş kapısının yer aldığı kuzey cephede, çok sayıda pencere açıklığına da yer verilmiştir. 2011 yılı onarımında cephe, rustik taşlarla kaplanarak dikdörtgen çerçeveli, geniş açıklıklarla hareketlendirilmiş, kapı çerçevesi de yenilenmiştir.
İçeride, eskiden kubbenin oturduğu kare alt yapılı kısmın sağında yer alan minare kaidesiyle iç mekan bütünlüğü bozulmuştur. Üzeri, ahşap lambri kaplamalı düz tavanın ortasında, köşe boşlukları ve içerisi, kalem işleriyle süslü, sade, küçük bir kubbe bulunmaktadır. Piramidal ahşap çatı altında kalan kubbe, dıştan fark edilmez. İçeriyi hareketlendiren unsurlar, alttaki müezzin mahfili ile üstteki kadınlar mahfilidir.
Mihrap; kıble duvar ortasında, etrafı silmelerle sınırlı, üzeri çini ile kaplı, yarım yuvarlak niş şeklinde, sade bir unsurdur. Bunun batısındaki ahşap minber, alışılmışın aksine, dikdörtgen çerçeveli kapıdan, köşke kadar yükselen merdivenlerin altında, kavisli düzenlemesiyle dikkat çeken, ahşaptan yapılmış bir elemandır. Korkuluklar ve köşk kısmı, geniş ahşap parçalardan oluşan korkuluğa sahiptir.
Harime açılan kapısıyla minare kaidesi, taştan olup kısa bir pabuçluktan sonra, köşeli bilezikle gövdeye geçilmektedir. Gövde, tamamen kırmızı pişmiş tuğladan örülmüştür. Gövdede, yine bir taş bilezik ile yatay dikey panolar üzerinde, dört sıra kirpi saçakla dolgulanan şerefe altı yer alır. Yukarıya incelerek devam eden petek kısmının üzeri, XIX. yüzyıl başlarına özgü, küçük, kurşun kaplı bir kubbe ile son bulur. Şerefe kısmındaki plastik unsurlar da mimariyi benzerlerinden farklı kılar.
Camiinin haziresinde yer alan 22 adet mezartaşı da son restorasyonda elden geçirilerek güzel bir çevre düzenine kavuşturulmuştur. Caminin banisi olan Kaptan-ı Derya Hüseyin Paşa’ya ait mezar da bu hazirede bulunmaktadır.
KAYNAKÇA
E. Ürkmez, İzmit’te Türk Eserleri (Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayını), Kocaeli, 2007, s. 155-161; N.-S. Erdoğan, Ayyıldız M. Özbayraktar, Tarihi İzmit Kent Merkezi, Mahalleler, Sokaklar, Mimari Eserler, (Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayınları), İstanbul 2011, s. 179; Kocaeli Kültür Envanteri (Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayınları), Kocaeli 2011, s. 61.
Hamza GÜNDOĞDU