Osmanlı’dan Cumhuriyet’e En Büyük Sivil Toplum Kuruluşunun Kocaeli Faaliyetleri
Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nden miras aldığı en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olan Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti, savaş alanında yaralanan ya da hastalanan askerlere hiçbir ayırım gözetmeksizin yardım etmek amacıyla Dr. Miralay Abdullah Bey ve Marko Paşa gibi idealist şahısların öncülüğünde 1868 yılında kurulmuştur. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda önemli vazifeler gerçekleştirmesine rağmen, genel olarak II. Abdülhamit dönemi boyunca atıl bir vaziyette kalmıştır. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra 1911 yılında yeniden canlandırılan Cemiyet, kısa zaman içerisinde Osmanlı ülkesinin bütün vilayet, sancak, kaza ve nahiyelerinde şubelerini açmaya başlamıştır. Hilâl-i Ahmer İzmit Şubesi, Mutasarrıf Mehmet Nüzhet Paşa’nın gayretleriyle Ekim 1911’de açılmıştır. Şube kısa sürede üye sayısını 154’e çıkarmıştır. 1912 yılında İzmit Şubesi Başkanı Emekli Kaymakam Rüştü Bey olmuştur. İzmit Merkez Şubesi’nin yanında Cemiyet, çok kısa zaman içerisinde Mutasarrıflığın Karamürsel, İznik ve Adapazarı kazaları ile Kaymas, Bahçecik, Taraklı, Yalova, Geyve Akhisar (Pamukova) ve Hendek nahiyelerinde şubeler kurmuş ve faaliyetlere başlamıştır. Bunun dışında İzmit’te Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi de kurulmuştur. Kaza ve nahiyelerde de kaymakam ve müdürler şubelerin kurulmasına öncülük ederken, eşraf, esnaf ve halkın katkıları da bulunmaktaydı. Ancak bu şubelerin hem idareci hem de üyeliklerinde Ermeni ve Rumlara da rastlanılmaktaydı.
1911-1914 yılları arasında İzmit merkez şubesinin ve mutasarrıflıktaki diğer şubelerin en önemli faaliyeti, yardım ya da çeşitli yollardan gelir elde edilerek bunların Hilâl-i Ahmer Genel Merkezi’ne gönderilmesidir. Bu şekilde İzmit Mutasarrıflığı’ndaki diğer şubeler de dâhil olmak üzere halktan yardım olarak yaklaşık 50.000 kuruş, bilet satışlarından da yaklaşık 14.000 kuruş toplanmıştı. Bu miktarın büyük bir çoğunluğu Hilâl-i Ahmer Genel Merkezi’ne gönderilmiştir. Bu faaliyetlerin dışında Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Balkan Savaşları sırasında Derince ve Karamürsel’de birer hastane açarak ordunun hizmetine sunmuştur. 100 yatak kapasiteli Karamürsel Hastanesi için Cemiyet, yaklaşık 40.000 kuruş harcamıştır.
|. Dünya Savaşı sırasında İzmit Mutasarrıflığı’ndaki Hilâl-i Ahmer Şubeleri’nin daha faal bir duruma geldikleri görülmektedir. Savaş başlarında İzmit Şubesi’nin başkanı İzmit Mutasarrıfı Mahzar Müfit (Kansu) Bey’dir. Bu dönemde de şubeler halktan topladıkları yardım ve çeşitli yollarla elde ettikleri gelirleri Hilâl-i Ahmer Genel Merkezi’ne göndermişlerdir. Bu dönemde gelir çeşitleri daha fazla artmıştır. Gelirler artık kurban derileri, çiçek günleri, bayramlardaki rozet satışı, kurumun kendi süs eşyalarının satışı, müsamereler, pul satışı gibi yollarla elde edilmekteydi. Bu şekilde I. Dünya Savaşı boyunca İzmit merkez ve diğer şubelerinden yaklaşık 240.000 kuruş gelir elde edilmişti. Bu miktarın yine büyük kısmı Cemiyetin Genel Merkezi’ne gönderilirken, kalan kısmı şubelerin masraflarına, yardım olarak fakir halka ve kurulan hastanelerin ihtiyaçlarına sarf edilmiştir.
Bu faaliyetlerin dışında Hilâl-i Ahmer Cemiyeti I. Dünya Savaşı sırasında Adapazarı’nda 1.000 yataklık büyük bir hastane açarak cephelerdeki yaralı ve sakat askerleri burada tedavi altına almıştır. Bu hastane için Hilâl-i Ahmer Cemiyeti 3 tabip ve 14 hastabakıcıdan oluşan bir heyet görevlendirmişti. Cemiyet 19151919 yılları arasında hastanenin ihtiyaçları için yaklaşık 330.000 kuruş harcamıştı. Bunun yanında Hilâl-i Ahmer Cemiyeti İzmit, Adapazarı, Darıca, Eskişehir ve Derince’de bulunan Üsera Garnizonları’nın (Esir Kampları) sağlık ve iaşe meselelerini üstlenmişti.
|.Dünya Savaşı sırasında Kocaeli bölgesinde Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin diğer bir faaliyeti ise Adapazarı’nda bir Zeriyyat İdaresi’nin kurulmasıydı. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Adapazarı’nın dışında ülkenin diğer yerlerinde de bu şekilde idareler kurarak kendi kurumları için tarım ürünleri elde etmeye çalışmasının nedeni, tarım ile uğraşan genç şahısların seferberlik emri nedeniyle silahaltına alınmalarıyla tarım üretiminin oldukça düşmesi ve savaş ortamından dolayı diğer ülkelerden gıda maddelerinin ithalatının yapılamamasıydı. Adapazarı Zeriyyat İdaresi, Ferizli ve civarında yaklaşık 5.000 dönümlük bir arazide 1916-1919 yılları arasında buğday, mısır, arpa, yulaf, fasulye ve sebze gibi tarım ürünleri yetiştirdi, bunlardan yıllık ortalama 100.000 kilo civarında mahsul alındı. Bunun dışında Zeriyyat İdaresi, Adapazarı civarındaki köylerde bulunan muhtaç 665 kişiye, 9.591 kıyye mısır tohumu dağıtmıştır. Bu tohumlar sadece Müslümanlara değil aynı zamanda Rum mahallelerinde yaşayan kişilere de verilmiştir.
Milli mücadele döneminde İzmit ve civarı Ekim 1920’den itibaren Yunan işgali altına girmişti. Yaklaşık bir senelik bu işgal sürecinde Yunanlılar İzmit, Adapazarı, Karamürsel ve Yalova’daki Müslüman köyleri yakıp yıkmışlardı. Bölge ahalisi ise aç, perişan bir halde dağlara doğru kaçmaya çalışmışlardı. Özellikle Karamürsel ve civarındaki durum içler açısı bir hal alınca, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti buraya bir İmdat Heyeti göndermişti. Kenan Bey başkanlığında ve 13 kişiden oluşan heyet, 12 Kasım 1920 tarihinde göreve başlamıştı. Heyet, Kasım ayı sonunda kadar 60.000’den fazla kişiye ekmek ve yemek dağıtmış, Aralık 1920 ve Ocak-Şubat-Mart 1921 aylarında dağıtım devam etmişti. Hilâl-i Ahmer faaliyetleri neticesinde bölge halkının yaraları sarılmaya çalışılmıştır.
Türk kuvvetlerinin Haziran 1921’de İzmit ve çevresindeki işgale son vermek için gerçekleştirdiği taarruz sırasında Yunanlılar, çekildikleri tüm kasaba ve köyleri yakmışlar, yıkmışlar ve binlerce insanı öldürmüşlerdi. Ayrıca bu bölgede on binlerce insan aç ve açıkta perişan bir haldeydi. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti İzmit, Karamürsel, Yalova ve diğer bölgelere imdat heyetleri göndererek, ahalinin iaşe, sağlık ve mesken sorunlarını gidermeye çalışmıştır. Bunlardan en önemlisi Ali Macit Bey başkanlığında Mayıs 1921’de Gemlik ve Yalova bölgesine gönderilen heyet idi. Bunun dışında Cemiyet, İzmit bölgesinde Yunan askerlerinden kaçan 10.000’e yakın insanı İstanbul’a getirmiş ve orada misafirhanelere yerleştirerek onlara iaşe ve sağlık hizmeti vermiştir. Yunan işgali sonlanınca bu kişiler daha sonra Cemiyet vasıtasıyla tekrar memleketlerine getirilmişlerdir. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin milli mücadele döneminde İzmit bölgesindeki bir diğer faaliyeti ise Yunanlıların İzmit’i tahliyesi sırasında yanlarında götürdükleri ve sayıları 750 civarında olan İzmit muhacirlerini Yunanistan’ın değişik yerlerinden alarak tekrar şehre getirilmesiydi.
Milli mücadeleden sonra Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’ni yine zorlu bir vazife bekliyordu: Lozan görüşmeleri sırasında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan bir protokol ile Türkiye’deki Rum Ortodoks tebaa ile Yunanistan’daki Türk-Müslüman tebaa mübadele edileceklerdi. Türk Hükümeti ile Hilâl-i Ahmer Cemiyeti arasında mübadele işlerini düzenlemek için 5 Haziran 1923’te bir çalışma programı belirlendi. Yunanistan’dan getirilecek mübadillerin iskân edilecekleri yerler arasında İzmit de bulunmaktaydı. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, İzmit ve civarındaki mübadele işlerini organize etmek için Dr. İsmail Hikmet Bey’in başkanlığında 17 kişiden oluşan bir İmdat Heyeti oluşturmuştu. İmdat Heyeti, Ocak 1924 başlarında İzmit’e gelerek hemen birer misafirhane ve hastane kurarak işe koyulmuştu. Misafirhanenin kapasitesi ihtiyaç nispetinde zamanla 2.000’e kadar çıkmıştır. Ocak-Haziran 1924 arasında mübadillerin gemilerden karaya çıkarılması, aşıları, iskânları, iaşeleri, gerekiyorsa karantina altına alınmaları, eşyalarının dezenfekte edilmesi gibi işlerde yoğun bir mesai sarf eden İmdat Heyeti, hastanede dizanteri, tifo, bronşit, zatürre, kızamık gibi bulaşıcı hastalıklara yakalanan 2.500 mübadili tedavi etmiştir. İzmit’e bu belirtilen süre içerisinde yaklaşık 30.000 mübadil gelmiş, bunların büyük bir kısmı İzmit ve civarına yerleştirilirken kalanları ise Bilecik, Osmaneli, Eskişehir, Alaşehir gibi yerlere sevk edilmişlerdir.
Cumhuriyet ile birlikte Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin İzmit ve civarındaki şubeleri yeniden teşkilatlanmış, hemen hemen her kaza ve nahiyede birer şube kurulmuştur. 1923 yılında Kocaeli Merkez Şubesi Başkanı Nuri Bey iken, 1924 yılında Hoca Rıfat Efendi, 1926 yılında Ali Galip Bey, 1927 yılında ise Hakkı Selçuk Bey olmuştur. 1923-1930 yıllarında arasında Kocaeli merkez ve vilayet dâhilindeki diğer Hilâl-i Ahmer Şubelerinden yardım ve diğer yollarla yaklaşık 2.000.000 kuruş kadar gelir elde edilmiştir. Bu gelirin yaklaşık 1.200.000 kuruşu Hilâl-i Ahmer Genel Merkezi’ne gönderilirken, kalan meblağ başta fakir halka olmak üzere çeşitli yardımlara ve şubelerin masraflarına harcanmıştır. Bunların dışında 1928 yılında İzmir’de meydana gelen deprem için Kocaeli dâhilindeki şubelerden yaklaşık 120.000 kuruş kadar yardım toplanmıştır.
Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’ne Kızılay ismi bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1935 yılında verilmiştir. Böylece bu kuruluş “Türkiye Kızılay Cemiyeti” adını almıştır. Kuruluşun adı 1945’te “Türkiye Kızılay Derneği”, 2014 yılında ise “Türk Kızılayı” olarak değiştirilmiştir.
Kocaeli Kızılay Şubesi’nin 1940-1972 yılları arasındaki üye sayısı ise şu şekildedir: 1940 yılında 135 kişi, 1950 yılında 210 kişi, 1960 yılında 307 kişi, 1970 yılında 520 kişi ve 1972 yılında 542 kişidir. 1930-1972 yılları arasında Kocaeli Kızılay Şubesi tarafından yapılan sosyal sosyal yardımlar ise şu şekildedir: 1930-1937 yılları arasında 1.000 TL, 1943-1950 yılları arasında 4.000 TL, 1950-1955 yılları arasında 10.000 TL, 1965-1970 yılları arasında 36.000 TL ve 1970-1972 yılları arasında 25.000 TL.
Bu yardımların dışında 1935 yılı Aralık ayında Hilâl-i Ahmer Cemiyeti tarafından bir aş evi kurulmuştur. Bu aşevinde Şubat 1936’ya başta Romanya’dan gelen muhacirler olmak üzere 3.945 muhacir ve 53.690 kişiye yemek verilmiştir. Ayrıca 1939 Erzincan depremi felaketzedeleri için 27 Aralık 1939-18 Mart 1940 tarihleri arasında Kocaeli şubesi tarafından 1.566.177 TL yardım gönderilmiştir.
Kocaeli Kızılay Şubesi, 1968 yılında 143.935 TL, 1969 yılında 182.172 TL, 1970 yılında 898.833 TL, 1971 yılında 557.728 TL ve 1972 yılında ise 627.057 TL bilançoya sahiptir. Kocaeli Şubesine ait gayrimenkullerin 1973 yılında piyasa değeri 2.500.000 TL’dir. Şubeye ait binada 28 dükkân ve 13 yazıhane bulunmaktaydı. Bu bina 1962 yılında Kızılay İzmit Şubesi Başkanı Hilmi Ege’nin gayretleriyle açılmıştı. Binanın yapımı için 300.000 lira masraf edilmişi.
1930’lu yıllardan 2000’li yıllara kadar Kocaeli Kızılay Şubesi başkanları şu şekildedir: 1932-1936 yılları arasında Nuri Necati Bey, 1936-1939 yılları arasında Nuri Şark, 1939-1942 yılları arasında Dr. Sadi Arif, 1942 yılında Ali Yörük Bey, 1943 yılında Süleyman Şirin, 1944-1967 yılları arasında Hilmi Ege, 19671970 yılları arasında İsmail Kolaylı, 1971-1985 yılları arasında Adem Gül, 1985 yılında Osman Sinanoğlu, 1987 yılında Özcan Hun, 1988-1990 yılları arasında İsmet Genç, 1991-1997 yılları arasında Kemal Cebeci ve 1997-2005 yılları arasında Ersin Zaralıoğlu.
Son söz olarak, Osmanlı Devleti’nin Cumhuriyet’e kazandırdığı en güçlü sivil toplum kuruluşlarından birisi olan Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin (Kızılay) 1911-2000 yılları arasında, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, milli mücadele, mübadele ve Cumhuriyet döneminde Kocaeli ve çevresinde elindeki imkânları da aşarak çok önemli faaliyetler gerçekleştirdiği söylenebilir.
KAYNAKÇA
ATASE Arşivi, İSH (Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Dairesi Başkanlığı Arşivi İstiklal Harbi Kataloğu), 111/ 61; BCA (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi), 272.79.72.2.4, lef: 1; BOA, DH.SYS (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi Dâhiliye Nezareti Siyasi Kısım) 123-5/ 5-6, lef: 4; Cumhuriyetin 50. Yılında Kocaeli 1973 İl Yıllığı, Kardeşler Matbaası, İzmit, s. 210-211; Ersin Çelik, Bir Kurum Mitolojisi: Türk Kızılayı Kocaeli Şubesi Örneği, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli 2015, s. 86-88, 98-99; Hüsnü Ada, Osmanlı Devletinin Hizmetinde İlk Modern Osmanlı Sivil Toplum Örgütü: Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti (1868-1911), Basılmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2011, s. 1115; Kızılay Arşivi, 1082/ 52; Kızılay Arşivi, 1082/ 8; Kızılay Arşivi, 1275/ 7, lef: 1; Kızılay Arşivi, 14/ 271; Kızılay Arşivi, 208/ 19; Kızılay Arşivi, 266/ 23; Kızılay Arşivi, 27/ 20; Kızılay Arşivi, 28/ 85, lef: 9; Kızılay Arşivi, 36/ 25; Kızılay Arşivi, 79/ 167; Kızılay Arşivi, 847/ 18; Kızılay Arşivi, 850/ 35; Mesut Çapa, Kızılay (Hilâl-i Ahmer) Cemiyeti, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları, Ankara 2009, s. 149-151, 165-166; Mustafa Sarı, “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Kocaeli’nde Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Şubelerinin Faaliyetleri (1923-1930)”, Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu V, 9-11 Mart 2018, C. II, Kocaeli 2019, ss. 995-1023; Mustafa Sarı, “Milli Mücadele Döneminde İzmit ve Çevresinde Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Faaliyetleri”, Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu 2-3 Mayıs, 2014, C. II, Kocaeli 2015, s. 965-986; Mustafa Sarı, “Mübadele’de Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Faaliyetleri: Kocaeli Örneği (Ocak-Haziran 1924)”, Uluslararası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu, 03-05 Nisan 2015, C. I, Kocaeli, 2016, s. 481-496; Mustafa Sarı, İzmit’te Hilâl-i Ahmer (1911-1925), Babıali Kültür Yayıncılığı, İstanbul, 2016, s. 17-292; Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmuası, 15 Eylül 1337/1921, Sayı: 1, s. 7-8, s. 13-16.; Osmanlı Hilâl-i Ahmer Mecmuası, 15 Teşrin-i evvel 1337/Ekim 1921, Sayı: 2, s. 30-35; Seçil Karal Akgün, Murat Uluğtekin, Hilal-i Ahmer’den Kızılay’a, C. I, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları, Ankara, 2020, s. 420; Seçil Karal Akgün, Murat Uluğtekin, Hilal-i Ahmer’den Kızılay’a, C. II, Türkiye Kızılay Derneği Yayınları, Ankara, 2020, s. 22; Türk Yolu, 2 Şubat 1962, s. 1; Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmuası, 15 Ağustos 1340/1924, Sayı: 36, s. 406; Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmuası, 15 Mart 1340/1924, Sayı: 31, s. 223-224.
Mustafa SARI