HİKMETİYE CAMİİ

Madde no:643

Kartepe İlçesi Derbent Camilerinden

Hikmetiye Camii, Kocaeli’nin Kartepe ilçesine bağlı Derbent Mahallesi’ndedir. Cami ismini Hikmetiye köyünden almaktadır. Buna karşın 2005 yılında Büyük Derbent belde statüsüne geçince bağlı bulunduğu Hikmetiye köyü bu beldeye bağlı bir mahalle olmuştur. Hikmetiye köyü İzmit ilçe merkezinin 28 km. güneydoğusunda yer alır. Köy nüfusunun çoğunluğunu 19. yüzyılın sonlarında Karadeniz sahilini takiben Anadolu’nun çeşitli bölgelerine yerleştirilen Abhaz göçmenlerinin bir kısmı oluşturmaktadır. Hikmetiye köyü bu göçmenlerden birisi olan Süleyman Bey tarafından 26 Temmuz 1899 yılında “Abbas” adıyla kurulmuştur. Köyün adı 1928 tarihinde Kocaeli vilayetine bağlı İznikmid (İzmit) kazası köy ve mezraları listesinde “Hikmetiye” olarak geçmektedir.

Hikmetiye Camii’nin inşa kitabesi mevcut değildir. Buna karşın avlu giriş kapısı üzerindeki panoda caminin H.1317/M.1899-1900 yılında Sultan II. Abdülhamit tarafından inşa ettirildiği yazılıdır. Caminin bulunduğu alanın II. Abdülhamid’in saraydaki görevlilerinden birisi olan Habibe Hanım tarafından hibe edildiği, Habibe Hanım’ın M.1898’deki vefatının akabinde padişah fermanı ile saraydan nakit para verilerek inşaatın gerçekleştirildiği mevcut bilgiler arasındadır. Bu tarihin, caminin onarımına ait olduğu ve yapının M.1894 yılında inşa edildiği yönünde görüşler de mevcuttur. Cami arsasını hibe eden Habibe Hanım Hikmetiye köyünün kurucusu Süleyman Bey’in kız kardeşidir. Yapı, 1967 Adapazarı depreminde büyük hasar görmüş, 1999 Marmara depreminde ise minaresi yıkılmıştır. 2014 senesinde restore edilmiştir.

Hikmetiye Camii, kuzey-güney doğrultulu dikdörtgen bir avlunun güneybatısına yakın konumda yer almaktadır. Avlunun girişi kuzey cephede bulunur. Cami güneyden kuzeye meyilli bir alan üzerinde yer almaktadır. Bu suretle cepheler arasında kot farkı meydana gelmiştir. Bu kot farkının eşitlenmesi için subasman seviyesi kuzey cephede daha yüksek tutulmuştur. Minare, kuzeybatı köşeye yakın konumlandırılmıştır. Cami, kuzey-güney doğrultulu dikdörtgen planlıdır. Harim, dıştan kiremit kaplı kırma bir çatıyla, içten ahşap tavanla örtülmüştür. Harimin kuzeyinde bir giriş mekânı yer almaktadır. Yapının kuzey cephesinde alt sırada ortada giriş kapısı, iki yanında iki pencere, üst sırada üç pencere yer almaktadır. Doğu cephede altta üç, üstte bir, batıda üç, güneyde ise iki pencere yer alır. Alt sıradaki pencereler büyük boyutludur. Cephelerdeki her bir pencere yuvarlak kemerlidir.

Kuzeydeki kapıdan giriş mekânına geçilir. Bu mekânın üstünde kadınlar mahfilinin üst katı yer almaktadır. Mahfile çıkış batıdaki merdivenlerle sağlanır. Giriş bölümünden açılan bir kapıyla harime geçiş sağlanır. Kareye yakın dikdörtgen planlı harimin üzerinde ahşap bir tavan bulunmaktadır. Tavanın ortasında kare bir göbek meydana getirilmiştir. Tavanın diğer kısımlarından hafif içerlek tutulan göbeğin yüzeyi, ince çıtalarla karelere bölünmüştür. Göbeğin etrafını baklava dilimleriyle süslenmiş bir bordür çevreler. Tavandaki ikinci bir kare, göbeğin etrafını dik bir açıyla kuşatmaktadır. Böylece iki kademeli bir kırlangıç örtü elde edilmiştir. Harimin güneyinde ahşap mihrap bulunur. Çokgen mihrap sonradan yenilenmiştir. Eski fotoğraflarda mihrabın mermer kaplı olduğu görülmektedir. Mihrabın sağında ahşap minber, harimin güneydoğusunda vaaz kürsüsü yer alır. Kuzey cephede iki katlı kadınlar mahfili yer alır. Mahfilin üst katının ortasında güneye doğru uzanan bir balkon görülür. Mahfil ahşap ayaklar vasıtasıyla taşınmaktadır. Üst kat, giriş mekânının üzerine konumlandırılmıştır. Caminin silindirik gövdeli, tek şerefeli minaresi kuzeybatı köşeye bitişik vaziyettedir. Minare gövdesi kare bir kaide üzerine bindirilmiştir. Gövde ile kaide arasında prizmatik pabuç bulunur. Kaidede taş, gövdede tuğla malzeme kullanılmıştır. Minareye harimin batısındaki basık kemerli bir kapıdan giriş sağlanmaktadır. Mevcut minare 1999 Marmara depreminde yıkılan minarenin yerine inşa edilmiştir.

Hikmetiye Camii, kaba yonutaş ve tuğla kullanılarak almaşık teknikte inşa edilmiştir. Dış cepheler sıvasızdır. Köşeler ve pencere etrafları tuğla dizileriyle hareketlendirilmiştir. Kuzey cephede pencerelerin üstünde üçgen bir alınlık bulunmaktadır. Böylece bu cephe anıtsal bir görünüme kavuşmuştur.

KAYNAKÇA

F. Yavuz Ulugün, “Kocaeli’de Tarihsel Göçler”, Uluslararası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt: 3, Kocaeli, 2015, s. 1269-1311; Kocaeli Kültür Envanteri, (haz. Taner Aksoy vd.), Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları, Kocaeli, 2011, s. 340; Mahmut Bi, “XIX. Yüzyılda Kocaeli Vilayetine İskân Edilen Kafkas Göçmenleri”, Uluslararası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt: 3, Kocaeli, 2015, s. 1313-1359; Mehmet Salih Erpolat, “XVI. Yüzyıldan XX. Yüzyıla Kocaeli’nde Yer Adlarında Meydana Gelen Değişmeler”, Uluslararası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt: 1, Kocaeli, 2015, s. 497-535.

Erkan ATAK