Maarif Nazırı, İzmit Mebusu
Osmanlı Maarif Nazırlarından Ahmet Şükrü Bey 1875 yılında Kastamonu’da doğdu. İlk ve ortaokulunu Kastamonu ve Trabzon illerinde tamamladı. İyi derecede Fransızca bilen Ahmet Şükrü Bey, 1896 yılında öğretmen olarak görev yapmaya başladı. Selanik’te başladığı görev süresince İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ilk temasları gerçekleşti. Eğitimci kimliğinin yanı sıra İttihatçı kimliği de ön plana çıkmaya başladı. 3 Haziran 1901’de öğretmenlik görevinden ayrıldıktan sonra İşkodra Valisi Müşir Kazım Paşa’nın hususi kâtipliğine getirildi. 1902 yılının başlarında Hicaz Demiryolu Nezareti Kâtip ve Muakkipliği’ne tayin edildi. 1903 yılında görevinden istifa ederek İstanbul’a geldi. 1 Kasım 1903’te Bursa İdadisi İkinci Müdürlüğü ve Riyaziye öğretmenliğine tayin edildi. II. Meşrutiyet’in ilan edilmesinden sonra 1909’da Selanik Maarif Müdürlüğü’ne atandı ve ertesi yıl 1910’da Siroz Mutasarrıflığı’na getirildi. Mutasarrıf olarak bir yıl görev yaptıktan sonra Dâhiliye Nezareti Muhaberat-ı Umumiye Müdürlüğü’ne getirildi ancak iktidarın değişmesiyle 1912’de Saruhan Mutasarrıfı olarak tayin edildi. Bu süre içerisinde açığa alınan Ahmet Şükrü Bey, Bab-ı Ali Baskınından sonra kurulan Sait Halim Paşa hükümeti döneminde tekrar görevine döndü. Aynı dönemde gerçekleşen 1914 seçimlerinde memleketi Kastamonu’dan aday gösterilerek meclise seçildi. Mebus olarak görev yaptığı tarihlerde I. Dünya Harbi’nin çıkması ve mecliste Osmanlı’nın savaşa girip girmemesi konusunda yaşanan fikir ayrılıkları neticesinde vekâleten Posta, Telgraf ve Telefon Nazırı olarak görevlendirildi. Said Halim Paşa hükümetinde Maarif Nazırı olarak görev yapan (1913-1917) Ahmet Şükrü Bey bu görevi sırasında “Maârif-i umumîye tarihini yazarsanız pek makbule geçer, mümkün olan teshilâtı dirîğ etmem ...” sözleriyle ismini koyduğu bir eser yayınlanmasına önayak oldu. Yaptığı çalışmalarla adını duyuran Ahmet Şükrü Bey Meşrutiyet’in ilan edilmesinden sonra Cumhuriyet’e kadar uzanan süreçte Maarif Nazırlığı yaptı. Maarif Nazırlığı yaptığı dönemde 25 Kasım 1914 tarihinde Darüleytamın yani yetimhanelerin kurulmasına vesile oldu. Darüleytam başlarda İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne bağlı olarak faaliyete geçmiş ve ilk müdürü İttihat ve Terakki Ce
AHMET ŞÜKRÜ BAYINDIR (1875-1926)
75
AHMET ŞÜKRÜ OĞUZ (1881-1953)
Ahmet Şükrü Bayındır
miyeti İstanbul merkez başkanı Kemal Bey olmuştur. Yetimhanenin ilk genel müdürlüğünü ise Kastamonu mebusu İsmail Mahir Efendi yapmıştır. Ahmet Şükrü Bey, yetimhanelerin kuruluş amacını I. Dünya Harbi sırasında Anadolu’yu terk eden işgal güçlerinin boşalttıkları yurt ve mekteplerdeki sahipsiz çocukların korunması olarak belirtmiştir. Boşaltılan binalar dârüleytam haline getirilmiş savaşta kimsesiz kalan çocuklar İstanbul ve bazı şehirlerde açılan bu yurtlara yerleştirilmiştir. Ahmet Şükrü Bey, Sait Halim Paşa ve Talat Paşa kabinelerinde nazırlıklar yaptığı dönemde, gözlerinden rahatsızlanarak 1917 yılında Viyana’ya gitmiş aynı yıl aralık ayı içerisinde sağlık sorunları nedeniyle görevinden istifa etmiştir. Nazırlık yaptığı bu süre zarfında birinci rütbeden mecidi nişanı alan Ahmet Şükrü Bey, Bavyera ve Almanya kralları tarafından da madalya ve nişanla ödüllendirilmiştir. Nazırlık görevini bırakan Ahmet Şükrü Bey meclisteki görevine devam etmiş ve aynı zamanda Eski Halep Valisi Celal Bey’le İttihad-ı Millî Osmanlı Sigorta Şirketini de kurarak ticaretle uğraşmaya başlamıştır. Daha sonra bu şirketlerin sayısını ve ortaklarını arttırmıştır. Bu süre zarfında Mondros Mütarekesi imzalanmış (1918) Ahmet Şükrü Bey, Zaman gazetesini satın almıştır. Gazetenin yayın sürecinde İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri ile temasları devam etmiş bunun sonucunda savaşın mağlubiyetinden sorumlu tutulanlar arasında gösterilmiş ve tutuklanarak Divan-ı Harbi Örfi’de yargılanmıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne de seçilen Ahmet Şükrü Bey, Meclisin feshinden sonra tutuklanarak Mart 1919’da Bekirağa Bölüğüne gönderilmiş daha sonra da İngilizler tarafından Malta’ya sürülmüştür. Burada iki yıl geçirdikten sonra Mustafa
Kemal Paşa’nın çabaları sonucunda 1921 yılında Anadolu’ya dönenler arasında yer almıştır. Yurda döndükten sonra İzmit’e yerleşmiş ve burada İzmit Livası İl Daimî Heyetine girmiş daha sonra da sancağın daimî encümenine seçilmiştir. Burada İzmit Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisliği görevi yapmış ve 1922 yılı sonlarında Karakol Cemiyeti için bazı faaliyetlerde bulunmuştur. Ahmet Şükrü Bey II. TBMM’ye Mustafa Kemal Paşa’nın da isteğiyle Kocaeli (İzmit) mebusu olarak seçilmiştir. Mecliste ikinci şube başkanlığına seçilen Ahmet Şükrü Bey, 17 Kasım 1924 tarihinde kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na katılarak Mustafa Kemal’in karşısında yer almıştır. 3 Haziran 1925 tarihinde fırkanın kapatılmasından sonra Ahmet Şükrü Bey’in ismi bu kez de Mustafa Kemal Paşa’ya karşı düzenlenen İzmir Suikastı teşebbüsüne karışmış ve yargılama sonucunda suçlu görülerek 13/14 Temmuz 1926’da idam edilmiştir.
KAYNAKÇA
Tevfik, Çavdar, Türkiye’nin Demokrasi Tarihi 1839-1950, İmge Kitabevi Yayınları, 3.Basım, Ankara 2004; Ersin Müezzinoğlu, “1921-1925 Yılları Arasında Ahmet Şükrü Bey’in Kocaeli’deki Faaliyetleri” Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu IV Bildirileri, 2018, C II. s. 1175-1183; Mustafa Selçuk, “Maârif-i Umûmiyye Nezâreti Tarihçe-i Teşkîlat ve İcraatı Üzerine Bir Değerlendirme”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 6, Sayı 12, 2008, s. 727-732; İhsan, Güneş, Atatürk Dönemi Türkiye’sinde Milletvekili Genel Seçimleri (1919-1935), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2017; Yasemin Tümer Erdem, “Maarif Nazırı Ahmet Şükrü Bey’in II. Meşrutiyet Dönemi Eğitim Politikalarına Katkısı”, Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, İstanbul 2015, s. 23-64; Hidayet Yavuz Nuhoğlu, “Darüleytam”, DİA, 1993, c. 8, s. 521; Samih Nafiz Tansu, Teşkilat-ı Mahsusaİki Devrin Perde Arkası, İstanbul 1957; Ahmet Demirel, İlk Meclisin Vekilleri Millî Mücadele Döneminde Seçimler, İletişim Yayınları, İstanbul 2010.
Taner BİLGİN