Hereke Fabrika-i Hümayunu
Osmanlı dokuma sanayinin ilk büyük fabrikalarından biri olan Hereke Fabrika-i Hümayunu Türkiye’de İzmit Körfezi’nin kuzey kıyısında Hereke beldesinde kurulmuştur. Fabrika, İstanbul – İzmit karayolunun güneyi ile Marmara Denizi arasında kalan, Ulupınar Deresi’nin izlediği hattın her iki yanındaki yaklaşık
196.000 m2 alana yerleşmiştir. Bu alanda doğu-batı doğrultusunda uzanan demiryolu tesisi ikiye ayırmaktadır (Şekil 1).
1843 yılında Ohannes ve Bogos Dadyan kardeşler tarafından Hereke’de kurulan fabrika aynı yıl 50 pamuklu ve 25 ipekli tezgâhla faaliyete geçmiştir. 1902 yılında Hazine-i Hassa Nazırı Sakız Ohannes Efendi tarafından Çuha, Şayak ve İplik Dairesi açılmıştır. Bu tarihten itibaren tesiste ipekli dışında da üretime geçildiği bilinmektedir. 1918 yılında Hereke Fabrika-i Hümayunu giderek bir yünlü dokuma fabrikasına dönüşmüştür. Kurulduğu 1843 yılından beri Osmanlı dokuma sanayinin en önemli kurumu olarak faaliyet gösteren ve ürünleriyle imparatorluk yaşantısını renklendiren Hereke Fabrika-i Hümayunu, kuruluşundan kısa bir süre sonra Avrupa’da prestijli bir markaya dönüşmüştür.
1913-1915 sanayi istatistiğinin sair dokuma imalatı bölümünde, iplik ve dokuma fabrikaları dışındaki dokuma sanayine ait bütün kuruluşlar değerlendirilmiştir. Bu amaçla yapılan incelemede 9’u asli, 2’si tali olmak üzere 11 kuruluşun sayımı yapılmıştır. Tali kuruluşlardan biri olan Hereke Fabrika-i Hümayunu’nda çorap, fanila, yün ve ipek halı ile fes atölyeleri bulunmaktadır. O yıllarda ülke genelinde fes üretimi sınırlıdır ve sadece Hereke Fabrikası’nda üretilmektedir. 1913-1915 yılı istatistiklerinin ipek dokumacılığı ile ilgili bölümünde muharrik güç kullanan 6 kuruluştan bahsedilmektedir. Bunlardan 5’i Bursa’dadır. Diğeri ise Hereke Fabrika-i Hümayunu’dur. İstatistikte bu fabrikaların kullandıkları güçle ilgili olan bölümde şu bilgiler bulunmaktadır: Tesisat bakımından belirtilen 6 fabrikada 12 beygir gücünde 1 buhar makinesi, 100 beygir gücünde 3 su türbini, 229 beygir gücünde 12 hareketli güç vardır. Bunun %65,4’ünün Hereke Fabrikası’na ait olduğu belirtilmektedir. Diğer donanımlar bakımından da tüm kuruluşların içinde Hereke Fabrika-i Hümayunu önemli bir konumdadır. Ayrıca boyahane ve kumaş perdahı için gerekli aletlerde fabrikada mevcuttur.
1845 yılından itibaren, Kapalıçarşı ve Zaptiye Caddesi’nde açılan iki satış mağazası deneyimi dışında bir yan Saray kuruluşu olarak faaliyet gösteren Hereke Fabrika-i Hümayunu, Cumhuriyet’in ilanından sonra bir süre Maliye Vekâleti’ne bağlı olarak çalışmış ve 1925 yılında Sanayi ve Maadin Bankası’na devredilmiştir. 1931 yılında geçirdiği yangın sonrası aynı yıl içerisinde onarılarak yeniden faaliyete geçmiştir. Tezgâh sayısının 101’e yükseltildiği bu onarım sırasında fabrikada yıkama, boyama ve terbiye dairelerinin modern bir sisteme kavuşturulduğu bilinmektedir.
Hereke Fabrikası 1933 yılında 2262 sayılı kanunla kurulan Sümerbank’a devredilmiş ve Hereke İpekli ve Yünlü Dokuma Fabrikası olarak anılmaya başlanmıştır. Hereke Fabrikası 1937 yılından itibaren Türkiye Yünlü Dokuma ve Yün İpliği Fabrikaları T.A.Ş. adıyla faaliyet göstermeye başlamıştır. 1939 yılında Sümerbank Birleşik Yün İpliği ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi’ne bağlanan Hereke fabrikası, 1946 yılında Sümerbank İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi’ne devredilmiştir. Bu yıllarda yayınlanan Sümerbank’a ait yıllıklarda Hereke Fabrikası’nın yünlü dokuma üretim miktarlarının 1939 yılında 687.946 m, 1940 yılında 862.289 m ve 1941 yılında 873.538 m olduğu görülmektedir.
1949 yılında Sümerbank İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi dağıtılarak, on dört ayrı kuruluşa bölünmüştür. Bu kuruluşlardan birisi Hereke Yünlü ve Halı Dokuma Sanayi Müessesesi’dir. 1959 tarihinde Hereke Fabrikası Merinos Yünlü Sanayi Müessesesi’ne katılmıştır.
Hereke Fabrikası’ndaki halı üretimi ise, 1966 yılında Ankara’da kurularak 1967’de Isparta’ya nakledilen Sümerbank Halıcılık Müessesesi’ne bağlı Hereke Halı Eğitim Merkezi atölyesinde sürdürülmeye çalışılmıştır. Hereke’deki halı ve yünlü dokuma bölümleri ise uzun yıllar boyunca Merinos Yünlü Sanayi Müessesesi İşletme Müdürlüğü’ne bağlı çalışan birer şeflik olarak kalmıştır.
Hereke Fabrikası’na ait yapıların bir kısmı Başbakanlık Özelleştirme Kurulu’nun 14.06.1995 tarih ve 95/45 sayılı kararıyla özelleştirilmişlerdir. Haydarpaşa-Ankara demiryolunun güneyi ile Marmara Denizi arasındaki alanda bulunan 5 adet yapı (1, 2, 3, 4 ve 5 no’lu üniteler) Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na, demiryolu hattının kuzeyindeki yünlü dokuma atölyeleri ve bunlara ait depo, makine ve kazan dairesi (9, 10,11 ve 12 no’lu üniteler) ise özel sektöre devredilmiştir. Hereke Fabrikası memur lojmanları (6, 7 ve 8 no’lu üniteler) ise 1999 depreminden sonra Kocaeli Üniversitesi’nin kullanımına verilmiştir (Şekil 1).
Avrupa’da 19. yüzyılda tekstil fabrikaları genellikle tek bir fabrika yapısı içinde toplanırken, Osmanlı Devleti’ndeki tekstil fabrikaları ise genellikle pavyonlardan oluşan yaygın yerleşimler şeklinde gelişmiştir. Hereke Fabrika-i Hümayunu da üretim, servis ve sosyal amaçlı kullanılan 31 üniteden oluşmaktadır. Farklı dönemlerde inşa edilen bu ünitelerden dördü üretim, dördü servis ünitesidir. Diğerleri ise sosyal amaçlı kullanılmıştır.
Tesisi doğu-batı doğrultusunda ayıran demiryolu hattının güneyinde yer alan 3 no’lu ünite, demiryolu hattının kuzeyinde yer alan 9, 11 ve 12 no’lu üniteler tesisin üretim üniteleridir (Şekil 1). 3 no’lu ünitenin ipekli üretiminde, 9, 11 ve 12 no’lu ünitelerin ise çuha, sayak ve iplik üretiminde kullanıldığı düşünülmektedir.
Özgün işlevi ipek iplik çekimi olan filatur dairesi olarak adlandırılan 3 no’lu ünite, geçirdiği yangın ve onarımlar sonucunda ipek üretimiyle ilgili mekânsal özelliklerini kısmen kaybetmiştir. Günümüzde Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı halı ve ipekli dokuma atölyesi olarak kullanılmaktadır. Dikdörtgen planlı 2 katlı ana yapı (Şekil 2) ile bu yapıya kuzey yönünden bitişik yine dikdörtgen planlı, 3 katlı betonarme ekten oluşmaktadır. 19. yüzyıl yapısı olan ana yapıya eklenen betonarme bölüm ise 1970’li yıllarda inşa edilmiştir. Ana yapı 10,42 m yüksekliğinde kagir olarak inşa edilmiştir. Yapının kat döşemeleri zemin katta çelik dikmeler, 1.katta ise ahşap dikmeler ve beden duvarlarına mesnetlenen ahşap kirişlerden oluşmaktadır. Yapının üst katında yer alan yaklaşık 6.00 x 27,40 m boyutlarındaki ipekli dokuma atölyesinde orijinal jakar tezgahlar bulunmaktadır.
Günümüzde kumaş deposu olarak kullanılan 9 no’lu ünitenin ise 1918 yılındaki inşaat faaliyetleri sırasında inşa edildiği düşünülmektedir. 16,00 x 92,00 m boyutlarındaki yapı kagir olarak inşa edilmiştir. Dört farklı kota oturmakta ve dört ayrı bölümden oluşmaktadır. Dört farklı bölümün her birinde sonradan eklenildiği düşünülen birer asma kat bulunmaktadır. Asma katların döşemesi zemin katlardaki çelik taşıyıcılarla taşınmaktadır. Yapının beden duvarları 65 cm kalınlığında taş duvardır. Cepheleri ise mozaik örgü taş kaplamadır. Her bölüm beşik çatılıdır. Bu betonarme çatılar asma katlardan yükselen, sonradan eklenmiş betonarme kolonlar üzerine oturmaktadır.
11 no’lu ünitenin de 1918 yılında fabrikanın yünlü dokuma kapasitesini arttırmak için başlatılan yapım faaliyetleri sırasında inşa edildiği düşünülmektedir. Yapı 16,00 x 80,60 m boyutlarındadır. Saçak kotuna kadar 5,80 m yüksekliğindeki kagir yapıya sonradan betonarme kat ilave edilmiştir. Yapının beden duvarları 1. kat döşeme kotuna kadar 65 cm kalınlığında taş duvardır. İlave olan 1. kat beden duvarları ise 20 cm kalınlığında tuğla duvardır. Yapının betonarme beşik çatısı yapıya sonradan yerleştirilen betonarme 12 nolu ünite (Y. Utkaner 2009) elemanlarla taşınmaktadır. Cephe zemin kat beden duvarlarının bitimine kadar mozaik örgü taş kaplamadır. Bu kottan çatıya kadar ise sıvalıdır.
Özgün durumunda çuha, fes dairesi ve boyahane olarak kullanılan 12 no’lu ünite 11 farklı yapıdan oluşan bir yapı topluluğudur (Şekil 3). 1931 yılında büyük bir yangın geçiren yapının 1933 yılında Sümerbank’a devredildikten sonra eklenen yapılarla bugünkü halini aldığı eski çalışanlarından öğrenilmiştir. Yaklaşık 89,45 x 128,70 m boyutlarında bir alana oturan yapı topluluğunun arasından Ulupınar Deresi akmaktadır. Üretimde bu akarsudan yararlanılmaktadır. Üniteyi oluşturan yapıların büyük bölümü kagir olarak inşa edilmiştir. Onarım geçiren bu yapılara sonradan betonarme elemanlar eklenmiştir.
Demiryolu hattının güneyinde yer alan 5 no’lu ünitenin yapım tarihi ile ilgili herhangi bir belgeye ulaşılamamıştır. IRCICA (İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi) fotoğraf arşivinde bulunan 90607/19 fon kodlu fotoğraftan yapının fabrikanın kimyahanesi olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na devredilen yapı yaklaşık 5,00 x 15,00 m boyutlarında ve tek katlıdır. Giriş mekânı ve bu mekânın her iki yanında yer alan odalardan oluşan yapı ahşap karkas olarak inşa edilmiştir. Yapı ahşap kırma çatı ile sonlanmaktadır.
Mekanik-Elektrik Atölyesi ve Kazan Dairesi olarak kullanılan 10 no’lu ünitenin yapım tarihinin, kuzeybatı cephesinde yer alan pencere kemerindeki tarih kaydından, 1916 (1332) olduğu anlaşılmaktadır. İnşa edildiği yıllarda şifonez dairesi, kazan dairesi, mekanik atölye gibi farklı işlevleri bir arada bulunduran yapıya, Sümerbank’a devredildiği 1933 yılından sonra kaynak atölyesi ve sachane bölümleri eklenmiştir. 1995 yılında özelleştirilerek özel sektöre devredilen yapı, 1999 Gölcük depreminde büyük hasar görmüştür. Ünite farklı mekânsal özelikler taşıyan, farklı işlevli birimleri bünyesinde toplamış bir yapı topluluğudur. Bu yapı topluluğu yaklaşık 34,00 x 80,00 m boyutlarındaki bir alana oturmaktadır.
Hereke dokumalarının 19. yüzyılın sonlarına doğru uluslararası bir ün kazanmasından sonra, Hereke’ye gelen yabancı misafirlerin ağırlanması amacıyla bir yapıya gerek duyulmuştur. Bu amaçla 1898 yılında Hereke’de kurulduğu bilinen 1 no’lu ünitenin, yani köşkün Yıldız Sarayı’nda parçalar halinde hazırlandığı ve deniz yoluyla Hereke’ye getirilerek mevcut yerinde monte edildiği düşünülmektedir. Hereke’de kurulan köşkte Alman II. Wilhelm’in ağırlandığı IRCICA fotoğraf albümünde 90483/5 fon koduyla kayıtlı fotoğraftan anlaşılmaktadır. Mimar Sarkis Balyan tasarımı olan köşk (Şekil 4) dikdörtgen planlı bir ana yapı ile bu yapının kuzeydoğu ve güneybatı yönlerine kare planlı iki mekândan oluşmaktadır. Tek katlı köşkün dikdörtgen planlı ana mekânı, yan kanatlarındaki diğer mekânlarından daha yüksektir (Şekil 4). Kırma çatılı ana mekânın her iki yanındaki tali mekânların çatıları kubbelidir. Yapının çatı örtüsü ise kurşun kaplamadır. Hereke köşkünün iç mekanlarının tefrişinde Hereke dokuması halılar, ipekli döşemelik ve perdelikler kullanılmıştır.
Yapım tarihi ve özgün işlevi ile ilgili herhangi bir belgeye ulaşılamayan 2 no’lu ünitenin 1890 yılında fabrika yakınlarında başlayan inşaat faaliyetleri sırasında yapıldığı düşünülmektedir. Sümerbank’a devredildikten sonra misafirhane olarak kullanılan yapının 1990’lı yıllarda kapsamlı bir onarım geçirdiği bilinmektedir. Yaklaşık 9,00 x 11,00 m boyutlarındaki misafirhane dikdörtgen planlı ve iki katlıdır. Ahşap karkas sistemdeki yapı 6,55 m yüksekliğindedir ve kırma çatı ile sonlanmaktadır.
4 no’lu ünitenin inşa tarihi ve özgün işlevi ile ilgili herhangi yazılı bir belgeye ulaşılamamıştır. Bu yapının 1890’lı yıllarda fabrika civarında süren inşaat faaliyetleri sırasında inşa edildiği düşünülmektedir. Yapıya ilişkin en eski belge, 1910 yılında Sultan Reşat’ın fabrikayı ziyareti sırasında çekilmiş olan fotoğrafıdır (Şekil 5). 19. yüzyıl sonlarında inşa edildiği düşünülen yapı, iki katlı ve dikdörtgen planlıdır. 10,00 x 11,00 m. boyutlarındaki yapı, 7,30 m. yüksekliğindedir. Zemin katı kagir, 1. katı ahşap karkas olan yapı ahşap kırma çatı ile sonlanmaktadır.
1938-1941 yılı Sümerbank yıllıklarının Sümerbank yatırımları ile ilgili bölümünde Hereke Fabrikası’nda 96 ailelik apartman inşaatlarının devam ettiği belirtilmektedir. Bu lojmanlar tek katlı, iki katlı ve üç katlı olmak üzere üç tiptedir. Altı adet tek katlı, altı adet iki katlı, sekiz adet üç katlı olmak üzere 20 bloktan oluşmaktadır. Bu yapılar günümüzde Kocaeli Üniversitesi tarafından kullanılmaktadır. 7,60 x 18,95 m boyutlarındaki tek katlı lojmanlar, yaklaşık 3,65 m yüksekliğindedir. Kagir olarak inşa edilen bu yapılar ahşap kırma çatı ile sonlanmaktadır. Beden duvarlarının kalınlığı yaklaşık 65 cm’dir. Bodrum ve zemin kattan oluşan iki katlı lojmanlar, yaklaşık 8,55 x 16,45 m boyutlarındadır. Kagir olarak inşa edilen yapının zemin kotundan saçak kotuna olan yüksekliği 3,70 m.’dir. Ahşap kırma çatı ile sonlanan yapının beden duvarları diğer tipte olduğu gibi 65 cm’dir. Üç katlı lojmanlar 8,75 x 28,40 m boyutlarında dikdörtgen planlıdır. Kagir olan bu yapıların yüksekliği yaklaşık 8,20 m’dir. Özgün plan şeması değişen yapının orta bölümünde katlararası sirkülasyonu sağlayan bir merdiven ile bu merdivenin kuzeydoğu ve güneybatı yönlerinde derslikler yer almaktadır.
KAYNAKÇA
E. Ö. Aydın, Y. Utkaner, “Hereke Fabrika-i Hümayunu’nun Mimari Analizi ve Koruma Önerileri”, Mimarlık, 350, 2009, s. 46-51; Cumhuriyet’in 50. yılında Sümerbank, Sümerbank Yayını, Ankara, 1973; G. Durand ve M. Wienin, Architectures d’une Industrie en Cevennes: Au fil de la soie, General en Languedoc-Roussillon, Montpellier 1991; A. Erbil, Kişisel Görüşme, 2004; M. K. Kaya, Milli Saraylar Kolleksiyonu’nda Hereke Dokumaları ve Halıları, Milli Saraylar Daire Başkanlığı Yayını, İstanbul 1999; Ö. Küçükerman, “Sarayda Yaratılan Gelenek: Hereke Halıcılığı”, TBMM Milli Saraylar Dergisi, Sayı 1, İstanbul, 1987b, s. 78-85; Ö. Küçükerman, Anadolu’nun Geleneksel Halı ve Dokuma Sanatı İçinde Hereke Fabrikası Saraydan Hereke’ye Giden Yol, Sümerbank Yayını, İstanbul 1987; E. Ö. Oral, ve Z. Ahunbay, “Bursa’nın İpekçilikle ilgili Endüstri Mirasının Korunması”, İTU dergisi, Cilt 4, sayı 2, 2005, s. 37-46; A. G. Ökçün, Osmanlı Sanayii 1913, 1915 Yılları Sanayi İstatistiki, Tarihi İstatistikler Dizisi, 4, T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Ankara, 1997; Sümerbank Cumhuriyet’in 25. yılı, Sümerbank Yayını, Kulen Basımevi, İstanbul, 1948; Z. Toprak, “İkinci Meşrutiyet ve Osmanlı Sanayi”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, Cilt V, İstanbul 1985, s. 1348-1359; Z. Toprak, “Osmanlı Devleti ve Sanayileşme Sorunu”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, Cilt V, İstanbul 1985, s. 1340-1347; P. Tuğlacı, Osmanlı Mimarlığında Balyan Ailesi’nin Rolü, Çığır Yayınları, İstanbul 1993; Y. Yılmaz, Hereke Jakarlı Dokumaları ve Milli Saraylar Mobilyasında Kullanımı, Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1998.
Elif Özlem AYDIN