HEREKE FABRİKA-İ HÜMAYUNU HAMİDİYE RÜŞTİYE MEKTEBİ

Madde no:625

Hereke Fabrika-i Hümayunu Mektebi, öncelikle personel çocukları için açılmış bir okuldu. Buradan mezun olanların başarı ve yeteneklerine göre fabrikada istihdam edilmeleri veya üst bir okula yönlendirilmeleri amaçlanmıştı. Hereke Fabrika-i Hümayunu Mektebi’nden ilk kez, 1888 yılına ait bir arşiv belgesinde iptidaiye kısmı için alınan kitap ve eşya bedellerinin ödenmesi vesilesi ile bahsedilmektedir. Gerek ihtiyaç gerekse de imtihandaki başarıları sebebiyle öğrencilere kitap ve eğitim materyalleri temin edilmesi, durumu iyi olmayanlara elbise alınması bundan sonraki yıllarda da tekrarlanmıştı.

1898 yılına gelindiğinde okulun iptidai kısmının artık harap bir halde bulunduğu bu sebeple tamirata ihtiyaç duyulduğu bildirildi. Üstelik o civarlarda çocukların okuyabilecekleri rüştiye mektebi olmadığı için okulun tamiratıyla birlikte bir de rüştiye mektebi yapılması talep edilmiş, bu talep çocukların talim ve terbiyelerini geliştireceği düşüncesiyle kabul edilmişti. Rüştiye okulu kargir bir bina olarak İtalyan Mimar Rossi tarafından yapıldı. İnşa edilen ve açılışı yapılacak olan rüştiye mektebinin kapısı üzerine vaz olunacak bir kitabe imal edilmesi istendi. 1900 yılında inşaatın tamamlandığı, rüştiyenin teşrif masraflarının ödenmesinden ve keşf-i sanisi için Sermühendis Arif Paşa’ya harcırah verilmesinden anlaşılmaktadır. Sultan II. Abdülhamid’in 1900 yılına tesadüf eden 25. Cülus yıldönümü, aynı zamanda onun tahttaki çeyrek yüzyılını tamamlaması anlamına geliyordu. XIX. yüzyıl Avrupa hükümdarları için kullanılan tabirle, “gümüş jübile” için yapılan faaliyetler önceki yıllardakinden çok daha geniş kapsamlı oldu. Bu vesileyle çeşitli yerlerde çeşmeler, saat kuleleri, hükümet binaları, hastaneler, depolar, kışlalar, mektepler inşa ve tamir edildi. Hereke Fabrika-i Hümayunu Rüşdiye Mektebi’nin inşaatı da bu çerçevede değerlendirilebilir. Zira Osmanlı Arşiv belgelerinde okulun adı “Hereke Fabrika-i Hümayunu Hamidiye Rüştiye Mektebi” olarak zikredilmektedir. Padişahın 25. Cülus yıldönümü münasebetiyle rüştiye mektebinin açılış töreni düzenlemiş, bu vesile ile okulda okuyan bazı çocukların sünnet merasimleri yapılarak, sünnet edilen çocuklara elbise, ayakkabı, fes, kitap ve risaleler ile atiyyeler dağıtılmıştı. Bundan sonra da cülus-ı hümayuna tesadüf eden günlerde okulda merasimler düzenlenmeye devam etti. Başarılı öğrencilere mükafat olarak saat, yazı takımı ve kitap gibi hediyeler verilirdi.

Hereke Fabrika-i Hümayunu Hamidiye Rüştiye Mektebi, öncelikle personel çocuklarını ve fabrika çevresinde ikamet edenlerin çocuklarını kabul etmiş, buradan mezun olanlar başarı ve yeteneklerine göre fabrikada istihdam edilmişler veya üst bir okula yönlendirilmişlerdi. Nitekim çok sayıda personel çocuğu işe alınmış, hatta bazıları baba mesleğini devam ettirmek üzere aynı birimde görevlendirilmişlerdi. Boya muallimi Feyzullah Efendi’nin oğlu Salim Efendi’nin boya muallimi muavini olması böylesi bir örnektir. Okuldan mezun olan Emin Naci, Abdullah Müfid, Hüseyin Kemal’in Darüşşafaka’ya kaydettirilmeleri, öğrencilerden fakir olanların yatılı okullara yerleştirilmeleri, isteyenlerin bir üst okula devam etmelerine imkân tanındığını gösterir. Hamidiye Rüştiye Mektebi öğrencileri mezuniyetlerinin ardından Mekteb-i Sultani ve Darüşşafaka gibi, imparatorluğun itibarlı ve gözde eğitim kurumlarına kabul edilmişlerdir.

Öğrencilerin sene sonu imtihanlarını yapmak için İstanbul’dan değişik görev ve mevkilerden memurlar okulu ziyaret etmiştir. Hamidiye Mekteb-i Rüştiyesi’nde yapılacak imtihan mümeyyizliğine Maarif müfettişliğinden Memduh Efendi, Maarif Meclisi Kalemi hulefasıdan Kemal Efendi, Emlak-ı Hümayun Komisyonu azalarından Başkatip Haşim Bey, Mekatib-i Rüştiye Müffettişlerinden Hulusi Bey, Hazine-i Hassa-i Şahane Tahrirat Kalemi Mümeyyizi Seydi Bey bu görev için Hereke’ye gelen görevlilerdendi. Bu imtihanları başarı ile tamamlayan öğrencilere yine çeşitli hediyelerle birlikte mezun olanlara şehadetname ve diplomaları verilirken, sınavlarda başarı olanlara ise mükafat ve zikr-i cemil varakaları takdim edilirdi. Okulun hem iptidai ve hem de rüşti kısımlarında görev alan öğretmenleri de eğitimdeki başarılarından dolayı pek çok kez taltif edilmiş, kendilerine çeşitli derecelerden mecidi nişan ve rütbeleri tevcih edilmişti. Muallim-i Evvel Muharrem, iptidai kısmı Muallimi Raşid, Fransızca ve Coğrafya Muallimi Fuad Efendiler ile Hesap ve Hendese Muallimi Vasıf, İlm-i Eşya ve Usul-i Defteri Muallimi Ruhi ve Müfettiş Rüştü Beylerin taltifleri, Muallim Mahmud Efendi’ye rütbe-i salise tevcihi bu minvaldendir.

Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile İtilâf devletleri arasında 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. Kasım 1918’den itibaren İtilâf devletleri, 7. ve 24. maddeleri istismar ve ihlâl ederek ülkenin her yanında işgal hareketlerine giriştiler. İngiltere İzmit Körfezi’nin stratejik değerini bildiğinden savaş ve yardımcı sınıf gemilerinden oluşan 48 parçalık donanmasıyla İzmit Körfezi’ni kontrol altına almıştı. İngiliz kara birlikleri Körfez’in kıyı kesimini kontrol edecek biçimde konuşlanmıştı. Bu bağlamda 28. Tümen İzmit’te, 242. Tugay Hereke’de bulunuyordu. Hereke’deki İngiliz Tugayının karargâh binası Hamidiye Rüştiye Mektebi olarak belirlendi. İki kattan oluşan okulun üst katı tugayın karargâhı, alt katı tutuk evi olarak kullanıldı. Hereke’nin 15 Ekim 1922’de düşman işgalinden kurtarılmasının ardından III. Kolordu Hereke’de konuşlanmış ve bir yıl boyunca burada kalmıştı. Bu süre boyunca İngilizlerin terk ettiği okul binası kolordu karargâhı olarak kullanıldı. Bu bina daha sonra bir taraftan eğitim verirken diğer taraftan da Hereke Nahiye Müdürlüğü’nün makam odalarını da bünyesinde bulundurmuştu. 17 Ocak 1923’te Gazi Mustafa Kemal’in Hereke’yi ziyareti sırasında istasyonda coşkulu bir karşılama töreni hazırlanmıştı. Mustafa Kemal Paşa’yı karşılayan kalabalık topluluğun arasında Hereke Fabrika-ı Hümayunu Rüştiye Mektebi öğrencileri de vardı. Karşılama töreninden sonra beraberindekilerle, fabrikanın deniz kenarında bulunan misafirhanesinde öğle yemeği yiyen Gazi Mustafa Kemal Paşa, daha sonra fabrikayı gezdi. Müdüriyet binasının önündeki meydanda toplanan halka konuşma yaptı. Konuşmasından sonra III. Kolordu karargahına Hereke Fabrika-i Hümayunu Rüştiye Mektebi’ne giden Mustafa Kemal burada bir müddet dinlendi.

Cumhuriyet’in ilanıyla beraber 1925’te Sanayi ve Maadin Bakanlığı’na bağlanan Hereke Fabrika-i Hümayunu, 1938’de Sanayi Ofisi’ne ve ardından Sümerbank’a bağlandı. Hereke Fabrika-i Hümayunu Hamidiye Rüştiye Mektebi, 1923-2000 yılları arasında Hereke Sümer İlkokulu, 2000’li yıllarda Hereke İmam Hatip Ortaokulu ve günümüzde Hereke Sümer İlkokulu olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

KAYNAKÇA

T. C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivi (BOA), ML. EEM. 104/35; 106/50; 135/74; 141/3; 197/96; 215/22; 348/3; 348/7; ML. EEM. 349/57; ML. EEM. 353/12; ML. EEM. 365/24; ML. EEM. 379/8; ML. EEM. 446/2; ML. EEM. 452/44; ML. EEM. 516/47; HH. İ. 130/45; HH.İ. 161/56; HH. İ. 171/6; HH.İ. 175/77; HH. İ. 120/4; İ. TAL. 258/88; İ. TAL. 429/28; MF. MKT. 412/5; MF. MKT. 797/75; MF. MKT. 950/14; MF. İBT. 124/8; MF. İBT. 124/34; MF. İBT. 334/9; MF. İBT. 137/97; MB. İ. 147/57; MB. İ.163/34; MB. İ. 178/55; Ali Ata Yiğit, “19. Yüzyıl Osmanlı Halıcılık Eğitiminde Hereke Fabrika-i Hümayunu Modeli”, Arış Dergisi, Yıl 2011, Sayı: 5. s. 136-143; Mustafa Hergüner, “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Hereke”, Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Cilt II, Kocaeli, 2015, s. 689-705; Abdülkadir Buluş, Osmanlı Tekstil Sanayii Hereke Fabrikası, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2000; Tamer Güven, 19. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Devleti Tekstil Fabrikaları İşçilerin Ücretleri ve Yaşam Standartları, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı, İktisat Tarihi Bilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2021.

Zeynep İSKEFİYELİ