Kurtuluş Savaşı’nda Asker Günlüğü Tutan İzmitli
Hasan Tahsin Elbeyoğu, 1309’da (1893-1894) İzmit’te Akça Mescit Mahallesi’nde (Akçakoca) dünyaya gelmiştir. Babası Latif Efendi, annesi ise Şerife Hanım’dır. Rüştiye mezunu olup spor olarak da tulumbacılıkla ilgilenmiştir. Balkan Harbinden az evvel, 23 Eylül 1328’de [6 Ekim 1912] gönüllü olarak askere gitmiş ve bu ilk vatani hizmetini İstanbul’da Harbiye Nezareti Süleymaniye Kışlası’nda İtfaiye Alayı’nda Birinci Dünya Savaşı’nın da içinde olduğu 6 sene üç ay gibi uzunca bir sürede tamamlamıştır. Askerliğinin son yılında İzmit’e izinli geldiğinde [15-16 Eylül 1918] Şükriye Hanımla evlenerek görevine dönmüştür. 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nden sonra 24 Kanun-u Evvel 1334’te (24 Aralık 1918) terhis edilince İzmit’e gelmiştir. İtilaf devletleri işgalinde bulunan İzmit’te Belediye’de ve Çuhane Mensucat Fabrikası ambarında kısa sürelerle çalıştıktan sonra Akça Mescit [Akçakoca Camii] yanında bulunan evlerinin giriş katındaki bakkal dükkânında babası ile çalışarak İzmit’in kurtuluşuna kadar olan dönemi burada geçirmiştir. Ancak Kurtuluştan pek kısa bir süre sonra 9 Temmuz 1337’de (1921) Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Sakarya Savaşı’ndan az önce beş-altı kurayı askere alınca Hasan Tahsin de çağırılanlar arasında bulunduğundan, bu kez de Anadolu da vatan hizmetine gitmiştir.
İzmit’ten yürüyerek başlayan bu hizmet, Sakarya Savaşı ve ondan sonraki Büyük Taaruz ve zaferiyle de sona ermemiş, yine bazen yaya, bazen mekkareli, birliğin Kocaeli Bölgesi’ne gelmesine kadar devam etmiştir. Terhisi Mudanya Mütarekesi döneminde (11 Ekim 1922-24 Temmuz 1923), birliğin Derince’de bulunduğu sırada (1 Mayıs 1923) olmuştur. Terhisten sonra dükkânda çalışırken yaptığı bir başvuruya 15 Nisan 1340’ta (1924) olumlu yanıt almış ve Orhan Camii şerifi müezzin, kayyûm-i ferraş ve cüzhanlığa atanmıştır. Yeni görev yerine yakın olmak için hem dükkanını hem de evini Bağçeşme’ye naklederek, baba evinden ayrılmıştır. Akçakoca Mahallesi, İhtiyar Heyeti Üyeliği’ne ilk mahalli seçimlerde seçilir. Muhtara vekalet eder. Babasının vefatından sonra hanesini Bağçeşme’den baba evine, babasının dükkân eşyasını da yukarıya kendi dükkânına nakleder. Müftü tarafından teklif edilen Fevziye (Orta) Camii’deki görevi de istemez. Bir müddet sonra evi yanındaki Akçakoca (Dere) Camii’nde vazife açılınca oraya geçerek Başçeşme’deki dükkânını baba evinin altındaki bir zamanlar çalıştığı dükkâna nakleder. Akçakoca Mahallesi Muhtarlığı’na seçilir. Terekesi arasında muhtarlık dönemine ait mahalle sakinlerini sokak sokak ve kapı numaraları ve hane halkının isimleri ile eski yazı [Osmanlıca] tutulmuş görülmeye değer bir mini defter de vardır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında 1943- 44 yıllarında ihtiyat askerliğini İzmit Hava Haber Alma Komutanlığı’nda yaparak böylece üçüncü kez vatani hizmette bulunmuştur. 1946 seçimlerinde CHP’den Meclis Üyeliği’ne seçilmiş, 1950 yılına kadar bu görevi yapmıştır. İzmitli Yusuf Karaduman’a göre Elbeyoğlu, “Müezzin ve imam olarak usul ve makam membaı idi. Zamanınızı şaşırmış olsanız da vaktin öğle veya ikindi olduğunu anlayacağınız şekilde, ezanı farklı okurdu. Her perdeye intibak edebilen gayet tiz bir sesi vardı. Herkes onun ezan okumasını aşkla, şevkle dinlerdi. Ramazan geldiğinde kendisinin gönüllü korosu vardı. Kimler yoktu ki bu koroda: Emin Terzioğlu, belediye tellalı Faik, zaman zaman özel gecelerde mesela Kadir Gecesi veya Sakal-ı Şerif ziyaretinde Ali Koç ‘kasap’ lakabı ile maruf Mustafa ve her akşamki müdavimi Vedat Başak, fırıncı Hakkı Karakuzu, keresteci Sabri...” 1977 yılında evinin arkasındaki “İnciraltı” Sokağı’na “Elbeyoğlu” adı verilmiştir. Sanuber Temuçin “Dere Camii’nden Veli Ahmet’e uzanan sokak, bizim sokağımızdı. Bahçemizdeki incir ağaçları uzanarak sokağı gölgelerdi. Onun için İnciraltı Sokağı denirdi. Fakat sonra ismi değiştirildi. Mahallenin saygın kişisi Hasan Elbeyoğlu’nun ismini alarak Elbeyoğlu Sokağı oldu.” demektedir... Hasan Tahsin Elbeyoğlu, dört oğul, iki kız çocuk sahibi olmuştur: 1919 yılında doğan Ali sekiz yaşında, 1920’de doğan Ahmet Refik 6 aylıkken ölmüştür. Mehmet Nazmi (1923-31 Mayıs 2011), Lütfü (1928-1992), Şerife Şadan (1930-17 Ağustos 1999) ve GülReyhan Köksal (1933-2004).
Akçakoca Camii’indeki işini emekli olduktan sonra fahri olarak devam ettirmiş zamanı gelince bakkallığı da bırakarak dinlenmeye çekilmiştir. 27 Kasım 1979’da vefat ettiğinde Bağçeşme Mezarlığı’nda babasının yanına defnedildi. Bir İzmitli’nin Hasan Tahsin Elbeyoğlu’nun Milli Mücadele Anıları Kocaeli Dokümantasyon Merkezi’nin dördüncü kitabı olarak 2005 yılında İzmit Rotary Kulübü’nün katkıları ile yayımlandı. Mehmet Nazmi Elbeyoğlu, babasının eski Türkçe ile günlük notlarını yazdığı defterinin okunması ve yayınlanması için son senelerde uğraşlarını Kocaeli Dokümantasyon Merkezi çatısı altında sürdüren tarihçi Nail İnal’a teslim etti. Defterle birlikte verdikleri aile albümünden hayli fotoğraf ile yine Hasan Tahsin Elbeyoğlu’na ait hem Osmanlı, hem de TBMM dönemlerine ait terhis teskereleri ve benzeri birkaç belge, kitabı daha da zenginleştirdi. Elbeyoğlu’nun günlük notlarını ve belgeleri hazırlayan Tarihçi Nail İnal, 18 Nisan 2005 günü vefat ettiğinde kitap çalışmasını tamamlamış bulunuyordu.
Hasan Tahsin Elbeyoğlu’nun evi, günümüzde Akçakoca Mahallesi muhtarlık binası olarak kullanılmaktadır.
KAYNAKÇA
Nail İnal, Bir İzmitli Hasan Tahsin Elbeyoğlu’nun Milli Mücadele Anıları, Kocaeli Dokümantasyon Merkezi, İzmit, 2005; Sanuber Temuçin, “Elbeyoğlu Sokağı”, Nail İnal Armağanı, Kocaeli Dokümantasyon Merkezi, İzmit, 2019; Yusuf Karaduman, “Altınlıların Hadi’nin Kahvesi Nam-ı diğer Havuzlu Kahve”, Nail İnal Armağanı, Kocaeli Dokümantasyon Merkezi, İzmit, 2019.
Müzeyyen ÜNAL