HALK ODALARI

Madde no:583

Kocaeli’de

Sapanca bucağı ve Hereke köyünde halkevi olmasıyla birlikte Karasu ve Akyazı ilçesi hariç tüm ilçe merkezleri olmak üzere 19321946 yılları arasında dönemin Kocaeli sınırları dahilinde (Adapazarı ilçesi şehir olmadan önce Kocaeli’nin ilçeleri; İzmit, Adapazarı, Geyve, Kandıra, Hendek, Karamürsel, Gebze, Karasu, Gölcük ve Akyazı’dır.) 10 halkevi ve 21 halk odası olduğu anlaşılmaktadır. Geneli yeni binalarda faaliyetlerine başlayamamış olsa da 1932 yılından 1950 yılına kadar kentte 40 adet halk odası açılmıştır.

Bugünün Kocaeli sınırları dahilinde 1946 yılına kadar açılan halk odaları; İzmit ilçesinde; Akmeşe, Bahçecik, Suadiye, Büyükderbent, Derince’de, Kandıra ilçesinde; Akçaova’da, Gebze ilçesinde; Darıca, Tavşancıl, Gölcük ilçesinde; İhsaniye’de, Karamürsel ilçesinde; Merdigöz ve Ereğli Halk Odasıdır. Diğer bucaklardan da halk odası açılması talepleri gelse de ilin idare heyeti buna uygun yer bulamamaktadır. 1946 yılından itibaren köylerden gelen halk odası talepleri artmaya başlamış ve 19461950 yılları arasında birçok köyde halk odası açıldığı tespit edilmiştir. Bu yıl aralığında halk odası açılan köy ve bucaklar ise; Kandıra ilçesinde; Şehler bucağı, Gölcük ilçesinde; Hamidiye köyü, Karamürsel ilçesinde; Yalakdere köyüdür.

Bugünkü Kocaeli sınırları dahilinde bulunan halk odalarının bir kısmına ait bilgiye arşiv belgelerinden ulaşılabilmiştir.

Derince Halk Odası

Derince’de ayrıca bir halk odası bulunmamakla birlikte parti binası olarak kullanılan eski İstasyon otelinin zemin katı partinin kültür hizmetlerini yürütmektedir. Fakat 1944 yılında binanın sahibi olan Devlet Demiryolları, partinin olduğu mekânın boşaltılmasına, Transit ve Tesellüm Depolar Komutanlığının yerleşmesine karar vermiştir. CHP Merkez Nahiye Reisliği ise Derince’nin göçmenleri ve kalabalık bir işçi kesimini barındırması nedeniyle nüfus açısından yoğun bir bölge olması neticesinde kültürel faaliyetlere fazlasıyla ihtiyaç olduğunu, taşınabilecekleri başka bir yer olmadığını ve salonun boşaltılmasının mümkün olmayacağını söylemiştir. Bu gelişmelerin üzerine Devlet Demiryolları, partiye 1950’de dava açarak mekânı kullandıkları süre boyunca biriken kira bedelini istemiştir.

Bahçecik Halk Odası

İzmit Bahçecik bucağında halk odası açılması için parti adına 1944 yılında ahşap bina satın alınmıştır. Bina tamir edilerek okuma salonu ve idari bölümler yapılması kararlaştırılmıştır. Fakat mevcut binanın salonu olmadığı için yeni bir 3. tip halk odası salonu inşa edilmesi istenmektedir. İşgalden önce gelişmiş bir yerken harap bir bucak halini almaya başlayan Bahçecik’te halk odası açılmasının bucağın gelişmesine ön ayak olacağı düşünülmektedir. Fakat yeni bina inşasının gerçekleştiğine dair bir veri bulunmamaktadır.

Akmeşe Halk Odası

1936 yılında hazineye ait bir arsa üzerine parti binası yapılmıştır. İlerleyen yıllarda binanın tamiri mümkün görülmediğinden yapının yıkılıp eski temeli üzerine yeni bina yapımına karar verilmiştir. Parti binası ve halk odası işlevinin yürütüleceği yapı inşaatının 1944 yılında devam ettiği tespit edilmiştir.

Gölcük Halk Odası

Bucakların halkevine, ilçelerin halk odasına sahip olması bulundukları mevkilerin gelişim düzeyini göstermektedir. Bir bucağın veya bir köyün halk odası yerine halkevine sahip olması yoğun bir nüfusa sahip olduğu ve kültürel faaliyetlere ilgi duyulduğu ipucunu vermektedir. Ya da tam tersi kentte her ilçe merkezinde halkevi olması beklenirken halk odası bulunan ilçenin daha az geliştiği düşünülmektedir. İlçeler arası yaşanan bu rekabet bir prestij meselesine dönüşmüştür. Örneğin Gölcük ilçesi halkevine sahip olabilmek için büyük çabalar sarf etmiştir. 1940’ta ilçe merkezinde yeni bir halk odası inşasını Gölcük İlçe İdare Heyeti kabul etmemektedir. Çünkü deniz ordusunun ve ileri bir sanayinin merkezi olan ve yüksek işçi ve memur popülâsyonu barındıran Gölcük’ün halkevi binasını hak ettiği düşünülmektedir. Kocaeli Vilayeti İdare Heyeti’ne yazılan yazıda ilçeye yapılan bina, eleman ve mahalli yardım niteliklerinin yeterince iyi olduğu gösterilmiştir. Belediye binasında bulunan mekânlarının geniş bir yerde olduğu, elemanlarının çeşitli iş ve sanatlarda yetişmiş olduğu, Donanma, Denizaltı Komutanlıkları ve Fabrikalar Umum Müdürlüğünün maddi yardımda bulunduğu belirtilmekte, bu gerekçeler sonucunda mevcut kurumun orta tip bir halkevine çevrilmesi ve buna uygun bir proje tasarlanması istenmektedir. Fakat belirtilen sebeplere rağmen istenen koşulların sağlanamaması gerekçesiyle genel sekreterlikten ret cevabı gelmiştir.

Bu kararın ardından yoğun inşa faaliyetlerinin sürdüğü, hükümet konağı ve belediye binasının yapılmakta olduğu Gölcük’te, İlçe Yönetim Kurulu tarafından 1939 yılında yeni bir halkevi projesi hazırlatılmıştır. Projenin eksikleri partinin müşavir mimarı Selim Sayar tarafından düzenlenmekte olup binanın yapımı için başta belediye olmak üzere mahalli idarelerin yardım ettiği ve arsa sahibinin yeri hibe ettiği anlaşılmaktadır. Fakat bütçenin el vermemesi ve demir buhranı nedeniyle genel sekreterlik bu inşaatı da mümkün görmemiştir.

İlerleyen günlerde Gölcük Halk Odası’nın kullandığı mekâna fabrikaların inşası nedeniyle garnizon dahilindeki ilkokulun getirilmesi gerekmiştir. Bu bina haricinde halk odası için elverişli sivil veya resmi yapı bulunamamış, bu nedenle faaliyetlerine ara verecek olan halk odasına acilen yeni bina inşa edilmesi genel sekreterliğe bildirilmiştir.

Tüm bu uğraşların yanında Değirmendere’nin Gölcük merkezle yarışır vaziyette olması ikircikli bir duruma neden olmaktadır. Değirmendere ve Gölcük arasında hangisinde ve nerede halkevi inşa edileceği konusunda kararsızlık yaşanmaktadır. İlçe merkezinin yanında gittikçe gelişen bir belde meydana gelmekte ve burada kültür hareketlerine sahne olacak bir mekâna ihtiyaç duyulmaktadır. Hatta 1944 yılında Gölcük ilçe merkezi Değirmendere’ye nakledilmiş ve bu nedenle partinin ilçe idare heyeti teşkilâtının Değirmendere’ye nakline karar verilmiştir. Gölcük belediye binasında kiracı olan halk odası ise işçi kitlesinin ihtiyacına karşılık vermek için Gölcük’te bırakılmıştır. Nihayet 1944 yılında Gölcük Halk Odası’nın halkevine çevrilmesi genel sekreterlik tarafından uygun görülmüş, oda binasının halkevi için istenen elverişli şartlara sokulmasının ardından 1945 yılında Gölcük Halkevi’nin açılışı yapılmıştır. Diğer yandan 1946 yılında yeni Gölcük Halkevi inşası için arsa arayışı devam etmekte, belediye binası yanında olan mevcut boş yer kamusal yapı birlikteliği nedeniyle uygun görülmektedir. İzmit Belediyesinde müşavir mimar olarak görev alan şehircilik uzmanı Hollandalı Ludvig Marius Vandenberg’in de belirlenen arsayı uygun bulduğunu bildirmiştir. İlerleyen günlerde belediyenin partiye halkevi binası için bu arsayı hibe ettiği görülmektedir. Fakat parti, arsanın belediye binası ile birlikte alınmasının daha verimli olacağını düşünmekte ve binayı satın almak istemektedir. Gösterilen tüm bu uğraşların sonucunda Gölcük Halkevi eski binada faaliyetlerine devam etmiştir. Bağışlanan arsalar, çizilen projeler, yapılması planlanan tadilatlar hep düşüncede kalmıştır. Genel sekreterlikten Gölcük sürekli ret cevabı almış, gerekçe olarak da bütçenin yarım kalmış inşaatlara ayrılmakta olduğu söylenmiştir.

Gölcük’te bırakılmasına karar verilen halk odasından sonra Değirmendere’ye nüfusu dolayısıyla belirlenen küçük tip halkevi binası inşa edilmesi düşünülmektedir. Nitekim 1949 yılında Değirmendere’de halkevi olduğu anlaşılmakla birlikte, yeni bina olup olmadığı tespit edilememiştir.

Tavşancıl Halk Odası

Arşiv belgelerine bakıldığında halk odaları ve halkevleri için CHP Vilayet Reisliği tarafından tahsis edilen arsalar veya genel sekreterlikten gönderilen projelerle ilgili uygunsuz durumlar oluşabilmektedir. Tavşancıl Halk Odası için genel sekreterlik tarafından çalışılan planın inşa edileceği arsa genişlik olarak yetersiz kalmakta ve il reisliğinden yeni bir arsa tedarik etmesi istenmektedir. Tasarlanan projenin yapıldığına dair bir veriye ulaşılamamış olsa da halk odasının mevcut bir binada faaliyetlerini sürdürdüğü bilinmektedir.

Darıca Halk Odası

Halkevi ve halk odası girişimlerine bakıldığında; ilçelerde belediyeden partiye arsa, bina hibesi veya desteği sağlandığı, yeni bina yapımında veya kiralama usulünde bu iki idare yapısının yan yana konumlandırılmak istendiği görülür. Arşiv belgelerinde yer alan krokilerde görüldüğü gibi CHP Genel Sekreterliğine sunulan arsalar, Cumhuriyet alanı veya meydanı dahilinde belediye veya hükümet binası yakınında olmaktadır. 1940’ta Darıca Halk Odası için belediyeden bina satın alınmıştır. Fakat 1944 yılında binanın harap halde olması nedeniyle satılması gerekmiş ve paraya Arifiye Köy Enstitüsü öğretmen ihtiyaçlarını karşılamak için hükümetçe el konulmuştur. Odanın mevcutta bulunan başka bir mekânda faaliyetlerini sürdürdüğü düşünülmektedir.

KAYNAKÇA                    

Belediyeler Yıllığı, İller Bankası, Ankara, 1949; BCA, 490-1-0-0/958709-1; BCA, 490-01-1750-1108-1; BCA, 490-01-1747-1094-1-1;BCA, 490-01-1747-1095-1; BCA, 490-1-0-0/958-709-1; BCA, 490-01-1747-1097-1; Özden Senem Erol, “İzmit ve Çevresinde SEKA’ya Bağlı Sanayi Dışı Yapılar”, Tarih ve Uygarlık İstanbul Dergisi, 2019,s. 129-175; Türkyolu gazetesi.

Özden Senem EROL