Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemine Ait Yapılardan Biri
Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemine ait yapılardan biri, Cumhuriyet dönemine kadar ayakta kalan fakat günümüzde yerine İznik Belediye binası yapılan Hacı Hamza Camii ve Türbesi’dir. İznik Müzesi’nde bulunan kitabesine göre Hacı Hamza Mescidi H. 746 (1345) yılında a’yânın ileri gelenlerinden Hacı Hamza bin Erdemşah tarafından yaptırılmıştır. Caminin bânisi Erdem Şah oğlu Hacı Hamza, mimarı ise Hacı Ali’dir. Erdem Şah, Alaüddin Keykubad döneminde, Konya merkezindeki mahallelerden birine ismini veren bir mescid bina ettirmiştir. Erdemşah Mescidi Konya merkez Meram ilçesi sınırları içerisinde Kale-i Cerp Mahallesi’nde, Eşrefoğlu, Sakarya ve Olgun sokakları arasında kalan alanda yer alır. Kale-i Cerp ve Server Ağa Mescidi olarak da tanınan Erdem Şah Mescidi, H. 617/M. 1220 yılında Alaaddin Keykubad döneminde Hacı İsmail oğlu Şemsüddin Erdemşah tarafından yaptırılmıştır. Erdem Şah’ın unvanı, gerçek adının “Ahmed” olabileceğini, babasının adının İsmail oluşu da Dede Garkın ya da Emirce Sultan ile bir akrabalık bağının olduğunu düşündürür. Hacı Hamza’nın atası Erdem Şah, II. Kılıçarslan’ın oğullarından Mugisüddin Tuğrul Şah’ın Erzurum’daki yöneticiliği döneminde, oğlu Cihanşah’ın lalalığını üstlenmiştir. Onun bu görevi sırasında Tuğrul Şah’ın adıyla anılan bir mescid bina ettirdiği anlaşılmaktadır.
Hacı Hamza Bey’in İznik’teki türbe ile mescidi arasında bir çeşme ile çok sayıda mezar taşı bulunur. Bu kabirlerden ikisinin Hacı Hamza’nın torunları Sinan(üddin Yusuf) b. Ahmed (ö. H. C. ahir 793/M. Mayıs 1391) ve Hadice’ye (ö. H. C. ahir 805/M. Ocak 1403) ait olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca kırık ve eksik bir şâhidede H. 821/M. 1418’de vefat eden Şeyh Kutbüddin b. Muhammed’e ait bir kitâbe görülmüştür.
Hamza Bey, Araman’da “Ede Han” adıyla ma’ruf bir mescid ile bir zaviye bina ettirmiştir. Onun 1350’de vefat etmesinden sonra, veziriazam Hacı Bey/Paşa, çocukları için Nilüfer Hatun’dan satın aldığı köyü vakfetmiştir. Hamza Bey ve ailesinin İznik ve Kandıra civarlarının fethinde hazır bulundukları, buradaki vakıf ve mülk kayıtlarından anlaşılır. Hamza Bey, Araman’da bina ettirdiği zaviyesi için Hacı Fakih Çiftliği köyünü vakfetmiştir. Zaviyenin meşihâti, Hamza evlâdından Yusuf Çelebi ve sonra Yusuf oğlu Şehsuvar’a ve Hacı Mustafa oğlu Aydoğdu’ya sadaka olunmuştur. Köyde 14’ü hariçten gelen toplam 50 nefer vergi nüfusu mütemekkin olarak kaydedilmiş olup, köyün hâsılı 3237 akçedir. Hamza Bey, Araman’daki “Ede-Han” Mescidi’ne de imametlik ciheti için bir değirmen vakfetmiştir. Değirmenin tamire muhtaç olup, harab durumda olduğuna değinilmektedir.
Hamza Bey Adapazarı’ndaki Küçükdepecik köyünü de evlatlık olarak vakfetmiştir. Köyün Hamza Bey’e temlik edildikten sonra, “tarik-i ırsle” oğlu Yusuf Çelebi’ye müntakil olduğu, daha sonra ise kızı Sultan Hatun’a geçtiğine değinilmiştir. Sultan Hatun’un fevtiyle oğlu Bahtiyar’a intikal eden köy, son tahlilde Bahtiyar’ın oğulları Hüsrev, Ahmed ve Veli’nin tasarrufuna geçmiştir. Dördü hariçten gelen 26 vergi nüfusunun meskûn bulunduğu köyün hâsılı 3207 akçedir. Burada adı geçen Yusuf Çelebi’nin mezar taşında adı geçen kişi olduğu söylenebilir. Kandıra’da Segid Şeyh Zaviyesi için de bir çiftlik yeri vakfeden Hamza Bey’in vakfettiği bu yerleri, Segid Şeyh oğlu Davud Şeyh’ten sonra sırasıyla oğlu Yusuf, Yusuf oğlu Durmuş ve Seydi Fakih tasarruf etmişlerdir. Vakfın tahrir defterlerinde mukayyed son mutasarrıfı Davud adlı biridir.
Vakıf kayıtlarından, Hamza Bey’in Ömer, Ali, Bali, Mehmed, İskender ve Yusuf (Sinanüddin) adında altı oğlu tespit edilmiştir. Bunlardan Yusuf, Ali ve Mehmed’in çocuklarının isimleri de vakıf kayıtlarında mevcuttur. Hacı Bey’in de Nilüfer Hatun’dan satın aldığı Şile’ye bağlı Gürcivan köyünü, Hamza Bey’in evlâdı için evlatlık olarak vakfettiği görülür. Hamza Bey oğulları Bali, Ali ve Mehmed’in tasarrufundaki köyün, Ali oğlu Ahmed ve sonra Ahmed oğulları Hamza ve Mustafa’nın tasarrufuna geçtiği, Hamza’nın fevtiyle de oğulları Hüsrev, Mehmed ve Mustafa’ya intikal ettiği anlaşılmaktadır. Köyde 16’sı hariçten gelen toplam 98 vergi nüfusundan hâsıl olan 4441 akçe gelir kayıtlıdır. Hamza oğlu Ömer Bey’in, Ahmed Bey oğlu Süleyman Bey’in kızkardeşi Aslı Paşa Hatun ile evli olduğu tespit edilmiştir. Bu ailenin Orhan Gazi dönemi ricâli arasında önemli bir yeri bulunan Aslıhan Bey ahfadından olduğu anlaşılmaktadır.
Hamza Bey oğullarının, iki önemli satış işleminden dolayı Balaban Paşa ailesi ve Sultan Murad Hüdâvendigâr’ın Kosova’da boğdurulan oğlu Yakub Paşa ile de bağlantılı oldukları görülür. İznik’e bağlı Akköy’ün Balaban Paşa’nın kızı Hundi Hatun tarafından, Hamza Bey oğulları İskender ve Mehmed’den satın alındığı tespit edilmiştir. Kandıra’ya tâbi Salihköy ise, Murad Hüdâvendigâr’ın oğlu Yakub Paşa/Yakub Çelebi tarafından Hamza Bey oğlu Ali Bey’den satın alındıktan sonra, İznik’teki zaviyesine vakfedilmiştir. Vakıf köyde, hariçten gelenlerle beraber 45 neferin mütemekkin olarak kaydedildiği anlaşılmakla beraber, köyün hâsılı mukayyed değildir. Bu kayıt, Kosova Savaşı’nda boğdurulan Şehzâde Yakub’a dair ender kayıtlardan biri olup, “Şehzâde”nin “Paşa” olarak kaydedilmiş olması oldukça önemlidir.
Kocaeli sancağının merkez İzmit nahiyesine bağlı Kalkanlu köyünün diğer adı da Hacı Hamza şeklinde kayıtlıdır. Kandıra’ya bağlı Ar(a)man köyü de Hamza Bey evladının eşkincilü mülkü olarak kaydedilmiştir. Mirliva hassı olarak mukayyed köyde Hamza Bey evladından Dündar ve Sinanüddin Yusuf’un isimleri zikredilir. Aynı yerdeki Durak köyünde ise Hamza Bey’in evladından Ali’nin adı zikredilir.
KAYNAKÇA
TADB. TTD. EV. 565, v. 228b; TADB. TTD. EV. 579, v. 32a, 81a, 91a, 96a-b, 103b, 123a-b, 127b, 136a-b; TADB. TTD. 49, v. 24a, 89b-90a; Vedat Turgut, “Orhan Gazi Dönemi ve Vakıfları”, Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu-V,C. I, Kocaeli 2019, s. 420-422; Vedat Turgut, “XVI. Yüzyılın Sonlarında Kocaeli Sancağı’nda Demografik ve İktisadi Vaziyet”, Uluslararası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, I, (Kocaeli: Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2016), s. 379; A. Koyunluoğlu, Memduh Turgut, İznik ve Bursa Tarihi, Bursa 1937, s. 161-162; K. Otto-Dorn, Das Islamische İznik, Berlin 1941, s. 18-20, 89-95, plan 6, lv. V/3 (kitâbe), VI/1, 2 (genel); E. Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mi‘mârîsi I, s. 162-163 (mescid), rs. 219-221 (kitâbesiyle),s. 179 (türbe); E. Hakkı Ayveri, “Orhan Gazî Devrinde Mi‘mârî”, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Yıllık Araştırmalar Dergisi, I, Ankara 1956, s. 121-122, rs. 12-15; Semavi Eyice, İznik: Tarihçesi ve Eski Eserleri, İstanbul 1988, s. 35, 45-47; Semavi Eyice, “Hacı Hamza Bey Mescidi ve Türbesi, DİA, C. XIV, İstanbul 1996, s. 479-480; Semavi Eyice, “İznik’de Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Hamamları Hakkında Bir Deneme”, TD, S. 15 (1960), s. 99-120; Franz Taeschner, “Beiträge zur frühosmanischen Epigraphik und Archäologie, Die Baugruppe Hamza Beg in Iznik und İhre İnschriften, Die Ältesten Sicher Datierbaren Baudenkmäler der Osmanen”, İsl., XX/2 (1932), s. 109-116; K. Klinghardt, Türkische Bäder, Stuttgart 1927, s. 50-52, rs. 57-59; Kemal Ahmet Aru, Türk Hamamları Etüdü, İstanbul 1949, s. 132-134; S. Yıldız Ötüken, vd.,Türkiye’de Vakıf Abideleri ve Eski Eserler, Ankara 1986, IV,s. 202-204, 281-282, rs. 117-119; A. Sâim Ülgen, “İznik’te Türk Eserleri”, VD, I (1938), s. 68-69, rs. 85A-B, s. 86-87; Ayverdi, Osmanlı Mimarisi’nin İlk Devri, İstanbul 1966, s. 162; İ. Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya 1964, s. 354; Mehmet Önder, Mevlana Şehri Konya, İstanbul 1971, s. 125; Remzi Duran, Selçuklu Devri Konya Yapı Kitabeleri (İnşa ve Ta’mir), Ankara 2001, s. 70-71; İ. Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi, İstanbul 1960, s. 509.
Vedat TURGUT, Hasan YILMAZYAŞAR