HACI HALİL MAHALLESİ

Madde no:555

Gebze Ayanından İsmini Alan Mahalle

Kocaeli’nin tarihi ilçelerinin en önemlilerinden biri olan ve İstanbul’la sınır teşkil eden Gebze, neredeyse Roma’ya diz çöktürmek üzere olan ünlü komutan Hannibal’in mezarını sınırları içinde bulundurması, Fatih Sultan Mehmet’in vefat ettiği bir yer olması, TÜBİTAK gibi Türkiye’nin en önemli resmi bilim kuruluşuna ev sahipliği yapması gibi çok önemli nedensellikler dolayısıyla çok tanınmış bir ilçe olsa ve Osmanlı İmparatorluğu’nun sefer yolları üzerinde bulunsa da geçirmiş olduğu baş döndürücü sanayileşme süreci sonucunda tarihsel mirasının büyük bölümünü kaybetmiş; fakat ülke çapında son derecede etkili bir endüstri ilçesi haline gelmiştir. Gebze’nin geçirmiş olduğu bu hummalı gelişme sürecinde tarihselliğini bir oranda korumayı başarmış en önemli mahalle, merkez ilçe sınırlarının tam ortasındaki Hacı Halil Mahallesi olmuştur.

Gebze Hacı Halil Mahallesi adını Gebze ayanlarından Hacı Halil’den almaktadır. Kuzeyden, Bağdat Caddesi sınır olmak üzere Mustafa Paşa Mahallesi ve Güzeller Mahallesi ile komşudur. Batısındaki Osmangazi Mahallesi’nden 1203 nolu sokak ile ayrılır. Güneyinden İstanbul Caddesi ve E-5 ile Tatlıkuyu Mahallesi’nde ayrılır ki Tatlıkuyu Mahallesi aynı zamanda Gebze’nin Marmara Denizi’ne birleştiği sahil bölgesine kadar ulaşır. Hacı Halil Mahallesi’nin doğusunda Sultan Orhan Mahallesi yer alır. Bu mahalle ile sınır oluşturan caddeler ise Menzilhane Caddesi, Hürriyet Caddesi ve Hükümet Caddesi’dir.

Tarihi bir ilçe olmasına rağmen aynı zamanda yoğun bir sanayi bölgesi olan ve ikametgâh bölgeleri de gitgide betonlaşan Gebze’de Hacı Halil Mahallesi’nde çok önemli bir mimari yapı olan Çoban Mustafa Paşa Külliyesi yer alır. Çoban Mustafa Paşa Külliyesi son derecede kapsamlı ve özenli bir restorasyon geçirmiş olarak bugün ayaktadır.

Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’nin çevresinde geniş bir çevre düzenlemesi yapılmış, aynı zamanda Gebze’nin yaya alışveriş merkezi olan Hacı Halil Mahallesi’ne inen yolda çağdaş kent anlayışına uygun bir planlama gerçekleştirilmiştir. Bu yol üzerinde ilerlendiğinde Gebze’nin iki önemli mimari mirasına rastlarız. Bunlardan biri İbrahim Paşa Çeşmesi; diğeri ise yine Çoban Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış olan ve onun adını taşıyan Çoban Mustafa Paşa Hamamı’dır. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın kethüdası İbrahim Paşa tarafında 1665-1666 yıllarında yaptırılan dört gözlü çeşme, yine menzil teşkilatlanmasının bir destek unsuru olarak ordunun sefer güzergâhında yer almıştır. Çoban Mustafa Paşa Hamamı ise kuvvetli bir restorasyona ihtiyaç duysa da bugün hamam olarak işlev görmeye devam etmektedir. Çifte hamam olup, çift kubbelidir. Yanında bir tarihi sarnıç yer alır ve Osmanlı hamam mimarisinin tipik özelliklerini yansıtır.

20. yüzyılda geçirmiş olduğu hummalı devinimle tarihselliğini büyük oranda yitiren Gebze’de; Hacı Halil Mahallesi, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, Hamamı, İbrahim Paşa Çeşmesi ve sarnıç sayesinde güçlü bir tarihsel kesit diri kalmayı başarmıştır. Bilhassa Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, menzil külliyelerinin karakteristik bir örneği olarak dikkatle incelenmesi ve özenle korunması gereken çok değerli bir mimari eserdir.

KAYNAKLAR

Ahmet Yavuzyılmaz, “Gebze Çeşmeleri”, Uluslararası Sosyal Araştırma Dergisi, Cilt: 6 Sayı: 25, s. 577-593; Hamza Gündoğdu, “Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesinin Osmanlı Külliyeler İçindeki Yeri ve Önemi”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültür Sempozyumu IV, Cilt 3, s. 2781-2808; İlknur Aktuğ, Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1989; Rıdvan Gölcük, Esra Kahraman, “Gebze Sarnıcı”, Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültür Sempozyumu IV, Cilt 1, s. 321-334; Zeynep Demircan Aksoy, “Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii Müezzin Mahfilinin Osmanlı Sanatındaki yeri”, Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültür Sempozyumu IV, Cilt 3, s. 1737-1763.

Nevnihal ERDOĞAN