Hereke’nin İki Mahallesinden Biri
Hereke İzmit ile İstanbul arasında, Körfez ilçesinde, Dilova’sından önce yer alan; tarihsel özellikleri ile ilgi gören iki muhtarlıktan oluşmaktadır. Tarihsel önemine mütenasip olarak önceleri bir nahiye iken, zaman içerisinde nüfus yoğunluğunu ve endüstriyel aktivitesini kaybetmesi dolayısıyla 2009 yılından itibaren Kocaeli Büyük Şehir Belediyesi’ne bağlı Körfez ilçesine bağlanmıştır. Hereke iki mahalleden meydana gelir: Hacı Akif Bey Mahallesi ve Agah Ateş Mahallesi. Bu mahallelerden tarihselliği ile öne çıkanı, adını 1890 yılında Hereke Dokuma Fabrikası’na gelerek uzun yıllar müdürlük yapmış olan Hacı Akif Bey’den alır.
Hereke’nin özgün topoğrafik ve coğrafi konumundan dolayı sınırları kuzeyinden bir yay gibi geçen ve kimi yerlerde viyadüklerle ilerleyen İstanbul-Ankara transit karayolları ve otobanları; E-5 ve TEM ile başlar. Sözkonusu kesif karayolları Hereke’yi adeta dış dünyaya karşı sınırlamış bir yarım ay teşkil eder. Bu yarım ay ile güneydeki İzmit Körfezi’nin sahilleri arasında bir zamanların özellikli sanayi kenti iken bugün giderek bir sayfiye kasabası ve tarihi / turistik bölge havasına bürünen Hereke yer alır.
Hereke’nin son bulduğu batı tarafında Kamahane Mahallesi ve ülkenin güçlü çimento fabrikalarından olan Nuh Çimento tesisleri adeta doğal bir sınır teşkil eder. Doğusunda ise Hereke üçgen bir şekilde daralarak ve İzmit karayoluna bağlanarak şehirlerarası güzergahta son bulur. Hereke’nin iki mahallesi, Hacı Akif Bey Mahallesi ile Agah Ateş Mahallesi’ni Cumhuriyet Caddesi ve devamında yer alan Köyyolu Caddesi ayırır. Bu ayırımın batı tarafında kalan Hacı Akif Bey Mahallesi ikametgah alanları ile birlikte daha çok tarihsel mirası barındırırken, İzmit tarafında kalan doğu kısmı Agah Ateş Mahallesi ise daha çok sahildeki rekreasyon alanlarını ve diğer ikametgah bölgelerini içerir.
Hereke’nin yazgısında 1871 yılında yapımına başlanan ve 1873 yılında İzmit’e ulaşan demiryolu büyük rol oynar. Nitekim; bugün de aynı hattan trenden inerek Hereke’ye ulaştığınızda restore edilmiş olarak eski demiryolu binası, tarihsel özellikleri saklı olarak bizi karşılar. Bu noktadan itibaren Hereke’nin tarihi mahallesi olan Hacı Akif Bey Mahallesi’nin mimari mirası ile karşı karşıya kalırız. Demiryolunun hemen arkasında Birinci Cumhuriyet Dönemi Mimarisi yapı karakteristiğini yansıtan, bakımlı bir bina olan Hereke Sümer İlkokulu’nu görürüz. Mahallede benzer karakteristiğe sahip kimi henüz restore edilmemiş binalar varsa da sahil tarafından batıya doğru yürüdüğümüzde deniz kenarında II. Wilhelm Köşkü ve şimdi Milli Saraylar’a bağlanmış bir müze olan ünlü Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası’nı görürüz. Yine aynı bölgede yer alan Hereke Merkez Sümer Camii’nin de 1845 tarihini taşıdığını belirtelim. Hacı Akif Mahallesi’nin batı yönünde ilerlediğimizde ise sağdaki tepelerde; denize nazır bir mevkide bugün son derecede kuvvetli bir restorasyon geçirmiş olarak ziyarete açılmaya hazır bekleyen MS 640 tarihli görkemli Bizans Kalesi’ni görürüz. Hereke’nin tarihi bir yer olmasını sağlayan ve tamamı Hacı Akif Bey Mahallesi’nde yer alan bu tarihsel yapılar zincirleme bir şekilde birbirlerini tetiklemiş ve oluşturmuştur. Şöyle ki Osmanlı dokuma sanayisinin en büyük girişimi olan Hereke Fabrika-yı Hümayu’nu 1843 yılında burada Barutçubaşı Ohannes ve eski Seraskerlerden Rıza Paşa tarafından kurulmuştur. Mimarisi Balyan Kardeşler’e ait olan yapı 50 pamuklu ve 25 ipekli tezgahla üretime başlamış daha sonra 1902 senesinden itibaren çuha, şayak ve iplik imalatına, 1918 yılından sonra da yünlü dokumaya girmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun prestij kurumlarından biri olan fabrika Türkiye’nin de ilk endüstriyel hamlelerinden biri olarak tarihselliğe adını yazdırmış; onun sayesinde de Hereke büyük önem kazanmıştır.
1873 yılında açılan demiryolu güzergâhı da ilçenin önemini arttırmış; Osmanlı-Alman yakınlaşmaları sırasında İstanbul’u ziyaret eden Alman İmparatoru II. Wilhelm ve refakatindeki diplomatik heyeti demiryoluyla gelerek Fabrika-yı Hümayu’nu ziyaret etmiştir. II. Wilhelm ve taifesinin Hereke’yi ziyareti sırasında konaklamaları için kısa sürede İstanbul’da imal edilerek Hereke’de birkaç gün içinde kurulan II. Wilhelm Köşkü bugün Hereke’nin sembolü olup, Körfez kıyısındaki asude yerinde bir estetik abidesi olarak mıntıkaya ruh katmaktadır. II. Wilhelm Köşkü halihazırda Hereke’nin ve İzmit’in en önemli turistik ziyaret noktalarından birini teşkil etmektedir. Yapının mimarının Sarkis Balyan olduğu düşünülmektedir. Tamamen ahşap bir yapı olup her bir tarafından denize açılan kapılara sahiptir. Bembeyaz renkte olup eğimli bir çatı ve iki tarafındaki kubbeleriyle beraber simetrik bir plan oluştur. II. Wilhelm’in Hereke ziyaretinin 1898 yılında gerçekleştiğini ve daha sonraki dönemlerde bu köşkte dört devlet başkanının daha konuk edildiğini bu arada belirtelim.
Hereke Dokuma Fabrikası’nın hemen yanında yapımına 1845 tarihinde başlanan ve 1851 tarihinde bitirilen Hereke Hümayun Camii bulunmaktadır. Hereke Fabrikası’ndaki işçilerin ibadet ihtiyacı için yapılan cami bugün Hereke Merkez Sümer Camii adını taşımaktadır. Cami dikdörtgen plan üzerine düz tavanlı olup orijinal haline nazaran bazı dönüşümler geçirdiği gözlemlenmektedir.
Hereke’nin Hacı Akif Bey Mahallesi’nin kuzey-batısındaki tepelerde kurulu olan ve kapsamlı bir restorasyonla ziyarete hazırlanan Bizans döneminden kalma görkemli kale ise gelecekte Hereke’nin önemli bir turistik destinasyon olmasını sağlayacak düzeydedir. Hereke’nin endüstriyel özelliklerini giderek yitirdiği ve tarihi dokuma fabrikalarının giderek hatıra mahiyetine indirgendiği günümüzde, pek çok eğitim kuruluşunun bölgede yer almaya başladığı (Hereke Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Kocaeli Üniversitesi Hereke Kampüsü, Nuh Çimento Endüstri Meslek Lisesi, Nuh Çimento Teknik Lisesi, Ömer İsmet Uzunyol MYO vs.) geniş rekreasyon tesisleri ve marina yapıldığı ve mıntıkanın giderek nezih bir turizm bölgesine evrildiği görülmektedir.
KAYNAKLAR
Abdülkadir Buluş, Osmanlı Tekstil Sanayii Hereke Fabrikası, Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi, 2000; Ahmet Nezih Galitekin, Kocaeli Körfez İlçesi Tarih ve Kültür Mirası Eserler, C. 2, İstanbul: Seçil Ofset, 2008; Ahmet Nezih Galitekin, Kocaeli’nin Dünyaca Ünlü Beldesi Hereke, İstanbul: Körfez Belediyesi Kültür Yay., 2015; Elif Özlem Aydın Oral ve Yusuf Utkaner, “Hereke Fabrika-i Hümayun’un Mimari Analizi ve Koruma Önerileri, Mimarlık, Sayı: 350, Kasım-Aralık 2009, Ankara, s. 46-51; Elif Özlem Aydın Oral, “Osmanlı Devleti’nin Kocaeli’ndeki Sanayi Mirası: Hereke ve İzmit Fabrika-i Hümayunları”, Uluslararası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri II, C, 2.2016, s. 733-746; Hilal Karavar, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İzmit Çuha Fabrikası 1844-1920, Kocaeli: Kocaeli Büyükşehir, Büyükşehir Belediyesi Yay., 2007; Nevra Ertürk, 19.Yüzyıl Osmanlı Sanayi Hareketleri İçinde Fabrika-i Hümâyûnlar. Doktora Tezi, İstanbul: Yıldız Teknik Üniversitesi, 2008; Saliha Tanık, Kocaeli Hereke Dokuma Fabrikası Yerleşkesi’ndeki Hümâyûn Cami, Vakıflar Dergisi, Sayı: 54, Aralık 2020, İstanbul s. 235-255; Ö. Kürşad Karacagil, “Alman İmparatoru II.Wilhelm’in Hereke Fabrika’yı Hümayunu’nu Ziyareti (1898)”, Uluslararası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri II, C. 2.2016, s. 913-924; Yusuf Utkuner, Hereke Fabrika-i Hümayunu’nun Mimari Analizi ve Koruma Önerileri, Yüksek LisansTezi, Gebze: Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, 2005.
Nevnihal ERDOĞAN