FUAT SİRMEN

Madde no:483

Hamidiye Köylü-İktisat Vekili

1899 yılında İstanbul’da doğan Ali Fuat (Sirmen) Bey’in babası Mehmet Mithat Bey ve annesi Emine Faika Hanım’dır. 1918’de Posta Telgraf Mekteb-i Âlisi ve 1924 yılında İstanbul Darülfünunu Hukuk Mektebi’nden mezun olmuştur. Mezuniyetinin ardından bir süre Adalet Bakanlığı’nda görev yapan Fuat Bey, Bakanlık tarafından 1926 yılında İtalya’ya doktora eğitimine gönderilmiştir. Roma Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde doktora programına devam ederek 1931’de hukuk doktoru unvanını almış ve İtalyan Mahkemelerinde stajyer olarak çalışmıştır. Eğitimini tamamlamasının ardından yurda dönen Dr. Fuat Bey, 1935 yılına kadar Adalet Bakanlığı bünyesinde Eskişehir temyiz başsavcılığı (Müddei-i Umumiliği), Ankara Ağır Ceza Mahkemesi aza mülâzımı, Ankara Adliye Meslek Mektebi müdürü, Ceza Hukuku öğretmenliği ve Adliye müfettişliği görevlerinde bulunmuştur. 1932 yılında Ankara Cumhuriyet savcılığına atanmış ve aynı zamanda serbest avukatlık yapmıştır.

Fuat Bey ve ailesi, 1934 tarihli soyadı kanunu çerçevesinde “Sirmen” soyadını almıştır. İyi derecede Fransızca ve İtalyanca bilen Fuat Sirmen, Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi) tarafından 8 Şubat 1935’te yapılacak olan 5. dönem milletvekili genel seçimlerine Erzurum’dan aday gösterilmiştir. Tek partili dönem içerisinde gerçekleşen 1935 seçimleri iki dereceli yapılmış, aday listeleri partinin “Değişmez Genel Başkanı” sıfatıyla Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından belirlenmiş ve ilan edilmiştir. Bu seçimi diğer tek parti döneminde yapılan seçimlerden ayıran temel özellik, kadınların ilk kez bu seçimde milletvekili olarak aday gösterilmesi ve parlamentoya girmeleridir. Bu bağlamda seçimler sonucunda 383 erkeğin yanında 18 kadın milletvekili parlamentoya girmiştir.

1935 yılı genel Seçimleriyle Cumhuriyet Halk Partisi Erzurum Milletvekili olarak TBMM’de yer alan Dr. Fuat Sirmen, 26 Mart 1939’da 6. dönem, 28 Şubat 1943’te 7. dönem ve 21 Temmuz 1946’da 8. dönem milletvekilliği genel seçimlerinde Rize Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunmuştur. 1942 yılında Başbakan Refik Saydam’ın ani ölümü üzerine Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 9 Temmuz 1942’de 13. hükümeti kurma görevini Şükrü Saraçoğlu’na vermiştir. Saraçoğlu, 9 Temmuz 1942-9 Mart 1943 ve 9 Mart 1943-7 Ağustos 1946 tarihleri arasında kurduğu iki hükümette başbakanlık yapmıştır. Rize Milletvekili Fuat Sirmen Bey ise İkinci Saraçoğlu hükümetinin içerisinde ekonomi bakanı (iktisat vekili) olarak yer almıştır. Ayrıca 1948’de Başbakan Hasan Saka tarafından kurulan 17. hükümette (10 Haziran 1948-13 Ocak 1949) ve 1949’da Başbakan Şemsettin Günaltay tarafından kurulan 18. Hükümette adalet bakanı (adliye vekili) olarak görev yapmıştır.

CHP Milletvekili Fuat Sirmen, 14 Mayıs 1950 seçimleriyle iktidara gelen Demokrat Parti döneminde yaklaşık 10 yıl meclis dışında kalmıştır. Bu süre zarfında serbest avukatlık yaparak hayatını idame ettirmiştir. 27 Mayıs 1960 hükümet darbesi sonrasında tekrar aktif siyasete atılan Fuat Sirmen, 15 Ekim 1961 tarihinde yapılan seçimlerde Rize’den tekrar CHP milletvekili seçilerek TBMM’ye geri dönmüştür. Hiçbir partinin mutlak çoğunluğu kazanamadığı bu seçimler sonucunda CHP ile Ragıp Gümüşpala’nın başkanlığında kurulan Adalet Partisi (AP) arasında bir koalisyon hükûmeti kurulmuştur. Türkiye’de kurulan ilk koalisyon hükümetinde 1 Kasım 1961’de meclis başkanlığına seçilen Fuat Sirmen, bu makamda 22 Ekim 1965 tarihine kadar iki dönem başkanlık yapmıştır. 10 Ekim 1965 tarihinde yapılan genel seçimlerde CHP’den İstanbul milletvekili seçilen Fuat Sirmen, TBMM 13. dönem yasama yılı içerisinde yer almış ve 12 Ekim 1969 yılında aktif siyasetten ayrılmıştır.

Hukukçu, milletvekili, bakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı gibi çeşitli unvanlara sahip ve bekâr olan Fuat Sirmen, çok zengin olan kitaplığını uzun yıllar görev yaptığı TBMM Kütüphanesine bağışlamıştır. Emeklilik evresinde bağırsak ve karaciğer kanserine yakalanmış ve uzun süren tedavilerden sonuç alınamamıştır. 17 Mayıs 1981 tarihinde seksen iki yaşında İstanbul’da vefat eden Fuat Sirmen Bey’in naaşı, Şişli Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir.

KAYNAKÇA

TBMM ALBÜMÜ (1920-2010), 1. CİLT, 2. B., TBMM Genel Sekreterliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Ankara, 2010, s. XVII, 258, 351, 421, 496.

Necdet AYSAL