Fevziye Camii, Fethiye Camii
Fevziye Camii ve çevresi, 1900’lerin başında kentin sosyal ve ticari hayatının yoğun yaşandığı bölgenin merkezindedir. 1914 yılının planında alanın dört bir tarafı mağaza ve dükkanlar, açık pazar sahası, kapalı çarşı, adalar çarşısı, evkaf dükkânları, evkaf dairesi, zahireciler çarşısı ve kahvelerle çevrilidir. O yıllarda park olarak kullanılmayan alan, ticaret bölgesi olmasından dolayı kent merkezinin en yoğun bölgesidir. Alanın en önemli simgesel yapılarından biri olan Fevziye Camii’nin rekonstrüksiyonunun inşa edildiğinin söylenmesine rağmen (1884’te yanan Fevziye Camii 1894 yılında tekrar inşa edilmiştir), 1914 yılı kent planında görünmemesi ilginç bir durumdur. Bunun yanında Şakir Balkı İzmit’te Zaman kitabında, Fevziye Camii’nin batı kısmında, cami minaresinin kenarında etrafı çevrili küçük bir mezarlık olduğunu, demiryolu boyu ve Çuhahane yolunca sıralanan çınarları eken Selim Sırrı Paşa ve Vidinli Sırrı Paşa’nın buraya gömüldüğünü,ancak İzmit belediye başkanı Kemal Öz’ün döneminde (1930-1950) buradan kaldırılarak Bağçeşme’deki Namazgâh’a nakledildiğini söylemektedir.
1938 imar planında Fevziye Camii “Fethiye Camii” olarak adlandırılmaktadır. İncelenen kısım rekreasyon alanı olarak düzenlenmiş; Jansen çevresine otel, tiyatro, lokanta, halkevi ve idari merkez önerisi getirmiştir. Bunun yanında, bölgenin doğu ve batı yanı ticaret alanı olarak kullanılmaya devam etmektedir. Halkevinin yapımından sonra bölge İzmitliler için sıklıkla tercih edilen bir sosyalleşme alanı olmuştur. Hikmet Bayar Bir Zamanlar İzmit ve Merzuka Yazıcı İzmit’te Gençlik Yıllarım kitaplarında halkevinin özellikle restoran bölümünün kente olan etkisinden bahsetmektedir. Bayar 1940’lı yıllarda deniz kıyısındaki halkevi binası inşaatının tamamlanıp hizmete açılmasından sonra, binanın restoran bölümünün İzmitlilerin Belediye Lokantası’na alternatif olarak tercih edebilecekleri ikinci bir mekân olduğunu belirtmektedir. Yazıcı ise Halkevinin denize bakan tarafındaki bahçe düzenlemesinin ve yolun karşısındaki çay bahçelerinin kente renk kattığını ve halkevi restoranında denize karşı yemek yemenin görkeminden bahsetmektedir. Yazılanlardan da anlaşıldığı gibi halkevi ve rıhtımın inşası; halkevi ve deniz ilişkisini kurmuş ve halkevi parkının yoğun olarak kullanımına imkan vermiştir. Ayrıca Yazıcı halkevi parkının özellikle resmi bayram kutlamalarında çocuk balolarının mekânı olduğunu belirtirken, park alanının düzenlemesini “son derece modern bir anlayış” ifadesiyle tasvir etmektedir. Fevziye Parkı bu süreçte daha geri planda kalmıştır. Fevziye Camii’nin Hürriyet Caddesi tarafı (kuzey cephe) ticaretin en yoğun görüldüğü kısımdır. Yazıcı, bir yandan kente canlılığın bu yönden verildiğini ve eski belediye binasının bugünkü yerinde Tekel depolarının ve sıra sıra dükkânların olduğunu belirtmektedir. Fakat ticari yoğunluk Fevziye Parkı’nı, kentlinin sosyalleşip boş zamanlarını geçireceği bir alan olmaktan çok, iş bulmak için bekledikleri bir boşluk hâline getirmektedir. Yazıcı, Fevziye Camii’nin batı köşesinin, sabahları iş arayan kişilerle dolduğunu söylemektedir. Çalışmak ve iş isteyenler burada bekleyerek pazarlık etmekte, günlük ücret karşılığı çalışmak için işverenlerle anlaşmaktadır.
1944 yılı İzmit’in imarının resmi başlangıç yılı olarak kabul edilmiş, şehrin en işlek ticari noktası olan bölge belediye tarafından istimlâk edilerek yıkımı gerçekleştirilmiştir. Demiryolunda Nazmi Oğuz’un tuhafiye dükkânından Türk Ticaret Bankası’nın yanına kadar olan yer tamamen yıkılmıştır. Türkyolu Matbaası ve Ortahan yıkılarak demiryolundan halkevine cadde açılmıştır. Türk Ticaret Bankası binasının ise harp sonuna kadar kalması kararlaştırılmıştır. Böylece bu saha yeni inşaatların yapımına hazırlanmıştır. Yazıcı, 1945’lerden sonra Fevziye Parkı ve çevresinin düzenlenmesini şu şekilde anlatmaktadır: “1948 yılında kum yığınlarının soluna Sümerbank Çeşmesi diye bilinen çeşme yapılmıştır. Bugün hâlâ kullanılmaktadır. Arkadaki soldaki bina eski Türk Ticaret Bankası binası, sağındaki beyaz renkli yapı ise bugünkü Pamukbank şube binasıdır (2004). Sağdaki tek katlı bina ise merhum Demirci Ömer efendinin binasıdır. Türkyolu gazetesi 1950’li yıllarda oradaydı. Pamukbank’ın altında akasya ağaçlarının olduğu yerden eski bitpazarına, oradan da itfaiye meydanına geçilirdi. Matbaanın olduğu binalar ve diğerleri sonradan yıktırıldı ve yerlerini bugüne kadar gelen yeni yapılar aldı.”
1953 tarihli Aru’nun planında; sahilde önerilen belediye binası yeri ve halkevi arasına belediye oteli fikri getirilmiştir. Ayrıca sahil şeridi üzerinde, Halkevi-Yeni Cuma Camii civarında başka otel ve gazinolar tertiplenmiştir. Yine sahil şeridi üzerinde şehir tiyatrosu ve kitaplığı düşünülmüştür. Fakat planda geçen sosyal alanların deniz kısmında gerçekleştirilememesi neticesinde, ticari faaliyetler yoğunluğunu korumuş, istenilen rekreasyon bölgesi fikrine erişilememiş ve bu durum kamusal alanların kullanımını olumsuz yönde etkilemiştir. Jansen ve Aru planlarında önerilen rekreasyon alanı içinde yalnız Halkevi binasının ve gazinosunun hayata geçirilmesi, Fevziye Parkı’na nazaran Halkevi parkının daha aktif kullanılmasında etken bir durum olmuştur. 1959 yılında Aru’nun imar planında yapılan tadilat projesine göre Fevziye Camii etrafının tanzim edilmesi kararlaştırılmıştır. Fakat 1960’lı yıllarda yenileme çalışmasının uygulandığına dair kesin bir bilgiye ulaşılamamaktadır.
1970 Polat Sökmen’in imar planını incelediğimizde, Aru’nun peyzaj çalışmasından farklı bir yeşil alan yapılmasıyla birlikte, park alanının sınırlarında da değişiklik olduğu görülmektedir. Sökmen’in planında caminin doğu cephesindeki alan yeşil alan olarak taranmamakta, fakat İzmit Belediyesinin 1980 sonrası düzenlenen revize planında yeşil alan olarak çözümlenmektedir. Hem 1972 tarihli Sökmen’in hem de 1984 yılı revize planlarında, incelenen park alanı dahilinde Türk Ticaret Bankası’nın ve arkasındaki cami müştemilatının mevcut olduğu ve alanın yaklaşık yarısı kadar bir bölümünün araç park yeri olarak bırakıldığı görülmektedir. Parselin doğu, batı ve kuzey cepheleri ticaret bölgesi olarak planlanmaya devam etmekteyken 1983 yılında alanın kuzeyinde kalan Tekel deposu yıkılıp yerine Çarşı İşhanı inşa edilmiştir. Binanın ticari yönden bölgeye canlılık katması beklenirken, içerisinde birçok dükkân boş kalmıştır. Aynı zamanda Jansen ve Aru’nun planlarında denizle ilişkisi olan, kentliler tarafından vakit geçirilen ve bazı bayram merasimlerinin gerçekleştirildiği Halkevi parkı 1960’lardan sonra denizin doldurularak Ankara-İstanbul yolunun Halkevi binasının önünden geçirilmesiyle kesintiye uğramış, işlevini kaybetmiş; günlük buluşma, bekleme, ulaşım faaliyetleri Fevziye Parkı’na doğru kaymıştır.
Yıllar sonra 2007’de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, toplam on bin metrekarelik alanda bulunan ve yıllarca belediye otobüslerinin durağı olarak kullanılan Fevziye Camii parkını, bir dinlenme merkezi hâline getirmiştir. Park içinde, doğal dere görüntüsünde göl, su kemeri, oturma grupları, yürüyüş yolları, kafe ve satış büfeleri bulunmaktadır. 2007 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Fevziye Parkı, 2012 yılında İzmit Belediyesi tarafından küçük bir tadilattan geçirilmiş, 2013 yılında ise, 1923-1925 yılları arasında Türkiye’ye ve özellikle İzmit’e göç edenlerin anısına Mübadele Anıtı (180x100 cm ebatlarında çelik karkas üzerine siyah granit kaplama) yapılmıştır. Günümüzde Fevziye Parkı, akşamları kent merkezinin siluetinde belirgin bir iz hâline gelmiştir.
2021 yılı itibariyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştirdiği yürüyüş yolunun yeniden düzenlenmesi projesi kapsamında Feyziye Camii parkı ve avlusu yürüyüş yoluna katılarak bu alanın görünürlüğü artırılmaktadır.
KAYNAKÇA
Azim gazetesi,İzmit Analitik Etüdleri, İller Bankası İmar Planlama ve Yapı Dairesi Reisliği Şehircilik İşleri Müdürlüğü, Ankara, 1970; Kemal Ahmet Aru, İzmit Şehri İmar Planı, Arkitekt, 1953, 9-12, 208-216; M. Hikmet Bayar, Bir Zamanlar İzmit, İstanbul: Kastaş Yayınevi, 2002; Merzuka Yazıcı, İzmit’te Gençlik Yıllarım, Kocaeli: Kocaeli Dökümantasyon Merkezi, 2007; Merzuka Yazıcı, İzmit’te Çocukluğum, Kocaeli: Kocaeli Dökümantasyon Merkezi, 2004, s: 180; Özden Senem Binici, İzmit’te 1936-1966 Yılları Arasındaki Yapı Üretiminin Kentin Gelişimine Etkileri, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli, 2012; Kocaeli gazetesi; Özden Senem Erol, Mehtap Özbayraktar, Kolektif Belleğin Kamusal Alandaki İzleri; İzmit Fevziye, Yenicuma ve Çocuk Parkı, Tarih ve Uygarlık İstanbul Dergisi, 2015, 7, 183-212; Şennur Kaya, Tanzimattan Cumhuriyet’e İzmit Kenti, Kocaeli: Kültür Yayınları, 2009; Şakir Balkı, İzmit’te Zaman, İstanbul: İzmit Rotary Klübü, 1995; Türkyolu gazetesi; URL-1; http://kocaeli.bel.tr.
Özden Senem EROL