Tercüman Ahmet Fuat Bey
1894 yılında, bugün Yunanistan sınırları içinde olan Kozani’nin Manastır kazasına bağlı Kayalar köyünde dünyaya gelmiştir. Annesi Önberge köyünden Hanife Hanım, babası Müderris Mehmet Efendi’dir. Tercüman Ahmet, özellikle İzmit’in kurtuluşunda sergilediği üstün hizmetle tanınmaktadır.
Eğitimi hakkında net bir bilgi yoktur. Ancak, mükemmel bir Fransızcaya sahip olduğu ve öğretmenlik yaptığı bilinmektedir. Balkan Savaşları döneminde verdiği mücadeleyle halkı milli ve manevi duygular etrafında birleştirmeye çalışmıştır. Ahmet Fuat Bey, yakın mücadele arkadaşlarıyla “Her köye bir Türk okulu” kampanyasıyla tanınmıştır. Bu kampanya, köylülerin de desteği ile başarıya ulaşmıştır. Ancak, at sırtında köyleri dolaşırken, bir gün attan düşerek ayağı kırılmıştır. Bu talihsiz olay, onun sakat kalmasına ve yaşamı boyunca aksak yürümesine sebep olmuştur.
Ahmet Fuat Bey, Rüştiye Mektebi’nde bir süre öğretmenlik yapmıştır. Ancak Balkan Savaşı sonrası kurulan yerel Yunan yönetimi tarafından görev yaptığı mektebin Yunan bayrakları ile donatılması neticesinde milli ve manevi hassasiyetleriyle tüm Yunan bayraklarını indirmiş, yırtmış ve ayakları altında çiğnemiştir. Bu olay üzerine tutuklanmış ve idama mahkûm edilmiştir. Arkadaşlarının yardımı ile hapisten kaçarak Arnavutluk üzerinden İtalya’ya oradan Fransa’ya ve oradan da Belçika’ya geçmiştir. Burada iş bularak, bir süre çalışmıştır. O Belçika’dayken Türkiye’de Mustafa Kemal’in öncülüğünde kurtuluş mücadelesi başlamıştır. Bu haberi alır almaz İtalya’ya geçmiş, çok meşakkatli ve bir o kadar tehlikeli bir yolculukla 13 Şubat 1920’de İstanbul’a ulaşmıştır. İstanbul’dan İzmit’e geçmiş, o tarihte İzmit’in işgal altında olmasından dolayı İngiliz ve Yunan kuvvetlerine yakalanmamak için gizlice akrabalarına sığınmıştır.
Ahmet Fuat Bey, yaşadığı ülkelerde Fransızca, Rumca, Sırpça, Bulgarca ve Arapça öğrenmiştir. Bu kültürel birikim sayesinde İzmit’te, Türk dostu “Delo” adlı bir Fransız kaptan ile dostluk kurmuştur. Onun desteği ile Fransız Teftiş Heyeti’nde tercüman olarak göreve başlamıştır. Çıkartılan görev kartı ile İzmit içinde rahatça dolaşma olanağı bularak pek çok İzmitli insana yardımcı olmuştur.
27 Haziran 1921 tarihinde Türk birlikleri Adapazarı yönünden İzmit’e doğru harekete geçmiştir. Yunanlılar şehri boşaltmaya başlamış fakat kaçarken pek çok Türk’ü öldürmüş ve şehri yakıp yıkmışlardır. Tercüman Ahmet, kültürel birikimi sayesinde Fransızlarla kurduğu şahsi ilişkiler ile pek çok insanın hayatını kurtarmıştır.
28 Haziran 1921 günü İzmit kurtulmuş ve Ahmet Fuat Bey, İstanbul’a giderek Emniyet Müdürlüğü’ne raporunu sunmuştur. Üsküdar’da bir yakınının evinde dinlemeye çekilmiştir. Fakat 5 Temmuz 1921 günü Hacı Şefik, Berber Sadettin ile iki emniyet gö-
revlisi kendisine İstanbul’dan İzmit’e giden, içerisinde Yunanistan’dan gelen 435 göçmen ve Anadolu’ya gidecek cephane bulunan Hale vapurunun Yunan savaş gemileri tarafından Tuzla önlerinde çevrildiğini ve aranacağını haber vermişlerdir. Ahmet Fuat Bey haberi alır almaz İzmit’ten tanıdığı Fransız Binbaşı Jakop’a ulaşarak, gemide göçmenler olduğunu Yunanlıların müdahale etmesinin engellenmesini rica etmiştir.
Binbaşı Jakop, Bristol Otelinde kalan Yüzbaşı Doler’e Ahmet Fuat Beyle harekete geçmesini emretmiştir. Ahmet Fuat Bey, Yüzbaşı Doler ve Seyfi Ali Baruti Bey, Vigora adlı Fransız topçeker gemisiyle hareket ederek “Şişko Mehmet Bey” komutasındaki, Kızılay bandırası çekmiş Hale vapuruna, Gemlik önlerinde yetişmişlerdir. Yunan komutan gemiyi Yunanistan’a götürmekte ısrar ederken, İzmit’ten gelen İksabambara adlı Fransız savaş gemisinin gelişiyle yapılan baskı sonunda Hale vapuru serbest kalmıştır. Ahmet Fuat Bey Hale vapurunu İzmit’e götürerek 435 yolcu ve askeri mühimmatı askeri Kaymakam Emin Bey’e teslim etmiştir. Bu olaydan sonra Ahmet Fuat Bey İzmitliler için bir kahraman olmuş ve kendisine “Tercüman” lakabı takılmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra Ahmet Fuat Bey’in İzmit’te yaşamını sürdürdüğü sırada hakkında “kahraman değil, düşmanla işbirliği yapan bir hain” olduğuna dair ihbarlar yapılmıştır. Yapılan ihbarlar üzerine Tercüman Ahmet, Kastamonu İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmış idamı istenmiştir. Bu olayın duyulması üzerine İzmitliler telgraflar çekerek, Tercüman Ahmet’in suçsuzluğunu kanıtlamışlardır. Ah
met Fuat Bey tahliye olduktan sonra İzmit’e dönerek sosyal faaliyetlere başlamıştır. Ak Yeşil Spor futbol kulübünün başkanlığını yapmış, İzmit Belediyesi’nde müfettiş olmuş, yakın arkadaşları Hoca Rıfat (Yüce), Eczacı Hasan Behçet Bey, Doktor Sadık Bey, Molla Sabri Bey ile “Türk Varlığı Cemiyeti”ni kurmuştur. Kendisi daha sonra Ziraat Bankası’na müfettiş olarak atanmış, Yozgat, Çorum, Kütahya, Konya, Antalya, Tarsus, Malatya, Ankara şubelerinde görev yapmış, 1952 yılında İzmit şubesine gelmiş, buradan 1958 yılında emekli olmuştur. 20 Ağustos 1975’te vefat etmiştir. Bugün İzmit’te “Çeviren Apartmanı” girişine; “Burası, ulusal kahraman Tercüman Ahmet’in evidir” ibaresi yazılmıştır.
KAYNAKÇA
Mustafa Küpçü, “Bir Ulusal Kahraman; Tercüman Ahmet”, Kocaeli gazetesi, 27 Haziran 2020, https://www.kocaeligazetesi.com.tr; Hüseyin Davutoğlu, “İzmit’in Kurtuluşunun Unutulan Kahramanı; ‘Tercüman Ahmet’”, Kocaeli Koz gazetesi, 27 Haziran 2020; https:// www.kocaelikoz.com/.tr
Harun ÇOBAN