Doktor
1897’de Yemen’in merkezi San’a’da doğdu. Babası, Abdulhamit tarafından Yemen’e sürgüne gönderilmiş olan eski mülkiye kaymakamı Necip Beydi. İlk ve orta tahsilini San’a’da, Akkâ Liva İdadisi’nde başladığı lise eğitimini Üsküdar İdadisinde tamamladı. 1917 yılında tıp fakültesinden mezun oldu. Öğrenciliğinde Haydarpaşa, Edirne Merkez, Kadıköy Yeldeğirmeni, Selimiye Deri ve Zührevi Hastalıkları Askeri Hastanesi’nde mezun olduktan sonra da birinci mülazım rütbesiyle Alemdağı’nda Birinci Menzil Hastanesi’nde çalıştı. Daha sonra ordu ile alakası mahfuz kalmak şartıyla İstanbul Emrazı Sâriye mücadelesinde çalışırken, İstanbul hükümetine karşı olduğu için ordudan terhis edildi. Mondros Mütarekesi günlerinde İstanbul, Göztepe’de oturmakta olan Dr. Fahri Bey, işgale karşı yapılmakta olan mücadeleye katılmak için Karakol Cemiyeti kurucularından Kara Kemal Bey ile iletişim kurdu. Kara Kemal Bey onu Kocaeli Kuvayımilliye komutanı olan Yenibahçeli Şükrü (Oğuz) Bey ile Dayı Mesut’a gönderdi. Sadrazam Damat Ferit yanlısı düşmanlar ile işgal kuvvetlerine yakalanmadan milli mücadeleye katılmak üzere Kocaeli Yarımadası’na tayin edilmek için fakülteden hocası Nurettin Ali Bey ile İstanbul sıhhiye müdürü Dr. Ekrem Hayri (Üstündağ) Bey’den yardım istedi. 10 Kasım 1918’de Gekbuze (Gebze) hükümet tabipliğine atandı. O günden sonra Dayı Mesut ve Yahya Kaptan ile Gekbuze, Darıca, Tuzla ve Şile bölgesinde milli mücadelenin ölümsüz kahramanlarından biri oldu. Hükümet tabibi olarak Fahri Bey’e kırk iki köy ve üç nahiye bağlıydı. Birbirinden çok uzak ve ulaşımı çok güç olan bölgede halk Rum çetelerinden büyük eziyet çekmekteydi. Kendisine bağlı bütün köyleri at sırtında dolaşan Fahri Bey, baskınlara maruz kalan halkın tedavisini ve salgınlardan korunmasını sağladığı gibi halkın kendini koruması için bir nöbet ve parola sistemi kurdu. Zaman isimli gazetede halkı kasıp kavuran frengi, verem ve sıtma hakkında yazılar yazdı.
Kocaeli Karakol Cemiyeti içindeki kod adı Küçük Doktor olan Fahri Can, baskına uğramış olan köylerdeki halkın mücadeleye ortak edilmesi için Gekbuze jandarma deposundaki silahların gizlice halka dağıtılmasını sağladı. Köy ziyaretleri sırasında Türk çetelerine uğrayarak Karakol Cemiyeti’nin mesajlarını götürdü. İstanbul hükümeti tarafından aranması nedeniyle Giresun hükümet tabibiyle yer değiştirse de gitmediği anlaşılınca istifa etmiş kabul edildi. İstanbul hükümeti onu ölü veya diri yakalama emri çıkartmıştı. Bunun üzerine Fahri Bey dağlara çıktı ve katıldığı çarpışmalardan birinde yaralandı. İkinci Düzce isyanının bastırılmasında görev aldıktan sonra Ankara’ya geçti.
Ankara’da kendisine Antep’e gitme vazifesi verildi. Önce İngilizlerin, sonra Fransızların işgal ettiği Antep’te hükümet tabibi olarak göreve başladı. Antep’in kurtuluşuna (15 Ocak 1919-25 Aralık 1921) kadar orada da hem bir hekim olarak hem de bir Kuvvacı olarak çalıştı. Burada yaptığı hizmetlerden dolayı Büyük Millet Meclisi tarafından istiklâl madalyası ile ödüllendirildi. Antep’ten sonra Cide Hastanesi başhekimliğine tayin edilmiş olsa da altı ay sonra Ankara’da kurulmakta olan tıbbi adli müessesesi muavinliğine tayin edildi. Zaferden sonra (1924) İstanbul tıbbi adli müdür muavinliğine nakledildi. 1928 yılında ihtisası dâhilinde araştırmalar yapmak üzere Bükreş, Viyana, Berlin ve Paris’e gitti. 20 Mart 1945 tarihinde kalp krizi geçirdi. Kurtuluş Savaşı günlerini ve Kuvaymilliye’nin kurulmasını kaleme alan Dr. Fahri Can’ın eserlerinden bazıları şunlardır:
“Karakol Cemiyeti Nasıl Kurulmuştur?”, Yakın Tarihimiz, C. IV, İskit Yayınları. İstanbul, 1963, s. 48; “Gaziantep Müdafaasından Bir Sayfa”, Yakın Tarihimiz, C. IV, İstanbul, 1963, s. 399; “İzmir Suikast Teşebbüsü ve Kara Kemal Bey, İlk Milli Kuvvet Nasıl Kuruldu?”, Yakın Tarihimiz, C. V, s. 169, 334; “Kurmay Albay Bakkal Teodori’nin Hikâyesi”, Yakın Tarihimiz, Cilt: 2, (Yayım Yeri ve Tarih Yok), s. 345–346; “Birinci Dünya Savaşı’ndan Sonra İlk Millî Kuvvet Nasıl kuruldu?”, Yakın Tarihimiz, Cilt: 1, (Yayım Yeri ve Tarih Yok); “İşte Gaziantep Kahramanı”, Kuva-yı Milliye, Sayı 21, s. 6-8, Mersin, Aralık 1959.
1930 yılında eski Urfa mutasarrıfı Ahmet Tevfik Bey’in kızı Naime (Sungur) Hanım ile evlendi ve bu evlilikten üç çocuğu oldu. Dr. Fahri Bey 1980’de vefat etti.
KAYNAKÇA
Murat Aydoğdu, “Kocaeli Yarımadası’nda Karakol Cemiyeti
-Mustafa Kemal Paşa Rekabeti ve Yahya Kaptan Olayı I”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 2009, 25/75, s. 534-605; Mutlu Kerem Kolcuoğlu, Karye-i Darıca’dan Darıca İlçesine, Cinius Yayınları, İstanbul 2013; Cenk Deniz İmamoğlu, Bir Asker ve Bir Hatırat: Eyüp Durukan ve Milli Mücadele, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2014; Osman Akandere, “Millî Mücadele Yıllarında Marmara Bölgesinde Faaliyet Gösteren, Müfrezeler, Milis Kuvvetleri ve Çeteler (1918–1922)”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı. 19, s. 515-542; Ahmet Mehmetefendioğlu, Cemal Necip Gürel, “İzmir Suikastı Mahkûmları İçin 1956 Yılında Yapılan Bir İade-i İtibar Girişimi”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XII/25 (2012-Güz), s. 227-244; Dr. Fahri Can, “Gaziantep Müdafaasından Bir Sayfa”, Yakın Tarihimiz, C. IV, s. 399; Dr. Fahri Can, “İşte Gaziantep Kahramanı”, Kuva-yı Milliye, Mersin, Aralık 1959, Sayı 21, s. 6-8; Yaşar Semiz, Ömer Akdağ, Yenibahçeli Şükrü Bey’in Hatıraları, Çizgi Kitapevi, Konya, 2011; Nermin Ersoy, “Kod Adı Küçük Doktor: Fahri Can”, Uluslararası Çoban Mustafa Paşa ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu-III, Kocaeli 2017. http:// www.kocaelitarihisempozyumu.com/bildiriler4/56.pdf; Karasakal M., Gaziantep Savunması ve Gaziantep Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti http:// www.mehmetkarasakal.com397/; Cumhuriyet gazetesi, 22 Ekim 1930, s. 2.
Nermin ERSOY