DÜYÛN-I UMÛMİYE İDARESİ

Madde no:377

İzmit Birimi

1854 yılında Kırım Savaşı’yla başlayan dış borçlanma süreci, hızlı bir şekilde ilerleyip gelişti. Öyle ki, alınan borçların faizleri bile bir yıl sonra başka bir borçlanma ile ödenir hale gelmişti. Sonunda Osmanlı Devleti borçlarını ödeyemez durumda olduğunu açıkladı. Avrupa Devletleri ile borç ödeme görüşmelerini başlatan Osmanlı Devleti, borç vadelerinin ertelenmemesi veya taksitlerin azaltılmaması durumunda borçların ödenemeyeceğini bildirdi. Avrupa’nın siyasi ve iktisadi yetkilileri, Osmanlı gelirlerinin denetimi ve toplanması görevinin kendi temsilcilerine bırakılması koşuluyla anapara ve faiz ödemelerinin azaltılması fikrini kabul ettiler. 20 Aralık 1881 tarihinde imzalanan ve Muharrem Kararnamesi olarak bilinen bu anlaşma Düyûn-ı Umûmiye İdaresi’nin kurulmasını sağladı. Büyük boyutlara ulaşan Osmanlı borçlarının geri ödenmesini denetlemek üzere kurulan Osmanlı Düyûn-ı Umûmiye İdaresi, Avrupalıların alacaklarını güvenceye aldığı gibi Osmanlı Devleti’nin egemenlik haklarından verilen en önemli tavizlerden biriydi.

Düyûn-ı Umûmiye idaresi, Osmanlı ülkesinde çok geniş bir teşkilat ağına sahipti. İdarenin taşra teşkilatı bünyesinde çok sayıda il ve ilçe müdürlükleri bulunmaktaydı. Merkezi İstanbul’da bulunan idareye bağlı olarak 1898 yılı sonunda 26 adet bölge müdürlüğü, 720 adet il ve ilçe müdürlükleri vardı. İzmit, Düyûn-ı Umûmiye müdürlerinin ikamet ettiği merkezlerden biriydi.

Düyûn-ı Umûmiye idaresi İzmit ve civarında da kısa sürede teşkilatlanmıştı. Zaman zaman bu idarenin çalışanları ile yöre halkı arasında sorunlar da yaşanıyordu. 20 Mart 1894 tarihinde İzmit Caddesi üzerinde bulunan ve 300 haneli olup ahalisinin tamamı Müslüman olan Gebze’ye bağlı Tavşancıl köyü ahalisi Düyûn-ı Umûmiye memuru tarafından usulsüz olarak köy içerisinde, istasyon ve iskele civarında içki satışına izin verildiği yönünde şikâyette bulunmuştu.

Osmanlı Devleti’nin en temel geçim kaynaklarından biri olan ve büyük kazanç sağlayan tütün vergisi, Düyûn-ı Umûmiye İdaresi’ne bırakıldı. Ancak Muharrem Kararnamesi’nin 9. maddesi gereği İdare, bu yetkisini üçüncü bir şahsa da ihale edebilmekteydi. Bu maddeye dayanarak tütün tekelini işletmek amacıyla 1883 yılında Reji Şirketi kuruldu. Bu durum Osmanlı Devleti’nde tütün tarımının seyri açısından bir dönüm noktası olmuştur. Zira 14 Nisan 1884’te faaliyete geçen Reji, her türlü tütün, sigara, enfiye ve yerli tömbeki imal ve satışı ile ithalat ve ihracata dair tüm vergileri toplama hakkına 30 yıl süreyle sahip olacaktı.

Kocaeli, Osmanlı Devleti’nde kullanımı hızla yayılan ve zamanla hem önemli bir tarım ürünü hem de gelir kaynağı olan tütünün üretildiği merkezlerden biriydi. Ancak Reji Şirketi’nin faaliyetlerine başlamasının ardından her iki tarafın da kendi çıkarlarını gözetmesi sonucu bölgedeki tütün üreticileri ve tüccarlarla şirket arasında birtakım anlaşmazlıklar meydana gelmeye başladı. Reji’nin hem tütün ekim ruhsatları hem de şirkette görevli muhamminler için üreticiden ücret talep etmesi, tütünlere değerinin altında fiyat verilmesi ve tüccarın ihracat faaliyetlerine kısıtlamalar getirilmesi bu sorunların en önemlileriydi.

Tütün ticaretinde Reji’nin devreye girmesinin ardından hem şirketten hem de tütün üreticilerinden devlet merkezine şikâyetler gelmeye başladı. Şubat 1893 tarihinde İzmit’in Yuvacık karyesinde vuku bulan hadisede Müslüman ve gayrimüslim tütün üreticileri mallarını Reji’ye teslim ettikten sonra her bir kilosundan muhamminiye bedeli adı altında ikişer para kesildiğini fark etmişler ve bu durumun kendilerini zor durumda bıraktığını dile getirerek bu uygulamanın nizamnameye aykırı olduğunu ve derhal vazgeçilmesi gerektiğini talep etmişlerdir. 1904 Ekim’inde İzmit’in Karamürsel kazasına bağlı Hersek, Çavuşlu çiftliği, Tavşanlı ve Oluklu karyelerinden bazı kimseler ise Reji’nin tütüne karşılık para kesintisi yaptığını ve bu durumun kendilerini zor durumda bıraktığını şikâyet dilekçesi vasıtasıyla bildirmişlerdi.

Reji Şirketi uygulamaya koyduğu politikalarla kendi ekonomik çıkarlarını gözetmeye başlamış ve tütün üreticilerinin İdare ile karşı karşıya gelmeleri kaçınılmaz olmuştur. Arşiv belgelerine bakıldığında yaşanan sorunlar neticesinde merkeze sık sık şikâyet dilekçelerinin gittiği ve İzmit Mutasarrıflığı’nın zor durumda kaldığı görülmektedir. Örneğin, ihtiyaç duydukları ziraat masraflarını talep eden üreticilerin aksi halde Reji İdarehanelerini basacaklarını bildirmeleri üzerine Kasım 1908 tarihinde merkezden İzmit Mutasarrıflığı’na gerekenin yapılması ve asayişin sağlanmasına yönelik emir gönderilmiştir. Daha fazla kazanç elde etmek isteyen ve piyasanın yükünü çekmek istemeyen Reji İdaresi, üreticiye nakit para desteğinde bulunmamış ve tüccarın hâkim olduğu piyasada bu yükü tüccarın üstlenmesi gerektiğini düşünmüştür. Yine Mayıs 1906 tarihli bir belge, Adapazarı’nda çifte kozanın %5’ten fazla oranda hasat edilmesi üzerine Düyûn-ı Umûmiye İdaresi tarafından iki kat öşür toplandığını ve mağdur durumda kalan üreticinin adalet talebinde bulunduğunu göstermektedir.

Reji, tütün üretiminde tek tekel konumunda idi. Bu durum tütün piyasasındaki rekabeti de ortadan kaldırmıştı. Üretici kadar tüccarlar da zor durumda kalmıştı. Üretici ve tüccar bu sorunu aşabilmek için kaçakçılığa girişti. Düyûn-ı Umûmiye idaresi, hükümetin kaçakçılığa karşı çözüm bulamamasından şikâyetçi idi. Kaçakçılığın takibini de bizzat kendi yapmak istiyordu. En başta Osmanlı Hükümeti bu meseleye sıcak bakmamış olsa da 2 Mayıs 1885’te Şurâ-yı Devlet’in vermiş olduğu kararla kaçakçılığın takibi Düyûn-ı Umûmiye’ye verildi. Düyûn-ı Umûmiye kaçakçılığı önlemek için kolcular adı altında bir birim oluşturacaktı. Osmanlı Hükümeti, kolcuların Osmanlı vatandaşı olmasını zorunlu tuttu. Düyûn-ı Umûmiye ise kolcuların silahlı olmasını istedi. Osmanlı Hükümeti halkın içinde silahlı bir birim oluşumunu tehdit olarak algılasa da kolcular, Kocaeli sancağı gibi tütün üretiminin yüksek olduğu bölgelerde kaçakçılıkla mücadele faaliyetlerini sürdürdüler.

İzmit Düyûn-ı Umûmiye çalışanlarının çoğu Türk-Osmanlı vatandaşı idi. Düyûn-ı Umûmiye’nin İzmit’teki müdürlerinden birisi Selim Efendi idi. Kendisinin hizmetleri yetersiz bulunduğundan 1894 yılında emeklilik işlemlerinin yapılmamasına karar verilmişti. 19 Ocak 1900 İzmit Düyûn-ı Umûmiye Merkez Müdürü Mehmed Behçet Efendi idi. 19041908 tarihinde İzmit Düyûn-ı Umûmiye Müdürü Abdülkerim Bey’di.

Düyûn-ı Umûmiye İdaresi’nin taşra teşkilatında yabancı uyruklu memur ve müdürler çalıştırılabiliyordu. Bunlardan bazıları da devletin aleyhinde faaliyetlerde yer alabiliyorlardı. 6 Mayıs 1915 tarihli bir belgeden anlaşıldığına göre Hınçak komitesinin İzmitli üyelerinden biri de İzmit Dûyun-u Umumiye Müfettişi Leon Zakaryan idi.

Düyûn-ı Umûmiye’nin İzmit’te bulunan merkez binası deniz kenarında ahşap bir bina idi. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzun yıllar Düyûn-ı Umûmiye idaresince kullanıldı. Çatı katı ile birlikte üç katlı olan binanın batı ve güney cephelerinin orta aksları dışa taşkındı. Cumhuriyet döneminde Belediye Oteli ve Çay Bahçesi olarak da kullanılan bu bina D-100 karayolunun yapımı sırasında yıkılmıştır.

KAYNAKÇA

Burak Altunsoy, “Reji Uygulamaları ve Tütün Kaçakçılığını Engellemeye Yönelik Bir Girişim: Kordon Bölükleri”, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 22(40), s. 547-602; Cevdet Küçük, Tevfik Ertüzün, “Düyûn-ı Umûmiyye”, Türkiye Diyanet İslam Ansiklopedisi, C. 10, İstanbul, 1994, s. 58-62; Elif Yılmaz, “Osmanlı İmparatorluğu’nu Dış Borçlanmaya İten Nedenler ve İlk Dış Borç”, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (4) 2002, s. 186-198; Necdet Aysal, “Kırım Savaşı’ndan Lozan Barış Antlaşması’na Osmanlı Dış Borçlarının Tarihsel Gelişim Süreci (1854-1923)”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi 53 (Lozan Antlaşması Özel Sayısı), 2013, s. 1-28; Resül Narin, “Düyûn-ı Umûmiye İdaresi ve Adapazarı”, Karadeniz Araştırmaları 6/21, Bahar 2009, s. 49-59; Serdar Ösen, “20. Yüzyıl Başlarında İzmit Sancağı’nda Tütün Üretiminde Karşılaşılan Sıkıntılar ve Tütün Kaçakçılığı”, Uluslararası Karamürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu II, Cilt: 2, s. 12551264; Yavuz Ulugün, Seyahatnamelerde Kocaeli ve Çevresi, İzmit, 2008; Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA.) DH. EUM. 2.Şb. 6/48; BOA. DH. MKT. 181/29; 2297/102; 2659/28; 881/54; 889/4; DH. TMIK. M. 222/13; MV. 78/62; ŞD. 1592/8; Y. PRK. AZJ. 49-115.

Resul NARİN