DERİNCE
Coğrafya İzmit şehrinin batısında bir liman yerleşmesi olarak gelişen mahallelerin liman, gerisindeki Çenedağı etekleri ve çevresindeki kırsal yerleşmelerle birleştirilmesi ile 1999’da kurulmuş Kocaeli ilçesidir. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 39 m, İl merkezine uzaklığı ise 13 km’dir. İzmit Körfezi’nin en derin kıyısında 1904 yılında faaliyete geçen ve derinliğine izafeten “Derince” ismini alan liman çevresinde oluşan ve başlangıçta Çınarlı köyü sınırları içindeki yerleşmeler 1952 yılında Derince adıyla bağımsız bir muhtarlık haline gelmiştir. 1960’ta İzmit belediye sınırlarına katılan ve 4 mahalleye ayrılan Derince’de 7 Mart 1992 tarihinde Dumlupınar, Yavuzsultan, Çenedağ, Çınarlı, Deniz ve Sırrıpaşa Mahallelerinin birleştirilmesiyle belediye kurulmuştur. 9 Aralık 1999 tarihinde yayınlanan 584 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Derince ilçe olmuştur. Buna göre Derince’ye Merkez ilçe Merkez bucağa bağlı Çavuşlu, Geredeli, Karagöllü, Kaşıkçı, Tahtalı ve Terziler köyleri bağlanmıştır. Daha sonra 24 Ağustos 2001 tarihinde aynı bucağa bağlı Toylar köyü de Derince’ye bağlanmıştır. Bugün 10 tanesi ilçe merkezinde 7 tanesi de kırsal alanda yer alan 17 mahalleden oluşmaktadır. 198 km2 alan üzerinde 2020 yılı sonu itibariyle toplam 143.884 kişi nüfusa sahip olan ilçenin nüfus yoğunluğu 727 kişi/km2 ’dir. İlçe merkezinin nüfusu 140.925’tir. Kırsal mahallelerde yaşayan nüfus ise 2.959 kişidir. İlçe olduktan sonraki ilk sayım olan 2000 yılı verilerine göre Derince Belediyesi’nin nüfusu 94 bin, bağlı köylerin nüfusu ise, 3.300 kadardı. 2010’da belediye nüfusu 121 bini, kırsal nüfus ise, 3400’ü biraz geçmişti. Ancak bugün kırsal nüfusu 3 binin biraz altına inmiştir. Yani şehir nüfusu son 20 yıl içinde ortalama her yıl %2,5 oranında büyümüş, kırsal nüfus ise son 10 yılda ortalama her yıl %1,2 oranında küçülmüştür. Kocaeli yarımadasının güneyinde İzmit Körfezi’nin kuzey kıyılarını sınırlayan dik yamaçların hemen önünde Ağa ve Çınarlı derelerinin oluşturduğu küçük bir delta düzlüğünün doğu yarısı (Kaşkaldere batısı) ile Çenedağ (645 m) kuzeyinde engebeli sahalar üzerinde yer alan Derince ilçesi arazisinin %57’si orman ve fundalıktır. Kuzeyde Karagöllü Mahallesi’nde Tutacaktaşı tepe (479 m) ile güneyde Kaşıkçı Mahallesi’nde Şehitler tepe (502) etekleri meşe ve gürgen ormanları ile kaplıdır. Çenedağ›ın güney yamaçları ile Körfez kıyıları arasında yer alan Toylar ve Çınarlı Mahalleleri arazilerinde ise çalılık ve makilikler yaygındır. İlçe arazilerinin %31’i tarım alanı, %2’si de çayır ve meralardan oluşmaktadır. Geri kalan %10’luk kısım ise yerleşim ve sanayi alanlardır. Tarım alanları bilhassa Çavuşlu, Geredeli, Tahtalı ve Terziler köylerinde geniş yer kaplamaktadır. 55 bin dekar kadar olan tarım alanlarının %93’ü ekilen %4’ü nadasa bırakılan tarlalardan oluşmaktadır. Tarlaların yarıdan fazlasına yem bitkileri, yarıya yakınına da tahıl ekilmektedir. Tahıllardan en çok buğday ve arpa, yem bitkilerinden de yulaf, yeşil ot ve silajlık mısır ekilmektedir. Tarım alanlarının %3’ü (350 dekar) fındıklıktır. Her yıl 20-30 ton civarında fındık toplanmaktadır. Çok az (55 dekar) alanda da sebze yetiştirilmektedir. Derince ilçesinde 8 bin baş sığır, 2 bin 600 koyun ve 400 kadar da keçi beslenmektedir. Özellikle Çavuşlu köyünde kümes hayvanlarının yetiştiriciliği ve üretimi yapılmaktadır. İlçede yılda 800 bin kadar da tavuk yetiştirilmektedir. Derince’de şehrin kuruluş ve gelişmesinin ana nedeni olan limanın yapımı, sanayileşme sürecinin de temelini oluşturmuştur. Hinterlandı günden güne gelişen limanın faaliyete geçmesi, sanayi tesislerini cezbetmiştir. İlk olarak demiryollarının ahşap travers ihtiyacının karşılanması için Türkiye’nin ilk travers fabrikası 1931 yılında Derince’de kurulmuştur. Daha sonra da sanayi tesisleri; yüklerin boşaltılması ve yüklenmesinde kolaylık sağladığı için limanın hemen yanında kendilerine yer bulmaya başlamıştır. Limanın gerisindeki Deniz Mahallesi’nde Petrol Ofisi, Shell, Türkkablo, Körfez Kimya, Uzer Makine, Varilsan, Koruma Tarım, Tavas Yem fabrikaları gibi sanayi kuruluşları yer almaktadır. Derince’de 10’dan fazla işçi çalıştıran, kimya, metal, petrol, tekstil gibi sanayi kollarında dağılmış 30 kadar sanayi tesisi bulunmaktadır. Ayrıca Derince liman bölgesinde gelen-giden ve dağıtımı yapılacak olan ürünler için depolama alanı olarak da kullanılan birçok silonun da yer aldığı görülmektedir. Sanayileşmenin ve yerleşmenin yoğun olduğu Derince’de, yaşayan insanların dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarını karşılamak için son zamanlarda “Derin Nefes Projesi” kapsamında bazı dere yatakları rekreasyon ve mesire alanına dönüştürülmüştür. Bunlar: Derince’ye 5 km mesafedeki Çınarlıdere (Mersincik) ile Çenedere, Kaşgaldere, Cımbızdere ve Öğretmenler mesire alanları ile 60 Evler Harikalar Sahili ve Tahtalı Göleti’dir.
KAYNAKÇA
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Turizm Rehberi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı Yayınları, Kocaeli 2010; Kocaeli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü 2020 Faaliyet Raporu; Kocaeli İli Arazi Varlığı, T.C. Başbakanlık, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Yayınları, İl Rapor No: 16, Ankara. 1995; Kocaeli Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü. Kocaeli İl Çevre Durum Raporu, Kocaeli Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Kocaeli 2009; Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Kocaeli İli Maden ve Enerji Kaynakları, 2020. Ağustos 12, 2021 tarihinde MTA internet sitesi (https://www.mta.gov.tr)’nden alınmıştır; Merve Zayım, Derince Şehir Coğrafyası, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Coğrafya Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2017; Resmî Gazete, Sayı 23901, Tarih 9 Aralık 1999: 584 Sayılı “Bir İl ve İki İlçe Kurulması ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) Yayınları; Ankara (ilgili yıllara ait nüfus istatistikleri), https://www.tuik.gov.tr/; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Merkezi Dağıtım Sistemi (MEDAS), Bitkisel Üretim ve Hayvancılık İstatistikleri veri tabanları, https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?locale=tr; Ümit Sergün, Kocaeli Yarımadası’nda Kırsal Yerleşme, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayını, İstanbul 1986; Yusuf Dönmez, Kocaeli Yarımadasının Bitki Coğrafyası. İstanbul Üniversitesi Edebiyat. Fakültesi Yayını, İstanbul 1979.
Ali YİĞİT
Tarih
Derince ilçesi, Kocaeli ili sınırları içerisinde bulunan bir yerleşim birimidir. Derince’nin doğusunda İzmit ilçesi, batısında Körfez ilçesi, kuzeyinde Kandıra ilçesi ve İstanbul ili, güneyinde ise İzmit Körfezi bulunmaktadır. Antik döneme kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan Derince, Kocaeli ilinin önemli ilçelerinden birisidir. Coğrafi konumu dolayısıyla tarihsel süreç içerisinde her dönem bir geçiş noktası olan Derince, tarihten gelen kültürel birikimi, sosyolojik zenginliği, doğal güzellikleriyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Derince’nin adını aldığı kelimenin etimolojik birçok anlamı var olup, Derince ilçesinin adının isim menşei; 19. yüzyılın sonunda yapımına başlanan yeni liman yeri için belirlenen “derin-ce” yer/mahal olarak tanınan bölgenin (limanın) adının, halk tarafından hüsnü kabul görerek kullanılmasıdır. Çenedağ, Çenedere, Kaşıkçı, Fakılar, İshakçılar, Çavuşlu, Terziler, Sucalar, Davulcular, Karakadılar, Çalköy, Karagöllü, Hocaköy, Tahtalı, Koçoğlu, Omurlar (Omurlu), Sofular, Turgutlu, Hatipler, Kepekli, Yağcılar ve Çamuklar (Çarmıklar) köylerinde sonradan mahalleye çevrilen köylerle birlikte- ortaya çıkan buluntu ve kalıntılar, Derince’nin Antik Dönem tarihiyle ilgili önemli ipuçları vermektedir. Erken Osmanlı döneminde de meskûn bir muhit olduğu düşünülen Derince’yle ilgili ilk bilgilere, 16. yüzyıla ait kaynaklarda rastlanılmaktadır. Derince, Osmanlı’nın Anadolu’ya açılan yol güzergâhında menzil yolu üzerinde bulunmaktaydı. Bu menzil yolunun Derince’deki durağı ise Çınarlı (Çınarlu/ Çınarlıdere/ Çınarlı Çayırı) ismiyle adlandırılan yerdi (Daha sonra Çınarlı köyü). Derince idari açıdan, İzmit’in Osmanlılar tarafından fethedildiği tarihten itibaren hep İzmit’le birlikte anılmıştır. Derince’nin bağlı olduğu İzmit’in fetihten sonra başlayan idari taksimattaki yönetim süreci; Anadolu Eyaleti, Derya Kaptanlığı (Cezair-i Bahr-i Sefid), Süveyş Kaptanlığı, Hüdavendigar Müşirliği, Bolu Eyaleti, Kastamonu Eyaleti, Hüdavendigâr Eyaleti/ Hüdavendigâr Vilayeti, Zaptiye Nezareti ve son olarak da İzmit sancağına bağlanmasıyla devam etmiştir. Derince’nin yerleşim tarihi açısından en eski yeri Çınarlı köyü ve çevresidir. Bu dönemde İzmit’e bağlı bir köy olan Çınarlı, gerek İstanbul’dan Anadolu’ya açılan bir yol üzerinde bulunması, gerekse Anadolu’dan İstanbul’a giriş kapısı üzerinde bulunması nedeniyle önemli bir noktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısında Haydarpaşa-İzmit Demiryolu’nun yapılması, 19. yüzyılın sonunda yapımına başlanan Derince Limanı’nın faaliyete geçmesi Çınarlı köyünün hızlı bir şekilde büyümesini sağlamıştır. İzmit Körfezi’ndeki en eski ve en aktif limanlardan birisi olan İzmit Limanı’nın 19. yüzyılın sonuna doğru yetersiz gelmeye başlaması, Körfez’de yeni bir liman yapılması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bunun için 1890’larda yer tespit çalışmalarına başlanılmış, Körfezin kıyıları detaylı bir şekilde incelenerek yeni yapılacak liman için en uygun yerin Derince Limanı’nın yapılacağı alan olduğu üzerinde hemfikir olunmuştur. Yer tespit çalışmalarına müteakiben 1894 yılında Alman Nagel&Kaemp A.G. ve Philipp Holzmann Şirketi tarafından, limanın yapımına başlanılmıştır. Yeni yapılan limanın yanında; liman tesisleri, rıhtımlar, tahıl siloları, kuru ve sıvı yük depoları, travers fabrikası vb. gibi üniteler de inşa edilmiştir. Bugün Körfez ve Derince ilçe sınırları içerisinden geçerek İzmit’i İstanbul’a bağlayan ve “Eski İstanbul Yolu” adıyla anılan yolun kuzeyinde İstanbul il sınırına kadar olan bölgede yaşayanlar kendini manav ve Taşköprülü olarak tanımlamaktadır. Kıyırlı, Sevindikli, Osmanlı, Hayrettinli (Hayradanlı), Kuşluköy, Kıdışlı, İshakçılar, Tahtalı, Geredeli, Dümbüldek, Karakadılar, Karagöllü, Sofular gibi yaklaşık olarak gerek Körfez ilçesi sınırları içerisinde, gerekse Derince ilçesi sınırları içerisinde yer alan yirmi beş kadar köy ve bunların mahalleleri “Taşköprü” adıyla anılmaktadır. Bu yaklaşımın tarihsel kökeni 19. yüzyıldaki -arada değişiklik gösteren- bu idari taksimata dayanmaktadır. İzmit’in itilaf devletleri tarafından işgal edildiği 14 Kasım 1918 günü Derince de işgal edilmiş, itilaf devletlerine ait 17 parçalık filonun savaş gemilerinin büyük bir bölümü Derince sahili açıklarına demirlemişti. İngiliz Kuvvetleri İstanbul’un emniyeti ve bölgeye etkin biçimde hakim olmak için Kocaeli yarımadasının kontrol altına alınmasını gerekli görmüşler, öte yandan Yunan Başkomutanlığı Millî Kuvvetlere İstanbul’dan sağlanan lojistik desteğin engellenmesi için İstanbul – Ankara arasındaki ulaştırma yollarına hakim olunmasını arzu etmişlerdir. Kısacası Kocaeli yarımadasının kontrolü İngiliz ve Yunan kuvvetlerinin temel stratejisi idi. Mondros Mütarekesi’ne göre Osmanlı Ordusu’na ait silah ve cephanelerin toplanma yerlerinden birisi olması, Yıldırım Orduları Cephaneliği’nin bulunması, İzmit Körfezi’ndeki en önemli limanlardan birisi olan Derince Limanı’nın stratejik önemi, İngiliz ve Yunan stratejisinin temelini oluşturan İstanbul-Ankara arasındaki karayolu ve tren yoluna hakim olunması düşüncesi, işgalci İngilizlerin İzmit yöresiyle ilgili temel felsefesini oluşturan bölgeye hakim olma düşüncesi, Derince’nin kısa sürede işgal edilmesinin nedenlerindendir. İzmit ve havalisini işgal eden İngilizler, bölgenin kontrolünü ellerinde tutabilmek için her yolu denemişlerdir. İşgale göz yuman yöneticiler desteklenmiş, ayrılıkçı Rum ve Ermenilerden çeteler oluşturulmuş, bölgeyi iyi tanıyan Ermeni tercümanlardan istihbarat konusunda yararlanılmış, İngiliz sömürgesi olan yerlerden getirilen -hatta bir kısmı Müslüman olanHintli ve Gurkalı askerler bu bölgeye konuşlandırılmışlardır. Rum ve Ermeni çetelerinin yanında, işgal güçlerinden destek alarak Derince ve çevresinde yaşayan insanlara zarar veren yerli işbirlikçi çeteler de türemiştir. Bu çeteler de yörede yaşayan halkın evlerini basmışlar, yollarını kesmişler, paralarını ve mallarını gasp etmişlerdir. Bu çetelerin Derince, Tütünçiftliği ve Yarımca sahillerinde de çeşitli faaliyetler yaptıkları bilinmektedir. Kuvayımilliye’yi Kocaeli bölgesinde teşkilatlandıran isimlerden birisi olan Yenibahçeli Şükrü Bey, Derince ve çevresinde de milli müfrezelerin oluşmasına ön ayak olmuştur. Yahya Kaptan, Beşdivanlı Kocabaşoğlu Rıza Bey, Arslan Kaptan, Dayı Mesut, Halit Molla, Akçaovalı Rıfat Molla, Reisoğlu Ahmet, İhsan Efendi, Kurali Bey, Büyük Aslan kurmuş oldukları milli müfrezelerle, Kamil Efendi Kumandanlığı’nda Derince’de kurulan ve kısa sürede teşkilatlanan Derince Kuvayımilliye Müfrezesi işgal güçlerine karşı çaba sarf etmiştir. Bu milli müfrezeler Derince ve çevresinde faaliyet gösteren Ermeni, Rum ve işbirlikçi çetelere karşı çeşitli faaliyetler yürütmüş, İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cephane kaçırılmasına katkı sağlamış, İstanbul’dan Anadolu’ya geçmek isteyen kişilere yardımcı olmuş, düşman işgalinden kurtuluşun gerçekleşeceği 28 Haziran 1921 tarihine kadar İngiliz ve Yunan kuvvetlerine karşı etkin mücadele vermişlerdir. Osmanlı döneminde İzmitlilerin sayfiye yeri olarak kullandıkları bölgelerden birisi olan Derince, Cumhuriyet döneminde de bu özelliğini uzun yıllar sürdürmüştür. Osmanlı Devleti’nin son yıllarında yapımına başlanan demiryolları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasından sonra da hızla gelişmiştir. Demiryollarının Anadolu’nun birçok yerine ulaştırılması, demiryolu hatlarının inşasında kullanılan ahşap travers ihtiyacının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu ihtiyaç, Türkiye’nin ilk ahşap travers enjekte fabrikası olma özelliğini taşıyan Derince Travers Fabrikası’nın burada inşa edilmesini sağlamıştır. 1930 yılında başlayan travers fabrikası inşaatı, 1931 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Derince Travers Fabrikası’nı inşa etmek ve çalıştırmak için yurt dışından uzmanlar getirilmiş, fabrikada çalışacak işçi ve ameleler Derince’ye istihdam edilmiştir. Fabrikanın inşasından sonra fabrikada çalışan mühendis ve işçilerin ikametleri için, fabrika sınırları içerisinde çeşitli binalar yapılmıştır. Derince’de bu dönemde inşa edilen başka yapılar da bulunmaktadır. Bu yapılardan bir tanesi Devlet Demiryolları tarafından daha önce inşa edilen ambarların uzmanlar tarafından dönüştürülerek, Derince Limanı için kullanılacak silolar haline getirilmesidir. Bu dönemdeki diğer bir gelişme ise, limanın ve çevresinin elektrik ihtiyacını karşılamak için yapılan Derince Elektrik Santrali’dir. Gerek siloların, gerekse elektrik santralinin inşası için, yurt dışı ve yurt içinden birçok uzman işçi bölgeye getirilerek yerleştirilmiştir. 1930’lu yıllar İzmit Körfezi’nin aktif limanlarından birisi olan ve bu dönemde özel güvenlik bölgesi ilan edilen Derince Limanı’nın en hareketli yılları olmuştur. Yeni kurulan Cumhuriyet Türkiyesinde her alanda atılımlar yapılmak istenilmekte, sanayi tesislerinin kurulmasına çalışılmakta, modern tarıma geçilebilmek için gayret sarf edilmekteydi. Bu nedenle yurt dışındaki çeşitli ülkelerden çeşitli hammadde, araç ve gereçler ithal ediliyordu. O dönemin Türkiyesinde bu hızlı trafiğin yaşandığı duraklardan bir tanesi de Derince Limanı’dır. Derince’nin kuzeyinde bulunan Çene Dağı’ndan yeryüzüne çıkan Çenesuyu, şüphesiz ki sadece Derince için değil, Kocaeli şehri için de oldukça önemli bir değerdir. Çenesuyu’nun tarihiyle ilgili yapılan araştırmalar, bu meşhur suyun çok eski dönemlerden beri kullanıldığını göstermiştir. Çenesuyu’nun 1933 yılında İzmit’e getirilmesi hususunda dönemin Kocaeli Valisi Eşref Sait Bey’in ve İzmit Belediye Başkanı Kemal Öz Bey’in önemli çabaları olmuştur. Çenedağı’nda bulunan kaynaktan şehir merkezine 15 km’lik tesisat çekilerek, Çenesuyu İzmit halkının kullanımına sunulmuştur. Derince’nin günümüzdeki kent merkezinin oluşması ve gelişmesine etki eden asıl adım, 1930’lu yıllarda başlayan göçmen iskânıdır. Derince’ye yapılan göçmen iskânında ise akla ilk olarak Kırım Tatarları gelmektedir. Aslında Kırım Tatarlarının bir göçmen şehri olan Kocaeli tarihindeki yeri oldukça eskidir. Türkiye ve Romanya Devletleri arasında 17 Ekim 1933 tarihinde Ankara’da Dostluk, Saldırmazlık, Hakemlik ve Uzlaşma Antlaşması imzalanmıştı. On yıllık bir süre ile yapılan bu antlaşmayla 1934 Balkan Paktı’na doğru ciddi bir adım daha atılmış oldu. İki ülke arasında iş birliği sağlandı. Buna bağlı olarak 1935’te Köstence Limanı’ndan geçiş için bir protokol ve Dobruca Türklerinin göçlerini düzenleyen bir sözleşme imzalandı. Türkiye’nin Balkan politikasında yaşanan bu gelişmeler, Kırım Tatarlarının Romanya’nın Dobruca bölgesinden başlayıp Derince’de son bulan göçlerinin başlangıcını oluşturmuştur. Bu gelişmelere müteakiben 1935 yılında 60’a yakın, 1936 yılında ise 30 aile Derince’ye iskân edilmiştir. 1950-1951 yıllarında ise Bulgaristan’da yaşayan Türk soydaşlarımızdan Türkiye’ye göç eden 154.393 kişinin 733’ü, Derince’ye iskân edilmişlerdir. Bulgaristan göçmenlerinin buraya yerleştirilmesiyle, Derince yeni bir süreç içerisine girmiştir. O dönemde bir köy statüsünde olan Derince, böylece Kırım Tatarlarından sonra ikinci büyük göçmen iskânıyla karşılaşmış oldu. Derince’de 1950’li yıllarda dikkat çeken bir de iç göç olayı yaşanmıştır. Yeni kurulan Petrol Ofisi ve Un Fabrikası’nda çalışmak üzere Çankırı yöresinden birçok kişi Derince’ye göç etmiştir. 1950 yılında Derince’nin İzmit sınırları içerisine alınması yönünde girişimlerde bulunulmuş, Danıştay İkinci Daire Genel Kurulunca 04.05.1950 tarihinde alınan kararla Derince köyünün İzmit’e bağlanması süreci başlamıştır. 7 Nisan 1951 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın alınan kararı onamasıyla 1580 Sayılı Belediye Kanunu’nun 7. Maddesi’ne istinaden Derince köyü İzmit sınırları içerine dahil edilmiştir. 1951 yılında İzmit’e bağlı bir mahalle muhtarlığına dönüştürülmüş olan Derince, 27 Mayıs 1960 tarihinde ise 4 mahalleye ayrılmıştır. İzmit’e bağlı olarak mahalle sınırları belirlenen bu yeni yerleşim birimlerine; Deniz Mahallesi, Çenedağ Mahallesi, Sırrı Paşa Mahallesi ve Dumlupınar Mahallesi adları verilmiştir. Derince’de 1960’lı yıllarda artmaya başlayan, 1980’li yıllara gelindiğinde ise hızla yaşanan sanayi hareketliliğinin etkilediği en önemli unsur iç göç hareketidir. Bölgede birbiri ardına açılan fabrikalarda ortaya çıkan iş gücü ihtiyacı, özellikle Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgelerinden (Trabzon, Rize, Gümüşhane, Erzurum, Kars, Ağrı, Çankırı vb.) Derince’ye göçlerin yaşanmasına neden olmuştur. 13 Mart 1992 tarihinde Derince’de bağımsız bir belediye teşkilatı kurulmuş, 1999 yılında ise Derince beldesi, ilçe olmuştur.
KAYNAKÇA
Nasûhü’s-Silâh-î (Matrakçı), Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn, (haz. Hüseyin G. Yurdaydın), Ankara, 1976, s. 69-70; Haydar Çelebi Ruznamesi, (haz. Yavuz Senemoğlu), İstanbul, 1984; İdris Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilatı: XVII. Yüzyılda Tersane-i Amire, Ankara, 1992, s. 118; Atilla Çetin, Kocaeli Tarihinden Sayfalar, Kocaeli, 2000, s. 13; Atilla Çetin, Kocaeli-Sakarya Tarihinden, Kocaeli, 2004, s. 74; Kemal Karpat, Osmanlı Nüfusu ( 1830-1914), İstanbul 2003, s. l50; Volkan Şenel, Tarihi Yönüyle Derince, Kocaeli, 2012, s. 134-136; Kerem Çolak, “Kocaeli Taşköprü’de Geleneksel Giyim-Kuşam”, Uluslararası Kocaeli ve Çevresi Kültür Sempozyumu Bildirileri, C. I, Kocaeli, 2006, s. 448; Mehmet Kaya, “XIX Yüzyılda İzmit ( Kocaili) Sancağı’nın Demografik Yapısı ve İskan Siyaseti”, Tarih Araştırmaları Dergisi, S. 41, Mart 2007, s. 59- 80; Ahmed Nezih Galitekin, Kocaeli Körfez İlçesi Tarih ve Kültür Mirası Eserler, C. I, İstanbul, 2008, s. 162-195; Ahmed Nezih Galitekin, Tarihte İzmit ve İzmit Tarihinde Bir Eşraf Ailesi, İstanbul, 2011, s. 105-109; Atilla Oral, Selim Sırrı Paşa, İstanbul, 2010, s. 19; Atilla Oral, “Kocaeli’de Göçmen İskânı”, Özgür Kocaeli (Pazar Eki), Kocaeli, 2005, s. 6-7; Missions des Augustins de Assomption en Turguie, Mission d’ Asie Mineure, Voyoge en Bithynie, Paris, 1891, s. 28-29; J. L. Grabill, “Missionary Influence on American Relations with the Near East 1914-1923 (First Installment)”, Muslim World, C.LVIII., 1968; Müfide Pekin, Yeniden Kurulan Yaşamlar (1923 Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi), İstanbul, 2005, 83-87; Yonca Kösebay Erkan, Anadolu Demiryolu Çevresinde Gelişen Mimari ve Korunması, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2007; Adnan Sofuoğlu, Milli Mücadele’de Kocaeli, Ankara, 2006, s .126; Rifat Yüce, Kocaeli Tarih ve Rehberi, Kocaeli, 1945, s. 65; Murat Özyüksel, “Anadolu ve Bağdat Demiryolları”, Osmanlı Ansiklopedisi, C. 3, Ankara, 1999; Dâhiliye Vekâleti, Köylerimiz, İstanbul, 1928, s. 821; Nedim İpek, “Kafkaslar’dan Anadolu’ya Göçler (1877–1900)”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, S. 6, Samsun 1991, s. 100; İsmail Soysal, Türkiye’nin Siyasal Antlaşmaları, C. I, Ankara, 1989, s. 391; Türk Yolu gazetesi, İzmit, 8 Ocak 1936, s. 1; Ulus gazetesi, Sayı: 10473, Ankara, 24 Ağustos 1950, s. 1,5; BOA.ŞD.1571-33; BOA, DH.KMS, d.53-3, b.36, no.4; BOA, DH.KMS, d.56-1, b.12, no.1/1,3BOA, DH.KMS, d.56-1, b.12, no.4; BOA, DH.EUM.AYŞ, no.37-42; BOA.C.BLD. No: 5529; BOA.MVL.320-4.
Volkan ŞENEL