Dilovası İlçesinde Tarihi Konak
Demirciler Konağı, bugün Dilovası ilçesi, Demirciler Mahallesi, Konak Sokak’ta yer almaktadır. Önceleri Gebze’nin Mollafenari bucağının bir köyü olan Demirciler, 2008 yılında Gebze’den ayrılarak ilçe olan Dilovası’na bağlanmıştır. Daha sonra, köy statüsünden çıkarılarak Dilovası’na bağlı bir mahalle olmuştur. 1992 yılında tescil edilen konak, zaman içinde çok harap olması nedeniyle yıkılarak yerine bugünkü yapı inşa edilmiştir. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından özgün plan kurgusuna benzer şekilde yaptırılan ve Dilovası Belediyesi’ne devredilen yapı, günümüzde Dilovası Belediyesi Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’ne bağlı el sanatları kurslarının açıldığı bir merkez olarak kullanılmaktadır.
Kaynaklarda Demirciler Konağı’nın 1825 yılında Süleymaniye Müderrisi Abdullah Şerif Ağa tarafından inşa ettirildiği söylenmekle birlikte, son yıllarda yapılan çalışmalarla, Süleymaniye Camii’nde dersler veren ve Hafız Şerif olarak da anılan Abdullah Şerif Efendi’nin Demirciler köyünde 1267/1851 yılında doğduğu; 1865 yılında İstanbul’a gittiği ve babası Hacı Şerifzade Hüseyin Efendi’nin 1317/1899 yılında, kendisinin ise 1930 yılında vefat ettiği ortaya çıkmıştır. Bu bilgiler, konağı inşa ettirdiği varsayılan Abdullah Şerif Efendi’nin doğum tarihi ile yapının inşa tarihinin birbirini tutmadığını göstermektedir. Zaten, iç mekan bezemeleri arasında bulunan 1241/1825-26 tarihi, konağın Abdullah Şerif Efendi’nin doğumundan önce ayakta olduğunu açıklayıcı niteliktedir. Kaldı ki, bezemelerin üslubu ve motif repertuarı söz konusu tarihle örtüşmektedir. Bu durum yapının 1241/182425 yılında inşa edildiği ya da mevcut yapının bu tarihte bezendiğini düşündürmektedir. Doğu cephe süslemeleri arasında yer alan 1321/1903-04 tarihi ise mimari ya da büyük olasılıkla süslemelerin zenginleştirildiği yıla işaret ediyor olmalıdır.
Bir bahçe içinde yer alan yapı, kuzey güney yönünde uzanan dikdörtgen bir alan üzerine oturmaktadır. Bitişik nizamda inşa edilmiş doğu batı doğrultulu dikdörtgen alanı kaplayan iki bölümden kuzeydeki güneydekinden çok az büyüktür. Her iki bölüm, girişinin yer aldığı doğu cephesinin kuzey ve güney köşelerindeki eliböğründelerle desteklenmiş ve köşeleri ahşap pilasterlerle sınırlandırılmış çıkmalar kuzey ve güney cephelerin köşelerinde de tekrarlanmıştır. Geniş ahşap saçakla çevrili yapı, ahşap arası taş ve tuğla dolgulu ya da ahşap kaplamalı duvarlara sahiptir. Sıvalı cephelerdeki düşey dikdörtgen formlu pencereler giyotin tarzındadır. Çıkmaların cephelerinde ise üst seviyede oval birer kafa penceresi yer almaktadır.
Benzer plan kurgusuna sahip iki bölümde de servis mekanlarına ayrılmış zemin katın üzerindeki katlarda sofa, eyvan ile çeşitli dolap ve ocakların bulunduğu odalardan oluşan yaşam alanları tasarlanmıştır. Süslemesiz olan zemin ve üzerindeki birinci kata karşın ikinci katta hem cepheler, hem de iç mekanlar duvar resmi ve kalemişi bezemeleriyle dikkati çekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yapı mimarisinden çok sahip olduğu süslemeleri açısından önemlidir. Hatta, kaynaklarda süslemelerin saray nakkaşbaşının eseri olduğu söylenmekle birlikte şimdilik bu bilgiyi doğrulayacak bir veriye rastlanmamıştır.
Yapının bir restorasyondan çok bir rekonstrüksiyon işlemine tabi tutulmuş olması nedeniyle süslemeler ilk bakışta orijinalleriyle aynıymış izlenimi verseler de, yeni yapılmış olmaktan kaynaklanan koyu ve parlak renk değerlerinin ötesinde ayrıntılarda da önemli farklılaşmalar olduğu gözlenmektedir. Bu nedenle süslemeleri bugünkü haliyle değil, eski fotoğraflarına bakarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
İçinde 1321/1903-04 tarihinin yer aldığı kaligrafik bezemeli bir madalyon ile bitkisel bezemelerin bulunduğu doğuya bakan giriş cephesi tek süslemeli cephedir. Beyaz zeminli madalyonun içine siyah renkle aynalı teknikle Maşaallah yazılmış çift kulplu bir kap yerleştirilmiştir. Kabın üst kesimine Allah, altına da 1321 tarihi kaydedilmiştir. Ancak, son zamanlarda yapılan bir yayında rakamların aşınması nedeniyle olsa gerek tarih 1241 olarak okunmuştur. Kaldı ki, şu anda mevcut olan madalyonun içindeki yazılış şekli de tamamen yanlıştır.
İç mekanlarda, kuzeydeki bölüm daha yoğun olmak üzere her iki bölümün sofa ve eyvan duvarları ile kuzeydoğu ve güneydoğu köşelerdeki başodaları bezemeliydi. Beyaz zemin üzerine kırmızı, mavi, yeşil, kahverengi, siyah gibi renkler kullanılmış süslemeler arasında natürmortlar, perde motifleri, bitkisel motiflerle oluşturulmuş çeşitli kompozisyonlar dikkati çekiyordu. Sofa ve eyvan duvarlarının üst kesimleri ile kapı ve pencere üstlerinde kıvrık dallar, helezonlar, girlandlar ve çiçeklerle oluşturulmuş çeşitli kompozisyonlar yapılmıştı.
Kuzeydeki bölümün kuzeydoğudaki başodası en yoğun bezemelere sahip mekandı. Odanın en dikkati çekici süslemesi bir perde motifiyle çerçevelenmiş yarım yuvarlak kemerli büyük bir niş içindeki Boğaz manzarası resmiydi. Nişin iki tarafındaki üst üste yerleştirilmiş küçük boyutlu üçer nişin içine birer ibrik motifi, alt kesimine ise çiçekli vazolar, kıvrık dallar, girlandlar ve çeşitli çiçek kompozisyonları betimlenmişti. İki tarafından ağaçlarla sınırlandırılmış manzara, öndeki kıyıdan geri plandaki karşı kıyıya bakılarak yapılmıştı. Beyaz bulutlu, mavi ve gri renk tonlamalı gökyüzü ile huzurlu ve dingin bir atmosfer yaratılmıştı. Yer yer tahrip olmuş resimde ön planda bayrağı dalgalanan bir kule ile iki tarafında çeşitli yapılar seçilebilmekteydi. Karşı kıyıda kıvrılarak uzanan yolları, eteklerinde beyaz binalarıyla yan yana ağaçlıklı üç tepe resimlenmişti. İki kıyı arasında uzanan Boğaz’ın durgun sularında buharlı, yelkenli gemiler ile kayıklar seyir halinde verilmişti. Manzaranın alt kesiminde gelişigüzel aranje edilmiş çiçekler bulunuyordu.
Bu odadaki diğer bir süsleme de duvarın üst kesiminde yan yana düşey dikdörtgen birer çerçeve içine alınarak pencereye asılmış perde izlenimi yaratan kompozisyonlardı. Mavi çiçek desenli kırmızı kumaştan yapılmış, kordonları sarkan dökümlü perdeler sağ ya da sol tarafa toplanmıştı. Çerçevenin alt kesimine yerleştirilmiş kıvrık dallar üzerindeki çiçekli vazo motifleriyle kompozisyon tamamlanmıştı. Üst kesiminde de, diğer pencere ve kapı üstlerindekine benzer şekilde boyanmış kıvrımlar yapan dallardan oluşan süslemeler bulunuyordu. Pencere üstlerinde bulunanlar ayrıca bir fiyonk ve iki yıldız motifiyle zenginleştirilmişti. Diğer bir grup kompozisyonda da, çiçek düzenlemesiyle taçlandırılmış ve iki tarafından helezonlar yapan dallarla sonlanan kat kat biçimlenmiş birer perde motifi dikkati çekmekteydi.
Odanın koyu yeşil renkli tavan yüzeyi kırmızı ve beyaz renkle kare bölümlere ayrılarak her birinin ortasına çiçek ve yapraklarla çevrelenmiş pembe-beyaz birer gül motifi yerleştirilmişti. Kare çerçevelerin köşelerinde yıldız biçimli birer çiçek motifi dikkati çekmekteydi. Tavanın çevresinde de süsleme bordürleri dolanıyordu. Odadaki dolabın ahşap kapı kanatlarında doğal görünümlü çiçek buketleri dikkati çekiyordu.
Güneydeki bölümün başodası, kuzeydoğudaki başodadan daha sade görünümlüydü. Tavanında ise ayrıntılarda ve renklendirmesinde farklılıklar gösteren bezemeler bulunuyordu.
Yukarıda eski durumunu yansıtan fotoğraflarla ayrıntılı olarak tanıtmaya çalıştığımız söz konusu süslemelerin rekonstrüksiyon sonrası bugünkü görünüşleri, eskilerin şablonla elde edilmiş birer kopyası niteliğindedir. Hatta birebir aynı olmadıklarını söylemek de yanlış olmaz.
KAYNAKÇA
Taner Aksoy, Kocaeli Kültür Envanteri, Kocaeli, 2011; Esra Çelik-İnci Kuyulu Ersoy, “Kocaeli Yapılarında Bulunan Resimli Bezemelerden Örnekler”, Uluslararası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri (ed. H.Selvi – M.B. Çelik) Kocaeli 2015, No. 101, s. 16511665; Recep Kankal, Sicill-i Ahval Defterlerine Göre Osmanlı Bürokrasisinde Gebzeli Memurlar (1879-1909), Kocaeli, 2017; Yıldırım Karadeniz, “Demirciler Konağı Kalemişleri Üzerine Bir İnceleme”, Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli TarihiKültürü Sempozyumu-V Bildirileri, 8-9-10 Mart 2018, (ed. H. Selvi-İ. Şirin-M. B. Çelik-A. Yeşildal, T. Narin), Kocaeli 2018, C. 3, s. 1747-1758; http://www. kocaelihaberci.com/olmayankonakrestoreedileceky155.html; https://www.yeniakit.com.tr/haber/demirciler-konagina-yapilan-restorasyon-devam-ediyor-393997.html
İnci KUYULU ERSOY