İzmit’teki Yetimhaneler
Yetimler yurdu, yetimhane anlamlarına gelen darüleytam Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’nda kimsesiz kalan çocukları barındırmak ve meslek edindirmek amacıyla açılan kurumlara verilen isimdir. Osmanlı Devleti’nde ihtiyaç sahibi yetim ve öksüz çocukların kurumsal anlamda bakım ve himayesine büyük önem verilmiştir. 1851’de kurulan Eytam Nezareti’ne göre yetimlere intikal eden varlıklar kazaskerler tarafından kayıt altına alınmış ve işletilmiştir. 1874 yılında Meclis-i İdare-i Emval-i Eytam adıyla şeyhülislam yönetiminde bir kurulun nizamnamesi hazırlanmış, bu kurul Emval-i Eytam Nezareti’nin görevlerini devralmıştır. II. Abdülhamid döneminde 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası ortaya çıkan göç sorunu, bakıma muhtaç öksüz ve yetim çocuk sayısındaki artış sonucunda 1903-1909 yılları arasında faaliyet gösteren dini ve mesleki öğretim verilen Darü’l-Hayr-ı Âli kurulmuştur. Kuruma, Darüleytam ismi verilmese de çalışmaların II. Abdülhamid döneminde bir yetim çocuğun padişaha ilettiği bir dilekçe ile başladığı, hükümet gündemine alındığı arşiv kayıtlarında yer almaktadır.
Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’nda toprak kayıpları daha da artmış, Darüşşafaka ve Darülaceze gibi kurumların yetersiz kalmasıyla yetimlerin korunması konusu yeniden gündeme gelmiştir. Darüleytamlar, Maarif Nazırı Ahmet Şükrü Bey’in teklifiyle 25 Kasım 1914 tarihinde kurulmuş, İttihat Terakki Fırkası’na bağlı olarak 1915 yılından itibaren faaliyete geçmiştir. Başlangıçta sadece şehit çocuklarını barındırmak, eğitmek ve meslek-zanaat öğretmek amacıyla açılan darüleytamlar, şehit yetimleri dışındakilerin sayısının fazla olmasıyla kimsesiz, mahrum ve himayesiz yetimleri de kapsayacak şekilde tesis edilmiştir. İlk açıldıklarında 20 olan darüleytam sayısı iki yıl içinde artarak 69’a ulaşmıştır. Bu dönemlerde darüleytamlardaki yetim sayısı 5000’i kız, 15.000’i erkek olmak üzere toplam 20.000’i bulmuş, vilayet ve müstakil sancaklarda en az bir darüleytam mevcut hale gelmiştir. Savaşlar nedeniyle yeni bina yapımı mümkün olmadığından darüleytamlar için Osmanlı topraklarından ayrılan İngiliz, Fransız, Rus ve İtalyanlara ait okul ve kurumların binaları kullanılmıştır. Savaşlarda kimsesiz kalan yetimler İstanbul’da ve diğer bazı şehirlerde açılan bu binalara yerleştirilmiştir. 1915 yılında gerçekleşen Ermeni Tehciri sonrasında Ermenilere ait çok sayıda okul ve manastır da darüleytama dönüştürülmüştür. Darüleytamların İttihat Terakki Cemiyeti’ne bağlı olan statüsü savaşın uzaması, mali ve yönetim sıkıntısı gibi nedenlerle 2 Nisan 1917 tarihli kararla devlete bağlanmıştır. 7 Ağustos 1920’de Maarif Nezareti’nden ayrılarak Dahiliye Nezareti’ne devredilinceye kadar darüleytamlarla ilgili kararların uygulamaya geçirilmesinden Maarif ve Maliye Nezaretleri sorumlu olmuşlardır. Darüleytamlarda yetimlerin eğitimi için müessesat-ı ilmiye ve müessesat-ı ziraiye ve sanaiyeden oluşan iki birim kurulmuştur. Buna göre müessesat-ı ilmiye yatılı ilkokul olarak talim ve terbiyeye verilmiş, müessesat-ı ziraiye ve sanaiyede uygulamalı olarak sanayi ve ziraat eğitimi verilmiştir.
Savaşlarda kimsesiz kalan çocukların bakımı, eğitimi ve meslek edinmesi adına İzmit darüleytamları önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır. İzmit’te Reşadiye, Talatiye, Saidiye, Çiftlik, Bahçecik ve İttihat Terakki olmak üzere altı şube altında örgütlenen darüleytamlardan özellikle Akmeşe ve Bahçecik örnekleri dikkat çekicidir.
İzmit Akmeşe Darüleytamı, İzmit ile Kandıra arasında Armaşa isminde Ermeni köyündeki manastırdan dönüştürülmüştür. 1917’de kurulan Akmeşe Darüleytamının diğerlerinden farkı köylü kimsesiz çocukları birer çiftçi olarak yetiştirmesi olmuştur. Almanya’daki programların örnek alındığı bu darüleytama Osmanlı topraklarında yer alan her bir kasabadan onar çocuğun getirilerek ziraat eğitimi verildikten sonra köylerine yerleştirilmesi amaçlanmıştır. Tatbiki ziraat eğitimi programı açısından köy enstitülerine benzetilmektedir. Hükümet tarafından binlerce dönüm arazi verilmiş, tohumluk buğday devlet tarafından karşılanarak buraya ekilmiş, ipekböcekçiliği ve dutluklara büyük önem verilmiştir. Akmeşe Darüleytamının İttihat Terakki liderlerinin isimleriyle anılan Reşadiye, Talatiye, Saidiye şubelerinde ziraat ile uğraşan 200 öğrenci sayısı Mart 1917’de 300’e ulaşmıştır. 1918 yılında ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı durum Akmeşe Darüleytamı’nı da etkilemiş, kurumda aksaklıklar ortaya çıkmıştır. 400 dönümlük arazi verilmesine rağmen öğrencilerin ekim işine katkılarının olmadığı, 6 dershaneli ilkokul seviyesinde eğitim verildiği ve ziraatla ilgili derslere programda rastlanmadığı bunların dışında kurumla ilgili olarak Adapazarı Marangoz fabrikasında bulunan darüleytam öğrencilerinin de uygunsuz şartlar altında çalıştırıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu olumsuz gelişmelerin neticesinde darüleytamın Ekim 1918’de İstanbul’a nakli gerçekleşmiştir.
Bahçecik Darüleytamı Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı bölge olması hasebiyle sevk ve iskân kararının ardından darüleytama dönüştürülen ve çok sayıda Ermeni yetimi barındıran bir kurumdur. Halep’te bulunan Ermeni yetimlerin de bir kısmı buraya yerleştirilmiştir. Şubat 1917’de 240 öğrencisi bulunan Bahçecik Darüleytamı, kız çocuklarına mahsus ziraat şubesi olarak kurulmuştur. Öğrencilere ipekçilik, sütçülük, tavukçuluk, gül yetiştiriciliği, bahçıvanlık, ağaç yetiştiriciliği zanaatlarının yanı sıra el işleri, biçki, dikiş, dokumacılık, çamaşırcılık, ütücülük, yamacılık, tamircilik ve aşçılık zanaatları da öğretilmiştir.
1918 tarihinden itibaren Ermenilerin sevk edildikleri bölgelere geri dönüşleriyle birlikte bıraktıkları mülklerini geri alma süreçleri başlamıştır. Bu konuda öncelikli çözüm olarak taşradaki darüleytamların kapatılarak yetimlerin İstanbul’a nakli gündeme gelmiştir. Bu bağlamda 1920’den sonra kapatılan darüleytamlarla İzmit darüleytamları benzer özellik göstermektedir. Bahçecik Darüleytamı da Mondros Mütarekesi’nin ardından kapatılan darüleytamlardandır. İstanbul’da toplanan yetim çocukların idaresi şehir yatı mektebine devredilmiş, yetenekli çocuklar Darüşşafaka’ya verilmiştir.
İzmit’te yaklaşık olarak beş yıl faaliyet gösteren darüleytamlar diğerlerinden farklı olarak darüleytama dönüşen Ermeni mülkleri meselesinin yanı sıra Ermeni yetimlerinin savaş sonrası iadesi konusuyla gündeme gelmiştir. Yaşanan aksaklıklara rağmen özellikle savaş sonrası kimsesiz çocukların bakımı, yetiştirilmesi ve meslek edinmesi açısından dönemin ihtiyaçlarını bölgesel anlamda karşılamışlardır.
KAYNAKÇA
Ali Fuat Ersoy, Esra Dikici, “Osmanlı Döneminde Sosyal Hizmet Faaliyetleri Yapan Bazı Kuruluşlar” Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi, 2018, 53 (2): 576-594; Cemil Öztürk, “Osmanlı’da Bir Mesleki Eğitim ve Çocuk Esirgeme Kurumu: Darülhayr-ı Ali”, Milli Eğitim Dergisi, Cilt 19, Sayı 143, 1999, s. 76-84; Hidayet Y. Nuhoğlu “Darüleytam”, DİA, c. 8, 1993, s. 521; Serkan Yazıcı, Havanur Şahin, “İzmit Darüleytamı”, Milli Mücadele’de Servetiye Cephesi Kocaeli Tarihi ve Kültürü Sempozyumu, c: 1, 2020, 465473; Tahsin Özcan, “Osmanlı Toplumunda Yetimlerin Himayesi ve Eytam Sandıklar”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 14, c: 7, 2006; Yasemin Okur, Darüleytamlar, On Dokuz Mayıs Üniversitesi SBE Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Samsun, 1996.
Hülya ÇELİK