ÇUKURBAĞ MAHALLESİ

Madde no:301

İzmit’in Tarihi Mahallelerinden

İzmit’in tarihi mahallelerinden Çukurbağ Mahallesi, İller Bankası İzmit Analitik Etüd kaynağına göre 1914 yılında 260 hane ve 820 nüfustan oluşmaktaydı. Saraybahçe Belediyesi’nin 2001 yılında alınan kararla bu tarihi mahalle iki ayrı mahalleye bölünmüştür: Çukurbağ Mahallesi ve Terzibayırı Mahallesi. Bugünkü Çukurbağ Mahallesi batıda Hacıhızır; kuzeyde Terzibayırı Mahallesi; doğuda Cedit Mahallesi, güneyde Karabaş, Ömerağa ve Cedit Mahalleleri (İnönü Caddesi ile) sınırlıdır. Mahallenin büyük bölümü 3.derece arkeolojik sit, doğu sınırı olan Musa Kazım Caddesi’ne yakın küçük bir bölümü ise 1.derece arkeolojik sit alanıdır. 1. derece arkeolojik sit alanı içinde; Bahariye Caddesi’nde yer alan Roma dönemi Antik Gymnosion Yapı Kompleksi, dışında ise dış surların bir bölümü Özkanlı Sokak’ta bulunmaktadır.

Çukurbağ Mahallesi İzmit’in yoğun yapılaşma yaşamış bir bölgesinde yer aldığı için günümüzde pek çok tarihi yapı betonarme apartmanlar arasında sıkışmış kalmıştır. Antik Gymnosion ve Antik Nikomedia dış surlarının ise nitelikli bir sergileme ve korumacılık düzenlemesi altında olduğu söylenemez.

Ancak işbu ansiklopedi maddesinin kaleme alındığı tarihte (14 Temmuz 2021) T.C. Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kocaeli Müze Müdürlüğü ile İzmit Belediyesi iş birliğinde gerçekleştirilecek olan “Çukurbağ Nikomedia Kurtarma Kazısı Protokolü” törenle imzalanmış ve söz konusu antik sit alanında kapsamlı bir kazı çalışması için harekete geçilmiştir.

Mahallede yer alan ve 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin değerli bir örneği olan Portakal Hafız Konağı son derecede vasıflı bir restorasyonla kente kazandırılmış olup günümüzde “Kocaeli Müftülüğü Aile ve Din Rehberlik Merkezi’ne tahsis edilmiştir. Restore edilmeden önceki tanımlarda taş temel üzerine bağdadi sıva tekniğiyle ahşap olarak yapılmış, bahçeden girilen kâgir bir yapı olduğu belirtilmiş, iç düzenlemesi ikametgâh fonksiyonlarına hizmet verecek şekilde tanımlanmıştır. Orta sofalı plan kurgusunu tekrarlayan bu konak da içte bezemelidir. Bahçe içerisindeki giriş kapısından taşlığa girilmektedir. Taşlığın iki tarafında mutfak, yemek odası ve kilerler yer almaktadır. Üç katlı konağın tavan yükseklikleri 4 metre civarında olduğu için heybetli bir görünümü vardır. Aynı şekilde kapı yükseklikleri de 2,5 metre civarındadır. Osmanlı konak düzeninde olduğu gibi bir sofa ve çevresinde kümelenmiş odalardan oluşmaktadır. Dikdörtgen İzmit geleneksel pencereleri ve geniş saçakları dikkat çekicidir.

Günümüzdeki restorasyonda ise korumalı istinat duvarları üzerinde yükselen, ahşap kaplı, çevresi koruma duvarları ile çevrili, merdivenle çıkılan bir resmi yapı hüviyetindedir. İç mekân tasarımının güncel resmi kullanım ihtiyaçlarına göre tanzim edildiği gözükmektedir. Başarılı ve özenli bir restorasyon geçirmiş olsa da çevresindeki yeşil alanları büyük oranda yitirdiği, özgün fonksiyonundan çok farklı bir hizmete tahsis edildiği ve beton denizleri içinde kaldığı için tarihsel üslubunu yansıtmakta zorlandığı gözlemlenmektedir. Buna rağmen Portakal Hafız Konağı Mutasarrıf Hasan Paşa tarafından 1860 yılı dolaylarında yaptırılmış bir konak olarak İzmit’te ayakta kalmış en değerli Osmanlı sivil mimari örneklerindendir. Mutasarrıf Hasan Paşa’nın vefatının ardında konağa damadı Hafız Rüştü Efendi yerleşmiştir. Rüştü Efendi oval yüzlü olduğu ve “portakal” lakabıyla anıldığından konak da onun yerleştiği tarihten sonra Portakal Hafız Konağı adıyla anılmıştır. Portakal Hafız, I. Meclis-i Mebusan’da milletvekili olarak görev yapmıştır. Portakal Hafız Konağı ise bilahare Atatürk’ün İzmit basın toplantısını izlemek üzere kente gelen Fransız gazeteci Claude Farrere (1924) ve Hafız Efendi’nin yakın dostu olan Kazım Karabekir Paşa’yı misafir etmiştir.

Bahariye Caddesi’nde; Portakal Hafız Konağı’nın hemen aşağısında yer alan Küçük Hamam ise 19. yüzyıldan kalma bir tarihi bir hamam olmasına rağmen tarihselliğinden çokça yitirmiş bir yapıdır. Küçük Hamam aynı zamanda içinde yer aldığı Küçük Hamam Sokak’a da adını verir. Tek hamam tarzındadır. Orijinal düzeninde camekân kısmı ahşaptandır. Oradan soğukluğa geçilir. Kubbe tonozlu olup yakın dönem mimari özelliklerini yansıtır. 1820-1826 yılları arasında Sultan II. Mahmut döneminde Cağaloğlu Hamamının banisi tarafından yaptırılmış olduğunu da bir anekdot olarak ekleyelim. Bugünse, güncel renkli sıvalarla kaplanmış dış cephesi tarihsel özelliklerini kaybetmesinde etkili olmuştur. Yapının tipik hamam kubbeleri, tek planlı ana mekâna pandantiflerle geçiyor olsa da bugünkü konumunda bu mimari ayrıntıyı dışarıdan görebilmek kabil değildir.

Küçük Hamam’ın biraz ilerisinde, mahalle arasında, Küçük Hamam Sokak’ta kalmış olan 1767 tarihli Hüseyin Paşa Camii ise son derecede başarısız bir restorasyon geçirerek dış cephe özelliklerini büyük oranda yitirmişse de, sınırlı oranda orijinalliğini yitirmiş minaresi ve derin bir hüznü bağrında barındıran haziresi ile önemli bir tarih eser olarak varlığını sürdürmektedir. Hüseyin Paşa Camii’nin banisi Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa’dır. Paşa, camyi İzmit tersanesinde kaptan olarak görevliyken yaptırmıştır. Aynı zamanda III. Selim’in süt kardeşi olan Kaptan-ı Derya Küçük Hasan Paşa tarafından dikdörtgen planlı olarak yaptırılan caminin kubbesi 1894 depreminde hasar gördüğü için tamiratında ahşap çatı yapılmış, minarenin külah kısmı da özgünlüğünden farklı bir şekilde onarılmıştır. 2021 yılındaki sahadaki incelemeler esnasında caminin geçirmiş olduğu başarısız dış cephe restorasyonundan mahalle sakinleri ve resmi yetkililerin de gayrı memnun olduğu ve yeni bir restorasyon projesi ile caminin ele alınacağı tespit edilmiştir.

Hüseyin Paşa Camii haziresi son derecede küçük bir hazire olmasına ve oldukça dar bir koridorla abdest mekânlarından geçilerek ulaşılıyor olmasına rağmen-karşın tarihselliği ve maneviyatı büyük oranda yansıtan çok değerli mezar taşları; kabirler barındırmaktadır.

Güneyden İzmit’in en önemli ana trafik arterlerinden biri olan İnönü Caddesi’ndeki yoğun trafik ve kentsel aktivite bu tarihi mahalleyi yoğun baskı altında tutmakta ve ne yazık ki tarihi özelliklerini günden güne aşındırmaktadır. Kentin önemli ticari merkezlerinden olan İnönü Caddesi dışındaki Çukurbağ Mahallesi ağırlıkla konut ve ikametgâh bölgesi olarak işlev görmektedir.

 

KAYNAKÇA

Ahmet Nezih Galitekin, Kocaeli Su Medeniyeti Tarihinden Birkaç Damla, İsu Genel Müdürlüğü Yayını, Şan Ofset, İzmit, 2006; Avni Öztüre, Resim, Fotoğraf, Belgelerle Nicomedia: İzmit Tarihi, Çeltür matbaası, Istanbul, 1969; Engin Ürkmez, İzmit’te Türk Eserleri, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Kocaeli, 2007; F.Yavuz Ulugün, Kocaeli Tarihi Osmanlı ve Ulusal Kurtuluş Döneminde Kocaeli, Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği Tarih Yayınları, N: 1, Atmaca Panajans, İzmit, 2002; İller Bankası İmar Planlama ve Yapı Dairesi Reisliği Şehircilik İşleri Müdürlüğü, İzmit Analitik Etüdler, İller Bankası Harita Genel Müdürlüğü Matbaası Döner Sermayesi, Ankara, 1970; Nevnihal Erdoğan, Sonay Ayyıldız, Mehtap Özbayraktar, İzmit Kent Merkezi Mahalleler-Sokaklar-Mimari Eserler, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları 20, İse Reklam, İstanbul 2011; Nevnihal Erdoğan, Mehtap Özbayraktar, Sonay Ayyıldız, Tarihi İzmit Kent Merkezi Geleneksel Konutları, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları 21, İse Reklam, İstanbul, 2011; Nezih Fıratlı, İzmit Şehri ve Eski Eserleri Rehberi, M.E.B. Yayınevi, İstanbul, 1971; Şennur Kaya, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İzmit Kenti, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları 13, Düzey Matbaa Ltd. Şti., İstanbul, 2009; Taner Aksoy, Kocaeli Kültür Envanteri, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları, Kocaeli, 2011.

Nevnihal ERDOĞAN