ÇİROZCULUK

Madde no:293

Darıca’nın Geçim Kaynaklarından Biri

Darıca’da eskiden kasabanın geçim kaynağını balıkçılık teşkil ederdi. Balığın bol ve çeşitli olması, tuzlama veya çiroz olarak saklanması sonucunu doğurmuştur. Uskumru balığı bol olduğundan ve balığın fazlası nisan ve mayıs aylarında az yağlı olduğundan içi temizlenip tuzlanıp çiroza ayrılırdı. Darıca çirozunu ünlü yapan şey deniz kenarında bulunan plaka kayalardır. Bu kayaların özelliği, az piştiğinde kireç, çok piştiğinde ise çimento taşı olarak bilinmesidir. Deniz kenarında bulunan kayalar, geçmişte farklı şekillerde isimlendirilirlerdi. Örneğin; bomba taşı, fener taşı, leblebi kaya, sarı kaya, koca kaya ve plaka kayalar diye anılırdı. Çirozlar bu kayaların üstüne konulduğunda, kayaların güneşi içine alıp gece ve gündüz aynı sıcaklıkta tutarak balığı pişirmesi, kayaların kireç taşı oluşu, çirozun Darıca ile anılmasına sebeptir. Halen İstanbul’daki dükkânlarda ve Yunanistan’a giden yöre insanlarımızın Darıca çirozu diye Yunanistan’da çiroz satıldığını görmek şaşkınlık ile karşılanmaktadır. Darıca’nın ünlü çirozunu bugün bile özleyenler vardır. Yıllarca iç ve dış pazarlara çiroz ihraç eden Darıca zamanla bu ekonomik gelenekten yoksun duruma düşmüştür. Devrin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Almanya büyükelçisi Von Papen’e özel kuryeyle Darıca’dan çiroz gönderdiği günleri Darıca’da hâlâ hatırlayanlar vardır. Darıca’nın ismiyle anılan eski çiroz balığının tadı ve yapılışı, Darıcalılar için( çiroz öyle bir tattı ki) her şeyin önündedir. Küçük çocuklar bile şeker çikolata yerine annelerinden çiroz isterlerdi.

Eskihisar’da Dalyan yeri sahipliğini gösteren denizdeki alana ait eski tapular vardır. Gebze ve Darıca’da Dalyan yeri olanlar vardı. Gıda maddesi satan dükkânların kapılarının iki yakasındaki pervazlarına, ipe bağlı askıda 150 cm yükseklik 30 cm genişlikte hevenkler vardı. Esnafın ekseri yemeği ispirto ocağında tütsülenip terazinin gramları arasında dövülen bu dereotlu, zeytinyağlı çok lezzetli çiroz olurdu. Önce bir sac üzerinde hafifçe ısıtılır, bu ısıtmanın sonucunda kuru etler kılçıktan ayrılır, ayrılan etler bir tabağa alınır. Üzerine sızma yağ ve sirke ile sos yapılır. Dereotu da üstüne konulur ve servis edilirdi.

Kamil UYSAL Sema ORSOY