Çayırova’da Eğitim Faaliyetinde Bulunmuş Teknik Lise
Tarımsal öğretime Çayırova Teknik Bahçıvanlık Okulu adıyla 1943 yılında başlamıştır. Ülke ve aile tarımına katkıda bulunmak, tarımın ufkunu açmak ve güncel tarıma lokomotif olmak amacıyla kurulmuştur. Her dönemde ülkenin ve bölgenin sahaya uygun çocuklarını eğiterek önder konumda, idealist, teknik elemanları, ülkenin her bölgesine gerekli donanım ve kazanımla yetiştirmiştir. Devlet parasız yatılı imtihanıyla alınan Anadolu çocukları, teknik, sosyal, bedensel ve zihinsel yönden yatılı okul şartlarına uygun olarak, okul ve saha tecrübesi kazanmaları sağlanmıştır. Cumhuriyetimizin modernleşme sürecinde tarım alanında kurulan eğitim kurumlarından Çayırova Bahçıvanlık Okulu erken Cumhuriyet dönemi eseri olarak değerlendirilebilir. Okul eğitim hayatına 1944-45 yıllarında başlamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği yıllarda kurulması kararı tarım kalkınmasına verilen önemin bir göstergesidir. Beş yıllık ilkokulu bitirmiş ve 16 yaşını geçmemiş köylü çiftçi çocukları arasından kız ve erkek öğrenci alınması planlanmıştır. Bu okulda eğitim süresi stajla birlikte 3 yıldır. Eğitimi iyi veya pekiyi derece ile bitirmek şarttı. Okutulan derslerin başında bağcılık, meyvecilik, sebzecilik, ziraat sanatları, küçük evcil hayvanlar, işletmecilik, tarih, matematik, yurt bilgisi, tabiat bilgisi gibi dersler vardı. Teknik Ziraat Okulu mezunlarına Teknik Çiftçi, teknik bahçıvanlık okulu mezunlarına da Teknik Bahçıvan diploması verilmekteydi. Erkek öğrencilerle kız öğrencilerin ortak dersleri fazla olup kız öğrenciler biçki-dikiş, nakış, sağlık bilgisi gibi ayrı dersler almaktaydılar. Her öğretim yılında 30 öğrenci alımı imtihanla yapılmaktaydı. Okul hem erkek, hem de kız öğrenci kabul edip mezunlara ziraat teknisyeni ve ev ekonomisi teknisyeni unvanı vermekteydi. Öğrenciler, mecburi hizmetle yükümlüydüler. Az miktarda paralı yatılı öğrenci istihdamı gerçekleştirilmekteydi. Buradan mezun olanlara köylerde belirli şartlarla arazi tahsis edilirdi.
Öğrenciler Marmara bölgesi ağırlıklı olsa da her ilden öğrenci vardı. Örneğin Kars, Kayseri, Maraş, Tokat, Ankara, Antalya, Konya, Eskişehir Çanakkale, Adana, Bolu, Sakarya, İzmit, İstanbul, Kırklareli, Bilecik, Uşak, Sinop gibi illerden öğrenciler vardı. Adeta ülkemizin bir mozaik örtüsü gibiydi. Derslerde öğrenilen konuların, sahada pratik uygulamaları düzenli olarak yapılırdı. Öğrencilerin hayata donanımlı ve kazanımlı olarak hazırlanması sağlanırdı. Verilen anahtar bilgiler, muhakeme gücü ve güncel yayınlarla pekiştirilirdi. Toprak işleme, sulama, budama, gübreleme, hastalık ve haşerelerle mücadele, hasat, depolama ve pazarlama konuları, her birisi ayrıntılarla dolu olup birikime ve tecrübeye dayalı hacimli konulardı.
Okulun hedefi ziraat işlerinin uygulayıcısı olarak çeşitli dallarda ustalık sahibi teknik ziraatçı yetiştirmekti. Kendi işletmelerinde veya özel ve resmi kuruluşlarda hayatını kazanabilecek seviyede bilgiye sahip bahçıvanların ülkeye kazandırılması hedeflenmiştir. İlerlemek isteyen ülkenin zirai kalkınma hedefi ziraat okullarının açılması ihtiyacını doğurmuştur. Ülkenin geleceği için toprak ve hayvanlarla işi bilerek uğraşacakları, çevresine örnek olup zirai kalkınmaya katkı sağlayacakları düşünülmüştür. Çayırova Teknik Okulu’nun temelleri atılırken kısa bir zaman diliminde yapılabilecek zirai faaliyetler düşünülmüştür. Ziraat Okulu, İzmit ili ile İstanbul ili sınırını ayıran bölgede bulunmaktadır. 1975’li yıllarda okul sahasında üretilen elma, ayva, armut, yumurta, bal, süt, her çeşit sebze, süs bitkileri halka açık halde satılabilmekteydi. Okulun sarı renkli, eski model otobüsü hem servis hizmetleri hem de geziler için kullanılırdı. 3 gece bekçisi okulun gece güvenliğini sağlamaktaydı. Yatılı okulda, öğretmenler anne-baba, arkadaşlar ise en yakın yol arkadaşı konumundaydı. Hafta sonu tatillerinde Pendik ve Kadıköy, günün değerlendirmesinde öğrenciler için en önemli ihtiyaç ve gezi ortamlarını oluştururdu.
Okulda 1945 yılında Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun kabul edildiği 11 Haziran’ı takip eden Pazar günü Toprak Bayramı kutlamaları yapılmıştı. Yurdun dört bir yanından katılım gerçekleşen bu törende kutlamalar neşe içerisinde geçmişti.
Okul ilk mezunlarını 1946-47 yılında vermişti. İlk mezunlar 147 kişiydi. Bu okula sadece Bahçıvanlık Okulu deyip geçmemek gerekir. Okulda zirai eğitim kadar ev ekonomisine, ilmi eğitimlere ve sosyal faaliyetlere de önem verilmiştir.
Okullar arası futbol turnuvaları, voleybol karşılaşmaları yıllar itibariyle gerçekleştirilmiştir. Tiyatro ve folklor gösterileri, okulun yaz tatilinde kamp uygulaması yapılmıştır. Okul gezilerine örnek olarak 1974 yılında Başıbüyük köyü fidan dikimi ve çevre gezisi, 1975 yılında İstanbul PRJ Kolonya Fabrikası, İstanbul Et Kombinası Fabrikası, tarihi ve turistik eserlerin gezilmesi ve görülmesi verilebilir.
Okul 4027 dekar bir alana sahiptir. Meyvecilik Şubesi Şefliği, Bağcılık Şubesi Şefliği, Sebzecilik Şubesi Şefliği, Gıda Muhafaza Şubesi Şefliği, Süs Bitkileri Şubesi Şefliği, Tavukçuluk-Arıcılık-Hindicilik Şubesi Şefliği, Hayvancılık Şubesi Şefliği, Tarla Ziraatı Şubesi Şefliği, Ziraat Alet ve Makineleri Şubesi Şefliği, okulun idare binası, okulun dershaneleri, okulun reviri, okulun müstakil hamamı, okulun müstakil yemekhanesi, okulun lokali, okulun marangozhanesi, okulun yatakhanesi, okul meydanında bulunan Atatürk büstü ve yazısı “Saban ve Kılıç: Bu iki fatihten birincisi ikincisine galip gelmiştir”.
Çayırova tren istasyonu şefi Adnan Bey’i de burada anmak gerekir. Duvar gazetesi özelliğinde panosunda şiir ve yazı sahiplerine kılavuzluk yaparak kucak açması onu hep hatıralarda yaşatacaktır.
Dönerli halde her gece okul öğretmenleri nöbetçi öğretmen olarak okulda kalır, bir problem oluştuğunda çözüm ortağı olurlardı. Sabah ve akşam okulda mütalaa saatleri olurdu. Bazen ders ve mütalaa saatleri dışında yakın mesafede bulunan Çayırova Mahallesi’ne kaçamak yapıldığı gözlenirdi. Okulda kıdem kuralı vardı. Üst sınıflar alt sınıflara ağabeylik yapardı. Okul dönemi hatıralarla doludur. Örneğin meyvecilik dersi hocası Remzi Kaya’nın nezaretinde yağmurlu bir kış günü çam ormanına gidildi. Çam dallarında oluşan keselerde çam kese kurtları kesmek ve kırmak (mihaniki mücadele) suretiyle belli bir noktada biriktirilip yakılırdı. Ancak el, yüz ve göze sürüldüğünde dayanılmaz bir kaşıntı meydana gelirdi. Öğrencilerin birçoğu kaşıntı sebebiyle revire müracaat etmişti.
Teknik eleman, idealist bir donanımla bütünleşmiş bir meslektir. Bir çözüm ortağıdır. Destansı bir ülke sevdasıdır. Gelecek nesillere devredilecek nöbette unutulmaz ve kalıcı izler bırakma heyecanıdır. Verilen eğitimle lokomotif ve öncü yayım hizmetleri ve dünya standartlarını aşmayı hedeflemekte olup yenilikler yakinen takip edilmektedir. 1944-45 yılında eğitime başlayan bu okul tarım alanında kalkınmaya öncülük ederek Türk köylüsünü kara sabandan kurtararak, önce demir pulluğa, sonrasında traktör ve diğer modern tarım aletlerine geçme sürecinde önemli çalışmalar yaptı. Bu okulun ülkemiz tarım alanında önemli bir boşluğu doldurduğu, ciddi ihtiyaçları karşıladığı ve tarım eğitiminde büyük izler bıraktığı bir gerçektir. Cumhuriyet Türkiyesi’nin önemli bir eğitim kurumu olarak kurulan bu okul yarım asırlık eğitim hayatında ülke eğitimine büyük katkılar sağlamış, önemli izler bırakarak, aydın bahçıvanlar yetiştirmiştir. Zamanla Çayırova Tarım Meslek Lisesi görülen lüzum üzerine en son 1980 yılında öğrenci almış, 1984-85 yılında son mezunlarını verip kapatılarak, önce Tohum Islah ve Sertifikasyon Müdürlüğü, daha sonra da Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne dönüştürülmüştür. Bina ve müştemilatlar ile okul sahasının tamamına yakın bölümü devredilmiştir.
KAYNAKÇA
Rıdvan Şükür, Çayırova Teknik Bahçıvanlık Okulu (1943-1985), Gece Kitaplığı, Ankara 2020.
Şefik ÇELİK