BAHÇECİK

Madde no:171

Başiskele İlçesinin Bir Semti

Başiskele İlçesi’nin en eski yerleşim yeridir. Adı ‘küçük bahçe’ anlamına gelmektedir. MÖ 8. yüzyıldan beri varlığı bilinen ve Bahçecik sahilinde kalıntılarına rastlanan Astakos’u saymazsak bugünkü belde merkezine dair ilk kayıtlar 11. yüzyıl Bizans kaynaklarında “Nikomedia’dan (İzmit) Nikaia’ya (İznik) giden yol üzerinde” şeklinde ve “Basileia” isimlendirmesiyle geçmektedir. Kraliyetle ilgili olan bu sözcük haricinde Bizans komutanı Taticyos’un (Tetikos) Süleyman Şah öncülüğündeki Türkiye/Anadolu Selçuklularınca alınan Nikomedya’yı (İznikumid) geri almak gayesiyle 1085’te bu beldeden uzun süre İzmit’i ve Türk kuvvetlerini gözlediği bilinmektedir. Beldenin üst kısmını oluşturan Yaylacık mevkiindeki su kemeri ve su tünelleri (2 ayrı çeşmeye çıkar) tıpkı Yazlık-Yeniköy Ilıcası gibi Roma/ Bizans döneminden kalmadır. Ayrıca Bahçecik’ten İznik’e doğru Menekşe Yaylası civarından geçen taş yolun (Ambar Yolu) da Cenevizlilerden kaldığı sanılmaktadır. Osmanlı devriyle alâkalı olarak Bahçecik’te 1580-90’lardan başlayan bir Ermeni yerleşimi söz konusudur. Gerek Anadolu’daki Celâli isyanları nedeniyle ve gerek 1591’deki İzmit Körfezi’ni bir kanal vasıtasıyla Sapanca Gölü üzerinden Sakarya Nehri’ne bağlama projesi kapsamında Orta ve Doğu Anadolu’dan getirilen binlerce işçi/amele arasından yöreye yerleşimler başlamıştır. Sivas ve Erzincan bölgesinden gelen Ermenilerce yeniden kurulan Bahçecik’in Ermenice adı olan Bardizag da ‘bahçe-cik’ anlamındadır. İran’dan kaçan Ermenilerle birlikte çoğalan ve Bağçecik/Bahçecik haricinde Ovacık/Yuvacık, Döngel gibi yerlere (ve Yeniköy / Rum-köyü) yayılan gayrimüslim halkı için Osmanlı padişahları 17, 18 ve 19. yüzyıllarda imtiyaz fermanları yayınlamışlardır. Bu dönemde yöredeki arazilerin çoğunun Müslüman ağalara ait vakıflara kayıtlı olduğu görülmektedir.

Bahçecik Dağları, İstanbul’un odun ve Donanma’nın kereste ihtiyacını karşılayan, bu yüzden özel korunan yerlerden biriydi. Keza Darphane için çam kömürü ve İzmit’le İstanbul’da satılmak üzere odun kömürü üretimi de yapılırdı. III. Selim zamanında kurulan Nizâm-ı Cedid Ordusu’nun birçok ihtiyacı Bahçecik nahiyesinden karşılanmış ve II.Mahmud zamanında Kapanönü Sipahileri 40 gün boyunca Bahçecik’te konaklayarak idman yapmışlardır (1832). Zaman içerisinde önemli gelişmeler göstererek sosyo-ekonomik bir merkez haline gelen Bahçecik; nahiye/bucak müdürleri, karakol komutanları ve dinî misyon şefleri ile yönetilmiş, birçok dinî yapı (manastır ve kiliseler) ve ipekböceği fabrikalarına (filatör/kozahane) sahip olmuş, günün her saatinde yaylı arabalarla (landon) Seymen’e ve Seymen İskelesi’nden de İzmit’e hatta İstanbul’a geliş-gidiş imkânlarına kavuşmuştu.

Kocaeli’de ilk yayınlanan gazete ve dergiler İzmit’le birlikte Bahçecik’te basılmıştır. 1847-48’lerden itibaren başlayan yayın hayatı, 19. yüzyıl sonlarında açılacak olan Misyoner Koleji’ndeki modern matbaanın da desteğiyle 20. yüzyıl başlarında çeşitlenerek ondan fazla farklı türe ulaşmıştır. İlk ve orta okullara sahip olan Bahçecik’te 1873 yılında faaliyete geçen Amerikan Koleji, diğer adıyla Program Yüksek Okulu I.Dünya Savaşı öncesinde yüzlerce öğrencisi, bakımevi, yetimevi, şapel, spor salonu ve meslek atölyeleri ile adeta kampüs niteliğindeydi. Hem okulun genişlemesinde hem de Ermeni gençlerinin terörize edilmesinde Amerikalı misyoner Robert Chambers’ın büyük etkisi olmuştur. Osmanlı Devleti, 1877-78 Bozgunu sonrasında Doğu Karadeniz’den getirilen Müslüman (Lâz, Gürcü) muhacirleri çevre köylere yerleştirerek denge kurmaya ve muhtemel ayaklanmalara karşı tedbir almaya çalışmıştır. Buna rağmen II. Abdülhamid’e yapılan suikastta bile Bahçecik Ermenilerinden bazıları suçlu görülerek tutuklanmıştır.

Ermeni Çeteleri, Cihan Harbi sırasında tüm Anadolu’da olduğu gibi Bahçecik çevresinde de katliamlar yaptılar. Bunlardan biri adına Başiskele Belediyesi’nce Damlar Mahallesi girişinde Hüseyin Kaptan Şehitliği açılmıştır (2021). Çanakkale ve birçok cephede ölüm-kalım savaşı veren Osmanlı, içeride de güç duruma düştüğü için 1915 yazında Tehcir (Zorunlu Göç) kararı aldı ve 10 bin nüfusluk Bahçecik Ermenilerinin de 5’te 4’ü Suriye’nin kuzeyinde savaşın olmadığı Deyr-i Zor bölgesine geçici olarak yerleştirildi Savaşın bitimiyle (1918) gidenlerin yaklaşık yarısı Bahçecik’e geri döndü, diğerleri ise Fransız işgalindeki Suriye’de kaldı. Devletin dönenler için kanunî düzenlemeler yapmasına mukabil Atatürk’ün önderliğinde başlatılan Millî Mücadele’ye karşı da çetecilik/komitacılık faaliyetleri sergilemekten vazgeçmediler; işgalci İngiliz ve Yunan kuvvetleriyle iş birliği yaptılar. Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasıyla da düşman ordusuyla kader birliği halinde yöreyi terketmişlerdir. 1924 Mübâdelesi (Lozan) ile Yunanistan’ın Drama bölgesinden getirilen İslâm nüfus onlardan boşalan yerlere yerleştirilmiş, çevre köylerden peyderpey yerleşenlerle de Bahçecik bugünkü demografik yapısına kavuşmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında Bahçecik’in gerek Güney (Servetiye) gerek Batı cephelerinde (Kadırga/ Taşocakları, Panayır, Tartala/Böcekli) düşman birlikleriyle ciddi çatışmalar yaşanmıştır. Döşeme, Servetiye, Değirmendere, Katırözü, Kırıntı, Lâz Mevlüt ve Zobuoğlu millî müfrezeleri önemli yararlılıklar göstermiştir. 29 Haziran 1921 sabahı, Değirmendere ve Servetiye Müfrezeleri ile Döşeme’deki Karamürsel Taburu’na bağlı bölük Karamürsel Kaymakamı Safiyüddin Bey komutasında Bahçecik merkezdeki Yunan kuvvetleri güçlerine taarruz etmiş ve kurşun kurşuna 2 saatlik bir muharebeden sonra Bahçecik düşman askerinden temizlenmiştir. Yunan kuvvetlerinin Bahçecik Savaşı’nda yüzlerce kayıp ve binlerce esir verdikleri bilinmektedir. Ulusal kahraman Kara Fatma’nın (Seher) da müfrezesiyle bölgede büyük gayret gösterdiği ve savaş sonrasında Bahçecik’i ziyaretleri dile getirilmektedir. Servetiye Karşı Mahallesi’ndeki Kurtuluş Savaşı Siperleri İzmit Belediyesi’nce tarihsel hatlara sadık kalınarak 2012 yılında hizmete sokulmuş ve Bahçecik’in Kurtuluş Günü kutlamaları burada yapılmaya başlanmıştır.

Osmanlı idarî sisteminde Değirmendere’den Arslanbey’e kadarki bölgeyi kapsayan bir nahiye ve 1891’de Belediye olan Bahçecik, Cumhuriyet’in kuruluş döneminde de İzmit Merkez’e bağlı Bucak olma özelliğini sürdürmüş lâkin Gölcük’ün yeni ilçe yapılmasıyla 30 köyünden 19’unu Donanma’nın İlçesine vermek durumunda kalmıştır. Bölgenin ilk spor kulübü olan Bahçecik Gençlik 1955’te, ilk Belediyesi Bahçecik’te 1956’da, ilk Ortaokulu yine Bahçecik’te 1965’te, ilk STK’sı olan Bahçecik Turizm ve Tanıtma Derneği de 1967’de faaliyete geçmiştir. Hükümet konağı, kız sanat okulu, tarım kredi kooperatifi, oteli, sinema salonu bulunan Bahçecik’in üst tarafındaki Soğuksu için planlanan turistik otel hayata geçirilemese de burası Bahçeciklilerin mesire alanı olmaya devam etmiştir. 1970 itibariyle Bahçecik Merkez’de 3.839, 6 mahalle ve 9 köyden oluşan Bucak genelinde ise toplam 12.748 nüfus bulunmaktadır. Bahçecik’e bağlı yerlerden Yuvacık 1964’te, Kullar 1967’de, Döngel ve Yeniköy 1986’da Belediyelik olmuştur.

Bahçecik yöresinde iki büyük acıdan biri; 1 Mart 1958’de Seymen açıklarında batan Üsküdar Vapuru’nda 460’tan fazla yolcunun boğulması, diğeri de 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nde Bahçecik Körfez ve Seymen Mahallesi’nde 500’e yakın can kaybı verilmesi ve bu minvalde 2 binden fazla konutun/ işyerinin ağır hasar alması yahut yıkılmasıdır. Öyle ki Bahçecik’in deprem öncesinde 11.033 olan nüfusu 8.563’e gerilemiştir. Deprem konutlarının yapıldığı Ayazma Mevkiinde Yeşilkent adıyla yeni bir mahalle kurulmuş, 2008 yılında çıkarılan bir Kanunla da Bahçecik, Karşıyaka, Kullar, Yeniköy ve Yuvacık Beldeleri birleştirilerek Başiskele adıyla yeni bir ilçe oluşturulmuştur. Bahçecik’in belediye ve bucak olma vasıfları kaldırılmış, buraya bağlı köyler de mahalle statüsüne çevrilmiştir.

Bahçecik Şehitekrem Mahallesi’ndeki Tarihî Mermer Çeşme (Ağa Çeşmesi) mimarisiyle, eski adı Papaz Suyu olan Şirinsu ve Soğuksu da içimiyle ilgi görmektedir. Keza Amerikan Mektebi olarak bilinen Kolejden kalan bina, sarnıç ve lojman da ziyaret edilebilmektedir. Bahçecik Kılıçarslan Mahallesi’ndeki Düzlük Şelalesi 23 metre düşüm yüksekliğiyle, Kumluk Caddesi’ndeki Göz Suyu ile Armutboğazı’ndaki Sarılık Suyu şifa hususiyetiyle dikkat çekmektedir. Bahçecik ayrıyeten anıt ağaçlara da sahiptir.

KAYNAKÇA

Ali Üzmez, Her Yönüyle Başiskele İlçesi-Kocaeli, İzmit 2008, s. 240; Süleyman Pekin-Murat Bayram, Bahçecik Tarihi, Ankara 2011, s. 19-374; Oğuz Polatel, “İzmit Kazası’nda Ermeni Yerleşiminin Başlangıcı ve Ermeni Yerleşim Yerleri”, Tarihte Türkler ve Ermeniler (VI. Cilt), Ankara 2014, s. 28; Süleyman Pekin, “Meşru Gayrimeşru Faaliyetleriyle Bardızag Amerikan Koleji’nin Yarım Asırlık Tarihi ( 1873 – 1923 )”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu III, Kocaeli 2016, s. 1437-1448; “Başiskele Tarihi” (https://basiskelegezi.com)

Süleyman PEKİN