CEVDET DİNGİLOĞLU

Madde no:1663

CEVDET DİNGİLOĞLU (1916-1999)

İzmit Fevziye Camii Baş İmam-Hatibi, Hâfız, Kurrâ

İcazetnamesinde geçen “Hâfız Mehmed Cevdet ibn Hâfız Hüseyin el-evfâ eş-şehîr bi-Dingilzâde” ifadesinden ve kendisinin tuttuğu özel kayıtlardan Dingiloğlu soyadını kullandığı bilinmektedir. Nüfus kaydında ise adı Mehmet Cevdet Dingil olarak geçmektedir. 28 Kasım 1916’da (15 Teşrînisânî 1332) Trabzon’un Of kazasının Kadohor/Çaykara nahiyesine bağlı Paçan/Maraşlı merkez köyüne bağlı Şinek/Ataköy’de dünyaya geldi. Babası hafız Hüseyin Efendi, annesi Hanife Hanım’dır. Aynı zamanda medrese hocası olan babası, Birinci Dünya Savaşı sırasında henüz kendisi doğmadan Erzurum’daki savaşlarda şehid oldu. İlk tahsilini köyündeki sıbyan mektebinde alan Cevdet Hoca, hıfzını amcazadesi hâfız Ahmet Dingiloğlu’ndan tamamladı.

Daha sonra Kur’ân-ı Kerim ilimlerini tahsil için 1934’te İstanbul’a geldi. Önce Nuruosmaniye Camii imamı hâfız, kurrâ Hasan Akkuş’tan tashih-i hurûf ve ta‘lim okudu. Daha sonra Atik Ali Paşa ve Fatih Camii imamlıklarında bulunan dersiâm Hafız Halil İbrahim (Toros) Efendi’den, önce Cezerî, sonra kırâat-i aşere, takrîb ve tayyibe ezberlemek suretiyle kıraat ilminde tahsilini tamamladı. İcazet merasimi Atik Ali Paşa Camii’nde 1937’de kurra hafızları huzurunda yapıldı. İcazetnâmesinin giriş kısmında istifle Alak suresinin 3-5. ayetleri yer almaktadır.

İlk görevine müezzin olarak İstanbul/Sultanahmet’teki Firuz Ağa Camii’nde başladı. Bu sırada Saadet Hanım’la (d. 1924/1340) evlendi. Askerliğini altı ay süreyle Mayıs-Kasım 1938 tarihleri arasında Ankara’da yaptı. Daha sonra Evkaf İdaresi tarafından Heybeliada Camii imam-hatibi olarak tayin edildi. Bu görevde iken cumartesi günleri hocası Halil Efendi’nin Sultanahmet Camii’nde battal minarenin yanında verdiği derslere devam etti.

5 Haziran 1939’da İzmit Fevziye Camii imam-hatipliğine 15 lira maaşla naklen tayin edildi. Diyanet İşleri Reisliği’nin 1937’de uygulamaya koyduğu ilk öğretim çağını tamamlamış kimselerden isteyenlere cami ve mescit gibi herkese açık ve belli yerlerde Kur’ân-ı Kerîm okutma, imam-hatiplerin usul, kıraat ve tecvitteki eksiklerini tamamlama, müezzinlerin Türkçe ezan ve ikameti doğru şekilde okumalarını temin etme kararına istinaden Kocaeli Müftüsü Mehmet Emin Sayın İzmit’te de bir Kur’ân-ı Kerim öğreticisine ihtiyaç olduğunu bildirdi. Bu görev için en uygun kişi olduğu düşünülen Fevziye Camii imam-hatibi Cevdet Hoca’nın fahri olarak bu hizmeti kabul etmesi üzerine Kur’an öğreticisi olarak tayin edildi. Böylece 1924’te medreselerin kapatılmasından sonra İzmit’te ilk defa Kur’ân öğretmek ve hafız yetiştirmek üzere 21 Ağustos 1939 Pazartesi günü Fevziye Camii’nde imam-hatiplik dışında ikinci görevine de başlamış oldu. Bundan birkaç yıl sonra 5 Haziran 1942’de Kur’an muallimliğine kadrolu olarak tayin edildi. Bilhassa Kur’an öğretimi konusunda çok gayret gösterdiği dönemin Kocaeli müftüsü Mehmet Emin Sayın’ın Diyanet İşleri Riyaseti ile yaptığı yazışmalardan anlaşılmaktadır. Haftanın altı günü açık olan kursta hafızlık, sure ezberleme, vücûh kıraati ve Türkçe dersleri okutuluyordu ve isteğe bağlı olarak iş adamları için de akşamları bir saat ders yapılıyordu.

Cevdet Hoca’nın Kocaeli Müftülüğüne gönderdiği raporlardan kursun başlamasından itibaren beş sene içinde on dokuz kişinin hafızlığı, otuz iki kişinin de bazı sureleri ezberleyerek tashih-i huruf eğitimini tamamladığı anlaşılmaktadır. Bu ilk hafızlar arasında daha sonra İzmit’te imam-hatip olarak görev yapacak olan Hayri Demir ve Hasan Banabak’ın bulunduğu, yine ileride İstanbul fahri vaizi ve Yerebatan camii imam-hatibi olarak görev yapacak olan Enver Baytan’ın da kıraat-i aşere eğitimi aldığı görülmektedir. Kendi hatıralarında belirttiğine göre 1941’de yetiştirdiği altı hafız için İstanbul’dan davet ettiği otuz iki kurranın huzurunda hafızlık cemiyeti düzenledi.

Cevdet Hoca, Fevziye Camii’ndeki hizmetlerine ve kurs öğreticiliğine devam ederken on beş günde bir İstanbul’a giderek dersiâm ve İstanbul Müftülüğü müsevvidi Rizeli Mustafa Âsım Efendi’den nahiv ilmine dair Elfiye’yi okudu. Yine İzmit’te dersiâm Mehmed Şevket Efendi’den Mantık, Meânî, İlm-i Kelâm, Fıkıh, Hadis ve tefsir usül ilimlerini tahsil ederek 15 Mayıs 1949’da icazet aldı. İkinci Dünya Savaşı (1939-45) döneminin zor ekonomik şartları altında elektrik bulunmadığı ve gaz yağı temin etmenin bile güç olduğu sırada kendi öğrenimine de devam etti. Hocaları vasıtasıyla dönemin İstanbul’daki mühim şahsiyetlerinin meclislerinde bulundu. İstanbul müftüsü Mehmed Fehmi Ülgener, Ömer Nasuhi Bilmen, reîsü’l-kurrâ Varnalı Hamdi Efendi, Gönenli Mehmed Efendi, Abdurrahman Gürses, Fatih Camii baş imamı Filibeli Arap Hoca bunlar arasındadır.

Kendisine düşen gayrimenkul miras hissesini üzerine almak ve başkasına kiraya vermek maksadıyla 14 Aralık 1943’te Of’a giden Cevdet Hoca bir ay sonra tekrar görevine başladı. İkinci Dünya Savaşı sırasında 30 Mart 1944’te ihtiyat askerliğine çağrılan ve yedi buçuk ay sonra 15 Kasım 1944’te terhis olarak yeniden görevine dönen Cevdet Hoca’nın bu süre zarfında Kur’an muallimliği görevine İzmit’in Orhan Camii imam-hatibi Mümin Dokumaz vekalet etti.

Cevdet Hocanın Fevziye Camii’ndeki imam-hatip kadrosu Evkaf Umum Müdürlüğü’ne ait hayrat hademesi grubunda iken, 1950’de yeniden teşkil edilen Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi.

Bu sırada İzmit merkezde ve bağlı köyler arasında Yalı Camii dışında Kadıköy, Akça Cami, Yeni Cuma, Çavuşoğlu, Turgut, Yenidoğan, Terzibayır, İmaret, M. Ali Paşa mahallelerinde ve Bahçecik, Yeniköy, Arslanbey, Kullar, Karatepe, Suadiye, Yuvacık, Yarımca, Gündoğdu köylerinde de kurs bulunuyordu. Hıfzını tamamlayan on bir hafız için 18 Ağustos 1963’te başta İzmit’in yetişmiş hafızları olmak üzere İstanbul’dan, civar il ve ilçelerden müftü, din adamı, hafız ve kurrânın katılımıyla büyük bir hatim cemiyeti düzenlendi. Bu vesile ile kendisine Diyanet İşleri Başkanı Hasan Hüsnü Erdem imzasıyla bir tebrik ve takdirname gönderildi.

Cevdet Hoca kurs öğreticiliği görevini ek görevlerin kaldırıldığı 21 Nisan 1964 tarihine kadar yirmi beş yıl sürdürdü ve genelge gereği imam-hatiplik görevini tercih ettiği için Kur’ân öğreticiliğinden ayrıldı. Bu süre içinde 194 hafızı imam-hatiplik yapabilecek seviyede yetiştirmişti. Bunlardan on beşine aşere, bir kısmına da takrib icazeti verdi. 450 öğrenciye de Kur’ân-ı Kerîm, tecvid ve dini bilgiler eğitimi verdi. Bunlar arasında İzmit’in tanınmış simalarından Abdürrahim Bezci, Ahmet Gül, Vehbi Azak, Cemal Cebe, Sabri Dokumaz, Nizamettin Yüksel, İsmail Kalkandere, Hasan Efe, kadınlar arasında ise kendi kızı Keriman Dingiloğlu ile birlikte Makbule Parça, Binnur Işık, Mümine Salçın, Ayten Karagöz, Gülten Çallı, Rüveyde Taneli gibi bir grup da bulunuyordu.

1963’te Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İstanbul’da açtığı imtihanı kazanarak fahri vaiz olma hakkı elde eden Cevdet Hoca, yaklaşık elli yıl Fevziye Camii’nin alt katında hatimle teravih namazı kıldırdı. Kırk iki yıl dört ay hizmet ettiği Fevziye Camii imam-hatiplik görevinden 1 Temmuz 1982’de emekliye ayrıldı.

Keriman (d. 1941) ve Hüseyin (d. 1944) adlı iki çocuk sahibi olan Mehmet Cevdet Dingiloğlu, 17 Ağustos 1999 depreminde Ulaşlı’daki evinde hayatını kaybetti ve Bağçeşme mezarlığına defnolundu. İzmit’te Fevziye Camii’nin batı tarafındaki caddeye ismi verildi.

KAYNAKÇA

Diyanet İşleri Başkanlığı, Sicil Dosyası Özlük Bilgileri; Yeni Nesilleri İnşâ Eden Âlimlerimiz, Kendi Dillerinden Hayatları, 1, İstanbul 2018, s. 124-135; Ahmed Nezih Galitekin, İzmit Mehmet Bey nam-ı diğer Fevziye Câmi‘-i Şerîfi, İstanbul 2002, s. 66-67.

İdris BOSTAN