YAHUDİLER

Madde no:1579

Kocaeli’de Yaşayan Dini Bir Topluluk

Galante’nin Türkiye Yahudilerinin tarihi üzerine 20. yüzyıl başlarında yayınladığı eserinde belirttiği gibi o yıllarda Kocaeli vilayetinde merkez ilçe İzmit’e ek olarak Adapazarı, Düzce, Kandıra ve Kefken’de Yahudi toplulukları bulunmaktaydı. Antik dönemlerde de Yahudi topluluğunu barındıran İzmit şehri, Rabinik (haham) yazımında “İznimit” olarak geçmekteydi. Marcus Antonius Bithynia’ya geldiğinde, Sanhedrin (Yahudi din mahkemesi) üyeleri huzura çıkmışlardı. Galerius Nikomedeia’da Diocletianus’un yerine geçtikten sonra Nikomedeia’da bir “Hoşgörü Fermanı” yayınlayarak zulümleri yasakladığında Nikomedia’da az sayıda Yahudi köyleri de vardı. 6. yüzyılda Yahudiler oradaydı ve heretik Eutychius için gösteri yapıyorlardı. Bu topluluğun daha sonra Sultan II. Beyazıt döneminde İspanya’dan gelenler (Sefaradlar) arasında eridikleri muhtemeldir. İzmit Musevi nüfusu ilk defa 1591 yılı tahrir defterinde belirtilmiştir. 1599’da İznimitli bir Yahudinin Ankara’dan İzmit’e dönerken Beş Köprü adlı bir yerde öldürüldüğü haham Joseph (Yasef) Mitrani tarafından rapor edilmiştir.

Tavernier, 1632’de esnafın büyük bölümünü Yahudilerin oluşturduğunu, buğday ve kereste ticareti ile uğraştıklarını belirtirken 1640’ta Evliya Çelebi, 23 mahalleden birinin Yahudi mahallesi olduğunu ifade eder. 1641’de haham Abraham Donoso, bir ev hakkında haham Moiz Benveniste’ye danışmıştır. Bu zamanlarda İzmit Yahudi topluluğunun kendi betdin’i (Yahudi haham mahkemesi) vardı. 1659’da İzmit, aynı hahama herkesçe Küpeli olarak bilinen İsak Askaloni’nin ve 1665’te bir yemin meselesi nedeniyle Sarı İsak olarak bilinen İsak Gürci’nin suikastlerini bildirmiştir. Haham Donoso, 1635 öncesinden 1670’e kadar meslektaşları haham Efraim Ruif ve Abraham Zavaro ile birlikte İzmit cemaatine hizmet etmiştir.

İzmit’teki Yahudi nüfusun artması, İzmit’e bağlı Adapazarı, Düzce ve diğerleri gibi küçük yerleşimlerde de Yahudi gruplarının oluşmasına neden oldu. 1697 İzmit tahrir defterlerinde yerleşim yeri, “Rumyano ve An Cema’ati Yahudiyan” olarak geçmekteydi. Yahudi hanelerin sayısı 20 idi. 1701’de Motraye, kentte iki sinagog olduğunu eklerken, 1745 yılında Peysonnel, kesin olarak elli hane Yahudi bulunmakta, diyordu.

19. yüzyılın başına ait şer’iye sicillerinden anlaşıldığına göre kentteki 24 mahalleden 1’i Musevi yerleşimidir. 19. yüzyıl sonunda Şemseddin Sami de 23 mahallenin 1’i Yahudi mahallesidir, demektedir. MacDonald Kinneir’in 1814 yılında vardığı kentte, denildiği üzere de 150 Rum, 502 Yahudi, geri kalanının tamamının Türk olduğu toplam 700 hane bulunuyordu.

Szechenyi (1818) bir Yahudi terziden, Walsh (1823) bir Yahudi gümrükçüden bahseder. Walsh, Yahudi nüfusun yaklaşık 200 kişi olduğunu ekler. Buna karşın 1831’de Joseph Wolff 100 kişi olduğunu söyler. 1831’de yapılan ilk nüfus sayımını Avni Öztüre şöyle sunmaktadır: Müslüman: 14.375, Rum: 10.350,

Ermeni: 6.775, Yahudi: 2.400, Çingene: 1.100. 18811883 genel nüfus sayımına göre merkez ilçe İzmit’te toplam 39.789 olan nüfusun 78 kadın, 84 erkek olmak üzere 162’si Yahudi idi. 1832’de Porter, ilginç bir bilgi veriyor: Manastırda yarım düzineden biraz fazla Hıristiyanlığı kabul etmiş Yahudi bulunmakta. Bu (eski) Yahudiler ve onları vaftiz eden Ermeni piskopos, hahamın isteği üzere İstanbul’dan buraya sürgün edilmişler. Texier, 1835’te nüfus dağılımını şöyle veriyor: Türk 2.500 aile, Ermeni 800 aile, Rum 1.200 aile, Yahudi 500 aile. 1847’de Hell, İzmit Yahudilerinin yalnızca 30 hane olduğunu belirtmiş, Mac Farlane ise 1848’de “Denildiğine göre İzmit’te 1,500 hane Türk ve 400 haneden fazla Ermeni var. Yahudiler yalnızca 30 hane, Rumlar ise 80 haneden fazla değil,” demiştir. 1888’de Macar Kalman Thaly ve yardımcısı İgnac Kunos’un İzmit’e geldikleri günlerde İzmit, Türk, Ermeni, Rum ve Musevi sakinleriyle 10-12.000 nüfuslu küçük bir kentti.

20. yüzyılda İzmit Yahudileri, adı Yahudi Mahallesi olan özel bir mahallede yaşıyorlardı. Bir sinagog ve 1911’de padişah fermanı ile yapılmış Talmud Tora’ları vardı. Son hahamlar arasında Abraham Habib, Daniel Tazartes ve Rafael Tazartes’i sayabiliriz. Topluluğun biri eski, diğeri yeni iki mezarlığı vardı. Düzce hahamı Albert Tazartes eski mezarlıkta iki yüz yıldan eski mezar taşları gördüğünü söylemekteydi. Bu mezarlıklardan biri Cedit Mahallesi’nde idi. Pococke 1740’ta, “Doğuda Yahudilerin mezarlıklarının bulunduğu bir tepe daha var. Burada içinde dört sıra halinde 24 sütun bulunan görkemli bir tuğla sarnıç harabesi gördüm” demekteydi. Yahudi mezarlığının ortasındaki bu İnbayırı (İmbaher) Sarnıcı, Hastane Bayırı (İn Bayırı), Tepe Sokak'tadır. Kısmen toprağa gömülü durumdadır. 1897’de Pogadin ve Wulf, “Kent surlarının güneydoğu’ya dönen parçası tarlada ve bir Yahudi mezarlığının olduğu tepede (Cedit Mahallesi, İnbayırı) tamamen ortadan kayboluyor,” sözleri ile mezarlığın varlığını doğrulamaktaydı.

1911 yılında kentteki hastahane eksikliğini gidermek için Mebus Hafız Rüşdü tarafından bağışlanan mezarlık yanındaki arsada yapılan inşaat görülüyor ki Antakya hahambaşı vekili Arze Cemal’in bile devreye girdiği bir şikâyete konu olmuştu. Yapılan soruşturma sonucu arsanın maarife ait olduğu, kabristana tecavüz edilmeden millet bahçesi yapılmak üzere etrafının duvarla çevrildiği ortaya çıkmıştı.

1890 tarihli bir arşiv belgesinden İzmit’te Yahudilere ait 2 okulda 200 kişi eğitim gördüğü, 1911–1912 tarihli belgelerde ise İzmit’te 236 Musevi nüfusunun bulunduğu kaydedilmiştir. 1891 Şark Ticaret Yıllığında sancak merkezi İzmit kentinde 200 Yahudi bulunduğu belirtilmektedir. Dini temsilci olarak haham Moşon görünmektedir.

Pamuk, tütün, yün, yöresel halılar, yumurta, kümes hayvanları, ceviz, tohum ihracatı ve donanım, emtia gibi maddelerin ithalatı ile uğraşan tüccarlar dışındaki Yahudiler, küçük çaplı ticaret ve doğu Yahudileri arasında klasik olan kalaycılık, ayakkabıcılık ve terzilik gibi mesleklerle uğraşıyorlardı. Seyyar satıcılar da vardı. 1899’da Daniel Sodoc, bu şehrin Tütün Nazırı idi. 1898-99 salnamesine göre İzmit ilçesinde 120 öğrencili erkek ve 80 öğrencili bir kız yahudi okulu bulunmaktadır. Cuinet de 1893’te aynı sayıları onaylamaktadır. Galente, İzmit’teki Talmud Tora’nın 1911 yılında yenilenmesine izin verildiğini kaydetmektedir. Osmanlı arşivlerinde karşılaşılan bir belge, İzmit’te Musevi Mahallesi’nde bulunan harap Sıbyan Mektebi’nin yeniden inşa edilebilmesi için ruhsat talebine ilişkindir. Okul, muhtemelen Galante’nin belirttiği Musevilerin geleneksel eğitim kurumu olan Talmud Tora’dır. Yıkılarak yeniden inşasına ise 17 Şubat 1912’de izin verilmiştir. Yapının planları 1911’de İzmit Çobanoğlu Agop Kalfa tarafından hazırlanarak İzmit Belediyesi tarafından onaylanmıştır. Başka bir kaynakta İzmit’teki Musevi Okulu’nun 1912’de inşa edilerek eğitime başladığından bahsedilmektedir.

19. yüzyılın sonlarında İzmit’in nüfusu ile ilgili en ayrıntılı dökümü de Cuinet vermektedir. Bir haham bulunduğunu belirten Cuinet’nin verdiği listede 2.400 Yahudi dahil olmak üzere kentin nüfusu 25.000’dir. İzmit Mutasarrıflığı’nın nüfusu 1. Dünya Savaşı öncesi, 1914 sayımına göre, yörede 1490 yılında İspanya’dan gelen 307’si İzmit’te, 113 de Adapazarı’nda olmak üzere az sayıda Seferad Musevileri vardı. Topluluk, 1914 – 1918 Birinci Dünya Savaşı’nda altmış civarında aileden müteşekkildi. 1914 sayımında bize Musevi Mahallesi’nde 40 hanede 250 nüfus olduğu görülmektedir ancak bu tarihten sonra Yahudi Mahallesi Ömerağa Mahallesi'ne dahil edilmiştir.

1919 yılı Şubat ayı itibariyle Kocaeli Sancağının nüfus istatistikleri bizzat mutasarrıflıkça yapılmış olup İzmit Musevi Mahallesi’nde 34 hanede 306 nüfus bulunmaktadır.

Savaştan sonra ateşkes sürecinde işgalci Yunan ordusu 1921’de şehri ateşe verdi. Yangından kaçmak için İzmitli Yahudilerin çoğu İstanbul’a sığındı. Bu haber, Fransa’da yayınlanan bir Musevi gazetesinde “İzmit’te Korku” başlığı altında şöyle yer almıştı: 24 Haziran’da Yunan birlikleri, astsubaylarının önderliğinde Yahudi ve Türk mahallelerine yayıldı, kadınlara tecavüz etti, evleri yağmaladı. 27 Haziran’da Yunan askerleri, birkaç bin Müslümanın sığındığı Fransız Assomptionist misyonerlerinin binaları yakınındaki Yahudi evlerini ateşe verdi. Kurbanların sayısı kesin 200’dür (Yahudi ve Türkler), ayrıca 200 ev yakılıp yıkıldı. Yunanlılar, 120 Müslüman evinin yanı sıra kentin en işlek caddesini bir iki yerden, ayrıca Musevi evlerini de ateşe vermişlerdi. İstanbul’daki Jews Chronicle muhabiri, Ankara hükümeti yetkililerinin, Yunanlılar tarafından tahrip edilen köylerden gelen Yahudi sığınmacıları kabule hazır olduklarını bildirerek, Türkiye Başhahamlığı ile temasa geçtiklerini yazıyordu. İzmitli birkaç Türk ve Yahudi, iki Yunan gemisine bedelini fazlasıyla ödeyerek İstanbul’a gitmek üzere İzmit’ten ayrılırken, kaptanların sözlerinin aksine İstanbul’a değil, Yunan işgali altındaki Tekirdağ’a getirildi. Bir kısmı burada indirilirken bir kısmı da Yunanistan’a götürüldü. Türk Kızılayı, Gülnihal adlı gemiyi göndererek onları Türkiye’ye geri getirdi. Bu sığınmacılar arasında 22 Yahudi vardı. Gülnihal Tekirdağ’a geldiğinde Yunan yöneticiler iki Yunan gemisinin bırakmış olduğu Yahudileri teslim etmeyi reddettiler. Ateşkesin sonlanmasından sonra, bunlardan hayatta kalabilenler, Rumlar ve Ermeniler gibi Yunan ordusunu kurtarıcı olarak görmeyip Türk tezini kabullendikleri için Tekirdağ’da savaş esiri olarak tutulduklarını söylediler. 1921 yangını ile İzmit’te Yahudi varlığı sona ermişti. Ancak ne yazık ki bazılarının kaderlerinde daha çekilecek acılar vardı. Sovyetler Birliği’nin dağılma aşamasına girmesiyle birlikte 1989 yılından itibaren, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1945 yılı Ocak ayında Auschwitz’de ele geçen arşiv ve ölüm belgeleri Kızılhaç’a teslim edilmiş olup bunlarda adı geçen kimi

Musevi hemşerilerimiz şunlardır:

 

Cario, Simantov

 

15 Mayıs 1906 İzmit doğumlu

29 Temmuz 1942 öldü. Paris, XI. Bölgede ikamet ederdi.

Chalom (Joseph) lâkaplı Bensasson

 

15 Temmuz 1900 Adapazarı doğumlu

20 Ocak 1944 ve 1945 Mayıs ayı arasında öldü (başka açıklama yok).

Cario (Simantor)

15 Mayıs 1906 İzmit doğumlu

29 Temmuz 1942 Auschwitz’de (Polonya) öldü.

 

 

 

Levy (Nissim)

 

 

12 Kasım 1902 Adapazarı doğumlu

5 Ağustos 1944, Auschwitz’de (Pologne) öldü.

 

31 Temmuz 1944’de Drancy (Seine)’de değil.

 

KAYNAKÇA

F. Yavuz Ulugün, Seyahatnamelerde Kocaeli ve Çevresi, İzmit 2008; F. Yavuz Ulugün, “1891 Şark Ticaret Yıllığı’nda İzmit Sancağı Üzerine”, Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu, İzmit 2017; Hilal-i Ahmer Mecmuası, Sene 1, No 1; L’Univers İsraélite gazetesi (Fransa), 29 Temmuz 1921; L’Univers İsraelite gazetesi (Fransa), 2 Eylül 1921; Naim A. Güleryüz, Trakya ve Anadolu’da Yahudi Yerleşim Yerleri, C. II, İstanbul 2017; Şennur Kaya, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İzmit Kenti, İTÜ SBF, Doktora Tezi, İstanbul 2008; Şennur Kaya & İlknur Aktuğ Kolay, “İzmit’teki Azınlık Yapıları”, C. 5, S. 1, İTÜ Dergisi Aralık 2008; http://www.mortsdanslescamps.com/monde_fichiers/99208.xml?titre=TR; http://cleveland.indymedia.org/uploads/2007/03/c.htm; Journal Officiel de la République Française (Fransız Resmi Gazetesi): JO2007p17115-17118, 17 Ekim 2007, metin 159/80; JO199pl18496-18502

F. Yavuz ULUGÜN