Kocaeli bölgesi yolları Yunan devletleri dönemlerinden günümüze kadar önemini korumuştur. Söz konusu yol ağının Roma döneminde de mühim bir değişikliğe uğramadan kullanılmaya devam ettiği görülür. Avrupa ile Asya arasında önemli bir geçiş güzergâhı olan bu bölgedeki yol Nikomedeia (İzmit) ve Nikaia’dan (İznik), Claudiopolis (Bolu), Krateia (Gerede), Pompeiopolis (Taşköprü), Amnias Vadisi ve Vezirköprü üzerinden Amasya’ya ulaşmaktaydı (Ramsay 1960: 46). Nicomedeia (İzmit)’in Diocletian tarafından Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edilmesinden sonra bu coğrafyadaki yol önem kazanmaya başlamıştır. Bu durum Constantinople (İstanbul)’un 330’da başkent yapılmasından sonra iyiden iyiye kuvvetlenmiştir (Ramsay 1960: 77). Bizans askeri yol güzergâhında başkentten Kudüs’e uzanan güzergâhın ilk duraklarından birisi bu bölgedir. Avrupa’dan gelip Constantinople (İstanbul) üzerinden güneye inen hacılar, yüzyıllar boyunca bu yolları kullanmıştır. Bu nedenle Kocaeli bölgesindeki yollar, Doğu Roma-Bizans döneminde her zaman önemini korumuştur. Osmanlı döneminde de İzmit yol güzergâhı önemli kavşak noktalarından birisidir. İzmit-İstanbul karayolunun 1 km güneyinde, Oramiral Salim Dervişoğlu Caddesi kenarında, İzmit’in merkezinde, Kilezdere üzerinde yer almaktadır. Köprünün kitabesinin zaman içinde kaybolmuş olmasından dolayı ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı uzun zamandır bilinmemekteydi. Ancak Ayşenur Karademir, Harem-i Hümayun kethüdası Canfeda Hatun tarafından 16. yüzyılda yaptırıldığı ortaya koyulmuştur. Canfeda Hatun’a III. Murad’ın annesi Nurbanu Sultan “kethüda kadın” unvanını vermiş ve haremde önemli bir sorumluluk almasını sağlamıştır. Canfeda Hatun’un bu göreviyle birlikte nüfuzunu arttırdığı ve servetini genişlettiği anlaşılmaktadır. Gelirlerinin bir kısmını hayır işlerinde kullanan Canfeda Hatun’un İstanbul ve İzmit’te çok sayıda eseri bulunmaktadır. İzmit’te inşa ettirdiği bu köprünün dışında on dört çeşme yaptırdığı ancak bunlardan sadece Büyük Çeşme’nin günümüze ulaşabildiği görülür. (Kandemir’in ulaştığı BOA, C.NF. 0000600-252/0001-0011)
Belgeye göre Canfeda Hatun’un İzmit’te Kullar karyesi Kilas Nehri üzerinde Kız Köprüsü’nü yaptırdığı yazmaktadır. Belgede ayrıca köprünün 1800 yılında yıkık ve tamire muhtaç olduğu belirtilmektedir. Kız Köprüsü ismi zaman içinde unutulmuş Kilezdere Köprüsü olarak adlandırılagelmiştir.
İzmit Kilezdere Köprüsü, yapı itibariyle dik köprüler grubunda yer almaktadır. Türk köprü mimarisinde erken dönemlerden itibaren karşılaşılan bu gruptaki köprüler Osmanlı devrinde 14.-19. yüzyıllar arasında çok sayıda inşa edilmiştir. Göz sayıları, inşa malzemeleri gibi hususlarda birtakım farklılıklar olsa da bu tarz köprülerin, akarsuyun yapısı dikkate alınarak en sağlam ve kullanışlı şekilde tasarlandıkları görülmektedir. Son yıllara kadar kimin tarafından ve hangi tarihte inşa edildiği bilinmeyen Kilezdere Köprüsü’nün Kethüda Canfeda Hatun’un hayır eseri olduğunun ortaya çıkması oldukça önemlidir. Köprünün günümüzdeki durumunda her iki cephesinde yer alan oyuk şeklindeki kuş evleri dikkat çekicidir. Osmanlı devrinde başta cami ve türbeler olmak üzere han, hamam, çeşme ve köprü gibi farklı türden birçok yapının cephelerinde inşa edilen kuş evlerinin erken örnekleri Kilezdere Köprüsü’nde de olduğu gibi kovuk biçimindedir. 18. yüzyıldan sonra ise bir yapı maketi gibi, eklenti şeklinde kuş evlerinin yapıldıkları görülmektedir. Kilezdere Köprüsü’ndeki kuş evleri gibi kesme taşın bir köşesinde düzgün delikler meydana getirmek suretiyle şekillendirilen kuş evi örneklerinin benzerleri Kastamonu İbn Neccar Camii (1353), Süleymaniye Camii ve Medresesi (1550-57), Nişancı Mehmed Paşa Camii (158489), Tokat Ali Paşa Camii ve Türbesi (16. yy), Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi ve Türbesi (17. yy) ve Beypazarı Kurşunlu Camii (17. yy)n’de karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, Mimar Sinan tarafından inşa edilen Büyükçekmece Köprüsü (1567) cephelerinde Kilezdere Köprüsü’ndekilere benzer kuş evlerinin yer aldığı görülmektedir.
Günümüzde Vezirçiftliği Mahallesi sınırları içinde yer alan köprü, halk arasında “Kemer Köprü” olarak isimlendirilir. 1998 tarihinde “İzmit Kent İçi Dört Hatlı Demiryolu İnşaatı” yapımı için “Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu” kararı ile asıl yerinden sökülerek 50 metre aşağıya taşınmış ve yeniden inşa edilmiştir.
KAYNAKÇA
Ayşenur Karademir, “Harem-i Hümayun Kethüdası Canfeda Hatun’un Serveti ve Vakıfları” Vakıflar Dergisi, Aralık 2018, Sayı 50, s,85-117; Erkan Atak, Yusuf Acıoğlu, “Kocaeli’ndeki Osmanlı Dönemi Taş Köprüler”, Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Güz 2020, Sayı 29, s.55-86.
İbrahim ŞİRİN