TENEZZÜH TRENLERİ

Madde no:1496

Haydarpaşa-Gebze-Tavşancıl-Hereke-İzmitSapanca-Adapazarı Hafta Sonu Günübirlik Gezinti Katarları

Demiryolu hamlesi, 1923-1950 döneminde, gelişmeyi ve kalkınmayı kuşatan bir modernleşme projesi olduğu kadar aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir. Bu dönemde Devlet Demiryolları İdaresi; atölyesinden okuluna, sosyal tesislerinden kısım hekimliklerine, spor kulüplerinden matbaasına, toplumu değiştirmede öncülük etmiştir. Demiryolunun toplumu nasıl değiştirdiğinin en özgün örneklerinden biri de “tenezzüh trenleri” uygulamasıdır.

Nafıa Vekili, 6 Ağustos günlü Cumhuriyet gazetesine yansıyan demecinde “Memleketin nüfusuna göre yolcu hareketleri nisbetsizdi. Bu vaziyeti ıslah için seyahat arzularını beslemek ve çoğaltmak ve bunları mükemmel bir hale getirmek ve bu suretle Devlet Demiryolları’nda yeni münakale mevzuları tedarik etmek icap ediyordu. Bu maksatla şebekenin muhtelif kısımlarında gayet mutedil ücretle tenezzüh trenleri tertip ettik. Tenezzüh trenleri çok rağbet gördü” diyordu. O dönemde her hafta yüz binden fazla vatandaşın rahatlıkla gezip görmesi ve eğlenmesine olanak sağlayan “tenezzüh trenlerinde” büyük bir market vagonu, sağlık vagonu, tiyatro vagonu, sinema vagonu, yolcu ve restoran vagonları, yöreyi tanıtan rehberler yer almıştır. Tenezzüh trenleri 1934 yılında başlamış, halkın büyük ilgisi ile devam etmiş, II. Dünya Savaşı yıllarında ara verilmiş sonra da kaldırılmıştır.

Devlet Demiryolları İdaresi, elindeki vasıtalara, mahalli vaziyet ve ihtiyaçlara göre yaz mevsiminde düzenlediği tenezzüh trenlerinin 05 Haziran 1938 günlü Cumhuriyet gazetesine göre mıntıkaları:

1. Haydarpaşa -Sapanca-Adapazarı,

2. İzmit-Sapanca -Adapazarı,

3. Ankara- Çankırı,

4. Balıkesir (mevzii),

5. Samsun-Kirazlık,

6. Sivas- Çermik,

7. Afyon- Geçikhamam,

8. İzmir (mevzii).

Sadece Sapanca istikametine değil her ayın ilk pazar günü Haydarpaşa’ya doğru yapılan Adapazarı İzmit çıkışlı İstanbul gezinti trenleri de vatandaşların çok ilgisini çekmiş, kalabalıktan güçlükle gidip gelmişlerdir.

Sapanca tenezzühleri için, Devlet Demiryolları İdaresi tarafından cuma sabahı İstanbul’dan Sapanca’ya gelinecek ve akşamüstü de Sapanca’dan İstanbul’a dönülecek şekilde seferler konulmuştur. 18 Mayıs 1934 tarihinde başlayan Haydarpaşa ile Sapanca arasındaki tenezzüh trenleri %80’den fazla indirimli tarifesi ile büyük rağbet görmüştür. Her cuma günü İstanbul’dan kalkan iki tren hıncahınç doluyor, hatta yer bulunamıyordu. 20 Haziran 1934 günlü Akşam gazetesinin haberine göre, Demiryolları İdaresi bunu dikkate alarak Sapanca tenezzühü için cuma günleri üç, pazar günleri de bir tren hareket ettirmeye karar vermiştir. Yalnız üçüncü mevki vagonlardan oluşan birinci tren, 6.50 de, ikinci tren 7.50, üçüncüsü 8.50 de hareket edecektir. Bu şekilde aşırı kalabalığın getireceği güçlüklerin önüne geçilecek, keyifli bir yolculuk sağlanacaktı. Cuma günleri üç ayrı sefer olması hafta tatili ile ilgiliydi. 05 Haziran 1935 gününden itibaren hafta tatili ile birlikte gezinti trenleri de pazar gününe alındı.

Tenezzüh trenleri başlarken Adapazarı’na kadar uzatılmamıştı. 6 Temmuz Cuma günü yapılacak Adapazarı Avcılar Kulübü’nün tertip ettiği Büyük At Koşuları bahanesi ile 04 Temmuz 1934 günlü Akşam gazetesinde “O gün İstanbul ve İzmit’ten Sapanca’ya işlemekte olan tenezzüh trenlerinin Adapazarı’na kadar temdidi Demiryolları işletmesinden rica” olunmuştu.

1934’te başlatılan tenezzüh trenleri ile Sapanca’nın İstanbul’un sayfiye yeri olarak hedeflenmesi; göl çevresinde otel, lokanta, gazino, çay bahçeleri, plaj tesisleri, yazlık ev gibi turizm yatırımlarına olan ihtiyacı ortaya çıkardı. 1936’da Sapanca’nın imarı için bir şirket kurulması kararlaştırıldı. Devlet Demiryolları, Kocaeli Hususi Muhasebesi (Özel İdare), Turing Kulüp, Sapanca ve Adapazarı Belediyeleri ve Kocaeli Halk Bankası’nın katılımı ile kurulacak 120 bin lira bütçeli şirket, Sapanca’da büyük bir imar faaliyetine geçecekti. Sapanca’nın güzel bir sayfiye şehri olabilmesi için de bir plan çizilecekti. Kocaeli vilayeti 1936 senesi bütçesinde “Devlet Demiryolları ile müştereken teşkiline karar verilen Sapanca Bayındırlık Türk Anonim Şirketi’ne on beş bin liralık nakit ve Sapanca Gazinosu’nun takdir olunacak kıymeti ile İdare-i Hususiye’nin iştirakı” kabul edilmiştir.

01.06.1936 günlü Tan gazetesi “Sapanca ve Adapazarı tenezzüh trenleri 15 Haziran’da başlayacaktır” haberiyle müjdelenir, Devlet Demiryolları İdaresi’nin ilan ve afişleri ile hareket, varış saatleri duyurulurdu. Tenezzüh trenleri sezonu, başlangıç ve sona eriş tarihleri ile biletler üzerinde yer aldığı halde, 09 Ekim 1936 günlü Türk Yolu gazetesinde “Tenezzüh trenleri neden erken kaldırıldı” gibi başlıklara rastlanabiliyordu. Tenezzüh seferlerinin başladığını haber veren 6 Haziran 1937 günlü Son Posta gazetesine göre Sapanca’nın imarı ve güzel bir sayfiye olması için gazino, sinema ve lokanta ile projesini Mimar Seyfi’nin çizmekte olduğu otel ve plaj yapılacaktı. O sırada Hususi Muhasebe tarafından Sapanca Kumbaz mevkiinde bir gazino yaptırılmış bir de koruluk düzenlenmiş bulunmaktaydı. Sapanca tenezzüh trenleri bileti üzerinde “T.C. Devlet Demiryolları İşletme Umum Müdürlüğü,18. 6. 939’an 15. 8. 939 tarihine kadar işler, Gebze, Hereke, İzmit, Sapanca, Adapazarı için gezinti trenleri ve %80 tenzilat, Haydarpaşa Demiryollar Matbaası 1939” yazsa da, Demiryolları İdaresi’nin 13 Mayıs 1939’da verdiği ilanlardan erkene (21 Mayıs) alındığı anlaşıldı. 1940’tan itibaren tenezzüh / gezinti trenleri programa alınamadı. Halkta yerleşmeye başlayan gezi kültürünün üzerine savaşın gölgesi düştü. 16 Mayıs 1940 günlü Son Posta gazetesi “Sapanca tenezzüh trenleri işlemeyecek mi?” diye soruyordu. 26 Temmuz 1941 günlü Türk Yolu gazetesi “Yeşil Sabanca, tenezzüh trenlerinin hasretini çekiyor” diye başlık atmıştı. Türkiye”de gezi kültürünün demiryolu ile buluşmasına ara verilmişti.

Trenler artık şehrin içinden geçmiyor. İzmit şehri içinden bir uçtan diğer uca geçen trenler o günleri yaşayanların anlattıkları da gazete sütunlarında kaldı. “Pazar günleri bir başka treni daha beklerdik. Bu Tenezzüh Postasıydı. İstanbulluları Sapanca’ya getiren trenin akşamüstleri dönüşü görülmeye değerdi doğrusu... Sazlara geçirilen kocaman kırmızı elmalardan oluşan kolyeler pencerelerden sarkıtılır, sazdan şapka giymiş neşeli insanlar akardeon çalıp şarkı söyleyerek geçerlerdi.”

KAYNAKÇA

“Kömüre Giden Demiryolu”, Proje Raporu, Bakka, 2017, Ankara, s.26, s.103; Akşam gazetesi, 20 Haziran 1934, s.3; Cumhuriyet gazetesi, 06.08.1934, Nafıa Vekili’nin Beyanatı Tan gazetesi, 01.06.1936; Türk Yolu gazetesi 3 Haziran 1936, s.1; Son Posta gazetesi 06. 06.1937; Cumhuriyet gazetesi, 05.06.1938; Cumhuriyet gazetesi, 13. 05.1939; Marmara, 07.06.1939; Marmara gazetesi,17.05.1939; Yeni Sabah gazetesi, 21.05. 1939; Ruşen Hakkı, “Benim Çocuk Dünyam (Cemal Turgay)”, Kocaeli gazetesi, 7.02.1983.

Müzeyyen ÜNAL