ŞEYHZADE MUHYİDDİN MUHAMMED BİN MUSLİHİDDİN MUSTAFA

Madde no:1452

Müfessir, Dilci ve Fakih

Yavuz Sultan Selim dönemi alimlerindendir. Asıl ismi Muhammed b. Mustafa olan müellifimiz Şeyhzâde adıyla meşhur olmuştur. Şeyhzâde lakabı, Nakşibendî meşâyihinden olan babası Muslihiddin Mustafa el-Kocevî’den mülhemdir. Künyeleri Muhyiddîn, Kocevî ve İzmitî şeklindedir. Kocevî veya İzmitî nisbesiyle anılması, ailesinin Kocaelili olmasıyla ilgilidir. Brockelmann tarafından Şeyhzâde’nin hicrî 865 (1460) yılında Amasya’da doğduğu iddia edilse de bu bilgi dönemin kaynakları tarafından onaylanmamıştır. Şeyhzâde’nin yetiştiği, müderrislik yaptığı ve defnedildiği İstanbul’da doğmuş olması muhtemeldir. Yaşadığı asrın ulemasından ders aldığı şeklindeki malumat dışında hocaları hakkında bilgi bulunmamaktadır. Şeyhulislam Efdalzâde’nin (ö. 908/1503) hizmetine girdiği belirtilen Şeyhzâde, İstanbul’da Hoca Hayreddin Medresesi’ne müderris olmuştur. Yetiştirdiği öğrencilerden biri, aynı zamanda kendisi hakkındaki bilgilerimizin de kaynağı olan eş-Şekâiku’n-Nu’mâniyye yazarı Taşköprizâde’dir. (ö. 968/1561) Şeyhzâde, zeyniyye meşayihinden olan amcası Muhyiddîn Kocevî’nin (ö. 885/1480) kızıyla evlenmiştir. Bu evlilikten Abdülkerim adında bir oğlunun olduğu, daha sonra hazırladığı vakfiyede karşımıza çıkmaktadır. Kaynaklarda Şeyhzâde; tevazu sahibi, ilim ve ibadetle meşgul biri olarak aktarılmaktadır. Nakşibendî tarikatına müntesip olan Şeyhzâde’nin tasavvufî bir hayatı benimsediği nakledilmektedir. İnsanların kendisine hizmet etmek istemelerine rağmen bundan geri durduğu vurgulanmaktadır. Onun karakterini gösterecek en güzel delil, kendisine emekli maaşı olarak takdim edilen 15 dirhemin fazla olduğunu söyleyerek bunu 10 dirheme düşürmesidir.

Şeyhzâde’nin birçok vakıf mülkü bırakması, gelirlerinin hayır işlerinde ve ilim hizmetinde kullanılmasını şart koşması hassasiyetinin bir göstergesidir. Nitekim hicrî 938 senesinde oluşturduğu vakfiyede 16 tanesi kendi telifi, toplam 39 eseri vakfettiği kaydedilmektedir. Bu vakfiyede Şeyhzâde’nin, kitaplarını oğlu Abdülkerim’e bıraktığı belirtilmektedir. Yine oturduğu Hoca Hayreddin Mahallesi'nde birkaç haneyi vakfetmesi, öncelikle durumu zayıf olanlardan başlamak üzere bunların kullanımının kendi neslinden olan kişilere verilmesi önemlidir.

Emeklilik döneminde de ilimle meşgul olmaya devam eden Şeyhzâde, Hoca Hayreddin Mescidi’nde Kadı Beydâvî’nin Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vîl’ini okutmuştur. Bu derslere halkın büyük teveccüh gösterdiğini kaynaklar bize söylemektedir.

Şeyhzâde, İslamî ilimlerin farklı alanlarında eser vermekle birlikte müfessir, dilci ve fakih kimliğiyle meşhurdur. Eserlerinin büyük çoğunluğu Arapça’dır. Şimdi bu eserleri kısaca tanıtalım.

Tefsir sahasında Şeyhzâde, Kadı Beyzâvî’ye yazdığı Hâşiyetü Muhyiddîn Şeyhzâde adlı hâşiyesi ile meşhur olmuştur. Söz konusu haşiyenin Osmanlı’nın son döneminden başlayarak günümüze kadar birçok baskısının bulunması, eserin kıymetinin bir delilidir. Eserin son baskısı sekiz ciltten oluşmaktadır. Ayrıca tefsir alanında Tefsîru âyeti’l-Kürsî ve Risâle Keşfi Yete’alleku bi reti’l-Bakara adında iki âyet tefsiri çalışması bulunmaktadır. Bunların dışında el-İhlasiyye: Tefsîru Sûreti’l-İhlâs adıyla bir sure tefsiri de kendisine nispet edilmektedir. Şeyhzâde Kıraat alanında Kâsım b. Firrûh eşŞâtıbî’nin (ö. 590/1194) Hırzü’l-emânî ve vechu’t-tehânî adlı kasidesini Şerhu Hırzü’l-emânî adıyla şerh etmiştir. Eserin nüshaları, Bosna Sarayova’daki Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesindedir.

Fıkıh alanında Merginânî’nin (ö. 593/1197) el-Hidaye’si üzerine Sadruşşerîa’nın (ö. 709/1309) yazdığı el-Vikâye’yi Şeyhzâde, Şerhu Vikâyeti’r-rivâye fî mesâili’l-Hidâye adıyla şerh etmiştir. İki ciltten oluşan eserin müellif nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Fazıl Ahmed Paşa bölümündedir. Yine Merginânî’nin el-Hidâye’si üzerine İbn Mektûm (ö. 749/1348) tarafından yazılan şerh üzerine Ta‘lîk alâ Şerhi’l-Hidâye adlı eser kendisine nispet edilmiştir. Diğer bir çalışması miras konusunda Muhammed es-Secâvendî’nin (ö.596/1200’den sonra) meşhur Ferâizü’s-Sirâciyye’sini Şerhu Ferâizi’s-Sirâciyye adıyla şerhidir.

Dil ve Belagat alanında Sekkâkî’nin (ö. 695/1296) Miftâhu’l-ulûm’una Şerhu Miftâhi’l-ulûm adıyla şerh yazmıştır. Sâgânî’nin (ö. 650/1252) Meşâriku’l-envâri’n-nebeviyye adlı eserini nahiv konularına göre düzenleyerek Şerhu Meşâriki’l-envâr adıyla şerh etmiştir. Mutarrızî’nin (ö. 610/1213) nahivle ilgili el-Mısbâh adlı eserine Şerhu’l-Mısbah li’l-Mutarrızî adıyla bir şerh de kendisine nispet edilmiştir.

Bûsırî’nin (ö. 695/1296) Hz. Peygamber için yazdığı meşhur Kasidetü’l-bürde’si üzerine Şerhu Kasideti’l-bürde adıyla Arapça bir şerh yazmıştır. Şeyhzâde tarafından Türkçe’ye de tercüme edilen eser, Râhatu’l-ervâh adıyla meşhur olmuştur. Mezkûr çalışma Osmanlının son dönemlerinde birçok defa basılmıştır. Tasavvuf alanında ise Şeyhzâde, kaynaklarda Osmanlıca Noktatü’l-beyân veya Şerhu noktati’l-beyân adıyla eser yazdığı belirtilmektedir. Eserin kütüphanelerde birçok nüshası bulunmaktadır.

Öğrencisi Taşköprîzâde’nin belirttiğine göre Şeyhzâde, 950/1543 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Cenaze namazını Şeyhulislam Fenârîzâde Muhyiddîn Mehmed Efendi (ö. 954/1548) kıldırmıştır. İstanbul Fatih’te tefsir okuttuğu Hoca Hayreddin Mescidi’nin hazîresine defnedilmiştir. Bugün burası İstanbul Fatih ilçesi Akşemseddin Mahallesi’nde Hırka-i Şerîf caddesinin Fevzi Paşa caddesiyle birleştiği kısma karşılık gelmektedir. Maalesef bugün hem mescid hem de hazîre mevcut değildir. Dolayısıyla Şeyhzâde’nin kabri günümüze ulaşmamıştır.

KAYNAKÇA

Bağdatlı İsmâil Paşa, Hediyyetü’l-ârifîn, nşr. Kilisli Muallim Rifat–İbnülemin Mahmud Kemal–Avni Aktuç, I-II, Beyrut: Dâru ihyâi’t-türâsi’l-Arabî, 1951-55; Ömer Lütfi Barkan; Ekrem Hakkı Ayverdi, (nşr), İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri 953 (1546) Tarihli, İstanbul: Baha Matbaası, 1970; Erdoğan Baş, “Şeyhzâde”, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Ankara: TDV Yayınları, 2010, 39: 97-98; Brockelmann, Carl, Geschichte der Arabischen Litterature (GAL), I-II, Leiden: E. J. Brill, 1943; I-III, Supplement band (GAL Suppl.), 1973; Bursalı Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri, I-III, Ankara: Bizim Büro Basımevi, 2009; Çakır, AdaletKılıç, Ali İhsan, “Şeyhzâde Muhyiddîn Kocevî ve Şerhu Noktati’l-Beyân Risâlesi”, Kocaelili Alimler, 2019, s. 145-213; Çiçek, Mehmet, “Meşhur Beydâvî Şârihi Şeyhzâde Muhyiddin Muhammed b. Mustafa el-Kocevî’nin Hurûf-i Mukattaa ile İlgili Bir Risâlesi”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu -III, 25-26-27 Mart 2016, 2017, cilt: IV,s. 2611-2621; Çiçek, Mehmet, “Şeyhzâde Muhyiddîn Muhammed b. Muslihiddîn el-Kocavî’ye Nispet Edilen Tefsir Risaleleri ve Tefsîru Âyeti’l-Kürsî’si”, Kocaelili Alimler, 2019, s. 31-51; Dikici, Recep, “Osmanlı Döneminde Kocaelili (İzmitli) Âlim ve Edipler”, Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, 2015, cilt: III,s. 1441-1457; Muhittin Eliaçık, Eliaçık, “Kocaelili Bir Âlim: Muhyiddin Muhammed Efendi ve Noktatü’l-Beyân Adlı Eseri”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu -III, 25-26-27 Mart 2016, 2017, cilt: IV, s. 2607-2610; İbnü’l-İmâd, Şezerâtü’z-zeheb, nşr. Abdülkādir el-Arnaūt Mahmûd el-Arnaût, I-X, Beyrut: Dâru İbn Kesîr, 1406-14/1986-93; Kâtib Çelebi, Keşfü’z-zunûn, haz. Şerefeddin Yaltkaya – Kilisli Rıfat Bilge, I-II, Beyrut: Dâru ihyâi’t-türâsi’l-Arabî, t.y; Kehhâle, Ömer Rızâ, Mu‘cemü’l-müellifîn, I-IV, Beyrut: Müessesetü’r-risâle, 1414/1993; Şükrü Maden, Tefsirde Hâşiye Geleneği ve Şeyhzâde’nin Envârü’t-Tenzîl Hâşiyesi, İstanbul: İSAM Yayınları, 2015; Mecdî Mehmed, Terceme-i Şekāik-i Nu‘mâniyye: Hadâiku’ş-Şekāik, İstanbul: Dârü’t-tıbâati’l-âmire, 1269/1853; Tolga Öntürk, “İzmitli Muhyiddîn Şeyhzâde’nin Türkçe Kaside-i Bürde Tercümesi”, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021, cilt: XX, sayı: 2, s. 973-996; Ramazan Şahan, Mehmet Mahşuk Acar, “İzmitli Muhyiddin Şeyhzade’nin Şerhu Kasideti’l-Burde Adlı Eseri, Kocaelili Alimler, 2019, s. 243-282; Şeyhzâde, Muhyiddîn Muhammed b. Muslihiddîn el-Kocevî, el-Hanefî, âşiyetü Mu yiddîn Şeyzâde, nşr. Muhammed Abdülkâdir Şâhin, Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1419-1999; Taşköprizâde Ahmed Efendi, eş-Şekāiku’n-nu‘mâniyye, Beyrut: Dârü’l-kitâbi’l-Arabî, 1395/1975; Ziriklî, Hayreddin, el-A‘lâm, I-VIII, Beyrut: Dârü’l-ilm li’l-Melâyîn, 2002.

Mehmet ÇİÇEK, Ramazan ŞAHAN