Gebze Belediye Başkanı
1895 yılında Gebze’de doğdu. Babası, Girit Hanya’da doğan ve Gebze’de vefat eden Şerif Efendi’nin oğlu Mehmet Rıfat Efendi’dir. Bazı kaynaklarda Mehmet Rıfat Efendi’nin Sultan Abdülhamid’in doktorlarından olduğu belirtilir. Annesi aslen Giritli olan Fatma Hanım’dır. Girit Hanya göçmeni olan Tıbbiyeli Mehmet Rıfat Bey ile Eşi Fatma Hanım Gebze’ye yerleştikten sonra ilk çocukları Süleyman Esat dünyaya geldi. Mehmet Rıfat Efendi 1918’de vefat etti. Soyadı kanunu ile aile “Sayduk” soyadını aldı. Aile bugünkü Gebze Verem Savaş Dispanseri ile Sağlık Müdürlüğünün bulunduğu bir köşkte oturdu. Aileye ait bahçede bugün Fatma Hanım Parkı bulunmaktadır.
Süleyman Esat Sayduk’un gençlik yılları Gebze’de geçti. Yükseköğrenimini Ankara’da tamamladı. Bir yandan eğitimini tamamlarken, bir yandan da Ankara’da devlet matbaasında çalıştı. Ayrıca damga pulu üzerine de araştırmalar yaptı. Ankara’da çalışmalarını sürdüren Süleyman Esat Sayduk, Gebze’de pek tanınan bir isim değildi. 1939 yılında o dönem Gebze’nin köklü ailelerinden olan Ayvacıoğulları (Başaran) ailesinin büyüğü ve 15 yıl Gebze’de CHP İlçe başkanlığı yapan İsmail Efendi (Başaran), Belediye Başkanlığı için onu Gebze’ye getirdi ve onun belediye başkanı seçilmesini sağladı. Süleyman Esat Sayduk 1935-1939 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Ahmet Eldem’den başkanlığı devralarak 1939-1945 yılları arasında bu görevi yaptı.
Süleyman Esat Sayduk, orta boylu ve sert mizaçlı bir kimseydi. Belediye başkanlığı döneminde çok otoriter, disiplinli kişiliği ve yöneticiliği ile ön plana çıktı. Sayduk’un belediye başkanlığı dönemi 2. Dünya Savaşının karanlık ve sıkıntılı günlerine denk geldiği için o günlerde Gebze’de ekmek bile karneye bağlıydı. Sayduk bu karanlık günlerde Gebze’ye hizmet vermeye çalıştı. O dönemde Gebze’de gaz lambası şişesini belediye dağıtır ve sadece acil durumu olanlara verilirdi. Bu konuda zengin fakir ayırt etmezdi. Köşkünün bulunduğu arazideki bahçesinden ve Şems Tepesindeki bağ bahçesinden topladığı meyveleri ikram etmekten büyük zevk alır, mutluluk duyardı. Yoğun işlerinden ayırdığı zamanını pul merakına ve avcılığa ayırırdı. Hayatı boyunca hiç evlenmedi. Annesine olan düşkünlüğü vasiyetine de yansıdı. Türbe Mahallesindeki (Bugünkü Sultan Orhan Mahallesi) araziyi annesi üzerine vakıf edilmek ve çocuk parkı yapılması şartı ile belediyeye bağışladı. (Gebze Belediyesi Fatma Hanım Çay Bahçesi, şimdi metro istasyonu oldu).
Ölümüne yaklaşık üç yıl kala bir yaz günü iki katlı köşkü esrarengiz bir şekilde yanarak kül oldu. Yangın ile birlikte pek çok değerli eşyası da kül oldu. 20.06.1961 tarihinde vasiyetnamesini yazdırdı ve Belediye Başkâtibi Rafet Yüce’yi şahit gösterdi. Bugünkü değeri 40-45 trilyonluk bir değer ihtiva eden mal varlığının tamamını Gebze Belediyesi’ne, yıllarca yaşadığı köşkün bulunduğu yeri ise Verem Savaş Dispanseri ve sağlık ocağı yapılması şartıyla bağışladı. Verasete yapılacak binaların üzerine merhum babası Mehmet Rıfat Bey kitabesi yazılacak kaydı da düşüldü. Gebzeli Gazeteciler Yılmaz Işık ile Cengiz Akgün, Gebze’ye varını yoğunu bağışlayan ve Gebze’de derin izler bırakan Belediye Reisi Esat Sayduk’un hayat hikâyesini araştırdılar, vasiyetnamesinde adı geçen pek çok şeyin yerine getirilmediğini tespit ettiler.
Süleyman Esat Sayduk 1964 yılında 69 yaşında Gebze’de vefat etti ve 14.10.1964 tarihinde vasiyetnamesi açıldı. En derin üzüntü ise Gebze’ye böyle derin izler ve mal varlığı hibe eden, vasiyetnamesi tam olarak yerine getirilemeyen bir şahsiyetin bugün mezar yerinin bilinmemesi ve halen bulunamamasıdır. Sayduk’un mezarının Gebze Osman Yılmaz Mezarlığında olduğu rivayet edilir ancak halen hangi kabir olduğu belli değildir.
KAYNAKÇA
Cengiz Akgün; Yılmaz Işık, Gebze’de İz Bırakanlar, C. I, Kocaeli, 2006.
Yılmaz IŞIK