Sözlü edebiyatımızın düğün, bayram, ramazan, hıdrellez vb. özel günlerinde en çok kullanılan; zamana, ortama ve kişiye göre güncellenebilen manzum ifade ürünleri manilerdir. Kocaeli’den derlenen manilerde Kocaeli’yle ilgili adlar ve diğer sözler çokça yer bulmuştur. Araştırmacı Ali Aktaş’ın değişik kişilerden naklettiği manilerden böyleleri şunlardır:
“Masa üstünde pekmez / O pekmez bana yetmez / Kocaeli’nin kızları / Başlıksız gelin gitmez.”, “İzmit’ten terlik aldım / Yeni çıktı bu moda / Gürcüce söyleyeyim
/ Çemi yâri armovda.”, “Şu İzmit’in içinde / Güzeller var güzeller / Allah İzmit’i korur / Cananım var içinde.”, “Şu İzmit’in yolunda / Kitabı var kolunda / Ben yârini ararım / Gölcük İzmit yolunda.”
“Avlu dibinde keser / Kandıra’da yel eser / Annem verecek emme / Babam duyarsa keser.”, “Kandıra çiftlik gibi / Uzanır iplik gibi / Kandıra’nın kızları / Kınalı keklik gibi.”, “Kandıra’nın yolları / Asfalt yârim toz almaz / Yârimle aramızı / Kara kedi bozamaz.”
“Oy içine içine / Ben varmam köy içine / Allah nasip ederse / Karamürsel içine.”
“Beyaz beyaz tavuklar / Beyaz yumurta yumurtlar / Şu Gebze oğlanları / Çay içerken uyuklar.”, “Gebze yolu yokuştur / Manzarası çok hoştur / Ne olursun Allah’ım / Beni yâre kavuştur.”, “Hoş geldin diyemedim / Bir mendil veremedim / A benim Gebzeli yârim / Ben seni bilemedim.”, “Kapı önünde durdum
/ Şapkamı yere vurdum / Şu Gebze’nin içinden / Bir yiğide vuruldum.”, “Kara üzüm kararmış / Yaprakları sararmış / Gebze yollarında / Yârim beni ararmış.”, “Mendilim yeşil dallı / Ucunda lira bağlı / Yârim askere yazmış / Gebze’nin kumandanı.” “O içine içine / Gitmem köyün içine / Allah nasip ederse / Şu Gebze’nin içine.”
“Yeşilim yeşilim / Yeşil uçuyor / Şu Gebze’nin kızları / Gündüz kaçıyor.”, “Yarımca / Aldım yârin elinden
/ Bir dalbastı yarımca / Sevdim seni a güzel / İnan ki tam yarımca.”, “Yarımca / Dolu vurmuş Yarımca / Sarıya sözüm yoktur / Dalbastı hep yarımca / Kimse bir şey diyemez / Yanımdaki yârimce.”, “Bu kiraz ala benzer / Dudağı bala benzer / Yarımcalı yârimin / Şalvarı ala benzer.”, “Bu kiraz budak budak / Olur mu kiraz dudak / Yarımca’nın güzeli / Canımdır sana adak.”, “Yarımca’da saz olur / Gül açılır yaz olur / Ben yârime gül demem / Gülün ömrü az olur.”
“Deymendere inişi / İhsan’ın altın dişi / Kimseye mana bulmam / Hacer yaptı bu işi.” “Deymendere harlıyor / Serkan zülüf yağlıyor/ Yağlamayıp da (ne) yapsın/ Nilgün koca diye harlıyor.”
“Hereke fabrikası / Her kumaştan dokuyor / Benim sevdiğim oğlan / Lise sonda okuyor.”, “Taksi geliyor taksi / Etrafı muşambalı / Hereke’ye gelin gidip / Yan gelip yaşanmalı.”
“Şu taşı kaldırmalı / Yılanı öldürmeli / Tavşancıl’dan kız alan / Keseyi doldurmalı.”
“Hey Derince Derince / Kaşık saldım pirince / Annem dışarı vermiyor / İç güveysi gel bize.”
“Maşukiye deresi / Çağıl çağıl çağlıyor / Anneler vermeyince / Kızlar evde ağlıyor.”
“Ev yaptıran taş ister / Pencerem nakkaş ister / Tavşanlı kızları / Al boyalı ev ister.”, “Muallimköy’de kuyu var / Gümbür gümbür suyu var / Muallimköy kızlarının / Fidan gibi boyu var.”,
“Bahçelerde kereviz / Biz kereviz yemeyiz / Bize derler Denizlili / Biz yabana gitmeyiz (Biz adam yemeyiz)”, “Denizli’nin camisi / Yanıyor minaresi / Anne sevdiğim ölmüş / Geçiyor cenazesi.”, “Elma attım denize / Geliyor yüze yüze / Denizli’nin kızları / Varır eşe onbeşinde.” ,“Oy Denizli’nin yolları / Dönemedir döneme / Karagözlü sevdiğim / Koydun beni vereme,”, “Ayakkabım var benim / Bir karış topukları / Şu karşıda duranlar / Pelitli kopukları.”, “Pelitlidir köyümüz / Zemzem akar suyumuz / sevip sevip ayrılmak / yoktur böyle huyumuz.”, “Çaydanlık çayım var / Utanacak neyim var / Cumaköy’ün içinde / Karaözlü yârim var.”, “Saçlarımı salarım / Arkama ipek gibi / Şu Cumaköy oğlanları / Bakıyor köpek gibi.”, “Sucu, sucu diye bağırır / Sütçü, sütçü diye bağırır / Cumaköy’ün oğlanları / Reyhan diye çağırır.” “Yaylalı düzdü düzeni / Sıralı vermedi kazanı / Doldu taştı / Cumaköy hızanı.”, “Yeni gömlekler çıktı / Al yârim mavisinden / Yârim çıkmış geliyor / Cumaköy’ün içinden.”, “Yağcılar’a giderken / Köprü salladı beni / Zincirle zapt olmazken / Sevdan bağladı beni.”, “Yağcılar’a girerken / Tahta köprüden geçtim / Yağcılar’ın içinde / Yeşil gözlü yar seçtim.”, “Masa üstünde pekmez / Yesem sana yetmez / Yağcılar’ın kızları / Arabasız gelin gitmez.”, “Ovalar harman yok / Okunacak derman yok / Hatıplar’ın içinde / Beğenecek oğlan yok.”, “Şu taşı kaldırmalı / Yılanı öldürmeli / Hatıplar’dan kız alan / Çift davul getirmeli.”, “Duraklı’nın çayırı / Elbizli’nin bayırı / Duraklı’dan kız ister / Elbizli ayıları.”, “Köseler’in yolları / Dönemedir döneme / Oğlan seni sokarım / Yedi türlü vereme.”, “Balkaya tepesinden / Görünüyor Sapanca / Yeme, içme sevdiğim / Tak beline tabanca.”, “Denize attım kanca / Görünüyor Sapanca / Yeme içme sevdiğim / Tak beline tabanca.”, “Keltepe’nin yüzüne / yazı yazdım düzüne / Kız ben seni almazsam / Tü desinler yüzüme.”, “Keltepe yollarında / O yârin kollarında / Allah bizi ayırma / Bebeğim ver karnımda.”, “Körfeze bak körfeze / Balıkları ne de bol / Başkasının değil de / Benim sevdiceğim ol.”, “Yâr yâr yandırma / Seviyom diye kandırma / Hiç aklımdan çıkmıyor / Fuardaki dondurma.”, “Bizim evin önünde / Ayvalar şişman olur / Manav kızı almayan / Sonunda pişman olur.”
Bu tür manilerden diğer araştırıcılar tarafından kayda geçirilenler şunlardır: “Bahçelerde domata / Ondan olur salata/ Ben İzmit’e gönderdim / Adam olsun kerata.”, “Bahçede dut ağacı / Dut verir acı acı / Benim sevdiğim oğlan / İzmit’te mağazacı.”, “Kaynar kazan taşmaz mı? / Yol Derbent’ten aşmaz mı?/ Sil yârim gözyaşını / Ayrılan kavuşmaz mı?”, “Safalı iyi emme / Yolu çamur olmasa / Gideceğim oğlanın / Kızkardeşi olmasa.”, (Kaynak: Işıl Altun)
“Nimetiye’nin yolları / Ben bilirim onları / Herkese nasip olsun / Nimetiye suları.” (Kaynak:Tülin Bozkurt Cengiz)
“Ay elimi elimi / Kemer sıktı belimi / Vallah billah olacam / Halıdere’nin gelini.” (Ahmet Nezih Galitekin); “İzmit’in koruları / Sisli yol boruları / Yarimi güzel açmış / O askeriye urbaları.” (Asude Samsun); “Masa üstünde kaymak / Alırız parmak parmak / Döşeme’den kız almak / Cennetten gül koparmak.”, “Bahçeleri bağları / Baharları yazları / Gülden bile güzeldir / Şu Döşeme kızları.” (Kaynak: Enise Gökçe. Döşeme: Suadiye).
Kocaeli’de halk arasında Kocaeli’deki bazı özel adların kaynağıyla ilgili olarak anlatılan çeşitli efsaneler vardır. Bunların yazılı kaynaklarda bulunan bazıları şunlardır:
KAYNAKÇA
Abdülselam Arvas, “Kocaeli Dil İskelesi Menkıbesindeki Olağanüstü Motifler: Türk Dünyası Anlatılarıyla Mukayeseli Bir Araştırma”, Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Sempozyumu-V Bildirileri, C.III, s.1681-1685.; Ahmet Nezih Galitekin, Geçmişten Günümüze Halıdere, Halıdere Belediyesi Kültür Yay., Halıdere, 1999.; Ali Aktaş, İzmit Sancağında Manavların Etnik ve Kültürel Yapısı, Cinius Yay., İstanbul, 2016.; Asude Samsun, Kocaeli İli Balkan Muhacir Ağızları, Yüksek Lisans Tezi, Trakya Ün., 2018.; Atillâ Çetin, Kocaeli Tarihinden Sayfalar, İzmit Rotary Kulübü, İzmit, 2000.;Enise Gökçe, Kocaeli/ Gölcük Nüzhetiye (Döşeme) Köyü Monografisi, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Ün., 2018.; Işıl Altun, Kandıra Türkmenlerinde Doğum, Evlenme ve Ölüm, Yayıncı Yay., Kocaeli, 2004.; Işıl Altun, Kocaeli Suadiye/ Çepni Halk Kültürü, Doğu Kütüphanesi, İstanbul, 2008.; Işıl Altun, “Kartepe’de Sözlü Edebiyat ve İnanışlar”, Kartepe Kitabı II, Kartepe Belediyesi Kültür yayınları, Kocaeli, 2013, s.845-902.;Rıfat Yüce, Kocaeli Tarih ve Rehberi (Haz. Atilla Oral), Demkar Yay., İstanbul, 2007; Tülin Bozkurt Cengiz, “Gölcük’te Söylenen Maniler”, Gölcük Somut Olmayan Kültür Mirası, Gölcük Belediyesi Kültür Yayınları, İzmit, s. 183-185. ;Tülin Bozkurt Cengiz, “Yatırlar ve Din Alimleri”, Gölcük Somut Olmayan Kültür Mirası, Gölcük Belediyesi Kültür Yayınları, İzmit, s.127.
Kenan ACAR