Başiskele’de Bir Mahalle
Başiskele ilçesinin İzmit Körfezi kıyısındaki mahallelerinden biridir. Eski SEKA Fabrikası’nın ya da bugünkü SEKA Park’ın karşı hizasındadır. Seymen isminin Osmanlı’nın Kapıkulu Ocaklarından av hizmetlerine bakan Sekban (Segban, Seğmen) sınıfından geldiği değerlendirilmektedir. Zaten Osmanlı vesikalarında ve haritalarında Sekban İskelesi olarak geçmektedir; 19.yy sonlarında Seymen İskelesi’ne dönüşmüştür.
Seymen’in tarihi oldukça eskidir. İzmit bölgesinde ilk yerleşimin Seymen ile bugünkü Başiskele Belediyesi (Sahil, Serdar, Yeşilyurt Mahallelerinin kesişim noktası) arasında Astakos adıyla bağımsız bir kent/ site devleti olarak kurulduğu ve şehre ait MÖ 712 tarihli Astakos parasının günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilendiği bilinmektedir. Gerek Seymen Sahilindeki buluntular gerek Seymen Mevkiindeki Bahçecik Kavşağı çalışmaları sırasındaki bulgular, biri Seymen civarında diğeri Baş İskele ile Belediye/Kaymakamlık binaları civarında Olbia ve Astakoz adlarıyla iki ayrı antik şehrin varlığı ihtimalini güçlendirmektedir. Nitekim Bizans dönemi kaynaklarında biri İzmit Körfezi’nin doğu ucuna yakın Aer, diğeri ise daha batıda Eribolos olarak 2 liman şehri dikkat çekmektedir. Ortaçağ haritalarında Eribolos, Eribolon, Eribaea, Eriboa ve Egribolum gibi isimlerle anılan Seymen, İzmit’ten (Nikomedia) İznik’e (Nikaia) giden yolun ilk durağı olarak kabul edilmektedir. Osmanlı döneminin ortalarından itibaren Bahçecik (Bardizag) ve civarında başlayan Ermeni yerleşiminin zaman içerisinde gelişmesiyle birlikte Seymen İskelesi bu sosyo-ekonomik refahın kapısı pozisyonuna erişecektir. İzmit Buharlı vapur hattının son iskelesi olan Seymen 5 kilometrelik bir yol ile Bahçecik’e bağlıydı ve günün her saatinde yaylı arabalarla (landon) yolculuk yapmak mümkündü. Vapurlar haricinde yelkenlilerle ve motorlu kayıklarla da Seymen’den İzmit’e seferler yapılmaktaydı; haftanın belli günlerinde de İstanbul’a gemi kalkmaktaydı. Bahçecik Ermenilerinin zengin ipekböcekçiliği, bakır ve demir çivi atölyeleri, Osmanlı Donanması için özel korunan Bahçecik Meşelikleri ve bunun yanı sıra odun kömürü, dolaplık kestane, küfe çubuğu gibi ekonomik faaliyetler haricinde Seymen ile Baş İskele civarındaki dalyanlarda yakalanan uskumrular salamura yapılır ve İstanbul’a yollanırdı.
Seymen’le ilgili seyahat ve sefernamelerde Sultan IV. Murat’tan Fransız elçi C. Peyssonel’e dek çokça bilgi bulunmaktadır. Fakat Bahçecik’teki Amerikan Koleji idarecilerinin Ermeni gençlerine yönelik terör kışkırtmalarıyla birlikte Seymen yöresi de istikrarsızlığa düşecektir. Seymen’de sandalcılık yapan Hüseyin Kaptan’ın ve ailesinin Eremeni Çetetecilerce Bahçecik Yolunda katledilmeleri bunun acı örneklerindendir (1915) ve Başiskele Belediyesi’nce 100 küsur yıl sonra anısına Damlar Mahallesi’nde şehitlik yapılmıştır. 93 Harbi (1877-78) sonrasında Doğu Karadeniz’den getirilen muhacirlerle etnik ve dinî denge sağlamaya çalışan Osmanlı Devleti, I.Dünya Savaşı esnasında Bahçecik nahiyesi Ermenilerinin iç kargaşa çıkarma hamleleri nedeniyle Tehcir uygulaması yapmıştır. 3 yıllık bu geçici uygulama 1918’de kaldırılmış fakat Mondros Ateşkes Antlaşması akabinde başlayan işgallerde Ermeni ve Rum Çetelerini işgalcilerle işbirliği halinde görmekteyiz.
Yöre halkından müteşekkil Millî Müfrezeler İzmit ovalarında ve Bahçecik cephelerinde büyük emek vermişlerdir. Millî Mücadele’nin başarıya ulaşmasıyla da yöreyi tamamen terk edeceklerdir. Ağustos 1920’de Seymen İskelesi’nden Bahçecik havalisine asker çıkarılarak başlayan İngiliz destekli Yunan İşgali 29 Haziran 1921’de yine Seymen İskelesi’nden yüzlerce kayıp ve binlerce esir veren Yunan birliklerinin tahliyesiyle sona erecektir. Savaş sırasında Seymen açıklarında demirleyerek yöreyi nöbetleşe topa tutan Kılkış ve Averof Zırhlılarıyla birlikte bölgedeki gayrimüslim unsurlar da ayrılacaklardır. Yörenin en meşhur çetecisi Donik’in Seymen’den gemiyle kaçmak üzere bu bölgeye geldiği ve Seymen bataklıklarında vurularak öldürüldüğü de rivayet edilir.
Osmanlı devrindeki Seymen Gümrük Müdürlüğü Cumhuriyet devrine intikal edemese de Vapur Hatları İdaresi’nin 1926 yılında İzmit Körfezi’nde uğradığı 5 iskeleden biri Seymen’dir. Seymen İskelesi’nin Baş İskele’ye uzaklığı 1,3 mil (2,4 km.), İzmit’e uzaklığı ise 2 mildir (3,8 km). Bataklık ve sıtma gibi sebeplerden Cumhuriyet döneminde pek gelişme gösteremeyen Seymen’e 1936’da Döngel sırtlarında yerleştirilen Tatarlardan zaman içerisinde bir bölümü kaymış, 1950’lere kadar Yugoslavya’dan göçle gelenlerle birlikte 1951 yılında Bulgaristan’dan göç eden Türklerden 15-20 hane Seymen’in üst kısmındaki yere Yenimahalle adı verilerek yerleştirilmiştir. Bölge içinden pek göç alamayan Seymen Mahallesi 80’li ve 90’lı yıllarda büyük bir atılım gösterecek hatta Körfez Mahallesi adıyla teşkil edilen yeni mülkî birimle beraber ikiye bölünecektir. Bağlı olduğu Bahçecik Belediyesi’nin özellikle İbrahim Gençer’in başkanlığı zamanında Bahçecik Merkez’den bile daha çok gelişme gösterecektir. Ne var ki 17 Ağustos 1999 Depremi’nde 490 can kaybı verilmiş ve her iki mahallede 222 bina 1.714 konut ağır hasar almış yada yıkılmıştır. Sonrasında yavaş yavaş toparlanan Seymen, Başiskele ilçesinin oluştuğu tarihte 2.500 nüfusa, son sayımda (2020) ise 4.669 nüfusa ulaşmıştır. Seymen’den ayrılan Körfez Mahallesi de 3.179 nüfus barındırmaktadır.
460’dan fazla yolcunun hayatını kaybettiği 1958 Martındaki Üsküdar Vapuru Faciası’na tanıklık eden Seymen, 1973-1976 arasında da meşhur Yavuz Zırhlısı’nın (eski adı Goben) söküm ve parçalanmasına ev sahipliği yapacaktır. 1913 yılında İzmit Hapishanesi için istimlâk kararı alınan fakat 2 yıl sonra vazgeçilen Seymen-Baş İskele arasındaki sahil kesimi şimdilerde göz kamaştıran bir konaklama, rekreasyon ve ziyaret alanıdır. Hafta sonları sahilde bulunan tesislerdeki yoğunluk, hafta içi Gölcük Yolu ile onu dikine kesen Bahçecik yolu güzergâhına kaymaktadır.
KAYNAKÇA
Avni Öztüre, Nicomedia Yöresindeki Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981, s. 135-136; F. Yavuz Ulugün, Seyahatnamelerde Kocaeli ve Çevresi, İzmit 2008, s. 16-17; Süleyman Pekin Murat Bayram, Bahçecik Tarihi, Ankara 2011, s. 25-31, 48-52, 66-70, 182-191, 217260 ve 373-418; William M. Ramsay, The Historical Geography of Asia Minor, London 1890, p. 185-186; M. Tayyib Gökbilgin, “Sekbân”, İslam Ansiklopedisi (X. Cilt), İstanbul 1988, s. 325; Oya Şenyurt, “Projeleri ve Belgeleriyle 20. Yüzyıl Başında İzmit Hapishanesi’nin Tasarımı”, Mimarlık Dergisi, Sayı 352, s. 61-62; Yasemin N. Koca, “Olbia, Astakos, Nikomedeia, İznikmid, İzmit: Tarihi Haritalarda Kocaeli”, Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu V, Kocaeli 2018, s. 82-85; “Başiskele Tarih” (https:// basiskelegezi.com); “Kocaeli Başiskele Seymen Mahallesi” (https:// www.nufusune.com)
Süleyman PEKİN