SARAYLI KÖYÜ

Madde no:1336

Camii, Çınarları, Evleri

Kocaeli ili, Gölcük ilçesine bağlı merkezin 3. km güneybatısında olan köy, köy meydanında yer alan çınar ağacı, tarihi camii ve kırsal köy dokusunu günümüzde de koruyan evleriyle önemli kırsal yerleşimlerdendir. Yerli halk tarafından, köyün kuruluşu, bölgenin Osmanlı hakimiyetine girmeye başladığı 14.Yüzyıla kadar eski bir tarihte olduğu inancı yaygındır. Dağlık bir coğrafyada kurulan köyde temel geçim tarıma dayalı iken, 1930’lu yıllarda Gölcük’te askeri fabrikaların açılmasıyla da farklı işkollarında da çalışanlar görülmeye başlamıştır.

Bölgenin tarihsel geçmişi içerisinde Saraylı köyü değerlendirildiğinde, antik kaynaklarda Bitinya olarak bilinen bölge içerisinde yer alan yerleşimin isminin köyün bulunduğu alanda Roma döneminde bir sarayın bulunmasından kaynaklı olduğu, köy halkı tarafından ifade edilmektedir. Köy meydanında dekoratif unsur olarak yerleştirilen ve mezarlık içerisinde de görülen çok sayıdaki mermer malzemeden imal edilen sütun başlığı, sütun ve mermer yapı malzemeleri de antik dönemde Saraylı köyünde bir yapının varlığına işaret eder.

Köyün yerli halkı Osmanlı döneminde bölgeye getirilen Yörüklerden oluşmakta iken, 1930’lı yıllarda Gölcük’te Donanma Komutanlığı’nın kurulması ve tersanenin açılmasıyla dışardan göç almaya başlamış, Rumeli ve Karadeniz bölgesinden önce işçi olarak gelenler daha sonra aileleriyle birlikte köyün arazilerinde yerleşmeye başlamışlardır.

Köydeki tarihsel yapılara bakıldığında, meydan ve çevresinde ona açılan sokaklardan oluşan bir yerleşim görünmektedir. Meydanda anıtsal görünümüyle çınar ağacı dikkati çekmektedir. Yaklaşık 5 metre çapında olan ağaç, İstanbul VI. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescil edilmiş olup, 750 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. Ağacın hemen yanında tescilli eser niteliğinde cami yer almaktadır. İstanbul VI. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescili yapılan yapı, günümüze, 1957 yılında betonarme olarak Derviş Mehmet Ağa tarafından, yenilenmiş haliyle gelebilmiştir. Camiyi gösteren eski fotoğraflarda, ahşap olduğu görülmektedir. Yapının özgün durumundan günümüze bazı unsurlar ulaşabilmiştir. Bunların başında ahşap harim kapısı gelir. İki kanat halinde birbirini tekrar eden kompozisyonlara sahip, ceviz ağacından yapılmış olan kapının ortasında ahşap kapı binisi yer almaktadır. Kanatlarda birer delikle dairesel formlu metal plaka ve bunlara sabitlenmiş, metal halka ile kapının açılması sağlanır. Süsleme unsuru olarak kapının etek kısmında dört bir merkezden gelişen kıvrık büyük boyutlu bitkisel süsleme, üst köşelerde içerisinde sepet örgülü madalyona sahip, bir kap içerisinden çıkan kıvrık bitkisel süsleme, kapı binisine yakın orta kısımlarda ise sarmaşık dalları ile kapı dekore edilmiştir. Kapı halkalarının altındaki farklı boyuttaki birer madalyon kanatlardaki simetriyi bozan tek unsurdur. Cami içerisinde yer alan bir başka özgün unsur ise minberdir. Ceviz ağacından yapılan minber aynalığının beş bölüme ayrıldığı ve bu bölümleme içerisinde, vazolu veya vazosuz bir merkezden çıkan, kıvrık dallara sahip bitkisel dekoratif süslemeler ile alanın dolgulandığı görülmektedir. Ayrıca bu kısımda farklı boyutlarda rozetler ve Mühr-i Süleyman motifleri de bulunmaktadır. Cami içerisinde yer alan özgün bir başka unsur ise vaiz kürsüsüdür. Ceviz ağacından yapılmış kürsüye ahşap bir merdiven ile çıkılmaktadır. Beş bölüme ayrılmış vaiz kürsüsü, küçük bir saksıdan yükselen dallarının uçları çiçek açmış bir birer ağaç ile dolgulanmıştır. Ağacın üst kısmında dairesel formlu, içerisi farklı kompozisyonlarla dolgulanmış rozetler yer almaktadır. Caminin kubbe içi süslemelerinde sancak motifi yer almaktadır.

Cami dışında bir başka tescilli yapı da çeşmedir. Bizans dönemine tarihlenen çeşme, başka bir yerden taşınarak günümüzdeki yerine yerleştirilmiştir. Yol kotunun altında kalan yapı blok mermerden oyma yalak ve oluktan oluşmaktadır.

Saraylı köyünde yer alan geleneksel konut örnekleri, bütüncül olarak önemli oranda korunabilmesi açısından önemlidir. En eski örneklerinin 19. yüzyıla tarihlendiği konutlarda temel taşıyıcı olarak ahşap malzeme karşımıza çıkar. Ahşap strüktürün arası dal örgü, ahşap ve tuğla malzeme ile hımış ve bağdadi teknikleri kullanılarak dolgulanmıştır. Dış kaplamada ahşap kaplama, saman katkılı çamur veya alçı sıva uygulanmıştır. Evlerin kat yüksekliği 1-3 kat arasında değişmektedir. Geniş avlu içerisinde yer alan konutlara doğrudan sokaktan ulaşılmakta, çift kanatlı ahşap kapılarla giriş sağlanmakta ve girişin üzerindeki ikinci katta genellikle çıkma yer almaktadır. Pencereler giyotin penceredir. Konutlarda yapım dönemi olarak başlıca iki dönem göze çarpar. Bunlardan ilki 20. Yüzyılın başına kadar yapılan konutlar, ikinci olarak ise 20. Yüzyıl ortasından itibaren yapımı gerçekleşen konutlardır. Büyük boyutlu yapılar ikiz ev şeklindedir. Konutların kat ve mekan organizasyonuna bakıldığında benzer özellikler göze çarpar. Yükseltilmiş zemin katına sahip konutlarda bu mekan girişe açılan sofa ve sofa yoluyla mutfak, hela veya odaya ulaşılmaktadır. Girişin altında bir bodrum varsa odunluk olarak değerlendirilmiştir. Zemin kat bazı konutlarda ahır, samanlık olarak kullanılmış zamanla hayvancılığın yapılmaması veya sıhhi gerekçelerle bu kullanımın sona ermesiyle birlikte mutfak, hela, banyo gibi mekanlar olarak günümüzde kullanım bulmuştur. Ara katlara çıkış merdivenle sağlanmakta ve burada ulaşılan sofa yoluyla odalara geçiş yapılabilmektedir. Yaşam katı olarak bilinen ara katta yatak odaları yer almakta ve genellikle iç sofalı plan tipi karşımıza çıkmaktadır. Islak hacimlerin geleneksel yaşamda karşılığını bulduğu gusülhanesi olan evler olduğu gibi sonraki süreçlerde yapıya daha çağdaş malzeme ile çıkmalar şeklinde eklenen banyo/tuvalet birimi uygulamaları da bulunmaktadır. Saraylı köyünde bazı evlerde günlük kullanım eşyalarının saklandığı çatı katı uygulamalarına da rastlanmaktadır.

Saraylı köyünde bazı konutlarda süsleme unsurlarına da rastlanır. Ahşap kapılardaki süslemeler, ahşap tavanlar, payandalar, dış cephede silme ve ahşap söveler yanında konutlardaki ocaklar da önemli dekoratif unsurları oluşturmaktadır.

Saraylı köyündeki korunması gerekli ve önemli oranda korunmuş sokak ve konut dokusunun korunmasıyla ilgili çalışmalar 1996 yılında ilgili koruma kurullarının tek yapı ölçeğinde hazırlamış oldukları tescil fişleri ve akabinde alınan tescil kararlarıyla başlamıştır. 2001 yılında Koruma Amaçlı İmar Planı yapılana kadar olan yapılanma koşulları belirlenmiştir.

Saraylı köyünde meydan ticaret ve ortak toplanma alanlarını barındırmaktadır. Sayıları az da olsa köy, yapıların giriş katında bulunan, bir bakkal, bir fırın, iki kahvehane, bir elektrikçi ile cami, muhtarlık, bir bay-bayan umumi tuvalete sahiptir. Bunun dışında içerisinde tarihi kalıntıları da barındıran mezarlık da yer almaktadır. Son yıllarda Saraylı köyü, doğa yürüyüşü şeklinde düzenlenen günübirlik turlar ile ziyaret edilmektedir.

KAYNAKÇA

Ahmet Nezih Galitekin, Gölcük Tarihçe ve Kültür Mirası Eserler, Kocaeli 2010.,Berna Usanmaz, Gölcük Saraylı Köyü Sit Koruma Projesi: Fiziksel Düzenleme İçin Ön Koşul ve İlkelerin Araştırılması, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2007, s.3-12; Gülseher Kahraman, “Saraylı Köyü Camii, Kapı ve Minberi”, I. Uluslararası Kocaeli ve Çevresi Kültür Sempozyumu Bildirileri, C. 1, Kocaeli 2007, s. 667-673; Pelin Güleda Karadeniz, “Gölcük Saraylı Camii Ahşap Süslemeleri”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu, III, Kocaeli 2016, s. 2827-2835; Saliha Tanık, “Kocaeli Karamürsel Uzundere(Osmaniye) Köyü Camii ve Ahşap Süslemeleri”, Bozok Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 19, Yozgat 2021, s. 169-173.

Selçuk SEÇKİN