ATATÜRK HEYKELİ

Madde no:133

İzmit’te Anıt

29 Ekim 1933 tarihinde Cumhuriyet’in onuncu yıldönümü kutlamaları çerçevesinde açılan Kocaeli (İzmit) Atatürk Anıtı, Türk mimar-heykeltraş Nijad Sirel (1897-1959) tarafından yapılmıştır.

Sanatçı, Cumhuriyet öncesinde Sanayi-i Nefise Mektebi’nde yetişmiş ve Türk heykelciliğinin öncüleri arasında yerini almıştır. Sirel, aynı zamanda Güzel Sanatlar Akademisi’nde, akademi müdürlüğü de dâhil olmak üzere idari ve akademik birçok görevde bulunmuştur. Bursa, İzmit ve Çanakkale’de yaptığı Atatürk anıtlarıyla anılmaktadır. Gazi Mustafa Kemal’i kimi zaman üniformasıyla, kimi zaman da sivil kıyafetler içerisinde gösteren anıt heykeller yapmıştır. Gerçekleştirmiş olduğu İzmit Atatürk Anıtı’nda, Atatürk ayakta durur pozisyonda modellenmiştir ve üzerinde askerî giysilerle gösterilmiştir. Dikdörtgen prizma beyaz Marmara mermerinden masif olarak yapılmış bir kaide üzerinde yer alan figür, bronz malzemeden dökülerek üretilmiştir. Nijad Sirel tarafından uygulanan bu anıtın dökümü de sanatçı tarafından Şişli’de özel bir atölyede yapılmıştır. Anıtın mermer kaidesinde görülen defne yaprakları zaferi simgelemektedir. Yine kaidenin sol yan cephesinde “İzmit’in Kurtuluşu 29 Haziran 1921”, sağ yan cephede “Cumhuriyet’in 10. yıldönümü 29 1inci teşrin 1933” yazılıdır. Arka cephesi boştur.

Ön cephesinde ise. “Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin 1339 tarihinde İzmit’te halka söylediklerinden” başlıklı şu metin yer almaktadır.

“Ölmüş zannedilen milletimiz yeniden bunca kabiliyeti hayatiyesini izhar ederek kadınları ile çocukları ile ihtiyarları ile el ele vererek cihanda mevcut olduğunu ispat eden harikalar göstermiş ve bunun neticei katiyesi olarak Lozan Konferansı’na davet olunmuştur. Lozan’da henüz müspet bir netice yoktur. Millet, misaki millinin medlulü hakikisini kuvveti ve süngüsü ile maddeten istihal etmiştir. Şimdi Lozan’da yapılacak şey maddeten istihsal edilen bu netayici usulen ve resmen tespit ve tastik ettirmekten ibarettir. Bu netice ergeç istihsal edilecektir. Çünkü hukukumuz gayet meşru ve sarihtir. Bunu istihsal için kuvvetimiz de vardır. Kudretimiz de kâfidir. Ordularımız ve ordularımızı vücuda getiren milletimiz kuvvetlidir ve bu milleti yaşatan vatan namütenahi menabii servete maliktir. Bu kuvvetlerin fevkinde bir kuvvetimiz vardır ki o da idrak edip bilfiil elimizde bulundurduğumuz ve bulunduracağımızı fiilen ispat eylediğimiz hâkimiyeti milliyemizdir. Hâkimiyeti milliyemiz için tehlike var mıdır? Dediler. Buna cevaben en katı bir surette derim ki “Hayır. Hayır. Hayır.”

Metin, Lozan Konferansı devam ederken Atatürk’ün İzmit’te verdiği Nutuk’tan alıntılanarak mermer kaideye kazınarak işlenmiştir. Heykel 6,5 metre yüksekliğindedir.

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında yapılan anıt heykelleri bir yandan modern şehircilik anlayışının gereği öte yandan devlet ideolojisinin sembolü olarak ele almak mümkündür. Bu dönemde kentlerin karakteristik özelliklerinden biri, merkezinde Atatürk Anıtı’nın bulunmasıydı. İzmit’te o yıllarda Hükümet Konağı olarak kullanılan Kasr-ı Hümayun’un önündeki Saat Kulesi ve Saray civarındaki alan meydan olarak seçilmişti. Cumhuriyet Meydanı olarak düzenlenmesi kararı alınan bu alana Anıtın yerini tespit etmek için Türkiye’de o dönem birçok önemli esere imzasını atan İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica getirilmiş, heykeltıraşa anıtın yapılabileceği bütün yerler gösterilmiştir. Canonica diğer yerlerin zamanla değişikliğe uğrayabileceği gerekçesiyle anıtın şimdiki yerinin uygun olduğu görüşünü bildirmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkede yetkin Türk heykeltıraş olmadığından anıtlar yabancı sanatçılara yaptırılıyordu. Yabancı sanatçılar eliyle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde uygulanan Atatürk heykelleri Türk heykeltıraşlar yetişince de sürdürülüyordu. Sanatçı ve aydın çevrelerde anıtların Türk heykeltıraşlara yaptırılma fikri gelişiyordu. Sorun, giderek günlük gazete ve sanat dergilerinde tartışılır, anket konusu edilir olmuştu. Ahmet Haşim “Büyük anıt ve heykel dikecek yerde, bugün için bir mermer kütlesi ya da bir külçe bronz koyalım ve altına “Türk sanatçısı yetişinceye kadar” diye yazalım” görüşünü öneriyordu.

Mimar Dergisi’nin ikinci sayısında İzmit’te “Gazi Heykeli ve Hükümet Meydanı” başlığıyla yayınlanan haberde, İzmit’te saat kulesi ile eski sarayın bulunduğu meydana dikilecek olan anıtın Türk heykeltıraşı Nijad Sirel’e sipariş edildiğini, bu arada kentin de planlarının yapılmasına gerek görüldüğü ve mimar Burhan Arif’e hükümet meydanına ve anıtın civarına ait bir proje hazırlatıldığı belirtilmektedir. Projeye göre hükümet konağı önündeki yamaçta çamlardan bir teras oluşturulacak, bu terasın altındaki set üzerinde anıt yer alacaktır. Bu Anıt, Cumhuriyet döneminin, bir Türk heykeltıraş tarafından gerçekleştirilen ilk anıtlarından biri olma özelliğini taşımaktadır. Kocaeli’ye yapılmış ilk Atatürk heykelidir ve ayrıca Atatürk’ün sağlığında yapılmış 10 heykelden biridir. Atatürk’ün sağlığı döneminde uygulanan anıt heykellerin yapımında sadece beş yabancı sanatçının 14 eserde imzası vardır. Bu dönem içinde yapılan diğer anıt ve heykeller; genç Türk heykeltıraşlarının eserleridir.

Bu sanatçılardan biri olan Nijat Sirel’in planlandığı şekliyle gerçekleştirilen İzmit Atatürk Anıtında, Atatürk, sağ eliyle batıyı işaret eder. Heykelin yüzü İzmit Körfezi’ne dönüktür. Mareşal üniforması ve omuzlarından çizmelerine kadar inen pelerini ile heybetli bir görünüşü olan anıtın bulunduğu yükseklik heykele daha da görkemli bir ifade kazandırmaktadır. Kocaeli Vilayeti’nin ve İzmitlilerin özveri ve gayretleriyle yapılan İzmit Atatürk Anıtı Atatürk’un İstanbul-Ankara arasında tren ile seyahatleri esnasında gördüğü ve memnuniyetini ifade ettiği bir eserdir.

2008 yılında Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun vermiş olduğu izni ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından aslına uygun bir şekilde restore edilen İzmit’in bu tarihi değeri; güzel bir görünüme kavuşturularak mevcut yerinde sergilenmeye ve İzmit tarihine tanıklık etmeye devam etmektedir.

KAYNAKÇA

Hüseyin Gezer, Cumhuriyet Dönemi Türk Heykeli, Ankara 1984, s. 68.

Ceyhun KONAK