Kentin Çiçekçisi, Kuşçusu, Şair
24 Haziran 1918 tarihinde Muğla’da doğdu. Babası Karamürsel eşrafından Çorbacılar sülalesinden Mehmet Kazım, annesi Fatma Bider Hanım’dır. Bir buçuk yaşına kadar dedesinin yanında, annesi ile birlikte Rodos, Sakız, Sisam adalarında gezdiler. Dedesinin tayini ile İzmit’e geldiklerinde önce Baç’ta oturdular. Ulugazi Okulu’nda 4. sınıfa kadar okuduktan sonra ayrılıp önce kunduracı yanında sonra da mürettiphanede çalıştı.
SEKA Fabrikası temeli atıldığı sırada da 60 kuruş yevmiye ile inşaat işçisi olarak başladı. 1936 yılında İstanbul yüzme yarışlarında dereceye girmesi, ilk Kâğıt Fabrikası’nda 120 kuruş yevmiye ile karton dairesinde işe alınmasını sağladı. Üç yıl askerlikten sonra 152 kuruşa yükselen yevmiye ile işe devam etti. Üç defa meslek kursu gördü. Odun Selülozu İhzar Dairesi Postabaşısı 1475 iş nolu Reşat Sakarya, 1965 yılında 310 kuruş saat ücreti almaktaydı. 1971 yılında emekli olana kadar SEKA’da çalıştı. Bu arada Türkan Hanım ile evlendi. Kazım (1949) ve Kamuran adlı iki çocukları oldu. Orhan Mahallesi’ndeki iki katlı dört odalı evini fabrikadan kazandığı ücretle yaptı. Oğlu Kazım Sakarya, çırak okulundan mezun olunca SEKA’da çalışmaya başladı. Kızı Kamuran Özben ressam olarak adını duyurdu.
Reşat Sakarya, şairdi. Fabrikada çalıştığı sırada hurda kağıtlar arasında eline geçirdiği divan edebiyatı kitaplarını okuma fırsatı buldu. Doğa ve tasavvuf şiirleri ile çok sayıda ilahi yazdı. Kendi şiirlerini ezberden okumayı severdi. Şiirlerinin çoğu kaybolmuş, büyük bir kısmı da çıkan yangında evi ile birlikte yanmışsa da çoğu hafızasındaydı. Kamuran Özben babasının şiirlerinin bir kısmını derleyerek Maziden Feryatlar adında bir kitapta toplamıştır.
SEKA odun selülozu pişirme dairesinde sekiz saatin dört saatinde maskeyle çalıştığından, fırsat buldukça dağlara giderdi. Elinde eski yumurtacıların, zeytincilerin kullandığı tipte bir sepet, içinde büyük bir ampulden yapılmış çaydanlık, iki bardak ve kendi yaptığı süzgeç bulunurdu. Bunun yanında daima kafes yapımında kullandığı fındık dallarından çubuklar taşırdı. Ağaç, çalı ot, çiçek tüm bitkileri iyi tanırdı. Kırlardan topladığı kuru dal ve otları ilgilenenlere gösterir; adlarını söyler ve şifalarını anlatırdı. Güzel resim çizerdi.
Çiçek tanzimlerini kağıt üzerinde tasarlamayı severdi. Kuru dal, çiçek, yaprak ve otlardan yaptığı buket ve sepet tanzimi ile de İzmit çiçekçilerine öncülük etmiştir. İzmit’in ilk çiçekçisidir. Oğlu Kazım Sakarya’yı da çiçekçi olarak yetiştirmiş, emekli olduktan sonra birlikte çiçekçilik yapmışlardır. Seka Kamp yolu üzerinde Sapanca Gölü kenarında sera kurup çiçek üretmişlerdir. Çelikleyip tutturduğu ve katlı bir şekilde yetiştirdiği en sevdiği, “açelya” çiçeğinin adını oğlu ile 1971 yılında açtıkları çiçekçi dükkanına vermiştir: İzmit dağlarında yetişen kardelen, mor menekşe, hercai, çuha çiçeği, glayör, bozça otu, hatmi, menekşe gülleri, yedi renk açan hazer gülü, yumurta gülü yetiştirdi ve tanıttı. Para kazandığı bu ikinci mesleğini çok büyük keyifle yaptı. İlkin eski Çocuk Parkı karşısındaki köşede açılan çiçekçi, oğlu Kazım Sakarya’dan sonra torunu Coşkun Sakarya ile devam etti.
Kuşçuydu. Kuşçu çevreler Florya kuşunun İzmit’te çok sevilmesini ona bağlardı. Çocukluğundan başlayarak avcılık yaptı, sonra da kendini kuşlarla konuşmaya adadı. Sapanca Gölü kenarında evinin bahçesinde kuş çağırdığı, bülbülü onun kadar iyi taklit eden kimse olmadığı söylenirdi. Ökse otu toplar, kaynatıp yoğun hale gelince bir dalın üzerine koyar, sonra kuş çağırırdı. Kuş gelince yapışır kalırdı. Kuş yakalamada kullanılan gizli ağın da mucidiydi. Fındık dallarından güzel ve dayanıklı kafes yapardı; kuşçuların çoğu kafes yapmayı ondan öğrenmişti.
Reşat Sakarya’nın anlattığına göre otuzlu yılların başında Saka, İskete, Florya cinsi kuşlar yoğun şekilde şimdiki Kocaeli vilayet binasının yerindeki “Karaçalı” diye bilinen boş alanda konaklarmış. Okul çıkışı arkadaşlarıyla “kuşların geçit yeri” olarak bilinen bu alanda kurdukları ağ kapanları ile kuş yakalar, istenmeyen cinsleri azat ederlermiş. Türk sanat müziğine düşkündü. Kocaeli Valiliği Türk Sanat Müziği Korosu’nun aktif bir üyesiydi. İstanbul ve Ankara radyolarında çalınan bestelenmiş şiirleri vardı.
Kocaeli Dokümantasyon Merkezi (KDM) kurucu üyesidir. 1998 yılında “Kocaeli Antik Su Sistemleri ve Paşa Suyu” kitap çalışması başladığında, kurulan ekipte yer aldı. İzmit ve çevresini insanları kadar çiçeği, böceği, kuşu, arkeolojik kalıntıları, toprağı, suyu ile iyi bilen, erken Cumhuriyet dönemi tanıklarından biriydi. 21. 08. 2013 tarihinde İzmit’te vefat etti.
KAYNAKÇA
Kocaeli Dokümantasyon Merkezi Reşat Sakarya’yı anma toplantısı kayıtları, 23.10.2013; Kocaeli Dokümantasyon Merkezi, “Reşat Sakarya’yı Anarken”, Nail İnal Armağanı, 2019, s.134-141; Kocaeli gazetesi, 28.05.1989; Seda Ceran, “Şifalı Bitkiler”, Kocaeli Pişmaniye, 13 Şubat 2005; Tuncay Bilecen, “İzmit’in Yaşayan Tarihi Reşat Sakarya”, Özgür Pazar, 10 Ekim, 2004; Cevdet Yakup Baykal, SEKA’dan Röportajlar “Reşat Sakarya”, Seka Postası, 15.02.1965, S.1; Maziden Feryatlar, Reşat Sakarya Şiirleri, der. Kamuran Özben, İzmit, 2008.
Müzeyyen ÜNAL