İzmit’te Sağlık Kurumu
İzmit’in tarihi boyunca büyük depremler, ciddi salgınlar yaşandığı halde, bir hastanesi olduğuna ilişkin ilk bilgiler 19. yüzyıla aittir. Hatta bu yüzyılın sonlarına ait (1891) bir belgede hastaların İzmit’ten İstanbul’a gönderildiği ya da İstanbul’dan doktor istendiği yazmaktadır. Fakat 13 Ağustos 1892 tarihli belgede “hastanenin açılışından itibaren 58 hastanın yatırıldığı, 48 hastanın çıktığı, 15 hastanın halen yatmakta olduğu ve yaralı askerlerin buraya gönderildiği, hastane işleri için tabip kolağası Osman Efendi ile Yüzbaşı Nuri Efendi ve tabip Binbaşı Mahmut Bey’in buraya görevlendirildiği, belirtilmektedir.
Bu belgeyi doğrulayan bir diğer kaynak Hıfzıssıhha Müfettişi Bonkowski Paşa’nın salgınlara ilişkin raporudur. Raporda, İzmit’in stratejik konumu nedeniyle büyük önemi olan askeri hastanesinin İstanbul depreminde (10 Temmuz 1894) zarar gördüğü, salgınlara ve göçlere cevap veremediği, İzmit’ten her sene çok sayıda asker geçtiği, hasta ya da yaralı askerlerin çok olduğu, bu nedenle buraya büyük bir hastane gerektiği” yazmaktadır. Bonkowski Paşa’nın bu önerisi üzerine 27 Ekim 1904 tarihinde İzmit’te büyük bir askeri hastanenin temeli atıldı ve 1909 yılında tamamlanan binaların bir kısmında hizmet vermeye başladı. Kolağası Adolf Nazaret başhekim olarak atandı. 8 Kasım 1909 tarihinde yeni İzmit Asker Hastanesini ziyaret eden Padişah Mehmed Reşat Askeri ve Gureba Hastanelerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere 50 lira bağışladı.
1910 yılında Kocaeli Asker Hastanesi adı ile anıl-
maya başlanan bu yeni hastane operatör Binbaşı Avni ve Dr. Yüzbaşı Derviş Bey tarafından yönetildi. Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) yıllarında (03.03.1915) Kandıra’da amele taburları arasında çıkan lekeli tifo salgınında hastalar İzmit Asker Hastanesine sevk edildi. Hastane Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında İzmit’in Tepe Mahallesindeki evlerde hizmet vermeye devam etti.
Kurtuluş Savaşı yıllarında Askeri Hastane, İstanbul’dan getirtilen Seyyar Hastaneyle birlikte saltanatın emriyle ulusal kuvvetlere karşı kurulmuş olan Kuvva-i İnzibatiye emrine verilmişti. Kısa bir süre sonra Kuvva-i İnzibatiye kuvvetleri dağılınca Askeri ve Seyyar Hastanelerin malzemeleri ulusal kuvvetlerin (Kuvva-i Milliye) eline geçmemesi için Gülnihal adlı vapurla İstanbul-Saraçhane’deki depolara taşındı. Dolayısıyla 1920 yılında İzmit Asker Hastanesi kapatıldı.
Kuvva-i Milliye’nin 28 Haziran 1921’de İzmit’i ele geçirmesinden sonra atanan ilk vali Sadettin Bey (15 Şubat 1922) Kocaeli’de sağlık hizmetlerinin kontrolünü ele aldı. İngiliz ve Yunanlıların İzmit’ten ayrılırken yakıp yıktıkları Askeri Hastane, tamamıyla harap olmuş, Memleket Hastanesi’nin bir bölümünde askerler tedavi edilmeye başlanmıştı. Savaştan sonra (6 Ekim 1922) 16 nolu Seyyar Hastane Eskişehir’den İzmit’e taşındı ve 17 Ekim 1922’de Yzb. Şenidullah Fikri Bey bu Seyyar Askeri Hastane’ye başhekim olarak atandı. Ardından Bahçecik’te Askeri Hastane’ye bağlı bir nekahethane açıldı. 1 Ağustos 1923’te Opt. Avni Bey, röntgen uzmanı Rıza Tahir ve Fikri Bey tarafından idare edilen seyyar hastane lağvedildi. Onun yerine süvari ahırları yenilenerek biri hasta servisi diğeri yönetim binası olarak kullanılmaya başlandı ve İzmit Mevki Hastanesi olarak anıldı.
Sivrisinek saldırılarından korunmak için tepelere taşınan hastane koğuşları sıtmalı askerlerle dolup taşmakta, ihtiyaca cevap verememekteydi. Başhekim Memduh Bey’di Kozluk Mahallesi’ndeki Ermeni Kozahanesi binalarını onartarak kâgir iki katlı binalardan birini subaylara ayırdı, diğerini ameliyathane yaptı. Ameliyathaneyi Op. Hayri Bey’e, seyyar röntgeni de Dr. Ziya Bey’e teslim etti. Kendisi de Dr. Binbaşı Galip Bey ile birlikte iç hastalıkları ve diğer hastaların tedavisini yapmaktaydı. Düzenlenen ordu birliklerinin hekimleri sıra tabibi sıfatıyla hastanede görevlendirilmekteydi. Onarılan iki katlı bina da dâhil olmak üzere toplam 150 yatak açılabildi. Geniş bir alana serpilmiş olan tek katlı binalar dâhiliye ve hariciye grupları şeklinde ünitelere ayrılmıştı. 1928’de şehre yakın bir yerde yaptırılan pavyona (şu anki Astsubay Ordu Evi hizasında) dâhiliye, göz ve kulak servisleri nakledildi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında (1940) Kolordu birliklerinin İzmit’e gelmesiyle salgın hastalık oranında ciddi artışlar yaşandı. Bu nedenle piyade alayına ait yeni kâgir binalar hastane emrine verildi ve Asker Hastanesi’nin yatak sayısı 500’e çıkartıldı. İki farklı yerde hizmet veren Askeri Hastane’nin ameliyathaneleri yukarıdaki binada olduğu için cerrahi hastaları burada yatmaktaydı. Ancak kış mevsiminde hastaların yukarıya taşınması güçleşince ameliyathaneler aşağıya taşındı. Cerrah Ruhi Kurtar Bey’in büyük gayretleriyle ameliyathane daha iyi hale getirildi. Savaşın bitmesi üzerine (1948) hastane yatak sayısı
200’e indirildi.
1952 yılından sonra tepedeki hastalar ve servisler aşağıya nakledildi. Deniz birliklerinin İzmit’te kalması sonucu hastane deniz birliklerinin hastalarına da bakmaya başladı. Bu nedenle hastane, Merkez Hastane kimliği kazandı. 1976 yılına kadar İzmit merkezde bulunan Kocaeli Asker Hastanesi, 1 Ekim 1976 tarihinde Derince’deki yeni binasına nakledildi ve 2014 yılına kadar 100 yataklı olarak görevini sürdürdü.
KAYNAKÇA
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (BOA). Y. PRK. ASK. 73/50; 84/43, Y. MTV. 108/71; Y.A.HUS. 312/86 Lef: 3, Y.MTV. 267/20;DH. EUM. AYŞ. 42/30; Kemal Özbay, Türk Asker Hekimliği Tarihi ve Asker Hastaneleri, Cilt: 3, II. Kitap, Yörük Basımevi, İstanbul 1981; Abdülkadir Noyan, Son Harplerde Salgın Hastalıklarla Savaşlarım, Ankara Tıp Fakültesi Yayınları:54, Son Havadis Matbaası, Ankara 1956; Arsen Yarman, Osmanlı Sağlık Hizmetlerinde Ermeniler ve Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Tarihi, Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Yayınları, İstanbul 2001; Özgür Pazar, Özgür Kocaeli gazetesi Pazar İlavesi, Tarih: 3.7.2003.
Nermin ERSOY