OSMANLI KİREÇ OCAKLARI

Madde no:1217

Kocaeli ve Çevresinde Osmanlı Mimarisi, Yapı Malzemesi

Eski tarihlerden bu yana bina inşaat işlemlerinde sıklıkla kullanılan maddelerden biri olan kireç, Osmanlı döneminde de yapım işlemlerinde kullanılan malzemeler arasına girmiştir. Osmanlı’da, inşaat işlerinde kum, saman gibi farklı malzemelerle birlikte kireç de bina duvarlarında ve sıva işlerinde kullanılan malzemelerden olmuştur. Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı dönemi İstanbul’unda kirecin hammaddesi olan kireçtaşı birçok farklı isimle anılmıştır. 16. yüzyılda küfeki ismi genel olarak kullanılırken, bunun yerini erken 20. yüzyılda Mactra Bulgaria, Bakırköy kireçtaşı ve lumesel kalkeri gibi adlandırmalar almıştır. 18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başlarında kireç, toz haline getirilmeden hammaddesi kireçtaşı elde ediliyor ve çimli toprak ile harmanlanarak aslında çimentonun ilk halini oluşturmuş oluyordu. Bu işlem de belli bir uzmanlık gerektirmekteydi. Zira kireçtaşları, yetkin işçiler tarafından ufalama işleminden geçtikten sonra yüksek sıcaklığın sağlanabildiği kireçhanelerde, yani bir çeşit fırında yakılarak sönmemiş kirece sahip olunuyordu. İşlem sonucunda elde edilen kireç su ile karıştırılmak suretiyle sönmüş hale geldikten sonra inşaatlarda kullanılmak için hazırlanmış oluyordu. Osmanlı mimarisinde önemli bir yere sahip olan bu malzeme ve üretimi ile ilgili bilgiler, ayrıca, bu işle ilgilenen esnaf ve onların sahip oldukları ve çalıştıkları imalathaneler (yani kireçhaneler) hakkında kaynakların çoğunluğu İstanbul kaynaklıdır. Zira Osmanlı başkenti olan İstanbul, bünyesinde en çok mimari yapıyı bulundurmakta olup kireç üretimi ve tüketiminde öncü bir rol üstlenmiş gözükmektedir. İstanbul Beykoz’da yoğunlukla bulunan fırın ocakları yanında Umur Yeri (Beykoz), Karacaburun, Sultaniyye, Çubuklu ve Çenkâr isimli köylerde ve Hazinedar Çiftliği (Güngören)’nde de fırın ocakları bulunmaktaydı. İstanbul dışında Yalova, Darıca, İznik, Kütahya, Bursa, Mudanya ve Aydın’da kireç üretim yerleri mevcuttu. Bunun yanında Midilli ve Sakız adaları kireç üretiminde öne çıkmakta olup Rumeli’de Eflak ve Selanik bölgeleri de kireç üretimi ile bilinen yerlerden olmuştur. Kirecin elde edilmesinde pek çok aşamaya sahip olması ve iktisadi olarak da sahip olduğu önem nedeniyle kireçtaşı kırıcıları, kireç yakıcıları ve harç karıcıları gibi alt meslek grupları da Müslüman gayrimüslim ayrımı olmaksızın, değerli bir yere sahip olmuştur. Bu mahaller dışında Kocaelinde de kireç ocaklarının olduğu bilinmektedir. 16. yüzyılda Osmanlı’ya gelen Alman seyyah Hans Derschwam’ın Kocaeli ve çevresindeki seyahati sırasında aktardığına göre, deniz kıyısında birbiri ardınca sıralanmış kireç ocakları bulunmaktadır. Ancak seyyah, gördüklerinin kireç ocağı olup olmadığı hakkında detaylı bir bilgi vermediği gibi daha çok kendi zannını belirtir gözükmektedir. İzmit’te de kireç ocaklarının olduğu bilinmektedir. Osmanlı eserleri arasından Kocaeli sınırları içinde günümüze kalan az sayıdaki yapılardan biri olan Osmanlı Kireç Ocakları’nın yapılışı 1864 yılına gitmektedir. Hakkında buranın ne şekilde kullanılıp üretim hacmi açısından ne ölçüde bir yer işgal ettiğine dair veriler bulunmasa da teknik özellikleri bilinmektedir. Buradaki kireç ocakları, şekli düzensiz taşlardan oluşmakta olup bu taşların harç ile beraber örülmesi ile inşa edilmiştir. Boyutları yaklaşık 5 metre eninde 6 metre uzunluğunda olup 6 metre yüksekliğindedir. Var olan iki ocağın cephesi güney-doğuya, Turan Güneş Caddesi tarafına bakmaktadır. Sağ kısımda bulunan ocağın üzeri bitkilerle kaplanmış olduğu için tamamı görünür halde değildir ancak sol tarafta bulunan ocak diğerine göre daha net görülebilmektedir. Ocakların cephelerinde iki kademeli, içe girinti yapmış olan yuvarlak bir düzenleme vardır. Soldaki yapının cephesinde yuvarlak tuğla ile örülmüş bir kemer bulunmaktadır. Bu kemerin üzerinde de kitabesi bulunmaktadır. İstanbul II Nolu K.K.T.V.K.B.K’nın 05.09.1995 Tarih ve 3848 sayılı kararı ile yapı tescil edilmiştir.

KAYNAKÇA

https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kocaeli/kulturenvanteri/ osmanli-kirec-ocaklari, Erişim Tarihi 15 Ekim 2021.Dal, Murat ve Öcal Ali D., “Limestone In Islamic Religious Architecture: İstanbul And Turkish Thrace”, Middle East Technical University Journal of the Faculty of Architecture, Sayı 30, No. 1), 29-44, s. 32; Derschwam, Hans, İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlüğü, çev. Yaşar Önen, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1992, s. 210; Zafer Karademir, “XVIII. Yüzyılda Osmanlı Ülkesinde Kireç Üretimi ve Tüketimi”, Tarihin Peşinde, Sayı 19, 2018, 541-570, s. 544, 545; 558, 549; 553.

Özge ASLANMİRZA